Ahzab suresi 22. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Ahzab suresi 22 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Ahzab suresi - Al-Ahzab aya 22 (Confederates - The Combined Forces).
  
   

﴿وَلَمَّا رَاَ الْمُؤْمِنُونَ الْاَحْزَابَۙ قَالُوا هٰذَا مَا وَعَدَنَا اللّٰهُ وَرَسُولُهُ وَصَدَقَ اللّٰهُ وَرَسُولُهُۘ وَمَا زَادَهُمْ اِلَّٓا ا۪يمَانًا وَتَسْل۪يمًاۜ ﴾ [الأحزاب: 22]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Velemmâ raâ-lmu/minûne-l-ahzâbe kâlû hâżâ mâ ve’adena(A)llâhu verasûluhu vesadeka(A)llâhu verasûluh(u)(c) vemâ zâdehum illâ îmânen veteslîmâ(n) [Ahzab: 22]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

İnananlar, düşman birliklerini gördükleri zaman: "İşte bu, Allah ve Peygamberinin bize vadettiğidir; Allah ve Peygamberi doğru söylemiştir" dediler. Bu onların ancak imanını ve teslimiyetlerini artırdı. [Ahzab: 22]


Ahzab Suresi 22. ayet tefsiri

İşte kendilerine Allah Resûlü ( s.a.s. )’i örnek alan bu mü’minler, onun nebevî terbiyesinde yetiştikleri, O’nun ahlâkıyla ahlâklandıkları, gönül dünyalarını onun dokusuyla dokudukları ve ruh âlemlerini onun rûhî güzellikleri ile tezyîn etmeye çalıştıkları içindir ki düşman ordularını görünce, münafıklar gibi, temkin ve cesaretlerini kaybetmediler. Bilakis bunun Allah ve Rasûlü’nün haber verdiği bir gerçek olduğuna ve mutlaka galip geleceklerine inandıkları için sabrettiler, direndiler. Bu durum karşısında ancak iman ve teslimiyetleri arttı. Bir kısmı, fırsat doğdu, Allah’a verdiği sözü hemen yerine getirdi ve şehit oldu. Bir kısmı da şehitliği beklemektedir. Bunların da bütün arzuları fırsatını bulduklarında Allah yolunda şehit olmak, can emânetini o Yüce Dost’a seve seve fedâ etmektir. Bu hususta iradelerinde hiçbir çözülme ve sözlerinde hiçbir değişiklik olmamıştır. Şâirin dediği gibi:

“ Erler ki din yolunda ederler fedâ-yı cân

Dersek olur şehâdete biz ihtidâ-yı cân. ” ( Abdulhak Hamit Bey )

“ Gerçek erler, canlarını Allah yolunda seve seve verirler. Biz şehitliğe «cânın ihtidâsı yâni Allah’a ulaşan doğru yolu tutması» desek aslında gerçeği söylemiş oluruz. ”

 Allah da, sözlerine sadık kalan bu seçkin kullarının mükâfatını fazlasıyla verecektir. Onların bu sadakatini kendilerine örnek alıp hâlini düzeltmek isteyen münafıklara da, dilerse tevbe nasip edip affedecektir.

Uhud’da şehîd olan Enes b. Nadr ( r.a. )’ın hâli, şehit olma sözünde duran gerçek yiğitlere ne güzel bir misaldir. Hz. Enes hadiseyi şöyle anlatmaktadır:

Amcam Enes b. Nadr ( r.a. ) Bedir savaşına katılamamıştı. Bu ona çok ağır geldi:

“ –Ey Allah’ın Rasûlü! Müşriklerle yaptığın ilk savaşta bulunamadım. Eğer Allah Teâlâ müşriklerle yapılacak bir savaşa katılmayı nasîb ederse, neler yapacağımı elbette görecektir ” dedi. Uhud savaşına katıldı. Müslüman safları dağılınca, arkadaşlarını kastederek:

“ - Rabbim! Bunların yaptıklarından dolayı sana özür dilerim ” dedi. Müşrikleri kastederek de: “ Bunların yaptıklarından da berîyim yâ Rabbi! ” deyip ilerledi. Sa‘d b. Muâz’la karşılaştı ve:

“ –Ey Sa‘d! İstediğim cennettir. Kâbe’nin Rabbi’ne yemin ederim ki, Uhud’un eteklerinden beri hep o cennetin kokusunu alıyorum ” dedi. Sa’d daha sonra hâdiseyi Peygamber Efendimiz’e naklederken:

“ −Ben onun yaptığını yapamadım yâ Resûlallah ” demiştir. Amcamı şehîd edilmiş olarak bulduk. Vücûdunda seksenden fazla kılıç, mızrak ve ok yarası vardı. Müşrikler müsle yapmış, uzuvlarını kesmişlerdi. Bu sebeple onu kimse tanıyamadı. Sadece kızkardeşi parmak uçlarından tanıdı. İşte bu âyet, amcam ve onun gibiler hakkında nâzil oldu. ( Buhârî, Cihâd 12; Müslim, İmâre 148 )

Candan fedâkârlığın, destanlara yakışır güzellikteki misallerinden birini de Fâtih Sultan Mehmed Hân’ın askerleri göstermiştir. Onlar; “ İstanbul elbette fetholunacaktır. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan, onu fetheden asker ne güzel askerdir!.. ” ( Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 335; Hâkim, IV, 468/8300 ) hadîs-i şerîfinin şümûlüne girebilmenin canhıraş mücâdelesine girmişlerdi. Rum ateşleri ve kızgın yağlar üzerlerine dökülürken Bizans’ın surlarına tırmanıyorlar ve coşkun bir îman vecdi içinde:

“ –Bugün şehîd olma sırası bize geldi ” diyor ve Allah yolunda ölümü âdeta gülümseyerek karşılıyorlardı.

Verilen misallerden anlaşıldığı üzere, kulluk sözlerinde durup canları ve mallarıyla cenneti satın almak için çalışanlar her daim kazançlı çıkacakları gibi, inkâr yolunu tutanlar da hep kaybedenlerden olacaktır:
Ömer Çelik Tefsiri
Ahzab suresi Diyanet

Ahzab'den 22 Ayeti'ni dinle


Ahzab suresi 22 ayeti anlamı - okunuşu

Mü’minler, düşman ordularını karşılarında görünce korkmayıp: “İşte bu, Allah ve Rasûlü’nün bize haber verdiği şeydir. Allah ve Rasûlü verdikleri her haberde elbette doğruyu söyler” dediler. Bu durum onların sadece iman ve teslîmiyetlerini artırdı.


Mokhtasar tefsiri

Müminler, kendileri ile savaşmak için toplanan düşman birliklerini görünce şöyle dediler: "İşte bu Allah ve resulünün bize vadettiği imtihan, sıkıntı ve zaferdir. Allah ve resulü doğru söylemiş ve söyledikleri gerçekleşmiştir." Onların bu düşman birliklerini görmeleri Allah`a olan imanlarını ve itaatlerini artırmıştır.


Ali Fikri Yavuz

Müminler düşman birliklerini görünce: “- İşte Allah’ın ve Rasûlünün bize vaadettiği (zafer) budur. Allah ve Peygamberi doğru söylemiştir.” dediler. (Müminlerin düşman birliklerini görmeleri) ancak onların imanlarını ve teslimiyyetlerini artırdı


İngilizce - Sahih International


And when the believers saw the companies, they said, "This is what Allah and His Messenger had promised us, and Allah and His Messenger spoke the truth." And it increased them only in faith and acceptance.

Ahzab suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


İnananlar, düşman bölüklerini gördüler mi işte dediler, bu, bize Allah'ın ve Peygamberinin vaadettiği şey ve doğru söylemiştir Allah ve Peygamberi ve bu, onların ancak inançlarını ve teslim oluşlarını arttırmıştır.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


Mö’minlər (müttəfiqlərin) ordu hissələrini gördükdə dedilər: “Bu, Allahın və Peyğəmbərinin bizə olan (zəfər) və’didir. (Biz bununla imtahana çəkilirik. Əgər bu imtahandan yaxşı çıxsaq, zəfər çalacağıq, çünki Allah və Peyğəmbəri həqiqi mö’minlərə kafirlər üzərində qalib olmağı və’d etmişlər). Allah və Peyğəmbəri düz buyurmuşlar!” Bu (vəziyyət) onların yalnız (Allaha) imanını və itaətini artırdı.


Kuran Araştırmaları Vakfı


Müminler ise, düşman birliklerini gördüklerinde: İşte Allah ve Resulü'nün bize vadettiği! Allah ve Resulü doğru söylemiştir, dediler. Bu (orduların gelişi), onların ancak imanlarını ve Allah'a bağlılıklarını arttırdı.

Ahzab suresi (Al-Ahzab) 22 ayeti arapça okunuşu

﴿وَلَمَّا رَأَى الْمُؤْمِنُونَ الْأَحْزَابَ قَالُوا هَٰذَا مَا وَعَدَنَا اللَّهُ وَرَسُولُهُ وَصَدَقَ اللَّهُ وَرَسُولُهُ ۚ وَمَا زَادَهُمْ إِلَّا إِيمَانًا وَتَسْلِيمًا
[ الأحزاب: 22]

ve lemma rael mü'minunel 'ahzabe kalu haza ma veadenel lahü verasulühu vesadekal lahü verasulüh vema zadehüm illa imanev veteslima

ولما رأى المؤمنون الأحزاب قالوا هذا ما وعدنا الله ورسوله وصدق الله ورسوله وما زادهم إلا إيمانا وتسليما

سورة: الأحزاب - آية: ( 22 )  - جزء: ( 21 )  -  صفحة: ( 420 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. Bu inkarcıların, inananlara kızmaları; onların sadece, göklerin ve yerin hükümranlığı kendisinin bulunan ve övülmeğe layık
  2. And olsun ki insanı Biz yarattık; nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz; Biz ona şah damarından daha
  3. Kuran'ı şeytanlar indirmemiştir.
  4. Doğrusu Biz, seni hak ile, müjdeci ve uyarıcı olarak göndermişizdir. Sen, cehennemliklerden sorumlu tutulmayacaksın.
  5. Ayrılığa düştüğünüz herhangi bir şeyde hüküm vermek, Allah'a aittir; "İşte bu Allah, benim Rabbimdir. O'na
  6. Ahireti isteyip, inanmış olarak onun için gerekli çalışmada bulunan kimselerin, işte onların çalışmaları şükre değer.
  7. Allah size ancak leşi, kanı, domuz etini ve Allah'tan başkasının adına kesilenleri haram etmiştir. Darda
  8. Rahmetinin önünde, müjdeci olarak rüzgarları gönderen Allah'tır. Rüzgarlar, yağmur yüklü bulutları taşıdığında, onu ölü bir
  9. Ey kişi! Rabbinin hangi nimetinden şüpheye düşersin?
  10. Orada putlarıyla çekişerek: "Vallahi biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi Alemlerin Rabbine eşit

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Ahzab indirin:

Ahzab Suresi mp3 : Ahzab suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahzab Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Ahzab Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Ahzab Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Ahzab Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Ahzab Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Ahzab Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Ahzab Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Ahzab Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Ahzab Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Ahzab Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Ahzab Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Ahzab Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Ahzab Suresi Al Hosary
Al Hosary
Ahzab Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Ahzab Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Sunday, November 17, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler