Taha suresi 15. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿اِنَّ السَّاعَةَ اٰتِيَةٌ اَكَادُ اُخْف۪يهَا لِتُجْزٰى كُلُّ نَفْسٍ بِمَا تَسْعٰى ﴾ [طه: 15]
ayet arapça & türkçe okunuşuİnne-ssâ’ate âtiyetun ekâdu uḣfîhâ lituczâ kullu nefsin bimâ tes’â [Taha: 15]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Herkes işlediğinin karşılığını görsün diye, zamanını gizli tuttuğum kıyamet mutlaka gelecektir. [Taha: 15]
Taha Suresi 15. ayet tefsiri
Mukaddes Tuvâ vâdisinde ateş halinde yanmakta olan ağacın arkasından gelen ilâhî vahiyle Hz. Mûsâ’ya verilen ve can kulağıyla dinlemesi istenilen ilk tâlimatlar şunlardır:
› Allah’tan başka ilâh yoktur.
› Öyleyse yalnız O’na kulluk yapılacaktır.
› Kulluk için yapılacak ibâdetlerin başta geleni namazdır.
Allah’ı kâmil mânada zikretmek için namaza ehemmiyet vererek devam şarttır. Çünkü namazda hem dil, hem kalp hem de bütün azalar Allah’ı zikirle meşgul durumdadır. Bu gerçek âyet-i kerîmede şöyle beyân edilir:
“ Rasûlüm! Sana kitaptan ne vahyediliyorsa onu okuyup başkalarına da anlat. Namazı da dosdoğru kıl! Çünkü bütün şartlarına riâyet edilerek hakkiyle kılınan namaz, insanı her türlü hayasızlıktan, dînin ve aklın kabul etmediği şeylerden alıkoyar. Allah’ı zikretmek ise en büyük ibâdettir. Allah, bütün yaptıklarınızı bilir. ” ( Ankebût 29/45 )
› Dünyada Allah’a kulluk imtihanından geçmenin çok mühim bir sebebi vardır. O da kıyâmettir. Kıyâmet mutlaka kopacak ve herkes iyi ya da kötü yaptığının karşılığını muhakkak görecektir. İmtihanın sırrı olarak Allah Teâlâ, hem fert olarak insanların ölüm vakitlerini, hem de kâinatın ölümü demek olan kıyâmet vaktini gizli tutmuştur. Bunların vakti bilinseydi belki sır bozulabilir, şifre çözülebilirdi.
› Sevabıyla ve azabıyla âhiret hayatını bir an bile hatırdan çıkarmamak lâzımdır. Ona imandan uzaklaştıracak imansızlarla ve nefsânî arzularının zebûnu olmuş bedbahtlarla münâsebetlere dikkat edilmelidir. Bu husustaki en küçük ihmal insanın helak olması gibi feci bir âkıbete sebep teşkil edebilir.
Yüce Allah, “ Kur’an okunduğu zaman hemen dikkat kesilerek ona kulak verin, susup dinleyin ki rahmete eresiniz ” ( A‘râf 7/204 ) emriyle gönderdiği âyetleri kullarının dinlemesini istemekte, onları güzelce dinleyip gereğince amel edenleri de: “ Onlar ki sözü can kulağıyla dinlerler ve onun en güzel tarafını, sevabı en çok olanını tatbik ederler ” ( Zümer 39/18 ) diye methetmektedir. Çünkü ancak bu yolla yüce Allah’tan gelen buyrukları anlama ve uygulama lütfuna erişilir.
Sözü güzelce dinleyebilmek için kişinin azalarının hareketsiz durması, gözünün sağa sola bakmaması, söylenene kulak vermesi, dikkatini toplaması ve gereğince amel etmeye karar vermesi şarttır. İşte Yüce Allah’ın sevdiği ve râzı olduğu dinleyiş ancak böyle gerçekleşir. Şunu bilmek gerekir ki; ilmin başı dinlemek, sonra anlamak, sonra bellemek, sonra amel etmek, sonra da onu tebliğ ve neşretmektir. Kul Allah Teâlâ’nın kitabına, Peygamberi’nin sünnetine, Allah’ın sevdiği üzere samimi bir niyet ile kulak verip dinleyecek olursa, Allah da sevdiği şekilde ona duyduklarını kavratır ve kalbinde ona bir nur verir.
Derin bir tefekkür nazarıyla bakıldığında Mûsâ ( a.s. )’a yapılan bu ilk tâlimatlarda şöyle dakîk bir işârî mâna bulunduğu sezilir:
Tasavvuf, “ mârifetullâh ” ilmidir. Kulun mârifetullâha ermesinin iki mühim adımı vardır. Birincisi, Allah’ın dışındaki tüm varlıklardan kalben irtibat ve alâkayı kesme, yani “ fenâ fillâh ” makâmıdır. İkincisi de, Allah ile bâkî olma yani “ bekâ billâh ” makâmıdır. Fenâ, bekâdan önce gelir. Zira üzeri yazılı bir levhaya, bir şeyler yazmak isteyen kişi, ancak önceki yazıları sildiği takdirde bunu yapabilir. Ancak o levhayı sildikten sonra, ikinciyi yazabilir. İşte Allah Teâlâ, Hz. Mûsâ’ya verdiği tâlimatlarda bu güzel sırayı göstermiştir. Önce ayakkabılarını çıkarmasını emretmiştir ki yukarıda da izah edilmeye çalışıldığı üzere bu, gönlü, Allah’ın dışında olan her şeyden, her şeyin sevgisinden temizlemeye işarettir. Hak Teâlâ daha sonra Mûsâ ( a.s. )’a yapması gereken hususları emretmiştir ki bunların esası da şu üç şeye dayanır:
› Mebde ilmi yani başlangıçta ilk olarak bilinmesi gereken ilim: Bu ilim, Allah Teâlâ’yı tanımaktır. “ Şüphesiz ben Allahım. Benden başka ilâh yoktur. ( Tâhâ 20/14 ) bunu bildirir.
› Vasat ilmi yani ikinci olarak bilinmesi gereken ilim: Bu kulluk ilmi demek olup, insanın dünya hayatında yapması gereken işlerle alakalıdır. “Öyleyse yalnız bana kulluk et, beni anmak için de namaz kıl! ” ( Tâhâ 20/14 ) bunu anlatır. Ayrıca burada “ Bana kulluk et ” kısmı maddî-bedenî amellere, “ beni anmak için ” kısmı ise ruhânî amellere bir işarettir. Kulluğun başlangıcı bedenî ameller, sonu da ruhânî amellerdir.
› Me‘âd ilmi yani âhiret ve âhiret halleriyle ilgili bilinmesi gereken ilim. Bu ilim ise “ Kıyâmet mutlaka kopacaktır ” ( Tâhâ 20/15 ) beyânıyla haber verilir.
Yüce Allah, emirlerine, “ Şüphesiz senin Rabbin benim ” ( Tâhâ 20/12 ) beyânıyla “ lütfunu ” ifade ederek başlamış; tâlimatlarının sonunda da: “ O halde kıyâmete inanmayan ve nefsânî arzularının peşinden gidenler, ona inanmaktan ve onunla ilgili gerçekleri anlatmaktan sakın seni alıkoymasın! Yoksa helâk olursun! ” ( Tâhâ 20/16 ) buyruğuyla “ kahrını ”ni göstermiştir. Rabbimiz bununla, rahmetinin gazab ve kahrının önüne geçtiğine dikkat çekmekte ve kulun, kulluğu esnasında mutlaka havf ve recâ, korkuyla ümit arasında olması gerektiğine işaret etmektedir. ( Fahreddin er-Râzî, Mefâtîhu’l-gayb, XXII, 21 )
Bu ilk tâlimat ve öğütlerin ardından Yüce Allah Mûsâ ( a.s. )’ı ruhen yatıştırıp peygamberliğe hazırlamak üzere onunla konuşmaya başladı:
Ömer Çelik Tefsiri
Taha suresi 15 ayeti anlamı - okunuşu
“Kıyâmet mutlaka kopacaktır. Ancak herkese dünyada yapıp ettiklerinin karşılığı en âdil biçimde verilmesi için onun vaktini gizli tutuyorum.”
Mokhtasar tefsiri
Şüphesiz ki kıyamet gelip vuku bulacaktır. Hiçbir canlı, vaktini bilmesin diye neredeyse onu büsbütün gizleyecektim. İnsanlar peygamberin kendilerine haber vermesiyle onun alametlerini bilirler. Kıyamet gelecek ve her nefis hayır ya da şer olarak yaptığının karşılığını alacaktır.
Ali Fikri Yavuz
Çünkü kıyamet muhakkak gelecektir. Onun vaktini kullardan gizliyorum ki, herkes yaptığı iş karşılığında cezalansın (iyi ise mükafat, kötü ise azap görsün)
İngilizce - Sahih International
Indeed, the Hour is coming - I almost conceal it - so that every soul may be recompensed according to that for which it strives.
Taha suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Kıyamet gelip çatmada gerçekten de; herkes, yaptığının karşılığını bulsun diye gizlemekteyim vaktini.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
O saat (qiyamət saatı) mütləq gələcəkdir. Mənim onu az qala açmağım gəlir ki, hər kəs etdiyi əməlin əvəzini (mükafatını, yaxud cəzasını) alsın. (Və ya: Mən onu az qala Özümdən belə gizlədirəm; və ya: Mən onu Özümdən başqa hamıdan gizlədirəm. Yaxud: Mən onu zorla gizlədirəm, çünki qiyamətin yaxınlaşması hər addımda özünü müxtəlif əlamətlərlə biruzə verir).
Kuran Araştırmaları Vakfı
Kıyamet günü mutlaka gelecektir. Herkes peşine koştuğu şeyin karşılığını bulsun diye neredeyse onu (kendimden) gizleyeceğim.
Taha suresi (Ta-Ha) 15 ayeti arapça okunuşu
﴿إِنَّ السَّاعَةَ آتِيَةٌ أَكَادُ أُخْفِيهَا لِتُجْزَىٰ كُلُّ نَفْسٍ بِمَا تَسْعَىٰ﴾
[ طه: 15]
إن الساعة آتية أكاد أخفيها لتجزى كل نفس بما تسعى
سورة: طه - آية: ( 15 ) - جزء: ( 16 ) - صفحة: ( 313 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- O gün zalimlere, özür beyan etmeleri fayda vermez. Lanet onlaradır. Yurdun kötüsü de onlaradır.
- Nerede ise öfkesinden paralanacak! İçine her bir topluluğun atılmasında, bekçileri onlara: "Size bir uyarıcı gelmemiş
- Ey İnananlar! Kazandıklarınızın temizlerinden ve size yerden çıkardıklarımızdan sarfedin; iğrenmeden alamıyacağınız pis şeyleri vermeye kalkmayın.
- Sabah erken: "Ürünlerinizi devşirecekseniz erken çıkın" diye birbirlerine seslendiler.
- Gökten bereketli bir su indirdik, kullara rızık olmak üzere onunla bahçeler, biçilecek taneli ekinler, küme
- Ama, insanoğlu gelecekte de suç işlemek ister de: "Kıyamet günü ne zamanmış! " der.
- Allah'ın kendisine Kitap'ı, hükmü, peygamberliği verdiği insanoğluna: "Allah'ı bırakıp bana kulluk edin" demek yaraşmaz, fakat:
- "Sonra onu boyu yetmiş arşın olan zincire vurun";
- "İnsanlarla, beşikte iken de, yetişkin iken de konuşacaktır ve o, iyilerdendir".
- Rabbinin, hiçbir memlekette benzeri ortaya konmayan sütunlara sahip İrem şehrinde oturan Ad milletine ne ettiğini
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Taha indirin:
Taha Suresi mp3 : Taha suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler