Ankebut suresi 18. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَإِن تُكَذِّبُوا فَقَدْ كَذَّبَ أُمَمٌ مِّن قَبْلِكُمْ ۖ وَمَا عَلَى الرَّسُولِ إِلَّا الْبَلَاغُ الْمُبِينُ﴾
[ العنكبوت: 18]
vein tükeẕẕibû feḳad keẕẕebe ümemüm min ḳabliküm. vemâ `ale-rrasûli ille-lbelâgu-lmübîn.
Diyanet Kur'an-ı Kerim
Eğer siz Peygamberi yalanlıyorsanız bilin ki, sizden önceki ümmetler de yalanlamışlardı. Peygambere düşen, sadece apaçık tebliğdir.
Ankebut suresi DiyanetAnkebut suresi 18 ayeti okunuşu
Mokhtasar tefsiri
-Ey Müşrikler!- Sizler Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-`in getirdiklerini yalanlamaktasınız. Şüphesiz Nuh, Âd ve Semûd kavmi gibi, sizlerden önceki kavimler de kendilerine gönderilen peygamberleri yalanlamışlardı. Oysa elçilerin tek vazifesi yalnızca tebliğ etmektir. Apaçık tebliğ etmekten başka bir vazifesi yoktur. Elbette o size, Rabbinin tebliğ edilmesini emrettiklerini tebliğ etmiştir.
Ali Fikri Yavuz
(Ey Kureyş topluluğu, beni) eğer tekzib ederseniz (bana zarar veremezsiniz, çünkü) sizden önceki ümmetler de peygamberlerini tekzib etmişlerdi. Peygambere düşen vazife ise, ancak açık bir tebliğdir
İngilizce - Sahih International
And if you [people] deny [the message] - already nations before you have denied. And there is not upon the Messenger except [the duty of] clear notification.
Ankebut suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Ve yalanlarsanız sizden önceki ümmetler de yalanlamıştı ve Peygambere düşen iş, ancak apaçık tebliğden ibaret.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Ey Məkkə əhli!) Əgər (məni) təkzib etsəniz, (bilin ki) sizdən əvvəlki ümmətlər də (öz peyğəmbərlərini) təkzib etmişdilər. Peyğəmbərin vəzifəsi ancaq (dini, Allahın hökmlərini, risalətini) açıq-aşkar təbliğ etməkdir!
Kuran Araştırmaları Vakfı
Eğer (size tebliğ edileni) yalan sayarsanız, bilin ki sizden önceki birçok milletler de (kendilerine tebliğ edileni) yalan saymışlardır. Peygamber'e düşen, yalnız açık bir tebliğdir.
Ankebut suresi (Al-Ankabut) 18 ayeti arapça okunuşu
vein tükezzibu fekad kezzebe ümemüm min kabliküm vema aler rasuli illel belagul mübinوإن تكذبوا فقد كذب أمم من قبلكم وما على الرسول إلا البلاغ المبين
سورة: العنكبوت - آية: ( 18 ) - جزء: ( 20 ) - صفحة: ( 398 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Çalışanlar bunun için çalışsın.
- Allah inananlardan, ağaç altında sana baş eğerek el verirlerken, and olsun ki hoşnut olmuştur. Gönüllerinde
- Rabbin gönüllerinin gizlediklerini ve açığa vurduklarını bilir.
- Yahut: "Onu kendi uydurdu" diyorlar öyle mi? Hayır, inanmıyorlar.
- Onlara: "Rahman'a secdeye varın" dendiği zaman "Rahman da nedir? Emrettiğine mi secdeye varacağız?" derler. Bu,
- "Sana mı inanacağız? Sana en rezil kimseler uymaktadır" dediler.
- Allah, Ondan başka tanrı olmayan, diri, her an yaratıklarını gözetip durandır.
- Apaçık Kitap'a and olsun ki, akledesiniz diye Kuran'ı Arapça okunan bir Kitap kılmışızdır.
- Ama, cimrilik eden, kendini Allah'tan müstağni sayan, en güzel sözü yalanlayan kimsenin güçlüğe uğramasını kolaylaştırırız.
- "Allah sizi yerden bitirir gibi yetiştirmiştir."
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Ankebut indirin:
Ankebut Suresi mp3 : Ankebut suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler