Fussilet suresi 18. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Fussilet suresi 18 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Fussilet suresi - Fussilat aya 18 (Expounded).
  
   

﴿وَنَجَّيْنَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَكَانُوا يَتَّقُونَ۟ ﴾ [فصلت: 18]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Ve necceynâ-lleżîne âmenû ve kânû yettekûn(e) [Fussilet: 18]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

İnananları ve Allah'a karşı gelmekten sakınmış olanları kurtardık. [Fussilet: 18]


Fussilet Suresi 18. ayet tefsiri

Göklerin ve yerin yaratılışında serdedilen bu kadar ilâhî kudret delillerine rağmen, üstelik ardı ardına gelen peygamberlerin her yolu deneyerek ısrarla sadece Allah’a kulluk edilmesi gerektiğini bildirmelerine rağmen, inatla Allah’ın birliğini reddeden ve O’na kulluğu kabullenmeyen münkirlerin artık cezalandırılmaya müstahak oldukları anlaşılmaktadır. Burada misal olarak da Âd ve Semûd kavimleri seçilmiş; onları çarpıp helak eden kasırga ve yıldırım nazar-ı dikkate sunulmuştur:

Âd kavminin kötülüğü, yeryüzünde hakları olmadığı halde büyüklenmeleri, kendilerini çok güçlü ve kuvvetli görmeleri ve Allah’ın âyetlerini bile bile inkâr etmeleri idi. Öyle ki Allah’ı da unutarak, kendilerinden daha güçlü hiç kimsenin olmadığını söyleyecek bir küstahlık içinde idiler. Böylece gazab-ı ilâhîyi celbettiler. Üzerlerine, yedi gece sekiz gün süren ve uğradığı yeri darmadağın eden dondurucu bir kasırga gönderildi. ( bk. Ahkāf 46/24-25; Zâriyât 51/42; Hakka 69/6-7 ) Kibirleri kırıldı, alçaldılar, burunları sürtüldü ve helak oldular. Âhirette ise daha alçaltıcı, rezil rüsvâ edici bir azaba uğrayacaklardır.

Semûd kavminin kötülüğü, Allah’ın gösterdiği doğru yolu terk edip cehâlet karanlıkları içinde küfür ve inkâr körlüğünü tercih etmeleri idi. Böyle olunca hep zulüm ve haksızlık yaptılar. Kahr-ı ilâhîyi celbettiler. Kendilerini çarpan alçaltıcı bir yıldırım azabıyla helak edildiler.

Her iki kavmin helaki sırasında da Allah Teâlâ iman edenleri, gönülleri Allah korkusu ve saygısıyla dopdolu olup günahlardan sakınanları kurtarmıştır.

Burada örnek verilen Âd ve Semûd kavimlerinin, Resûl-i Ekrem ( s.a.s. )’e karşı çıkan müşrik Araplarla ortak yönleri dikkat çekmektedir. Müşrikler de Âd kavmi gibi kibirli idiler. İnsandan peygamber olmayacağını ve peygamberlerin ancak meleklerden gönderilebileceğini düşünüyor, Hz. Muhammed ( s.a.s. ) ile birlikte bir meleğin gelmesini istiyorlardı. ( bk. En‘âm 6/8-9; Hûd 11/12; İsrâ 17/94-95 ) Yine onlar aynen Semûd kavmi gibi, içinde bulundukları küfür, şirk ve sapıklığı Peygamber ( s.a.s. )’in getirdiği doğru yola tercih ediyorlardı. İşte müşrikler, aynı özellikleri taşıyan toplumların başına gelen felâketler hatırlatılarak uyarılmakta ve İslâm yoluna çağrılmaktadırlar.

Bu âyet-i kerîmelerin, indikleri dönemdeki müşrikler üzerinde bıraktığı tesiri göstermesi itibariyle şu hâdise gerçekten dikkat çekicidir:

İslâm davetinin günden güne gelişmesi üzerine iyice telâşa kapılan müşrikler, bir toplantı yaparak bu gidişâtın önünü alabilmek için çâreler düşündüler. Mes’ele hakkında Efendimiz ( s.a.s. ) ile konuşması için Utbe bin Rebîa’yı gönderdiler. Utbe, müşriklerin daha önce yapmış oldukları zenginlik, evlilik, makam ve şöhret gibi teklifleri fazlasıyla tekrar ederek uzun uzun konuştu. Sözlerini bitirinceye kadar Allah Resûlü onu sessizce dinledi Sonra da:

“ - Ey Ebu’l-Velîd! Söyleyeceklerin bitti mi? ” diye sordu. Utbe, “ Evet! ” deyince Resûlullah ( s.a.s. ) “ Şimdi de sen beni dinle! ” buyurdu ve Besmele çekerek Fussılet sûresini okumaya başladı. Secde âyeti olan 37. âyeti de okuyup secde ettikten sonra:

“ −Ey Ebu’l-Velîd! Okuduklarımı dinledin. Artık işte sen, işte o! ” buyurdu.

Utbe kalkıp arkadaşlarının yanına dönerken, onu gören müşrikler:

“ −VAllahi Ebu’l-Velîd gittiğinden çok farklı bir yüzle geliyor. Hâli çok değişmiş?! ” dediler. Yanlarına geldiğinde heyecanla Utbe’ye: “ Ne oldu, anlatsana? ” dediler.  Utbe:

“ −VAllahi, öyle bir söz dinledim ki şimdiye kadar bir benzerini hiç işitmemiştim. O ne şiir, ne sihir, ne de kehânettir! Muhammed:

«Ben sizi Âd ve Semûd kavimlerini yıldırım gibi çarpan korkunç azabın sizi de çarpabileceği gerçeğine karşı uyarıyorum!» ( Fussılet 41/13 ) dediği zaman, daha fazla okumasın diye elimle ağzını tutarak, akrabalığımız hakkı için yemin ettim. Muhammed’in söylediği her şeyin aynen vuku bulduğunu bildiğim için üzerimize azap ineceğinden korktum. Ey Kureyş cemaati! Gelin beni dinleyin! O’nu kendi işiyle baş başa bırakın, aradan çekilin! Eğer onu Araplar öldürürse, başkası vâsıtasıyla O’ndan kurtulmuş olursunuz. Şâyet Araplara hâkim olursa, O’nun hâkimiyeti sizin hâkimiyetiniz, O’nun kudret ve şerefi sizin kudret ve şerefiniz demektir. Böylece Muhammed sâyesinde insanların en mutlusu olursunuz! ” dedi. ( İbn Hişâm, es-Sîre, I, 313-314; İbn Kesîr, Bidâye, III, 111-112 )

Bahsedildiği üzere inkârcı toplumlar dünyada bir kısım felâketlerle helak edildiler. Bunların âhirette uğrayacakları azaba gelince:
Ömer Çelik Tefsiri
Fussilet suresi Diyanet

Fussilet'den 18 Ayeti'ni dinle


Fussilet suresi 18 ayeti anlamı - okunuşu

Buna mukâbil iman edip Allah’a karşı gelmekten sakınanları da kurtardık.


Mokhtasar tefsiri

Yüce Allah`a ve resulüne iman edenleri kurtardık. Bu kimseler emirlerini yerine getirip yasaklarından kaçınarak Allah`a karşı takvalı olan kişilerdi. Kavimlerine isabet eden azaptan onları kurtardık.


Ali Fikri Yavuz

(Peygamberleri Salih’e) iman edib de (küfürden) sakınanları ise kurtardık


İngilizce - Sahih International


And We saved those who believed and used to fear Allah.

Fussilet suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Ve inananları kurtardık ve onlar, çekinen kişilerdi.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


İman gətirib (Allahdan) qorxanları isə xilas etdik.


Kuran Araştırmaları Vakfı


İnananları kurtardık. Onlar (Allah'tan) korkuyorlardı.

Fussilet suresi (Fussilat) 18 ayeti arapça okunuşu

﴿وَنَجَّيْنَا الَّذِينَ آمَنُوا وَكَانُوا يَتَّقُونَ﴾
[ فصلت: 18]

venecceynel lezine amenu vekanu yettekun

ونجينا الذين آمنوا وكانوا يتقون

سورة: فصلت - آية: ( 18 )  - جزء: ( 24 )  -  صفحة: ( 478 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. Eğer sana Allah'ın bol nimeti ve rahmeti olmasaydı, onlardan bir takımı seni sapıtmaya çalışırdı. Halbuki
  2. İnananlar: "Keşke bir süre indirilse de cihada çıksak" derlerdi. Fakat hükmü açık bir süre inip,
  3. Gündüzün iki ucunda ve gecenin gündüze yakın zamanlarında namaz kıl. Doğrusu iyilikler kötülükleri giderir. Bu,
  4. Nuh: "Rabbim! Milletim beni yalanladı. Benimle onların arasında Sen hüküm ver. Beni ve beraberimdeki inananları
  5. Allah size ancak leşi, kanı, domuz etini ve Allah'tan başkasının adına kesilenleri haram etmiştir. Darda
  6. İşte bildirilen rızık ve meyveler onlaradır. Nimet cennetlerinde, karşılıklı tahtlar üzerinde kendilerine ikram olunur.
  7. Allah'ın kullarından dilediğine, bol ihsanından indirmesini çekemeyerek, Allah'ın indirdiğini inkar etmekle, kendilerini ne kötü bir
  8. Az bir geçim ama ardından can yakıcı bir azap onlaradır.
  9. Milletinin cevabı sadece, "Onları kasabanızdan çıkarın, güya onlar temiz kalmaya uğraşan insanlarmış" demek oldu.
  10. İffetli, habersiz, mümin kadınlara zina isnat edenler dünya ve ahirette lanetlenmişlerdir. Kendi dilleri, elleri ve

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Fussilet indirin:

Fussilet Suresi mp3 : Fussilet suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Fussilet Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Fussilet Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Fussilet Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Fussilet Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Fussilet Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Fussilet Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Fussilet Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Fussilet Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Fussilet Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Fussilet Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Fussilet Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Fussilet Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Fussilet Suresi Al Hosary
Al Hosary
Fussilet Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Fussilet Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Thursday, November 21, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler