Yunus suresi 2. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿اَكَانَ لِلنَّاسِ عَجَبًا اَنْ اَوْحَيْنَٓا اِلٰى رَجُلٍ مِنْهُمْ اَنْ اَنْذِرِ النَّاسَ وَبَشِّرِ الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اَنَّ لَهُمْ قَدَمَ صِدْقٍ عِنْدَ رَبِّهِمْۜ قَالَ الْكَافِرُونَ اِنَّ هٰذَا لَسَاحِرٌ مُب۪ينٌ ﴾ [يونس: 2]
ayet arapça & türkçe okunuşuEkâne linnâsi ‘aceben en evhaynâ ilâ raculin minhum en enżiri-nnâse vebeşşiri-lleżîne âmenû enne lehum kademe sidkin ‘inde rabbihim(k) kâle-lkâfirûne inne hâżâ lesâhirun mubîn(un) [Yunus: 2]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
İçlerinden birine, "İnsanları uyar ve inananlara, Rableri katında yüksek makamlar olduğunu müjdele" diye vahyetmemiz, insanların tuhafına mı gitti ki, kafirler: "Bu apaçık bir büyücüdür" dediler? [Yunus: 2]
Yunus Suresi 2. ayet tefsiri
Allah Tealâ, Hz. Muhammed ( s.a.s. )’i peygamber olarak gönderdiği zaman kâfirler onu inkâr ettiler ve: “ Allah, Muhammed gibi insanlar arasından bir elçiyi göndermekten uzak ve yücedir ” ve “ Allah, peygamber olarak göndermek üzere Ebu Talib’in yetiminden başkasını bulamadı mı? ” dediler ve işte bunun üzerine bu âyet-i kerîme nâzil oldu. ( Taberî, Câmi‘u’l-beyân, XI, 107; Vâhidî, Esbâbu’n-nüzûl, s. 270 )
İman edenlere müjdelenen قَدَمُ صِدْقٍ ( kademu sıdk ) şudur: Dünya hayatında Allah Teâlâ’ya sadâkat, doğruluk, ihlas ve samimiyetle kulluk eden mü’minler, amellerinin keyfiyetine göre Rableri katında yüksek bir dereceye nâil olacaklardır. Dünyada hayırda yarışanlar, öne geçenler ve hayırda çığır açanlar âhirette de mükâfat bakımından öne geçeceklerdir. Bu ifadede, müttakîleri Allah’a götürmede en güvenilir ve en doğru rehber olan Resûlullah ( s.a.s. )’in şefaat-i uzmâsına da bir işaret vardır.
Takvâ sahibi talihli kulların cennette varacağı yüksek makamı beyân sadedinde bir diğer âyet-i kerîmede şöyle buyrulur:
“ Allah’a gönülden saygı besleyen, O’na karşı gelmekten sakınıp emirlerine titizlikle uyanlar cennet bahçelerinde ve ırmak kenarlarındadırlar. Gücü her şeye yeten ve hükmü her şeye geçen Hükümdar’ın huzurunda, hoşnut olacakları çok şerefli bir hak ve dürüstlük meclisindedirler. ” ( Kamer 54/54-55 )
Kâfirler, Kur’an’ın insan üstü bir kaynaktan geldiğini itiraf ediyor, fakat Allah’tan geldiğini de inkâr ediyorlardı. Kibir ve inatçılıkları onları imandan alıkoyuyordu. Zira Allah’ın gönderdiği peygamber ve ona indirdiği kitapla insan hayatına müdâhale ve onu istediği gibi düzenleme yetkisini kabullenmek ve bu imana göre hayatı yeni baştan tanzim etmek hiç işlerine gelmiyordu. Halbuki Allah, yarattığı varlıkları kendi haline bırakmamıştır. Onlarla irtibatı ve onlara müdahalesi her an çok etkili bir şekilde devam etmektedir:
Ömer Çelik Tefsiri
Yunus suresi 2 ayeti anlamı - okunuşu
Kendi içlerinden birisine: “İnsanları azap ile uyar; iman edenlere de, dürüstlükleri ve iyi işler yapmaları sebebiyle kendileri için Rableri katında ötekilerini geçen emin bir makam olduğunu müjdele” diye vahyetmemiz onların çok tuhafına mı gitti ki, kâfirler kalkıp: “Besbelli ki bu adam sihirbazın teki!” diyorlar?
Mokhtasar tefsiri
Kendi soylarından bir adama: İnsanları Allah`ın azabı ile uyar diye ona emretmemiz insanları şaşırmaya mı itti ? -Ey Peygamber!- Allah`a iman edenleri kendilerini sevindirecek olan şey ile müjdele! Yaptıkları salih amellere karşılık olarak onlar için Rableri katında yüce makamlar vardır. Kâfirler: "Şüphesiz bu ayetleri getiren adam sihri apaçık olan bir sihirbazdır." dediler.
Ali Fikri Yavuz
İnsanlar arasında bir er’e (Peygambere): “- İnsanları Allah’ın azâbı ile korkut ve iman edenleri de, Rableri katında yüksek dereceleri olmakla müjdele” diye vahy etmemiz, insanlar için şaşılacak şey mi oldu ki, kâfirler: “- Her halde bu, açık bir sihirbazdır.” dediler
İngilizce - Sahih International
Have the people been amazed that We revealed [revelation] to a man from among them, [saying], "Warn mankind and give good tidings to those who believe that they will have a [firm] precedence of honor with their Lord"? [But] the disbelievers say, "Indeed, this is an obvious magician."
Yunus suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
İnsanları korkutmak ve inananlara, gerçek bir güzel mükafat, inançlarına karşılık yücelik ve nimet verileceğini, şefaate mazhar olacaklarını müjdelemek için içlerinden bir ere vahyetmemiz, insanlara tuhaf mı geldi de kafirler, şüphe yok ki dediler, bu, apaçık bir büyücü.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
İçərilərindən bir adama: “İnsanları (Allahın əzabı ilə) qorxut, iman gətirənləri (yaxşı əməllərinə görə) Rəbbi yanında gözəl mükafat gözlədiyi ilə müjdələ!” – deyə vəhy etməyimiz xalqa təəccüblü gəldimi ki, kafirlər: “Bu, həqiqətən, açıq-aşkar bir sehrbazdır!” dedilər.
Kuran Araştırmaları Vakfı
İçlerinden bir adama: İnsanları uyar ve iman edenlere, Rableri katında onlar için yüksek bir doğruluk makamı olduğunu müjdele, diye vahyetmemiz, insanlar için şaşılacak bir şey mi oldu ki, o kafirler: Bu elbette apaçık bir sihirbazdır, dediler?
Yunus suresi (Yunus) 2 ayeti arapça okunuşu
﴿أَكَانَ لِلنَّاسِ عَجَبًا أَنْ أَوْحَيْنَا إِلَىٰ رَجُلٍ مِّنْهُمْ أَنْ أَنذِرِ النَّاسَ وَبَشِّرِ الَّذِينَ آمَنُوا أَنَّ لَهُمْ قَدَمَ صِدْقٍ عِندَ رَبِّهِمْ ۗ قَالَ الْكَافِرُونَ إِنَّ هَٰذَا لَسَاحِرٌ مُّبِينٌ﴾
[ يونس: 2]
أكان للناس عجبا أن أوحينا إلى رجل منهم أن أنذر الناس وبشر الذين آمنوا أن لهم قدم صدق عند ربهم قال الكافرون إن هذا لساحر مبين
سورة: يونس - آية: ( 2 ) - جزء: ( 11 ) - صفحة: ( 208 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Mucizelerimizin hepsini yalanladılar. Bunun üzerine onları güç ve kuvvet sahibi olana yakışır bir şekilde yakaladık.
- Sizden cehenneme uğramayacak yoktur. Bu, Rabbinin yapmayı üzerine aldığı kesinleşmiş bir hükümdür.
- Ey can! İyi kullarımın arasına gir.
- Kendisinden isteyebileceğiniz her şeyi size vermiştir. Allah'ın nimetini sayacak olsanız bitiremezsiniz. Doğrusu insan pek zalim
- Allah'la beraber başka bir tanrının bulunduğunu kabul eden alaycılara karşı şüphesiz Biz sana kafiyiz. Yakında
- Sana dağları sorarlar; de ki: "Rabbim onları ufalayıp savuracak, yerlerini düz, kuru bir toprak haline
- Rabbinin yoluna, hikmetle, güzel öğütle çağır; onlarla en güzel şekilde tartış; doğrusu Rabbin, kendi yolundan
- Bırak onları yesinler, zevk alsınlar; ümit onları avundursun; ilerde öğrenecekler.
- Musa: "Siz koyun" dedi. Hemen, değnekleri ve ipleri, sihirleri yüzünden, Musa'ya sanki yürüyorlarmış gibi geldi.
- Kitap ehlinden zulmedenler bir yana, onlarla en güzel şekilde mücadele edin, şöyle deyin: "Bize indirilene
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Yunus indirin:
Yunus Suresi mp3 : Yunus suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler