Ali İmran suresi 133. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَسَارِعُٓوا اِلٰى مَغْفِرَةٍ مِنْ رَبِّكُمْ وَجَنَّةٍ عَرْضُهَا السَّمٰوَاتُ وَالْاَرْضُۙ اُعِدَّتْ لِلْمُتَّق۪ينَۙ ﴾ [آل عمران: 133]
ayet arapça & türkçe okunuşuVesâri’û ilâ maġfiratin min rabbikum vecennetin ‘arduhâ-ssemâvâtu vel-ardu u’iddet lilmuttekîn(e) [Ali İmran: 133]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Rabbinizin mağfiretine ve Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için hazırlanmış eni gökler ve yer kadar olan cennete koşuşun. [Ali İmran: 133]
Ali İmran Suresi 133. ayet tefsiri
“ Allah’ın bağışlamasına ve cennete koşmak ”, kişinin bağışlanmasını ve cennete girmesini sağlayacak güzel amellere koşmasıdır. Bunlar günahlara tevbe ve istiğfar etmek, Allah’ın emirlerini yapıp yasaklarından kaçınmaktır. “ Genişliği göklerle yer kadar olan cennet ” ifadesi, cennetin genişliğini ve büyüklüğünü temsili olarak anlatmaktadır. Nitekim Hadid sûresinin 21. âyetinde “ o cennetin genişliği gökle yerin genişliği gibidir ” buyrularak buna açıklık getirilmektedir. Rivayete göre Herakliyus’un elçisi, Peygamber Efendimiz’e: “ Siz, bizi genişliği gökler ve yer kadar olan bir cennete davet ediyorsunuz. Peki öyleyse cehennem nerede? ” diye sorunca, Allah Resûlü ( s.a.s. ): “ Fe sübhânallah, gündüz olduğunda gece nereye gidiyor? ” buyurmuştur. ( Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 75 )
Şu hâdise, sahâbe-i kirâmın cennete koşuşuna güzel bir misal teşkil eder: Resûlullah ( s.a.s. ) Bedir’de ashâbını cihâda teşvik etmiş ve onlara cenneti hatırlatmıştı. Düşman iyice yaklaşınca da:
“ –Haydi, genişliği göklerle yer kadar olan cennet için kalkın! ” buyurmuştu. Bunun üzerine Umeyr bin Humâm ( r.a. ) atılarak:
“ –Ey Allah’ın Rasûlü! «Genişliği göklerle yer kadar olan cennet» mi buyurdunuz? ” dedi. Allah Resûlü ( s.a.s. ):
“ –Evet ” cevâbını verdi. Umeyr:
“ –Ne iyi, ne âlâ! ” dedi. Resûlullah ( s.a.s. ):
“ –Niçin öyle dedin? ” diye sorunca:
“ –Hayır vAllahi yâ Resûlullah başka bir şey için değil, sadece cennet ehlinden olmak için böyle söyledim ” dedi. Allah Resûlü ( s.a.s. ) ona:
“ –Sen cennet ehlindensin! ” müjdesini verdi. Umeyr cihâda kuvvetli girmek için torbasından birkaç hurma çıkarıp yemeye başladı. Buna daha fazla sabredemeyerek:
“ –Bu hurmaları yiyinceye kadar yaşayacak olursam, gerçekten bu uzun bir hayat olacaktır. Onlar bitinceye kadar burada oturursam dünyaya karşı fazla hırs göstermiş olurum ” dedi ve elindeki hurmaları fırlatarak kılıcını çekip düşmanla savaştı ve sonunda şehîd düştü. ( Bk. Buharî, Meğâzî 17; Müslim, İmâret 145; Muvatta’, Cihâd 42 )
Cenâb-ı Hak, kullarını böyle genişliği ve büyüklüğü akılla idrak edilemeyecek bir cennete davet etmekte ve bunun takvâ sahipleri için hazırlandığını haber vermektedir. Takvâ, kulun Allah’tan korkması ve O’nun murakabesi altında olduğunu idrak etmesidir. Ancak kuvvetli bir takvâ duygusu, fıtratı gereği cimri ve mala düşkün olan nefsi, bu mezmum arzulardan kurtararak Allah yolunda vermeye sevk edebilir. Zira takvâ, ruhu parlatan, kirlerden arındıran, onu her türlü masiva bağ ve zincirlerinden kurtaran son derece latif ve derin bir şuur halidir. Bu sebeple Allah Teâlâ, cenneti başkalarına değil de sadece müttaki kullarına lütfetmiştir. O müttakî kulların öne çıkan vasıfları şöyledir:
Ömer Çelik Tefsiri
Ali İmran suresi 133 ayeti anlamı - okunuşu
Rabbinizin bağışlamasına ve genişliği göklerle yer kadar olup takvâ sahipleri için hazırlanmış bulunan cennete birbirinizle yarışırcasına koşuşun.
Mokhtasar tefsiri
Hayırlı amelleri işlemek ve itaat çeşitleri ile Allah`a yaklaşmak için birbirinizle yarışarak, acele edin. Böylece Allah tarafından büyük bir bağışlanmaya nail olur ve genişliği gökler ile yer kadar olan cennete girersiniz. Allah, onu muttaki kulları için hazırlamıştır.
Ali Fikri Yavuz
Rabbinizin mağfiretine ve eni, göklerle yer kadar olan cennete koşuşun; o cennet takvâ sahipleri için hazırlanmıştır
İngilizce - Sahih International
And hasten to forgiveness from your Lord and a garden as wide as the heavens and earth, prepared for the righteous
Ali İmran suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Yarış edercesine koşun Rabbinizin yarlıgamasına, sakınanlar için hazırlanmış bulunan ve eni, göklerle yerler kadar olan cennete.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Rəbbinizin məğfirətinə və genişliyi göylərlə yer üzü qədər olan, müttəqilər üçün hazırlanmış Cənnətə tələsin.
Kuran Araştırmaları Vakfı
Rabbinizin bağışına ve takva sahipleri için hazırlanmış olup genişliği gökler ve yer kadar olan cennete koşun!
Ali İmran suresi (Al Imran) 133 ayeti arapça okunuşu
﴿۞ وَسَارِعُوا إِلَىٰ مَغْفِرَةٍ مِّن رَّبِّكُمْ وَجَنَّةٍ عَرْضُهَا السَّمَاوَاتُ وَالْأَرْضُ أُعِدَّتْ لِلْمُتَّقِينَ﴾
[ آل عمران: 133]
وسارعوا إلى مغفرة من ربكم وجنة عرضها السموات والأرض أعدت للمتقين
سورة: آل عمران - آية: ( 133 ) - جزء: ( 4 ) - صفحة: ( 67 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- İbrahim: "Eski atalarınızın ve sizin nelere taptıklarınızı görüyor musunuz? Doğrusu onlar benim düşmanımdır. Dostum ancak
- Allah: "Sinin orada! Benimle konuşmayın. Kullarımdan bir topluluk: "Rabbimiz! inandık, artık bizi bağışla, bize acı.
- Sizlerden Allah'a ve Peygamberine boyun eğip yararlı iş işleyenlere ecrini iki kat veririz; ona cömertçe
- Kötülük işlediklerini belirtmek üzere, amel defterleri soldan verilenler; ne yazık o solculara!
- Doğrusu inanıp yararlı iş işleyenlere, onlara kesintisiz bir ecir vardır.
- İşte burada kudret ve hakimiyet, varlığı gerçek olan Allah'ındır. Mükafatlandırma bakımından hayırlı olan da, sonuçlandırma
- Yoksa bir işe mi karar verdiler? Doğrusu Biz de kararlıyız.
- Doğru yol kendisine apaçık belli olduktan sonra, Peygamberden ayrılıp, inananların yolundan başkasına uyan kimseyi, döndüğü
- Kendileri yaratılmışken, bir şey yaratamayan putları mı ortak koşuyorlar?
- Kuran'ı, insanlara ağır ağır okuman için, bölüm bölüm indirdik ve onu gerektikçe indirdik.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Ali İmran indirin:
Ali İmran Suresi mp3 : Ali İmran suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler