Secde suresi 25. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿اِنَّ رَبَّكَ هُوَ يَفْصِلُ بَيْنَهُمْ يَوْمَ الْقِيٰمَةِ ف۪يمَا كَانُوا ف۪يهِ يَخْتَلِفُونَ ﴾ [السجدة: 25]
ayet arapça & türkçe okunuşuİnne rabbeke huve yafsilu beynehum yevme-lkiyâmeti fîmâ kânû fîhi yaḣtelifûn(e) [Secde: 25]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Muhakkak ki Rabbin ayrılığa düştükleri şeylerde kıyamet günü aralarında hükmedecektir. [Secde: 25]
Secde Suresi 25. ayet tefsiri
Tekrar sûrenin başındaki konuya dönülerek, Kur’an’ın Allah kelâmı olduğuna dair ikinci bir delil sunulur. Nitekim müşrikler, Peygamber ( s.a.s. )’e Kur’an’ın Allah katından indirilmiş olmasını imkânsız sayıyor, diğer insanların da tümüyle reddetmeseler bile, hiç değilse onun hakkında şüphe duymasını istiyorlardı. Şu var ki, Allah’tan bir kula ilâhî bir kitap vahyolunması ne hayal mahsulü bir şey, ne de insanlık tarihinde ilk defa bugün vuku bulan yepyeni bir hâdisedir. Daha önce nice peygamberlere Allah Teâlâ vahyini bildirmiş ve nice kitaplar indirmiştir. İşte Mûsâ ( a.s. )’a verilen Tevrât bunlar içinde en çok bilinenidir. Dolayısıyla şimdi de Cenâb-ı Hakk’ın seçtiği bir kuluna kitap indirmesinde tuhaf karşılanacak ve şüphe duyulacak bir şey yoktur. Âyet-i kerîmede şöyle buyrulur:
“ Sana indirdiğimiz bu bilgilerin doğruluğu hususunda farz-ı muhâl en küçük bir şüphe duyacak olursan, senden önce gelip kendilerine verilen o kitabı okuyanlara sor! Elbette sana Rabbinden gerçeğin ta kendisi gelmiştir; sakın şüphe edenlerden olma! ” ( Yûnus 10/94 )
Tevrât, İsrâiloğulları için bir doğru yol rehberi kılındığı gibi, aynı şekilde Kur’ân-ı Kerîm de âhir zaman ümmetine doğru yol rehberi olarak indirilmiştir. Tarih şâhittir ki, Mısır’da asırlarca sefil bir hayat yaşayan İsrâiloğulları Hz. Mûsâ’nın önderliğinde Tevrât’ın gösterdiği yolu takip ederek kölelikten kurtuldular ve dünyanın önde gelen bir toplumu haline geldiler. İşte ibretlerle dolu bu tarihî olay hatırlatılarak önce Kur’an’ın ilk muhatapları olan Araplara, sonra da kurtuluşa muhtaç bütün ezilmiş toplumlara şu mesaj verilmektedir: “ İsrâiloğullarına doğru yolu göstermek için gelen Tevrât’ın gönderilmesi gibi, aynı şekilde sizin doğru yolu bulmanız için de bu Kur’an gönderilmiştir. Ona iman edip Resûlullah ( s.a.s. )’in önderliğinde hareket ettiğiniz takdirde, tıpkı onlar gibi siz de, dünyada zaferlere, âhirette de cennete ulaşacaksınız. ”
Yalnız şurasını dikkatten uzak tutmamak gerekir ki, İsrâiloğullarının elde ettikleri izzet ve şeref, Tevrât’ın ahkâmına olan sarsılmaz inançlarının ve ilâhî emirleri tatbikte gösterdikleri sabır ve kararlılığın hayırlı bir neticesi idi. Diğer taraftan, İsrâiloğullarının kendi aralarında dahi önderlik, yalnızca, Allah’ın kitabına gerçekten inananlara, dünyevî menfaat ve zevklerin iştihasıyla akılları çelinmeyenlere nasip olmuştu. Hakîkate bağlılık duygularıyla her tehlikeye göğüs gerdiklerinde, her türlü kayıp ve eziyete tahammül gösterdiklerinde ve bizzat kendi şehvetlerinden başlayıp gerçek inanca muhalif her türlü düşmana varıncaya kadar bütün şer güçlere sonuna kadar direndiklerinde, evet yalnızca böyle davrandıkları zaman dünyanın önderleri oldular. Bundan da maksat, Kur’an’ın tüm muhataplarını, bundan böyle fert ve toplumların kaderini belirleyecek olanın sadece Kur’an’ın rehberliği olduğu yolunda uyarmaktır. Buna göre, sadece bu Kur’an’a inanan ve bu son ilâhî mesajda ortaya konan hakîkatleri sabır ve kararlılıkla izleyen kimseler önder olacaktır. Ondan yüz çevirenler ise hazin bir âkıbete uğrayacaklardır. Belki dünyada çeşitli düşüncelere sahip insanlar, İsrâiloğullarının Tevrat’ın emrini terk edip dünyaya tapmakla birlikte kendi aralarında başlayan ihtilaf gibi, kim haklı kim haksız diye tartışacaklar, fakat kıyâmet günü Allah’ın vereceği gerçek hükümle tartışmalar son bulacak ve haklı ile haksız kesin olarak birbirinden ayrılacaktır. O halde mühim olan, kendi değer ölçülerimize göre değil, Kur’ân-ı Kerîm’de tafsilatlı olarak beyân edilen ilâhî değer ölçülerine göre “ haklı ” olabilmektir.
Bunun için de, yaşadığımız dünyada cereyan eden şu ibret tabloları üzerinde sistemli ve derin bir tefekküre ihtiyaç vardır:Ömer Çelik Tefsiri
Secde suresi 25 ayeti anlamı - okunuşu
Şüphesiz kıyâmet günü Rabbin, insanların anlaşmazlığa düştükleri bütün hususlarda haklı ile haksızı ayırmak üzere kesin hükmünü verecektir.
Mokhtasar tefsiri
-Ey Resul!- Şüphesiz Rabbin, dünyada iken onların ihtilaf ettikleri hususlarda kıyamet günü hüküm verecek, hak ve batıl olanı açıklayacaktır. Herkese hak ettiğinin karşılığını verecektir.
Ali Fikri Yavuz
Şüphe yok ki Rabbin, (müminlerle kâfirlerin) aralarında, kıyamet günü, ihtilâf edip durdukları (dine ait) şeylerde hükmünü verecektir
İngilizce - Sahih International
Indeed, your Lord will judge between them on the Day of Resurrection concerning that over which they used to differ.
Secde suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Şüphe yok ki Rabbin, kıyamet gününde, ayrılığa düştükleri şeyler hakkında, aralarında hükmedecek.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Ya Rəsulum!) Həqiqətən, sənin Rəbbin onların (mö’minlərlə kafirlərin) arasında qiyamət günü ixtilafda olduqları (dini) məsələlər barədə hökm verəcəkdir!
Kuran Araştırmaları Vakfı
Muhakkak ki Rabbin, ihtilaf etmekte oldukları şeyler hakkında kıyamet günü onların aralarında hükmedecektir.
Secde suresi (As-Sajdah) 25 ayeti arapça okunuşu
﴿إِنَّ رَبَّكَ هُوَ يَفْصِلُ بَيْنَهُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فِيمَا كَانُوا فِيهِ يَخْتَلِفُونَ﴾
[ السجدة: 25]
إن ربك هو يفصل بينهم يوم القيامة فيما كانوا فيه يختلفون
سورة: السجدة - آية: ( 25 ) - جزء: ( 21 ) - صفحة: ( 417 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Doğrusu günahkarların yiyeceği zakkum ağacıdır; karınlarda suyun kaynaması gibi kaynayan, erimiş maden gibidir.
- Ve nedamet çeken nefse yemin ederim.
- Ayetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalan sayan kimselerin işleri boşa gitmiştir. Onlar işlediklerinin karşılığından başka bir
- Onlar yalan yere şehadet etmezler; faydasız birşeye rastladıkları zaman yüz çevirip vakarla geçerler.
- Siz dirilip yaptıklarınıza karşılık görmeyecekseniz ve eğer bu sözünüzde samimi iseniz, o çıkmak üzere olan
- Onlara ayetlerimizi verdiğimiz halde, yüz çevirmişlerdi.
- Zor işler altında bitkin düşmüştür.
- De ki: "Size tek bir öğüdüm vardır: Allah için ikişer ikişer ve tek tek kalkınız,
- De ki: "Beni kimse Allah'a karşı savunamaz ve ben O'ndan başka bir sığınak bulamam."
- Bu, Allah için güç değildir.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Secde indirin:
Secde Suresi mp3 : Secde suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler