Ali İmran suresi 136. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿اُو۬لٰٓئِكَ جَزَٓاؤُ۬هُمْ مَغْفِرَةٌ مِنْ رَبِّهِمْ وَجَنَّاتٌ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُ خَالِد۪ينَ ف۪يهَاۜ وَنِعْمَ اَجْرُ الْعَامِل۪ينَۜ ﴾ [آل عمران: 136]
ayet arapça & türkçe okunuşuUlâ-ike cezâuhum maġfiratun min rabbihim vecennâtun tecrî min tahtihâ-l-enhâru ḣâlidîne fîhâ(c) veni’me ecru-l’âmilîn(e) [Ali İmran: 136]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Onların hareketlerinin karşılığı Rablerinden bağışlanma ve altlarından ırmaklar akan, içinde temelli kalacakları cennetlerdir. İyi davrananların ne güzel ecri vardır! [Ali İmran: 136]
Ali İmran Suresi 136. ayet tefsiri
Bunlar beşer icabı günah işleyen, fakat günahlarında ısrar etmeyip tevbeye sarılanlardır. Ayette geçen اَلْفَاحِشَةُ ( fahişe ) kelimesi, zina gibi çok çirkin olan bir fiili; “ nefse zulüm ” ibaresi ise büyük küçük herhangi bir günahı ifade eder. Yahut “ fahişe ”, başkasıyla ilgisi olan günah; “ nefse zulüm ” ise başkasıyla ilgisi olmayan günah demektir. Müttakilerin bir kısmı da insanlık hali bir kötülük yaptıkları veya herhangi bir günah işledikleri zaman, hemen Allah’ı hatırlarlar, haya ve korkularından dolayı günahları için hemen bağışlanma dilerler. Nitekim Resûlullah ( s.a.s. ):“ Bir kişi günah işlediğinde kalkar abdest alır, namaz kılar, sonra da Allah’tan bağışlanma dilerse Allah onu affeder ” ( Tirmizî, Tefsir 3/3006 ) müjdesini vermektedir. Onlar yaptıkları günahlarda da bile bile ısrar etmezler. İşlediklerine pişman olup kalbiyle ve diliyle affedilmesini diler ve o günahı örttürecek iyiliklere koşuşurlar. Böylece Allah’ın af ve merhametine ermeğe gayret gösterirler. Zira onlar, gerçekte günahları ancak çok bağışlayıcı ve çok merhametli olan Allah’ın affedebileceğini, O’ndan başka kimsede bu yetkinin olmadığını bilirler. Zaten affedenleri ve iyilik yapanları seven şânı büyük Allah’tan daha çok affetmeye ve bağışlamaya gücü yeten kimse yoktur. Dolayısıyla Allah Teâlâ günahına samimiyetle tevbe eden kullarını bağışlayacak, onlara bol bol mükafat verecek, günahları yokmuş gibi altından ırmaklar akan, içinde ebedî olarak kalacakları cennetleri onlara ihsan edecektir.
Mü’min ve müttaki kullara düşen, bu anlatılan dinî gerçeklerden gereken ibret ve dersi alabilmektir:
Ömer Çelik Tefsiri
Ali İmran suresi 136 ayeti anlamı - okunuşu
Onların mükâfatı, Rableri tarafından bağışlanma ve içinde ırmaklar akan cennetlerdir. Onlar orada sonsuzca kalacaklardır. Böyle bildikleriyle gerektiği şekilde amel edenlerin mükâfatı ne güzeldir!
Mokhtasar tefsiri
İşte bu övülen vasıflara ve asil özelliklere sahip olanların mükâfatı, Allah`ın günahları örtmesi ve onları bağışlamasıdır. Onlar için ahirette sarayların altından ırmaklar akan cennetler vardır. Orada ebedî kalacaklardır. Allah`a itaat ederek amel edenlerin mükâfatı ne kadar güzeldir.
Ali Fikri Yavuz
İşte onların mükâfatı, Rablerinden bir mağfiret ve ağaçları altından ırmaklar akan cennetlerdir. Orada ebedî olarak kalacaklardır. Şu işleri yapanların mükâfatı ne de güzeldir
İngilizce - Sahih International
Those - their reward is forgiveness from their Lord and gardens beneath which rivers flow [in Paradise], wherein they will abide eternally; and excellent is the reward of the [righteous] workers.
Ali İmran suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Onlar, öyle kişilerdir ki yaptıklarının karşılığı, Rablerinin yarlıgaması ve kıyılarından ırmaklar akan cennetlerdir, ebedi olarak kalırlar orada ve iyi işlerde bulunanların mükafatı, ne de güzeldir.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Onların mükafatı öz Rəbbi tərəfindən bağışlanmaq və (ağacları) altından çaylar axan cənnətlərdir ki, orada əbədi qalacaqlar. Yaxşı işlər görənlərin mükafatı nə gözəldir!
Kuran Araştırmaları Vakfı
İşte onların mükafatı, Rableri tarafından bağışlanma ve altlarından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlerdir. Böyle amel edenlerin mükafatı ne güzeldir!
Ali İmran suresi (Al Imran) 136 ayeti arapça okunuşu
﴿أُولَٰئِكَ جَزَاؤُهُم مَّغْفِرَةٌ مِّن رَّبِّهِمْ وَجَنَّاتٌ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا ۚ وَنِعْمَ أَجْرُ الْعَامِلِينَ﴾
[ آل عمران: 136]
أولئك جزاؤهم مغفرة من ربهم وجنات تجري من تحتها الأنهار خالدين فيها ونعم أجر العاملين
سورة: آل عمران - آية: ( 136 ) - جزء: ( 4 ) - صفحة: ( 67 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Size inanacaklarını umuyor musunuz? Oysa onlardan bir takımı Allah'ın sözünü işitiyor, ona akılları yattıktan sonra,
- Yeminlerini kalkan edindiler de, Allah yolundan alıkoydular; onlara alçaltıcı bir azap vardır.
- Eğer Biz Kuran'ı bir dağa indirmiş olsaydık, sen, onun, Allah korkusuyla başeğerek parça parça olduğunu
- Hayır, hayır; doğrusu siz dini yalanlıyorsunuz.
- Verdikleriyle denemek için sizi yeryüzünün halifeleri kılan ve kiminizi kiminize derecelerle üstün yapan O'dur. Doğrusu
- Bunlar, Adn cennetlerine girerler. Orada altın bilezikler ve incilerle süslenirler, oradaki elbiseleri de ipektir.
- Bunun üzerine karısı hayretle seslenerek geldi, elleriyle yüzünü kapayarak: "kısır bir kocakarı!" dedi.
- Doğrusu Biz, sana, taşıması ağır bir söz vahyedeceğiz.
- Allah'a karşı yalan uyduranlar kıyamet gününü ne zannederler? Doğrusu Allah'ın insanlara olan nimeti boldur, fakat
- Sonrakilerin beni güzel şekilde anmalarını sağla. Beni nimet cennetine varis olanlardan kıl. Babamı da bağışla,
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Ali İmran indirin:
Ali İmran Suresi mp3 : Ali İmran suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler