Şuara suresi 157. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿فَعَقَرُوهَا فَاَصْبَحُوا نَادِم۪ينَۙ ﴾ [الشعراء: 157]
ayet arapça & türkçe okunuşuFe’akarûhâ feasbehû nâdimîn(e) [Şuara: 157]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Onlar ise deveyi kestiler; ama pişman da oldular. [Şuara: 157]
Şuara Suresi 157. ayet tefsiri
Bedbaht kavim peygamberlerini dinlemedikleri gibi, onu büyülenmiş olmakla itham ettiler. Onu kendileri gibi sıradan bir insan gördüler. Bu da yetmedi, ondan mûcize getirmesini istediler. Kendilerine mûcize olarak dişi deve verilip sularına ortak olunca, dayanamayıp onu boğazladılar. Böylece büyük bir günün azabı başlarına indi; helak olup gittiler. ( bk. A‘râf 7/73-79; Hud 11/61-68 )
Hâsılı, öncelikle Mekke müşriklerinin ve onlar üzerinden tüm İslâm düşmanlarının Peygamberimiz ( s.a.s. )’e karşı olan davranışları bu kıssa içinde canlandırılmakta, peygamberine karşı gelen bu toplumlar nasıl helak edildi ise, onların da bir gün böyle helak edilecekleri hatırlatılmakta, dolayısıyla bir an önce tevbe edip Allah’a dönmeleri istenmektedir.
Bir diğer örnek Lût kavminden:
Ömer Çelik Tefsiri
Şuara suresi 157 ayeti anlamı - okunuşu
Derken onlar deveyi boğazladılar; ne var ki çok geçmeden yaptıklarına pişman oldular.
Mokhtasar tefsiri
Dişi deveyi kesmek üzere ittifak etmişlerdi. İçlerinden en kötüsü deveyi kesti. Sonra da azaptan kurtulmanın imkânsız olduğunu ve mutlak azabın kendilerine ineceğini öğrendiklerinde yaptıklarına pişman oldular. Fakat azabın görünmesi sırasında olan pişmanlık sahibine fayda vermez.
Ali Fikri Yavuz
Derken o deveyi kestiler, fakat pişman oldular
İngilizce - Sahih International
But they hamstrung her and so became regretful.
Şuara suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Ayaklarını kesip öldürdüler onu da nadim oldular.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Amma onlar (dəvəni) tutub kəsdilər, sonra da (əzab qorxusu ilə) peşman oldular.
Kuran Araştırmaları Vakfı
Buna rağmen onlar deveyi kestiler; ama pişman da oldular.
Şuara suresi (Ash-Shuara) 157 ayeti arapça okunuşu
﴿فَعَقَرُوهَا فَأَصْبَحُوا نَادِمِينَ﴾
[ الشعراء: 157]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- De ki: "Göklerden ve yerden sizi rızıklandıran kimdir?" De ki: "Allah'tır. Öyleyse doğru yolda veya
- Onlar Allah'ı bırakıp tanrıçalara taparlar ve: "Elbette senin kullarından belli bir takımı alıp onları saptıracağım,
- And olsun ki, Biz bu Kuran'da insanlara türlü türlü misali gösterip açıkladık. İnsanın en çok
- "Ona altın bilezikler verilmeli veya yanında ona yardım edecek melekler gelmeli değil mi?"
- "Biz sana sadece şüphe edip durdukları azabı getirdik. Sana gerçekle geldik. Şüphesiz biz doğru söyleyenleriz.
- Eğer onlar barışa yanaşırlarsa, sen de yanaş ve Allah'a güven. O, şüphesiz işitir ve bilir.
- Görebildikleriniz ve göremedikleriniz üzerine yemin ederim ki, Kuran şerefli bir elçinin getirdiği sözdür.
- Ondan sonra milleti üzerine gökten bir ordu indirmedik; zaten indirecek de değildik; sadece tek bir
- Gök yerinden oynatıldığı zaman;
- Katımızdan bir buyrukla, her hikmetli işe o gecede hükmedilir. Doğrusu Biz öteden beri peygamberler göndermekteyiz.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Şuara indirin:
Şuara Suresi mp3 : Şuara suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Ammar Al-Mulla
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler