Şems suresi 14. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿فَكَذَّبُوهُ فَعَقَرُوهَاۙۖ فَدَمْدَمَ عَلَيْهِمْ رَبُّهُمْ بِذَنْبِهِمْ فَسَوّٰيهَاۙۖ ﴾ [الشمس: 14]
ayet arapça & türkçe okunuşuFekeżżebûhu fe’akarûhâ fedemdeme ‘aleyhim rabbuhum biżenbihim fesevvâhâ [Şems: 14]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Onu yalanladılar ve deveyi boğazladılar. Bunun üzerine Rableri, suçlarından dolayı onların üzerine katmerli azap indirdi; yerle bir etti onları. [Şems: 14]
Şems Suresi 14. ayet tefsiri
Günahlara batmış nefsin durumunu açıklamak üzere verilen bu tarihî misali anlamak için şu iki temel gerçek üzerinde düşünmek gerekir:
Birincisi; Allah Teâlâ insanı yaratmış, onu hem kötülük hem de iyilik yapabilecek bir tabiat ve istidatla donatmıştır. Burada Hz. Sâlih ve kavminin kıssası hatırlatılarak, kötülük ve iyiliğin sadece ilham ile bilinmesinin, herkesin kendisine yürüyeceği dosdoğru bir yol bulması için yeterli olmadığı beyân edilir. Bu maksatladır ki, Cenâb-ı Hak peygamberlere vahyederek doğru yolu bütün incelikleriyle haber vermiş; gerek kötülüğün ne olduğunu ve ondan nasıl sakınılacağını, gerekse takvânın ne olduğunu ve onun nasıl elde edileceğini açıkça bildirmiştir. Semûd kavmi kıssası göstermektedir ki, eğer insan vahiy yoluyla gönderilen bu açık hidâyeti kabul etmezse, o zaman kötülüklerden kurtulamaz ve takvâya yol bulamaz.
İkincisi; bu kıssada da açıkça görüldüğü üzere ceza veya mükafat, doğru ya da yanlış yolu tercih etmenin kesin bir neticesidir. Nefsi kötülüklerden temizleyerek takvâ yolunda ilerlemenin tabii sonucu kurtuluştur. Fakat nefsin iman ve sâlih amellere doğru olan iyi temâyüllerini bastırıp körelterek kendini kötülükler ve günahlar içinde bırakmanın tabii sonucu da ziyan ve helâktır. ( bk. Mevdûdî, Tefhîmu’l-Kur’ân, VII, 138-139 )
İşte bu hususları anlatmak için tarihten Semûd kavmi örnek olarak verilir. Çünkü önceki azaba uğrayan kavimlerden yerleşim yeri Mekkelilere en yakın olan kavim bunlardı. Hicaz’ın kuzeyinde onların tarihi kalıntıları mevcuttu. Mekkeliler ticaret için Şam’a gittiklerinde buradan geçerlerdi.
Semûd kavmi Hz. Sâlih’ten bir mûcize istemişlerdir. Bunun üzerine Sâlih ( a.s. ) onlara mûcize olarak bir dişi deve getirdi. Devenin, yeryüzünde ne isterse yiyeceğini, suların, bir gün onların hayvanlarına bir gün de bu deveye ait olacağını bildirdi. Eğer bu deveye dokunurlarsa şiddetli bir azaba uğrayacaklarını haber verdi. Fakat bedbaht kavim, devenin hukukunu yerine getiremediler. En azılılarını deveyi öldürmeye teşvik ettiler, o da deveyi öldürdü. Peygamber’e inanmadıkları, onun buyruğuna itaat etmedikleri ve büyük bir suç işledikleri için helak edildiler. ( bk. A‘râf 7/73-79; Hûd 11/61-68; Kamer 54/23-32 )
Bundan böyle Semûd kavmi gibi azgınlık yapanların da helak edilebileceği uyarısında bulunmak üzere bu helakin Yüce Allah’a ait yönüne şöyle bir işarette bulunulmaktadır:
Ömer Çelik Tefsiri
Şems suresi 14 ayeti anlamı - okunuşu
Fakat onu yalanladılar ve deveyi kestiler. Rableri de günahları yüzünden başlarına azap indirip hepsini yerle bir etti.
Mokhtasar tefsiri
Deve hakkında peygamberlerini yalanladılar. Kavmin en azgın olanı, yaptığı işe onların rızasını alıp, deveyi kesip, öldürdü. Böylece bu günaha ortak oldular. Allah Teâlâ da, günahları sebebiyle üzerlerine azabını göndererek onları bir haykırışla helak etti. Onları helak ederek yerle bir etti.
Ali Fikri Yavuz
Fakat onlar (Salih peygamberin kendilerine söylediği bu sözü) tanımayıb inkâr ettiler de, onu öldürdüler. Bunun üzerine, günahları yüzünden Rableri onları kökünden kazıyıb helâk etti de (büyük küçük bırakmadı) hepsini düzleyiverdi
İngilizce - Sahih International
But they denied him and hamstrung her. So their Lord brought down upon them destruction for their sin and made it equal [upon all of them].
Şems suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Derken yalanlamışlardı onu da ayaklarını kesip öldürmüşlerdi deveyi, derken Rableri de suçları yüzünden onları helak etmişti de orasını düzleyivermişti.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Lakin onlar (Salehi) yalançı saydılar və onu (dəvəni) tutub kəsdilər. Rəbbi də bu günahlarına görə onların kökünü kəsib yerlə yeksan etdi.
Kuran Araştırmaları Vakfı
Ama onlar, onu yalanladılar ve deveyi kestiler. Bunun üzerine Rableri günahları sebebiyle onlara büyük bir felaket gönderdi de hepsini helak etti.
Şems suresi (Ash-Shams) 14 ayeti arapça okunuşu
﴿فَكَذَّبُوهُ فَعَقَرُوهَا فَدَمْدَمَ عَلَيْهِمْ رَبُّهُم بِذَنبِهِمْ فَسَوَّاهَا﴾
[ الشمس: 14]
فكذبوه فعقروها فدمدم عليهم ربهم بذنبهم فسواها
سورة: الشمس - آية: ( 14 ) - جزء: ( 30 ) - صفحة: ( 595 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- İnkar edenlerin cehennemlik olduklarına dair Rabbinin sözü böylece gerçekleşti.
- Melike: "Doğrusu hükümdarlar bir şehre girdikleri zaman orasını bozarlar, onurlu kimselerini aşağılık yaparlar. İşte böyle
- Babası: "Ey İbrahim! Sen benim tanrılarımdan yüz çevirmek mi istiyorsun? Bundan vazgeçmezsen mutlaka seni taşlarım;
- Tomurcukları şeytan başı gibidir.
- Ey İnananlar! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, Allah'a karşı gelmekten sakınasınız diye, size sayılı
- İnanıp yararlı işler işleyenlerin, namaz kılıp, zekat verenlerin Rab'leri katında ecirleri vardır. Onlara korku yoktur
- Onları getirirken de, gönderirken de zevk alırsınız.
- Halsiz bir halde iken kendisini sahile çıkardık.
- İnsan, kemiklerini bir araya toplayamayız mı sanıyor?
- De ki: "İbadetiniz (duanız) olmasa Rabbim size ne diye değer versin?" Ey inkarcılar! Yalanladığınız için,
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Şems indirin:
Şems Suresi mp3 : Şems suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler