Haşr suresi 22. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿هُوَ اللّٰهُ الَّذ۪ي لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۚ عَالِمُ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِۚ هُوَ الرَّحْمٰنُ الرَّح۪يمُ ﴾ [الحشر: 22]
ayet arapça & türkçe okunuşuHuva(A)llâhu-lleżî lâ ilâhe illâ hu(ve)(s) ‘âlimu-lġaybi ve-şşehâde(ti)(s) huve-rrahmânu-rrahîm(u) [Haşr: 22]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
O, görüleni de görülmeyeni de bilen, kendisinden başka tanrı olmayan Allah'tır. O, acıyıcı olandır, acıyandır. [Haşr: 22]
Haşr Suresi 22. ayet tefsiri
Korkusundan o haşmetli, o kuvvetli ve sağlam dağların bile titreyip baş eğerek paramparça olacağı Yüce Allah, kendisini bir kısım isim ve sıfatlarıyla tanıtmaktadır. Bunlara Kur’an dilinde “ el-Esmâü’l-Hüsnâ ” denilir. ( bk. A‘râf 7/180 ) Burada bu güzel isimlerden şunlara yer verilmektedir:
هُوَ ( Hû ): O.
اَللّٰهُ ( Allah ): Rabbimizin özel ismi; bütün isim ve sıfatlarını kendinde toplayan en büyük ismi.
اَلْعَالَمُ ( Âlim ): Görülen veya görülmeyen, gizli veya açık her şeyi en iyi bilen.
اَلرَّحْمٰنُ ( Rahmân ): Nihâyetsiz merhamet sahibi; rahmetiyle her varlığı kuşatan.
اَلرَّح۪يمُ ( Rahîm ): Çokça merhamet eden, yaratıkların tüm ihtiyaçlarını gideren.
اَلْمَلِكُ ( Melik ): Hükümdar, sultan, padişah; hâkimiyetin mutlak sahibi; görünen ve görünmeyen taraflarıyla tüm kâinatın hakiki ve yegâne mâliki,
اَلْقُدُّوسُ ( Kuddûs ): Her türlü eksiklikten uzak, mutlak kemal sahibi, yaratılmışların tasavvur ve tasvirine sığmaz; tertemiz olan ve tertemiz kılan.
اَلسَّلَامُ ( Selâm ): Her türlü kusur ve afetlerden sâlim olan; selâmetin kaynağı, esenlik veren, selâmete çıkaran.
اَلْمُؤْمِنُ ( Mü’min ): Güven veren, emniyete kavuşturan, kendisine güvenilen, va’dine itimat edilen, gönlünü imana açanlara iman veren, kendisine güvenenleri korkudan emin kılan.
اَلْمُهَيْمِنُ ( Müheymin ): Koruyup kollayan, görüp gözeten, yöneten ve denetleyen, kâinatın mutlak hâkim ve idarecisi.
اَلْعَز۪يزُ ( Azîz ): Üstün kudret sahibi, mağlup edilemeyen mutlak güç sahibi, yegâne galip, izzet ve şânın asıl sahibi ve kaynağı.
اَلْجَبَّارُ ( Cebbar ): İradesine sınır olmayan, istediğini her durumda yapabilen, hükmüne ve yetkisine karşı konulamayan, yaratılmışların halini iyileştiren, yaraları saran, dertlere derman olan, erişilemez, yüceler yücesi, güç ve azamet sahibi.
اَلْمُتَكَبِّرُ ( Mütekebbir ): Büyüklüğü apaçık olan, azametini ortaya koyan, büyüklük ancak kendisine yaraşan, büyüklükte eşi olmayan,
اَلْخَالِقُ ( Hâlık ): Takdir ettiği gibi yoktan yaratan.
اَلْبَارِئُ ( Bâri’ ): Örneği olmadan yaratan, yaratıklarını düzgün ve âhenkli kılan, yaratmanın tüm safhalarındaki inceliklerin asıl kaynağı.
اَلْمُصَوِّرُ ( Mûsâvvir ): Şekil, biçim ve özellik veren, varlıkların maddî-manevî, duyularla idrak edilen edilemeyen tüm şekil ve hususiyetlerini belirleyen.
اَلْحَك۪يمُ ( Hakîm ): Bütün hükümleri ve işleri yerli yerince ve sağlam olan; hüküm ve hikmet sahibi.
Resûlullah ( s.a.s. ) şöyle buyurur:
“ Kim sabaha çıktığında üç defa اَعُوذُ بِاللّٰهِ السَّم۪يع الْعَل۪يمِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرُّج۪يمِ ( Eûzü billâhi’s-semî’i’-l alîmi mine’ş-şeytani’r-racim ) «Kovulmuş şeytandan her şeyi işiten ve bilen Allah’a sığınırım» deyip de Haşr sûresinin sonundan üç âyet-i kerîme okuyacak olursa, Allah ona akşam oluncaya kadar dua edecek yetmiş bin melek gönderir. Şayet o gün ölürse şehîd olarak ölür. Her kim bunu akşamleyin okuyacak olursa, onun için de aynı şey söz konusudur. ” ( Tirmizî, Sevâbü’l-Kur’an 22 )
Unutmamak gerekir ki, göklerde ne var yerde ne varsa hepsi, tüm varlıklar, isim ve sıfatları haber verildiği şekilde olan Allah’ı kesintisiz tesbih etmektedirler. Akıl sahibi insana düşen de Allah Teâlâ’yı tanıyabildiği kadar tanımak; bütün güç, kuvvet, istidat ve imkânlarıyla O’na kul olabilmektir. O’nu zikir, tesbih ve tefekküre gark olmuş selim bir gönle erişebilmektir. İnsanın, yarın Allah’ın huzurunda vereceği imtihan için bu husus çok büyük bir öneme sahiptir. Kulun hazırlanması gereken en büyük imtihan da zâten budur. Dolayısıyla bu mânayla yakından irtibatlı olmak üzere şimdi Mümtehene sûresi geliyor:Ömer Çelik Tefsiri
Haşr suresi 22 ayeti anlamı - okunuşu
O Allah ki, O’ndan başka ilâh yoktur! Duyuların algı sahası dışında kalan şeyleri de, duyuların algı sahasına giren şeyleri de bilir. O, Rahmân’dır, Rahîm’dir.
Mokhtasar tefsiri
O öyle Allah`tır ki, O`ndan başka hak mabut (ilah) yoktur. Görülmeyeni de görüleni de bilendir. Bundan hiçbir şey O`na gizli kalmaz. Dünyada ve ahirette Rahman`dır (çok merhametlidir). O`nun rahmeti bütün alemleri kuşatmıştır. O, Melik`tir. Her türlü eksiklikten münezzehtir, yücedir. Her kusurdan uzaktır. Peygamberlerini, ayetleri (mucizeleri) ve delilleri ile tasdikleyendir. Kullarının amellerini hakkıyla gözetendir. Hiç kimsenin kendisine galip gelemeyeceği Aziz/mutlak galiptir. O, Cebbar`dır. Her şeye ululuğu ile üstün gelendir. Mütekebbir`dir. Allah Teâlâ, müşriklerin O`na ortak koştukları putlardan ve diğer şeylerden münezzeh ve yücedir.
Ali Fikri Yavuz
O, öyle Allah ki, O’ndan başka hiç bir İlâh yok... Gizliyi de bilir aşikârı da... O, Rahmân’dır = dünyada bütün kullara merhamet edendir, Rahîm’dir= ahirette yalnız müminlere merhamet edendir
İngilizce - Sahih International
He is Allah, other than whom there is no deity, Knower of the unseen and the witnessed. He is the Entirely Merciful, the Especially Merciful.
Haşr suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
O, bir Allah'tır ki yoktur ondan başka tapacak; gizliyi de bilir, görüneni de, odur rahman ve rahim.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
O Özündən başqa heç bir tanrı olmayan, gizlini də, aşkarı da bilən Allahdır. O rəhmlidir, mərhəmətlidir! (Allah dünyada bütün bəndələrinə rəhm edən Rəhman, axirətdə isə yalnız mö’minləri bağışlayan Rəhimdir!)
Kuran Araştırmaları Vakfı
O, öyle Allah'tır ki, O'ndan başka tanrı yoktur. Görülmeyeni ve görüleni bilendir. O, esirgeyendir, bağışlayandır.
Haşr suresi (Al-Hashr) 22 ayeti arapça okunuşu
﴿هُوَ اللَّهُ الَّذِي لَا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ۖ عَالِمُ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ ۖ هُوَ الرَّحْمَٰنُ الرَّحِيمُ﴾
[ الحشر: 22]
هو الله الذي لا إله إلا هو عالم الغيب والشهادة هو الرحمن الرحيم
سورة: الحشر - آية: ( 22 ) - جزء: ( 28 ) - صفحة: ( 548 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- And olsun ki Firavun'a bütün delillerimizi gösterdik de yalan sayıp kabulden çekindi ve: "Ey Musa!
- Allah'tan size bir nimet erişse, and olsun ki, sizinle kendi arasında bir dostluk yokmuş gibi:
- Ey Davud! Seni şüphesiz yeryüzünde hükümran kıldık, o halde insanlar arasında adaletle hükmet, hevese uyma
- Gaybın anahtarları O'nun katındadır, onları ancak O bilir. Karada ve denizde olanı bilir. Düşen yaprağı,
- And olsun ki, üstünüzde yedi tabaka yarattık. Biz, yarattığımızdan habersiz değiliz.
- Belki doğru yola dönerler diye ayetleri böylece uzun uzadıya açıklıyoruz.
- "Rabbimiz! Sen ateşe kimi sokarsan, onu şüphesiz rezil etmiş olursun, zulmedenlerin hiç yardımcıları yoktur".
- Sizi dirilten, sonra öldürecek sonra yine diriltecek olan O'dur. İnsan gerçekten pek nankördür.
- "Bu kitabımız gerçekten sizin aleyhinize konuşur. Biz yaptıklarınızı şüphesiz bir bir kaydediyorduk."
- Allah, kasabaların zalim halkını yakalayınca, böyle yakalar; yakalaması da şiddetli ve elimdir.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Haşr indirin:
Haşr Suresi mp3 : Haşr suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler