Bakara suresi 200. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Bakara suresi 200 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Bakara suresi - Al-Baqarah aya 200 (The Cow).
  
   

﴿فَاِذَا قَضَيْتُمْ مَنَاسِكَكُمْ فَاذْكُرُوا اللّٰهَ كَذِكْرِكُمْ اٰبَٓاءَكُمْ اَوْ اَشَدَّ ذِكْرًاۜ فَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَقُولُ رَبَّنَٓا اٰتِنَا فِي الدُّنْيَا وَمَا لَهُ فِي الْاٰخِرَةِ مِنْ خَلَاقٍ ﴾ [البقرة: 200]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Fe-iżâ kadaytum menâsikekum feżkurû(A)llâhe keżikrikum âbâekum ev eşedde żikrâ(an)(k) femine-nnâsi men yekûlu rabbenâ âtinâ fî-ddunyâ vemâ lehu fi-l-âḣirati min ḣalâk(in) [Bakara: 200]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Hac ibadetinizi bitirdiğinizde, babalarınızı andığınız gibi, hatta ondan daha kuvvetli bir anışla Allah'ı anın. "Rabbimiz! Bize sadece dünyada ver" diyen insanlar vardır, öylesine, ahirette bir pay yoktur. [Bakara: 200]


Bakara Suresi 200. ayet tefsiri

 “ Hums ” yani kahramanlar, yiğitler diye anılan Kureyş ve müttefikleri vakfeyi sadece Müzdelife’de yapıyor: “ Biz ehlullahız; Allah’ın has kullarıyız. O’nun Harem’inde oturanlarız. Harem’den dışarı çıkamayız ” diyorlar ve Arafât’ta diğer insanlarla birlikte vakfe yapmayı kendileri için küçüklük sayıyorlardı. Çünkü Arafât “ helâl ” bölgeydi; Harem bölgesinin dışındaydı. Diğer Araplar ise Hz. İbrâhim’in dinine uyarak Arafât’ta vakfe yapıyorlardı. İnsanlar sel gibi Arafat’tan boşanıp gelince, Kureyş ve yandaşları Müzdelife’den çıkıyorlardı. Bu âyetle Allah Teâlâ, onlara Arafât vakfesini emrettiği gibi, Arafât’tan çıkışlarının da diğer insanlarla birlikte olmasını istemiştir. ( Buhârî, Tefsir 2/35 )

198 ve 199. âyetler, bir taraftan müslümanların arefe günü Arafat’ta bir bütün olarak vakfe yapmalarını, oradan bir mahşer topluluğu görünümünde, Allah’ı zikrederek, O’ndan af ve mağfiret talep ederek Müzdelife’ye doğru akmalarını, oradan da yine Minâ’ya doğru kitleler halinde hareket etmelerini emretmekte; diğer taraftan da o büyük kalabalığın bir bölgeden diğerine seller gibi boşanıp akmasını tasvir etmektedir.

İslâm’dan önce Araplar, hac amellerini tamamladıktan sonra Minâ’da belli bir yerde otururlar, atalarını yâd ederler ve onlarla övünme yarışına girerlerdi. 200. ayetle bu yanlış âdet kaldırılmakta, bunu yerine müslümanlar daha kuvvetli ve daha coşkulu bir şekilde Allah Teâlâ’yı zikre davet edilmektedir. ( Taberî, Câmi‘u’l-beyân, II, 404 ) Dolayısıyla hac ile elde edilen ahlâkî güzellikler, manevî yücelikler ve kudsî intibalar hacdan sonra da devam ettirilmelidir. müslümanlar, bu ulvî ibâdetle elde ettikleri bilgi, irfan ve tecrübe ile, şirkin bütün izlerini silip tevhidin hakikatine doğru yol almalı, nefsin her türlü şehvet ve gururunu kırmalı, ruhlarındaki hakikati idrake engel olacak lekeleri temizlemeli ve zikir, dua, istiğfar ve tazarrû ile daimî bir surette sadece Allah’a yönelmelidirler.

200. âyetin devamında Allah’tan sağlık, bolluk, çocuk gibi sadece dünyalık şeyler isteyen, âhiretle alakalı hiçbir talepleri olmayan kimseler kınanmaktadır. Böyleleri için âhirette, herhangi bir sevap, nimet veya güzelliğin sözkonusu olmadığı haber verilir. Nitekim bu mânayı açıklayan diğer âyet-i kerîmelerde şöyle buyrulur:

“ Dünya hayatını, onun göz kamaştırıcı süsünü ve şatafatını arzulayanlara, bu gayeye yönelik yaptıkları çalışmaların karşılığını dünyada tastamam veririz. Onlar bu hayatta hiçbir haksızlığa uğratılmazlar. Fakat onlar öyle kimselerdir ki, kendileri için âhirette ateşten başka bir şey yoktur. Dünyada yaptıkları şeyler orada tamamen boşa gidecektir. Çünkü, iyilik nâmına yaptıkları işler, inanç ve iyi niyetten yoksun olduğu için, hiçbir değer taşımamaktadır. ” ( Hûd 11/15-16 )

“ …Kim de âhireti bırakıp sadece dünya kazancını isterse ona da ondan bir parça veririz; fakat onun âhirette bir nasîbi olmaz. ” ( Şûrâ 42/20 )

201-202. âyetlerde ise Allah’tan hem dünya hem de âhiret iyiliğini isteyenler ve cehennem azâbından Allah’a sığınanlar methedilir ve dünyada yaptıkları sâlih amellerin, dua ve istiğfarların mükafatının âhirette onlara verileceği müjdelenir.

201. âyette geçen حَسَنَةٌ  ( hasene ) lügatte “ iyilik ve güzellik ” mânasına gelir. Elde edilince insanı sevindiren bütün nimetleri ifade eder. Bununla birlikte tefsirlerde “ hasene ”ye şu mânalar verilmiştir: “ Dünyadaki hasene; sâlih insanların Allah’tan istedikleri sıhhat, yeterli maişet ve hayırlı işlerde muvaffakiyettir. Âhiretteki hasene ise âhiret sevabıdır. ” ( Zemahşerî, el-Keşşâf, I, 121 ) “ Dünyadaki hasene; mal, ilim ve Kur’an’ı anlamaktır. Âhiretteki ise cennettir. ” ( Taberî, Câmi‘u’l-beyân, II, 410 )

Allah Resûlü ( s.a.s. ) bu duayı çok okur ( Buhârî, Deavât 55 ) ve okunmasını tavsiye ederdi. ( Müslim, Zikir 23 ) Nitekim Enes ( r.a. )’ın anlattığı şu hâdise buna güzel bir misal teşkil eder:

Resûlullah ( s.a.s. ) son derece zayıflamış bir hastayı ziyâret etti ve:

“ –Allah’a bir şey için dua ediyor musun veya O’ndan bir şey istiyor musun? ” diye sordu. Hasta:

“ –Evet; «Allahım! Bana âhirette vereceğin cezayı bu dünyada hemen peşin olarak ver!» diye dua ediyorum ” cevâbını verdi. Allah Resûlü ( s.a.s. ) şöyle buyurdu:

“ –Sübhânallah! Senin buna gücün yetmez. «Rabbimiz bize dünyada da iyilik ver, âhirette de iyilik ver ve bizi cehennem azâbından koru!» ( Bakara 2/201 ) diye dua etsen olmaz mı? ”

Bunun üzerine adam bu duayı yaptı ve şifa buldu. ( Müslim, Zikir 23; Tirmizî, De‘avât 71/3487 )

Haccın amellerinden olan Minâ’da şeytan taşlama ve teşrik tekbirleriyle ilgili olarak da şöyle buyruluyor:


Ömer Çelik Tefsiri
Bakara suresi Diyanet

Bakara'den 200 Ayeti'ni dinle


Bakara suresi 200 ayeti anlamı - okunuşu

Hac ibâdetlerinizi tamamlayınca, câhiliye döneminde babalarınızı andığınız gibi, hatta ondan daha coşkulu bir şekilde Allah’ı anın. Bazı insanlar: “Rabbimiz, bize nasibimizi dünyada ver!” der. Öyle kimselerin âhirette hiçbir nasibi yoktur.


Mokhtasar tefsiri

Eğer hac amellerini bitirir ve boşa çıkarsanız, babalarınızla övündüğünüz ve onlara sena ettiğiniz gibi veya babalarınızı zikrettiğinizden daha çok zikrederek Allah’ı anın ve ona çokça sena edin. Çünkü sahip olduğunuz bütün nimetlerin asıl sahibi Allah -Subhanehu ve Teâlâ-`dır. İnsanlar farklı farklıdır. Onların bir kısmı sadece bu dünya hayatına iman eden kâfir, müşrik kimselerdir. Bunlar Rablerinden sağlık, mal, çocuk gibi sadece bu dünya nimetlerinden ve süslerinden isterler. Onların, dünyaya olan arzuları ve ahiretten yüz çevirmeleri sebebiyle, Allah`ın ahirette mümin kulları için hazırladıklarından bir nasipleri yoktur.


Ali Fikri Yavuz

Hac ibadetlerinizi bitirince, cahiliyet devrinde hacdan sonra, toplanıp atalarınızı anarak öğündüğünüz gibi, hatta daha kuvvetli bir anışla Allah’ı anın. Çünkü insanların kimi: “- Ey Rabbimiz, bize (nasîbimizi) dünyada ver.” der. O kimsenin âhirette bir nasibi yoktur


İngilizce - Sahih International


And when you have completed your rites, remember Allah like your [previous] remembrance of your fathers or with [much] greater remembrance. And among the people is he who says, "Our Lord, give us in this world," and he will have in the Hereafter no share.

Bakara suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Hacca ait ibadetlerinizi bitirince babalarınızı andığınız gibi, hatta ondan da üstün bir surette Allah'ı anın. Çünkü insanlardan, Rabbimiz, bize dünyada ihsanda bulun diyenler vardır ki bu çeşit adama ahiretten nasip yoktur.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


Həcc mərasimini tamamlayıb qurtardıqda (keçmişdə) ata-babalarınızı yada saldiğınız kimi, ondan da artıq Allahı yad edin! İnsanların bə’zisi: “Ey Rəbbimiz, bizə nə verəcəksənsə, elə bu dünyada ver!” – deyirlər. Belə şəxslərin axirətdə heç bir payı yoxdur!


Kuran Araştırmaları Vakfı


Hac ibadetlerinizi bitirince, babalarınızı andığınız gibi, hatta ondan daha kuvvetli bir şekilde Allah'ı anın. İnsanlardan öyleleri var ki: Ey Rabbimiz! Bize dünyada ver, derler. Böyle kimselerin ahiretten hiç nasibi yoktur.

Bakara suresi (Al-Baqarah) 200 ayeti arapça okunuşu

﴿فَإِذَا قَضَيْتُم مَّنَاسِكَكُمْ فَاذْكُرُوا اللَّهَ كَذِكْرِكُمْ آبَاءَكُمْ أَوْ أَشَدَّ ذِكْرًا ۗ فَمِنَ النَّاسِ مَن يَقُولُ رَبَّنَا آتِنَا فِي الدُّنْيَا وَمَا لَهُ فِي الْآخِرَةِ مِنْ خَلَاقٍ
[ البقرة: 200]

feiza kadaytüm menasikeküm fezkürül lahe kezikriküm abaeküm ev eşedde zikra feminen nasi mey yekulü rabbena atina fid dünya vema lehu fil 'ahirati min halak

فإذا قضيتم مناسككم فاذكروا الله كذكركم آباءكم أو أشد ذكرا فمن الناس من يقول ربنا آتنا في الدنيا وما له في الآخرة من خلاق

سورة: البقرة - آية: ( 200 )  - جزء: ( 2 )  -  صفحة: ( 31 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. Kim kötülük işler veya kendine yazık eder de sonra Allah'tan bağışlanma dilerse, Allah'ı mağfiret ve
  2. Taneyi ve çekirdeği yaran şüphesiz Allah'tır; ölüyü çıkarır. İşte Allah budur, nasıl yüz çevirirsiniz?
  3. Allah geceyi gündüze, gündüzü geceye çevirir. Doğrusu, görebilenler için bunda ibretler vardır.
  4. İyilik yaparak kendini Allah'a veren kimse, şüphesiz en sağlam kulpa sarılmış olur. İşlerin sonucu Allah'a
  5. Peygamber, eşlerinden birine gizlice bir söz söylemişti. O, bunu Peygamberin diğer bir eşine haber verince,
  6. Firavun milletinin ileri gelenleri, "Doğrusu bu bilgin bir sihirbazdır, sizi memleketinizden çıkarmak istiyor" dediler. Firavun:
  7. Nitekim Biz size, ayetlerimizi okuyacak, sizi her kötülükten arıtacak, size kitabı ve hikmeti öğretecek ve
  8. De ki: "Beni kimse Allah'a karşı savunamaz ve ben O'ndan başka bir sığınak bulamam."
  9. Bunları yapan Allah'ın ölüleri diriltmeye gücü yetmez mi? Elbette yeter.
  10. Kendilerine gelen her peygamberi onlar mutlaka alaya alırlardı.

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Bakara indirin:

Bakara Suresi mp3 : Bakara suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Bakara Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Bakara Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Bakara Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Bakara Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Bakara Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Bakara Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Bakara Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Bakara Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Bakara Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Bakara Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Bakara Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Bakara Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Bakara Suresi Al Hosary
Al Hosary
Bakara Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Bakara Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Wednesday, December 18, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler