İsra suresi 36. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَلَا تَقْفُ مَا لَيْسَ لَكَ بِه۪ عِلْمٌۜ اِنَّ السَّمْعَ وَالْبَصَرَ وَالْفُؤٰادَ كُلُّ اُو۬لٰٓئِكَ كَانَ عَنْهُ مَسْؤُ۫لًا ﴾ [الإسراء: 36]
ayet arapça & türkçe okunuşuVelâ takfu mâ leyse leke bihi ‘ilm(un)(c) inne-ssem’a velbasara velfu-âde kullu ulâ-ike kâne ‘anhu mes-ûlâ(n) [İsra: 36]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Bilmediğin şeyin ardına düşme; doğrusu kulak, göz ve kalp, bunların hepsi o şeyden sorumlu olur. [İsra: 36]
İsra Suresi 36. ayet tefsiri
Bu âyet-i kerîme insanın bilmediği bir konuda söz söylemesini, hüküm vermesini, bilgisizce davranmasını, bilmediği tanımadığı kimseler hakkında ileri-geri konuşmasını, daha hususi olarak yalancı şâhitlik yapmasını, iftira atmasını, hâsılı bilgi sahibi olmaksızın tahmine göre herhangi biri için maddî veya manevî zarara yol açacak şekilde konuşmasını ve hareket etmesini yasaklamaktadır. İnsan ancak şu üç vasıta sayesinde bilgi sahibi olabilir. Bunlar kulak, göz ve kalptir. Bunları yaratıldıkları gaye istikâmetinde en güzel şekilde kullanmak insanın en mühim sorumluluklarından biridir. Çünkü Allah Teâlâ, hesap günü insana bu azalarını nasıl kullandığını soracağı gibi, bu azalar da dünyada neler yaptıklarından sorguya çekileceklerdir. Nitekim âyet-i kerîmede şöyle buyrulur:
“ O gün onların ağızlarını mühürleriz de, işlemiş oldukları günahları bize elleri söyler, ayakları da buna şâhitlik eder. ” ( Yâsîn 36/65 )
“ Nihâyet ateşin karşısına geldiklerinde kendi kulakları, gözleri ve derileri, vaktiyle işledikleri bütün kötülükleri söyleyip onların aleyhinde şâhitlik edecekler. ” ( Fussılet 41/20 )
Rivayete göre Ebû Dücâne ( r.a. ) hasta iken ziyâretine giden birisi, onun sîmâsının nur gibi parladığını gördü ve ona:
“ –Yüzün neden böyle parlıyor? ” diye sordu. O da şu cevâbı verdi:
“ –Benim iki amelim var:
› Beni ilgilendirmeyen hususlarda susarım.
› Gönlüm mü’minlere karşı sû-i zandan uzak kalır. Bütün mü’minlere karşı hüsn-i zan beslerim. ” ( İbn Sa‘d, et-Tabakât, III, 557 )
Hak dostu Ahmed er-Rufâî Hazretleri, bir gün yolda çocuklara rastladı. Kavga ediyorlardı… Onları ayırdı ve birine şöyle sordu:
“ - Sen kimin oğlusun? ”
Çocuk şu karşılığı verdi:
“ - Sana lazım olmayan şeyi ne yapacaksın? ”
Hazret oradan ayrılıp gitti. Fakat hep o çocuğun dediğini tekrar ediyor ve şöyle diyordu:
“ - Oğlum, Allah sana iyilik versin. Bana edep öğrettin… ” ( Velîler Ansiklopedisi, II, 512-513 )
Demek ki insan işi olmayan şeylerle ilgilenmemeli, haddini bilmeli, Allah karşısında acziyetini tadıp mütavazi olmalıdır. Bu sebeple buyruluyor ki:
Ömer Çelik Tefsiri
İsra suresi 36 ayeti anlamı - okunuşu
Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi yaptıklarından sorumludur.
Mokhtasar tefsiri
-Ey Âdemoğlu!- Bilmediğin bir şeyin zanların, varsayımların ve sezgilerin ardına düşme! Şüphesiz insan kulak, göz ve kalbini kullanarak işlediği hayır ve şerden sorumludur. Zira yaptığı hayır üzerine mükâfat verilir ve yaptığı şer üzerine de cezalandırılır.
Ali Fikri Yavuz
Hakkında bilgi sahibi olmadığın bir şeyin ardınca gitme, çünkü kulak, göz ve kalb, bunların hepsi ondan sorumludur
İngilizce - Sahih International
And do not pursue that of which you have no knowledge. Indeed, the hearing, the sight and the heart - about all those [one] will be questioned.
İsra suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Bilmediğin şeyin üstünde durup ısrar etme; çünkü kulak da, göz de, gönül de, hepsi de sorumludur bundan.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Ey insan!) Bilmədiyin bir şeyin ardınca getmə (bacarmadığın bir işi görmə, bilmədiyin bir sözü də demə). Çünki qular, göz və ürək–bunların hamısı (sahibinin etdiyi əməl, dediyi söz barəsində) sorğu-sual olunacaqdır.
Kuran Araştırmaları Vakfı
Hakkında bilgin bulunmayan şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi ondan sorumludur.
İsra suresi (Al-Isra) 36 ayeti arapça okunuşu
﴿وَلَا تَقْفُ مَا لَيْسَ لَكَ بِهِ عِلْمٌ ۚ إِنَّ السَّمْعَ وَالْبَصَرَ وَالْفُؤَادَ كُلُّ أُولَٰئِكَ كَانَ عَنْهُ مَسْئُولًا﴾
[ الإسراء: 36]
ولا تقف ما ليس لك به علم إن السمع والبصر والفؤاد كل أولئك كان عنه مسئولا
سورة: الإسراء - آية: ( 36 ) - جزء: ( 15 ) - صفحة: ( 285 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Oysa ahiret daha iyi ve daha bakidir.
- Kabirlerin içi dışa çıktığı zaman,
- Allah: "Seni kardeşinle destekleyeceğiz; ikinize bir kudret vereceğiz ki, onlar size el uzatamayacaklardır. Ayetlerimizle ikiniz
- Bunun üzerine geride kalan yaşlı bir kadın dışında, onu ve ailesini, hepsini kurtardık.
- Göklerin ve yerin hükümranlığı Allah'ındır. O, dilediğini bağışlar, dilediğine azabeder. Allah bağışlayandır, merhamet edendir.
- Zalimlere: "Yalanladığınız ateşin azabını tadın, bugün birbirinize ne fayda ve ne de zarar verebilirsiniz" deriz.
- Rablerini inkar eden kimseler için cehennem azabı vardır. Ne kötü bir dönüştür!
- Kör ile gören, karanlıklar ile ışık ve gölgelikle sıcaklık bir değildir.
- Dünyayı isteyene istediğimiz kimseye dilediğimiz kadar hemen veririz. Sonra ona cehennemi hazırlarız; yerilmiş ve kovulmuş
- Mahrem yerini koruyan Meryem'e ruhumuzdan üflemiş, onu ve oğlunu, alemler için bir mucize kılmıştık.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah İsra indirin:
İsra Suresi mp3 : İsra suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler