Şuara suresi 118. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿فَافْتَحْ بَيْن۪ي وَبَيْنَهُمْ فَتْحًا وَنَجِّن۪ي وَمَنْ مَعِيَ مِنَ الْمُؤْمِن۪ينَ ﴾ [الشعراء: 118]
ayet arapça & türkçe okunuşuFeftah beynî vebeynehum fethan veneccinî vemen me’iye mine-lmu/minîn(e) [Şuara: 118]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Nuh: "Rabbim! Milletim beni yalanladı. Benimle onların arasında Sen hüküm ver. Beni ve beraberimdeki inananları kurtar" dedi. [Şuara: 118]
Şuara Suresi 118. ayet tefsiri
Peygamberlere ilk olarak iman eden kimseler hep toplumun fakir ve zayıf kimseleri olmuştur. Hz. Nûh için de aynı durum geçerlidir. Maddi imkânları yerinde olan gururlu kimseler, bunu bahane ederek Peygamberlere tâbi olmaktan uzak durmuşlar; o zayıf kimseleri yanlarından uzaklaştırdıkları takdirde iman edeceklerini söylemişlerdir. Nitekim bu âyetlerin indiği dönemde Resûl-i Ekrem ( s.a.s. ) ile Mekke kâfirleri arasında aynı şeyler olup bitiyordu. Efendimiz için de benzeri talepler vuku buluyor ve bu hususta çok ciddi ikazlar nâzil oluyordu. ( bk. En‘âm 6/52-53; Kehf 18/28 ) Halbuki peygamberlerin vazifesi, kimin inanıp kimin inanmayacağına karar vermek veya kimi yanlarında tutup kimi uzaklaştıracaklarının hesabını yapmak değil, Allah’ın dinini tebliğ etmek ve hangi kesimden olursa olsun kendilerine inananlara kol kanat gerip müşfikâne bir yolla onların tüm dertleriyle alâkadâr olmaktır. ( bk. Hicr 15/88; Abese 80/1-5 ) Kendini müstağni görüp davete kulak vermeyenleri ise durumuna göre ya kendi haline bırakmak ( bk. Abese 80/5-7 ), ya da onlarla en güzel yollarla mücâdele etmektir. ( bk. Nahl 16/125 ) Bu sebeple Hz. Nûh, o zayıf kimseleri yanından kovmasının mümkün olmadığını, onların hesaplarının Allah’a ait olduğunu söylemekle yetinmiştir. Kavminin taşlayıp öldürme tehditlerine karşı da Allah’a sığınmış, artık kavmi ile arasında hükmünü vermesini istemiş, yalnız hükmünü verirken kendini ve mü’minleri kurtarmasını niyaz etmiş, neticede Hz. Nûh ve beraberindeki mü’minler kurtulurken azgın kavim suda boğularak helak edilmiştir. ( bk. Hûd 11/25-49 )
Unutmamak gerekir ki:
Ömer Çelik Tefsiri
Şuara suresi 118 ayeti anlamı - okunuşu
“Artık benimle onlar arasında hükmünü ver. Beni ve beraberimdeki mü’minleri kurtar!”
Mokhtasar tefsiri
"Batıl üzerine ısrar etmeleri sebebiyle benimle onların arasında sen hüküm ver. Kavmimden kâfir olanları helak ettiğin şeyden beni ve beraberimdeki Müminleri kurtar."
Ali Fikri Yavuz
Artık benimle onların arasındaki hükmü sen ver ve hem beni, hem de beraberimde olan müminleri kurtar.”
İngilizce - Sahih International
Then judge between me and them with decisive judgement and save me and those with me of the believers."
Şuara suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Sen, onlarla benim aramda hükmet ve beni de kurtar, inananlardan benimle beraber bulunanları da.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Artıq mənimlə onlar arasında Sən hökm ver, məni və mənimlə birlikdə olan mö’minləri (bu əzabdan) qurtar!
Kuran Araştırmaları Vakfı
Artık benimle onların arasında sen hükmünü ver. Beni ve beraberimdeki müminleri kurtar.
Şuara suresi (Ash-Shuara) 118 ayeti arapça okunuşu
﴿فَافْتَحْ بَيْنِي وَبَيْنَهُمْ فَتْحًا وَنَجِّنِي وَمَن مَّعِيَ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ﴾
[ الشعراء: 118]
فافتح بيني وبينهم فتحا ونجني ومن معي من المؤمنين
سورة: الشعراء - آية: ( 118 ) - جزء: ( 19 ) - صفحة: ( 372 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Onlar, bulut gölgeleri içinde, Allah'ın azabının ve meleklerin tepelerine inip işin bitmesini mi bekliyorlar? Bütün
- De ki: "Ey insanlar! Doğrusu ben, göklerin ve yerin hükümranı, O'ndan başka tanrı bulunmayan, dirilten
- Semud milleti, içlerinden en azgını ileri atılınca, azgınlığı yüzünden peygamberleri yalanladı.
- Nitekim üzerlerine bir çığlık gönderdik de, ağılcıların kullandığı kurumuş ot gibi oldular.
- De ki: "Söyler misiniz? Eğer Allah geceyi üzerinize kıyamete kadar uzatsaydı, Allah'tan başka hangi tanrı
- Dinde zorlama yoktur; Artık hak ile batıl iyice ayrılmıştır. Tağutu (saptırıcıları) inkar edip Allah'a inanan
- İnsana bir darlık gelince, yan yatarken, oturur veya ayakta iken bize yalvarıp yakarır; biz darlığını
- Kendileriyle, arzuladıkları şeyler arasına artık engel konur; nitekim, daha önce, kendilerine benzeyenlere de aynı şey
- Rabbinin hükmüne kadar sabret; onların günah işleyen ve inkarcı olanlarına uyma.
- De ki: "Bu Kuran büyük bir haberdir, ama siz ondan yüz çeviriyorsunuz."
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Şuara indirin:
Şuara Suresi mp3 : Şuara suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler