Nisa suresi 144. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا الْكَافِر۪ينَ اَوْلِيَٓاءَ مِنْ دُونِ الْمُؤْمِن۪ينَۜ اَتُر۪يدُونَ اَنْ تَجْعَلُوا لِلّٰهِ عَلَيْكُمْ سُلْطَانًا مُب۪ينًا ﴾ [النساء: 144]
ayet arapça & türkçe okunuşuYâ eyyuhâ-lleżîne âmenû lâ tetteḣiżû-lkâfirîne evliyâe min dûni-lmu/minîn(e)(c) eturîdûne en tec’alû li(A)llâhi ‘aleykum sultânen mubînâ(n) [Nisa: 144]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Ey İnananlar! Müminleri bırakıp kafirleri dost edinmeyin. Allah'ın aleyhinize apaçık bir ferman vermesini mi istersiniz? [Nisa: 144]
Nisa Suresi 144. ayet tefsiri
İslâm’dan önce Medine’de yaşayan Evs ve Hazreç kabilesinden olan Araplar ile Kurayza oğulları yahudileri arasında emzirme, yeminle birbirlerine bağlanma gibi sebeplerle oluşmuş bir takım ilişkiler ve dostluklar vardı. Allah Resûlü ( s.a.s. ) Medine-i Münevvere’ye gelip de onlar müslüman olunca, yahudilerle olan dostluklarının doğru olup olmadığından, ya da bu dostluklarını devam ettirmelerinde bir sakınca bulunup bulunmadığından şüphe ettiler. Durumu gelip Resûlullah’a anlattılar ve: “ Yâ Rasûlallah, biz kimlerle dost olalım? ” diye sordular. Efendimiz’in: “ Muhacirlerle dost olun ” buyurması üzerine bu âyet-i kerîme nâzil oldu. ( Fahreddin er-Râzî, Mefâtîhu’l-gayb, XI, 69 )
Bu hususa temas eden âyet-i kerîmelerde özellikle “ mü’minleri bir tarafa bırakma ” kaydına vurgu yapıldığı görülür. Demek ki, mü’minin öncelikle diğer mü’minleri dost ve sırdaş edinmesi, onları bir kenara atmaması, dışlamaması gerekir. Bunu yaptıktan sonra İslâm’ın müsaade ettiği çerçevede müslüman olmayanlarla da, her iki tarafın da menfaatine olacak ve kötülükleri önleyecek şekilde ilişkiler kurabilir, anlaşmalar yapabilir. Fakat İslâm’ın belirlediği çerçeveyi dikkate almadan ölçüsüz bir şekilde kâfirleri dost edinenler, onlarla düşüp kalkanlar, kendi dinleri ve mü’min kardeşleri aleyhinde bile olsa kâfir dostlarının yaptıklarına ses çıkarmayanlar, hatta onların hâkimiyetlerine razı olup itiraz etmeyenler, Allah’a bile bile aleyhlerinde kullanacağı ve bu sebeple kendilerine azap edeceği bir delil vermiş olurlar. Yani böyle davrananlar, kâfirlerin dünya ve âhirette maruz kalacakları cezaya müstehak ve ortak olmak suretiyle gazab-ı ilâhîyeye uğrarlar.
Münafıkların uğrayacağı cezaya gelince:
Ömer Çelik Tefsiri
Nisa suresi 144 ayeti anlamı - okunuşu
Ey iman edenler! Mü’minleri bırakıp kâfirleri dost ve sırdaş edinmeyin. Yoksa, böyle bir akılsızlıkta bulunup da aleyhinizde Allah’a apaçık bir delil vermek ve O’nun azabını üzerinize çekmek mi istiyorsunuz?
Mokhtasar tefsiri
Ey Allah`a iman eden ve resulüne tabi olanlar! Müminleri bırakıp da Allah’ı inkâr eden kâfirleri Müminler dışında yakınlık ettiğiniz seçkin dostlar edinmeyin. Böyle yaparak Allah’a cezalandırılmaya müstahak olduğunuzu gösteren apaçık delil vermek mi istiyorsunuz?
Ali Fikri Yavuz
Ey iman edenler! Mü’minleri bırakıp da kâfirleri dostlar edinmeyin (başlarınıza geçirmeyin.) Azabızınızı gerektiren açık bir hüccet Allah’a vermek ister misiniz
İngilizce - Sahih International
O you who have believed, do not take the disbelievers as allies instead of the believers. Do you wish to give Allah against yourselves a clear case?
Nisa suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Ey inananlar, müminleri bırakıp da kafirleri dost edinmeyin. İster misiniz kendi aleyhinizde Allah'a apaçık bir delil veresiniz?
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Ey iman gətirənlər! Mö’minləri qoyub kafirləri dost tutmayın! Məgər Allaha öz əleyhinizə açıq bir dəlilmi vermək istəyirsiniz?
Kuran Araştırmaları Vakfı
Ey iman edenler! Müminleri bırakıp da kafirleri dost edinmeyin; (bunu yaparak) Allah'a, aleyhinizde apaçık bir delil mi vermek istiyorsunuz?
Nisa suresi (An-Nisa) 144 ayeti arapça okunuşu
﴿يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا الْكَافِرِينَ أَوْلِيَاءَ مِن دُونِ الْمُؤْمِنِينَ ۚ أَتُرِيدُونَ أَن تَجْعَلُوا لِلَّهِ عَلَيْكُمْ سُلْطَانًا مُّبِينًا﴾
[ النساء: 144]
ياأيها الذين آمنوا لا تتخذوا الكافرين أولياء من دون المؤمنين أتريدون أن تجعلوا لله عليكم سلطانا مبينا
سورة: النساء - آية: ( 144 ) - جزء: ( 5 ) - صفحة: ( 101 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- İnsanlara, halkına elçiler gelen şehri mesel olarak anlat:
- Bu şehre (Mekke'ye) yemin ederim; ki sen bu şehirde oturmuşsun.
- Göklerin ve yerin yaratanı, size içinizden eşler, çift çift hayvanlar var etmiştir. Bu suretle, çoğalmanızı
- Kardeşleri Lut, onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim.
- Bir şehri yok etmek istediğimiz zaman, şımarık varlıklarına yola gelmelerini emrederiz, ama onlar yoldan çıkarlar.
- Sana böylece vahyettiklerimiz, gaybe ait haberlerdir. Onlar elbirliği edip düzen kurdukları zaman yanlarında değildin; sen
- Toplanma günü için, sizi bir araya getirdiği zaman, işte o, kimin aldandığının ortaya çıkacağı gündür;
- Öyleyken, Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlarsınız?
- De ki: "Acele istediğiniz şey elimde olsaydı, benimle aranızdaki iş bitmiş olurdu." Allah zulmedenleri en
- Doğrusu bunda Allah'tan korkan kimseye ders vardır.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Nisa indirin:
Nisa Suresi mp3 : Nisa suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Ammar Al-Mulla
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler