Ali İmran suresi 15. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿قُلْ اَؤُ۬نَبِّئُكُمْ بِخَيْرٍ مِنْ ذٰلِكُمْۜ لِلَّذ۪ينَ اتَّقَوْا عِنْدَ رَبِّهِمْ جَنَّاتٌ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُ خَالِد۪ينَ ف۪يهَا وَاَزْوَاجٌ مُطَهَّرَةٌ وَرِضْوَانٌ مِنَ اللّٰهِۜ وَاللّٰهُ بَص۪يرٌ بِالْعِبَادِۚ ﴾ [آل عمران: 15]
ayet arapça & türkçe okunuşuKul eunebbi-ukum biḣayrin min żâlikum(c) lilleżîne-ttekav ‘inde rabbihim cennâtun tecrî min tahtihâ-l-enhâru ḣâlidîne fîhâ veezvâcun mutahheratun veridvânun mina(A)llâh(i)(k) va(A)llâhu basîrun bil’ibâd(i) [Ali İmran: 15]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
De ki: Bundan daha iyisini size haber vereyim mi? Allah'a karşı gelmekten sakınanlara, Rab'lerinin katında, altlarından ırmaklar akan ve orada temelli kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve Allah'ın rızası vardır. Allah kullarını hakkiyle görücüdür. [Ali İmran: 15]
Ali İmran Suresi 15. ayet tefsiri
Âhiret hayatı, dünya hayatından daha değerlidir. Dünya bir oyun ve eğlence olduğu halde esas hayat âhiret hayatıdır. O, ebedîdir, sonu gelmeyecek bir hayattır. Dolayısıyla Allah Teâlâ’nın müttakî kullarına hazırladığı cennet nimetleri de dünya nimetleriyle kıyas edilmeyecek derecede kıymetli ve güzeldir. Orada hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın duymadığı, hiçbir dilin tatmadığı ve hiçbir aklın düşünemediği muhteşem güzellikte nimetler vardır. Aklını kullanabilen insanlar, fânîlere, gel-geç sevdâlara değil, aslında bu nimetlere gönül bağlamalıdır. Burada bu nimetlerin üçünden haber verilir:
› Altlarından ırmaklar çağıldayan bağlar, bahçeler,
› Maddeten ve mânen tertemiz eşler,
› Yüce Allah’ın rızâsı: Cennette ulaşılabilecek ve insan ruhunun en çok haz alacağı makam, Cenâb-ı Hakk’ın hoşnutluğu olacaktır.
Rivayete göre Allah Teâlâ cennet ehline:
“ – Râzı oldunuz mu? Hoşnut musunuz? ” buyuracak, onlar da:
“ – Ey Rabbimiz, nasıl râzı olmayız ki! Bize başka kullarından hiç birine vermediğin nimeti verdin ” diyecekler. Bunun üzerine Allah Teâlâ buyuracak ki:
“ – Size bundan da büyüğünü vereceğim. ”
“ – Bundan daha üstün ne olabilir ya Rabbî ” diyecekler. İşte o zaman Allah Teâlâ:
“ – Sizden râzı olacağım ve artık size sonsuza kadar hiç gazap etmeyeceğim ” buyuracak. ( Buhâri, Rikâk 51; Müslim, Cennet 9 )
Gönlü Allah korkusuyla dopdolu olup O’na karşı gelmekten sakınan ve dünyada takvâ üzere bir hayat süren mü’minler işte bu nimetler içinde ebedî kalacaklardır. Ancak, devam eden âyetlerde, bahsedilen takvâ seviyesine erişebilmek için yapılması lazım gelen ameller ve kazanılması gereken mühim ahlâkî vasıflar sayılmaktadır. Hülasa olarak bunlar:
› Gerçekten iman etmek ve günahların affı ve cehennem azabından kurtuluş için Allah’a yalvarmak,
› İbâdetleri ifâya, haramlardan kaçmaya, dünya hayatının musîbetlerine ve hoşumuza gitmeyen şeylere sabretmek,
› Sâdık yani özünde, sözünde ve işinde doğru, samimi ve dürüst davranmak,
› Gönüllü itaat etmek; boyun büküp Allah’a ihlasla ve huşû içinde kulluk yapmak,
› Allah’ın verdiği mallardan ve her türlü rızıktan gece gündüz, gizli açık O’nun yolunda harcamak,
› Seherlerde kırık bir gönülle gözyaşı içinde istiğfar etmek, samimi bir kalple Yüce Allah’tan bağışlanmasını dilemek.
Bütün vakitlerde istiğfarla meşguliyet faydalı olmakla birlikte, günün diğer vakitlerine göre müstesnâ bir feyiz ve berekete sahip olan “ seher vakitleri ” özellikle zikredilmiştir. Bu vakitlerde yapılan duaların mutlaka kabul edileceğine dair Allah Resûlü’nün müjdesi vardır. Efendimiz ( s.a.s. ) şöyle buyurur:
“ Her gece Rabbimiz, gecenin son üçte biri kalınca rahmet ve mağfiretiyle en yakın göğe iner ve: «Bana dua eden yok mu kabul edeyim, benden bir şey isteyen yok mu ona vereyim, benden bağışlanma dileyen yok mu onu bağışlayayım» buyurur. ” ( Buhârî, Teheccüd 14; Müslim, Müsâfirîn 168 )
“ Gecede bir saat vardır ki, Allah’tan dünya veya âhiretle ilgili bir iyilik isteyen bir müslüman o saate rastlarsa, Allah istediği şeyi ona mutlakâ verir. Bu saat her gecede vardır. ” ( Müslim, Müsâfirîn 166 )
İşte kulları önce takvâya, sonra cennete, oradan da Rabbimizin sevgisine ve hoşnutluğuna ulaştıracak ameller bunlardır.
Kur’an’ın haber verdiği bu müjdeler ve ikazlar, emir ve yasaklar, mesnedi olmayan boş bir söz, kuru bir iddia, gerçekliği şüpheli, kendini bilmezlerin karşı çıkmasıyla zayıf düşüp ortadan kalkacak, insanı aldatan hayal ürünü şeyler değildir. Tam aksine aslı, şâhidi ve delili olan sağlam ve sarsılmaz gerçeklerdir. Çünkü:
Ömer Çelik Tefsiri
Ali İmran suresi 15 ayeti anlamı - okunuşu
Onlara şöyle söyle: “Size bunlardan daha güzelini haber vereyim mi? Takvâ sahiplerine Rableri katında altlarından ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve hepsinden öte Allah’ın rızâsı vardır. Allah, kullarını hakkiyle görmektedir.
Mokhtasar tefsiri
Ey Peygamber de ki: Size, bu arzulardan daha hayırlı olanı haber vereyim mi? İtaat ederek ve isyanı terk ederek Allah`tan sakınanlara, saraylarının ve ağaçlarının altından ırmaklar akan, cennetler vardır. Orada ebedî kalırlar ve onlar ölmeyecekler ve yok olmayacaklardır. Onlar için yaratılış ve ahlak olarak her türlü kötülükten uzak temiz eşler vardır. Bununla birlikte onlara Allah’ın rızası vardır. Allah, onlara ebediyen gazap edip, öfkelenmez. Allah, kullarının hallerini hakkıyla görendir. O`na bunlardan hiçbir şey gizli kalmaz. O, kullarına, yaptıkları amellerine göre karşılık verecektir.
Ali Fikri Yavuz
Râsûlüm, de ki; “- Size bunlardan daha hayırlısını haber vereyim mi?” O, nefisleri imrendiren süslerden korunanlar için, Rableri katında, ağaçları altından ırmaklar akan cennetler var; onlar orada devamlı kalacaklardır; ve yine orada pâk tertemiz zevceler ile en büyük nimet olan Allah rızâsı vardır. Allah, kullarının hal ve işlerini hakkıyle görücüdür
İngilizce - Sahih International
Say, "Shall I inform you of [something] better than that? For those who fear Allah will be gardens in the presence of their Lord beneath which rivers flow, wherein they abide eternally, and purified spouses and approval from Allah. And Allah is Seeing of [His] servants -
Ali İmran suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
De ki: Size bunlardan daha hayırlısını haber vereyim mi: O da, sakınanlar için, ebedi olan ve kıyılarından ırmaklar akan, içinde tertemiz eşler bulunan bahçelerdir ve Allah'ın sizden razı oluşudur. Allah, kullarını görür.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Ya Rəsulum!) Söylə: “Sizə bunlardan (dünya zinətlərindən) daha yaxşısını xəbər verimmi? Allahdan qorxub pis əməllərdən çəkinənlər üçün Rəbbi yanında (ağacları) altından çaylar axan cənnətlər (bağlar) vardır ki, orada əbədi qalacaqlar. Onlardan ötrü orada (hər cür eyibdən) pak olan zövcələr və (ən böyük ne’mət olan) Allah rizası (razılığı, hüsn-rəğbəti) vardır. Allah, həqiqətən, bəndələrini görəndir!
Kuran Araştırmaları Vakfı
(Resulüm!) De ki: Size bunlardan daha iyisini bildireyim mi? Takva sahipleri için Rableri yanında, içinden ırmaklar akan, ebediyyen kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve (hepsinin üstünde) Allah'ın hoşnutluğu vardır. Allah kullarını çok iyi görür.
Ali İmran suresi (Al Imran) 15 ayeti arapça okunuşu
﴿۞ قُلْ أَؤُنَبِّئُكُم بِخَيْرٍ مِّن ذَٰلِكُمْ ۚ لِلَّذِينَ اتَّقَوْا عِندَ رَبِّهِمْ جَنَّاتٌ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا وَأَزْوَاجٌ مُّطَهَّرَةٌ وَرِضْوَانٌ مِّنَ اللَّهِ ۗ وَاللَّهُ بَصِيرٌ بِالْعِبَادِ﴾
[ آل عمران: 15]
قل أؤنبئكم بخير من ذلكم للذين اتقوا عند ربهم جنات تجري من تحتها الأنهار خالدين فيها وأزواج مطهرة ورضوان من الله والله بصير بالعباد
سورة: آل عمران - آية: ( 15 ) - جزء: ( 3 ) - صفحة: ( 51 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Allah'a ve Peygambere itaat eden, Allah'tan korkan ve O'ndan sakınan kimseler, işte onlar kurtulanlardır.
- Ey İnananlar! Kazandıklarınızın temizlerinden ve size yerden çıkardıklarımızdan sarfedin; iğrenmeden alamıyacağınız pis şeyleri vermeye kalkmayın.
- Bu Kuran, kovulmuş şeytanın sözü olamaz.
- De ki: "Rabbime karşı gelirsem, doğrusu büyük günün azabından korkarım."
- Allah onlara kusursuz bir çocuk verince, kendilerine verdiği şey hakkında Allah'a ortaklar koştular. Allah, onların
- Doğrusu, Allah'a karşı gelmekten sakınanlara kurtuluş, bahçeler, bağlar, yaşıtlar ve dolu kadehler vardır.
- Bunu kim aşırı giderek haksızlıkla yaparsa, onu ateşe sokacağız. Bu, Allah'a kolaydır.
- Yeryüzü Rabbinin nuruyla aydınlanır, kitap açılır, peygamberler ve şahidler getirilir ve onlara haksızlık yapılmadan, aralarında
- And olsun ki, Biz onları azabla yakalamıştık, yine de Rablerine boyun eğmemiş ve yakarmamışlardı.
- Kitap kendilerine gelince, onlar, onu inkar etmişlerdir; oysa o, değerli bir Kitap'dır. Geçmişte ve gelecekte
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Ali İmran indirin:
Ali İmran Suresi mp3 : Ali İmran suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler