Ali İmran suresi 142. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿اَمْ حَسِبْتُمْ اَنْ تَدْخُلُوا الْجَنَّةَ وَلَمَّا يَعْلَمِ اللّٰهُ الَّذ۪ينَ جَاهَدُوا مِنْكُمْ وَيَعْلَمَ الصَّابِر۪ينَ ﴾ [آل عمران: 142]
ayet arapça & türkçe okunuşuEm hasibtum en tedḣulû-lcennete velemmâ ya’lemi(A)llâhu-lleżîne câhedû minkum veya’leme-ssâbirîn(e) [Ali İmran: 142]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Yoksa içinizden Allah cihad edenleri ve sabredenleri belirtmeden cennete gireceğinizi mi sanıyordunuz? [Ali İmran: 142]
Ali İmran Suresi 142. ayet tefsiri
Cennet, Cenâb-ı Hakk’ın âhirette mü’minler için hazırladığı ebedî selâmet yurdu ve büyük bir nimettir. Allah, gönderdiği peygamberler vasıtasıyla kullarını oraya davet etmekte ve cennete girebilmenin yollarını göstermektedir. Bu büyük nimete kavuşmanın mutlaka bir bedeli olacaktır. Bu âyette bedel olarak Allah yolunda cihad etmek ve yine bu uğurda başa gelenlere sabretmek gösterilmektedir. Nitekim “ Allah müminlerden, kendilerine vereceği cennet karşılığında canlarını ve mallarını satın almıştır ” ( Tevbe 9/111 ) âyetinde, cennetin bedelinin malı ve canı Allah yolunda fedâ etmek olduğu haber verilir. Yine “ Yoksa ey mü’minler! Sizden önceki mü’minlerin başına gelenler sizin de başınıza gelmeden, onların yaşadıkları sıkıntıları çekmeden cennete girebileceğinizi mi sandınız? Onlara öyle ezici fakirlikler, öyle kımıldatmayan sıkıntılar dokundu ve öylesine sarsıldılar ki, sonunda peygamber ve yanındaki mü’minler: «Allah’ın yardımı ne zaman?» diyecek hale geldiler. Şunu bilin ki, Allah’ın yardımı pek yakındır ” ( Bakara 2/214 ) âyetinde de Allah yolunda karşılaşılan büyük sıkıntılara katlanmak, hatta çaresizlik ve ümitsizlik içinde Allah’ın yardımını bekleyecek derecede zor durumlara göğüs germek, cennet bedeli olarak belirlenmiştir. Dolayısıyla hangi dönemde olursa olsun İslâm emânetini yüklenen müslümanlar, imanları ve mukaddes değerleri uğrunda bu fedakârlıkları yapmak durumundadırlar. Zira bu, cennete girip girememe açısından çok mühim bir ölçü özelliği taşımaktadır. Bunun için de müslümanın toprak altı bilmecesini çözmek ve ölüme hazır olmak gibi bir sorumluluğu vardır:
Ömer Çelik Tefsiri
Ali İmran suresi 142 ayeti anlamı - okunuşu
Yoksa siz, Allah içinizden cihâd edenleri ve dâvası uğrunda sabredip direnenleri ortaya çıkarmadan kolayca cennete girivereceğinizi mi sandınız?
Mokhtasar tefsiri
-Ey Müminler!- Gerçekten Allah yolunda cihat edenlerin ve başlarına gelen belalara sabredenlerin ortaya çıkması için sınanmadan ve sabır göstermeden cennete gireceğinizi mi zannettiniz?
Ali Fikri Yavuz
Yoksa, Allah içinizden mücadele edenlerle sabredenleri hiç belli etmeden cennete girivereceğinizi mi sandınız
İngilizce - Sahih International
Or do you think that you will enter Paradise while Allah has not yet made evident those of you who fight in His cause and made evident those who are steadfast?
Ali İmran suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Yoksa Allah, içinizden savaşanları belli etmeden, sabredenleri bildirmeden cennete girivereceğinizi mi sanıyorsunuz?
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Yoxsa Allah içərinizdən cihad edənləri (düşmənlə vuruşanları) və (əziyyətə) səbr edənləri bilib (bəlliləşdirib bir-birindən) ayırd etməmişdən qabaq Cənnətə girəcəyinizimi güman edirsiniz?
Kuran Araştırmaları Vakfı
Yoksa Allah içinizden cihad edenleri belli etmeden, sabredenleri ortaya çıkarmadan cennete gireceğinizi mi sandınız?
Ali İmran suresi (Al Imran) 142 ayeti arapça okunuşu
﴿أَمْ حَسِبْتُمْ أَن تَدْخُلُوا الْجَنَّةَ وَلَمَّا يَعْلَمِ اللَّهُ الَّذِينَ جَاهَدُوا مِنكُمْ وَيَعْلَمَ الصَّابِرِينَ﴾
[ آل عمران: 142]
أم حسبتم أن تدخلوا الجنة ولما يعلم الله الذين جاهدوا منكم ويعلم الصابرين
سورة: آل عمران - آية: ( 142 ) - جزء: ( 4 ) - صفحة: ( 68 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Ama biz Firavun ve adamlarını bahçelerden, pınar başlarından, hazinelerden ve şerefli makamlardan çıkardık. Böylece oralara
- Siz Allah'ı bırakıp sadece bir takım putlara tapıyor, aslı olmayan sözler uyduruyorsunuz. Doğrusu, Allah'tan başka
- Yahudiler, "Allah'ın eli sıkıdır" dediler; dediklerinden ötürü elleri bağlandı, lanetlendiler. Hayır, O'nun iki eli de
- Namaz bitince yeryüzüne yayılın; Allah'ın lütfundan rızık isteyin; Allah'ı çok anın ki saadete erişesiniz.
- Eğer Kuran ile dağlar yürütülmüş veya yeryüzü parçalanmış yahut ölüler konuşturulmuş olsaydı, kafirler yine de
- Söyleyin; yaktığınız ateşin ağacını var eden sizler misiniz, yoksa onu Biz mi var ederiz?
- "Musa bize dönene kadar buna sarılmaktan vazgeçmeyeceğiz" demişlerdi.
- Onların söylediklerinin seni üzeceğini elbette biliyoruz; doğrusu onlar seni yalancı saymıyorlar, fakat zalimler Allah'ın ayetlerini
- İşte o gün, yer, Rabbinin ona vahyetmesiyle kendi haberlerini anlatır.
- "Ey milletim! Bende bir sapıklık yoktur, ancak ben Alemlerin Rabbinin peygamberiyim, Rabbimin sözlerini size bildiriyor,
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Ali İmran indirin:
Ali İmran Suresi mp3 : Ali İmran suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Ammar Al-Mulla
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler