Haşr suresi 20. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿لَا يَسْتَو۪ٓي اَصْحَابُ النَّارِ وَاَصْحَابُ الْجَنَّةِۜ اَصْحَابُ الْجَنَّةِ هُمُ الْفَٓائِزُونَ ﴾ [الحشر: 20]
ayet arapça & türkçe okunuşuLâ yestevî ashâbu-nnâri ve ashâbu-lcenne(ti)(c) ashâbu-lcenneti humu-lfâ-izûn(e) [Haşr: 20]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Cehennemliklerle cennetlikler bir değildir. Kurtuluşa ermiş kimseler cennetliklerdir. [Haşr: 20]
Haşr Suresi 20. ayet tefsiri
Cenâb-ı Hakk’ın, Allah’ı unutanlara, kendilerine kendilerini unutturması şöyle izah edilebilir:
Allah Teâlâ’yı uyanık bir kalple zikretmek, kişiye dünya ve âhiretin mâhiyetini anlamayı, dünyaya niçin gönderildiğini, kendisine bu kısa ömrün ve bunca nimetlerin niçin verildiğini ve sorumluluğunun ne olduğunu hatırlatır. Ona derin ve etkili bir kulluk şuuru aşılar. Buna mukâbil Allah Teâlâ’yı unutmak ise, insanı ulvî âlemlerden kopararak bütün himmetiyle dünyaya sarılmasına sebep olur. Dünya muhabbeti onu, hayırlı işlerden uzaklaştırarak günahların çukuruna yuvarlar. Öyle ki büsbütün yoldan çıkar. Gaflet ile dünya peşinden koşmak, âhiret için hiçbir hazırlık yapmamak, nefsi ibâdet ve takvâ ile temizlemeye çalışmamak, üstelik günahların pençesinde kıvranmak insanın kendi canını unutması anlamına gelir. Böylece Allah’ı unutana, Allah da kendi öz canını, yani dünya ve âhirette asıl menfaatine olan şeyleri yapmasını unutturmuş olur. Zira insanın gerçek mânada kendi canını düşünmesi, onu temizlemeyi, terbiye ve tezkiye etmeyi gerektirir. Canı yani nefsi temizlemek de Allah’ı zikretmekle olur. Allah’ın zikri olmadan nefsin tezkiyesi mümkün değildir. O halde Allah’ı unutan, kendi canını da unutmuş ve ihmal etmiş olur. Canı ihmal etmenin sonucu da onu âhiret azabına mahkûm etmektir. Şüphesiz kulluk vazifelerini ihmal edip canlarını ateşe atanlarla, onu kurtarıp cennet bahçelerine ulaştıranlar bir olmaz. Gerçek kurtuluş ve başarıya erenler, şüphesiz ki Allah’ı unutmayan, zikrullâh ikliminde bir hayat yaşayan, Allah’ı itaat ve ibâdetle zikrederek nefislerini temizleyen cennetliklerdir. ( bk. Ateş, Yüce Kur’ân’ın Çağdaş Tefsiri, IX, 360-361 )
Cenâb-ı Hak şöyle buyurur:
“ Her nefis ölümü tadacaktır. Yaptıklarınızın karşılığı ancak kıyamet günü tastamam verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete konulursa, gerçekten o kurtuluşa ermiştir. İyi bilin ki, bu dünya hayatı, aldatıcı bir faydadan başka bir şey değildir. ” ( Âl-i İmran 3/185 )
Şimdi insanların Kur’an’ın hakikatini, azametini, üslûbunun tesirini, beyân ettiği kulluk mesuliyetinin şiddet ve ağırlığını anlamaları için bir misal verilmek üzere şöyle buyruluyor:Ömer Çelik Tefsiri
Haşr suresi 20 ayeti anlamı - okunuşu
Cehennemliklerle cennetlikler elbette bir olamaz. Cennetlikler, işte onlar, gerçekten kurtuluşa erenlerdir.
Mokhtasar tefsiri
Cehennem ehliyle cennet ehli bir olmaz. Cennet ehli ile cehennem ehli, dünyadaki amellerinde farklı oldukları gibi ahirette alacakları karşılıklarda da birbirlerinden farklıdırlar. İsteklerine kavuşup korktukları şeylerden güvende olarak asıl kurtuluşa erenler cennet ehli kimselerdir.
Ali Fikri Yavuz
Cehennemlik olanlarla cennetlikler bir olmaz. Cennet ehli olanlar, kurtulanlardır
İngilizce - Sahih International
Not equal are the companions of the Fire and the companions of Paradise. The companions of Paradise - they are the attainers [of success].
Haşr suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Bir değildir cehennem ehli ve cennet ehli; cennet ehlidir kurtulup üst olanların, kutluluğa erip muratlarını bulanların ta kendileri.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Cəhənnəm əhli ilə cənnət əhli eyni ola bilməz. Cənnət əhli nicat tapıb (əbədi) səadətə qovuşanlardır!
Kuran Araştırmaları Vakfı
Cehennem ehliyle cennet ehli bir olmaz. Cennet ehli, isteklerine erişenlerdir.
Haşr suresi (Al-Hashr) 20 ayeti arapça okunuşu
﴿لَا يَسْتَوِي أَصْحَابُ النَّارِ وَأَصْحَابُ الْجَنَّةِ ۚ أَصْحَابُ الْجَنَّةِ هُمُ الْفَائِزُونَ﴾
[ الحشر: 20]
لا يستوي أصحاب النار وأصحاب الجنة أصحاب الجنة هم الفائزون
سورة: الحشر - آية: ( 20 ) - جزء: ( 28 ) - صفحة: ( 548 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Yoksa, önce yaratan, sonra da yaratmayı tekrar edecek olan; size gökten ve yerden rızık veren
- Yalnızca Rabbinin nimetini anlat.
- Buyruğumuz gelince, Şuayb'ı ve beraberindeki inananları katımızdan bir rahmet olarak kurtardık. Haksızlık yapanları bir çığlık
- Birisi, yüksek derecelere sahip olan Allah katından, inkarcılara gelecek ve savunulması imkansız olacak azabı soruyor.
- Musa, tayin ettiğimiz müddette milletinden yetmiş kişi seçti; onları sarsıntı tutunca dedi ki: "Rabbim! Dileseydin
- O gün Allah onlara seslenir: "Peygamberlere ne cevap verdiniz?" der.
- Eğer dileseydik, Biz onları sana gösterirdik; sen de onları yüzlerinden tanırdın. And olsun ki sen,
- İyi kimseler, saygıdeğer elçilerin eliyle yazılmıştır.
- Onları çarptıkça çarpacağımız gün öcümüzü şüphesiz alırız.
- Sizi yerde yaratıp yayan O'dur ve O'nun huzurunda toplanacaksınız.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Haşr indirin:
Haşr Suresi mp3 : Haşr suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Ammar Al-Mulla
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler