Kasas suresi 82. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَاَصْبَحَ الَّذ۪ينَ تَمَنَّوْا مَكَانَهُ بِالْاَمْسِ يَقُولُونَ وَيْكَاَنَّ اللّٰهَ يَبْسُطُ الرِّزْقَ لِمَنْ يَشَٓاءُ مِنْ عِبَادِه۪ وَيَقْدِرُۚ لَوْلَٓا اَنْ مَنَّ اللّٰهُ عَلَيْنَا لَخَسَفَ بِنَاۜ وَيْكَاَنَّهُ لَا يُفْلِحُ الْكَافِرُونَ۟ ﴾ [القصص: 82]
ayet arapça & türkçe okunuşuVeasbeha-lleżîne temennev mekânehu bil-emsi yekûlûne veykeenna(A)llâhe yebsutu-rrizka limen yeşâu min ‘ibâdihi veyakdir(u)(s) levlâ en menna(A)llâhu ‘aleynâ leḣasefe binâ(s) veykeennehu lâ yuflihu-lkâfirûn(e) [Kasas: 82]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Daha dün onun yerinde olmayı dileyenler: "Demek Allah kullarından dilediğinin rızkını genişletip bir ölçüye göre veriyor. Eğer Allah bize lütfetmiş olmasaydı, bizi de yerin dibine geçirirdi. Demek ki inkarcılar başarıya eremezler" demeye başladılar. [Kasas: 82]
Kasas Suresi 82. ayet tefsiri
O dönemde Kârun’a özenip onun gibi servet sahibi olmayı arzulayan gâfiller olduğu gibi, Resûlullah ( s.a.s. ) zamanında da servet sahibi o müşriklere özenip, hangi yolla olursa olsun, onların ulaştığı zenginliğe büyük bir ihtirasla ulaşmak isteyen insanlar da vardı. Diğer taraftan, Hz. Mûsâ’ya iman ettiklerinden dolayı, dünya malının geçici, esas hayatın âhiret hayatı olduğunun idrâki içinde bulunan mü’minler, Kârun’a özenmiyor, Allah’ın mükâfatını celbedecek ameller yapmayı daha ehemmiyetli görüyorlardı. Resûlullah ( s.a.s. )’e iman eden mü’minler de bunlar gibiydi. Cenâb-ı Hak burada şımarık Kârun’un feci âkıbetini haber vermek üzere, bu iki gruptan hangisinin haklı, hangisinin haksız olduğunu gözler önüne sermektedir:
Kahr-ı ilâhî Kârun’u bütün hazineleriyle, servetiyle, köşk ve saraylarıyla bir anda yerin dibine geçiriverdi. Ne malı mülkü, ne bir grup, ne de hiç kimse ona yardımcı olabildi. Pek tabi, kendi kendini kurtarmaya da gücü yetmedi. Şâirin ifadesiyle:
“ Vermedi kendisine fâide genc-i mahzûn
Attı Kârûn’u Âdem çâhına çerh-i vârûn. ” ( Münîb, Hoca Mustafa )
“ Hazineler dolusu servet, Kârûn’a da yâr olmadı. Felek, yeryüzünde eşi bulunmayacak kadar zengin olan bu bedbahtı da yerin dibine geçirdi. ”
Bu sebeple, daha dün onun yerinde olmayı, onun gibi servet sahibi olmayı arzulayanlar, düşüncelerinin yanlışlığını ve Allah’ın emrine uygun davranmayan kâfirlerin asla iflâh olmayacağını anlamış oldular. Demek ki insan, nihâyetinde başına belâ ve helâkine sebep olacak bir servetin peşine koşmak yerine, dünya ve âhirette kendine fayda verecek işlerin ve sâlih amellerin peşinde olmalıdır. Çünkü âhiret yurdu böyle kişiler için hazırlanmıştır:
Ömer Çelik Tefsiri
Kasas suresi 82 ayeti anlamı - okunuşu
Daha dün onun yerinde olmayı düşleyenler bu sabah şöyle diyorlardı: “Hayret! Demek Allah imtihan için kullarından dilediğine rızkı bol veriyor, dilediğine az veriyor. Eğer Allah bize lutufta bulunmasaydı, bizi de yerin dibine geçiriverirdi. Vay be; demek kâfirler asla iflâh olmazmış!..”
Mokhtasar tefsiri
Yerin dibine batırılmadan önce sahip olduğu mal ve zenginliği temenni edenler, yakınarak ibret almış bir halde şöyle demeye başladılar: “Allah Teâlâ`nın, kullarından dilediği kimsenin rızkını genişlettiğini ve dilediği kimseninkini de daralttığını öğrenmedik mi? Allah’ın bizim üzerimize minneti/ihsanı olmasaydı dediklerimizden ötürü bizi cezalandırmaz mıydı? Karun’u yerin dibine batırdığı gibi, kesinlikle bizi de yerin dibine batırırdı. Şüphesiz o kâfirler, ne dünyada ne de ahirette kurtuluşa eremezler. Bilakis onların akıbetleri ve sonları (dünya ve ahirette) hüsrana uğramaktır.``
Ali Fikri Yavuz
Dün onun mal ve saltanatını temenni edenler, şöyle demeğe başladılar: “- Vay, demek ki, Allah dilediği kimsenin rızkını genişletiyor ve daraltıyor. Eğer Allah bize lütuf etmeseydi, bizi de batırmıştı! Vay, demek ki hakikat şu: Kâfirler asla kurtulmıyacak!...”
İngilizce - Sahih International
And those who had wished for his position the previous day began to say, "Oh, how Allah extends provision to whom He wills of His servants and restricts it! If not that Allah had conferred favor on us, He would have caused it to swallow us. Oh, how the disbelievers do not succeed!"
Kasas suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Dün, onun yerinde olmayı dileyenler, öylesine sabahladılar ki hey gidi hey diyorlardı, şüphe yok ki Allah, kullarından dilediğinin rızkını bollaştırmada, dilediğini daraltmada, Allah lutfetmeseydi bize, bizi de yere geçirirdi ve hey gidi hey, şüphe yok ki kafirler kurtulmazlar, muratlarına ermezler.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Dünən (dünyada) onun (Qarunun) yerində olmaq istəyənlər ertəsi gün səhər belə deyirdilər: “Vay (biz heç bilməmişik)! Sən demə, Allah Öz bəndələrindən istədiyinin ruzisini artırarmış da, azaldarmış da! Əgər Allah bizə lütf etməsəydi, yəqin ki, bizi də yerə gömərdi. Sən demə, kafirlər nicat tapmayacaqlarmış!”
Kuran Araştırmaları Vakfı
Daha dün onun yerinde olmayı isteyenler: Demek ki, Allah rızkı, kullarından dilediğine bol veriyor, dilediğine de az. Şayet Allah bize lütufta bulunmuş olmasaydı, bizi de yerin dibine geçirirdi. Vay! Demek ki inkarcılar iflah olmazmış! demeye başladılar.
Kasas suresi (Al-Qasas) 82 ayeti arapça okunuşu
﴿وَأَصْبَحَ الَّذِينَ تَمَنَّوْا مَكَانَهُ بِالْأَمْسِ يَقُولُونَ وَيْكَأَنَّ اللَّهَ يَبْسُطُ الرِّزْقَ لِمَن يَشَاءُ مِنْ عِبَادِهِ وَيَقْدِرُ ۖ لَوْلَا أَن مَّنَّ اللَّهُ عَلَيْنَا لَخَسَفَ بِنَا ۖ وَيْكَأَنَّهُ لَا يُفْلِحُ الْكَافِرُونَ﴾
[ القصص: 82]
وأصبح الذين تمنوا مكانه بالأمس يقولون ويكأن الله يبسط الرزق لمن يشاء من عباده ويقدر لولا أن من الله علينا لخسف بنا ويكأنه لا يفلح الكافرون
سورة: القصص - آية: ( 82 ) - جزء: ( 20 ) - صفحة: ( 395 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Bir şeyin olmasını istediğimiz zaman sözümüz sadece ona "Ol" dememizdir ve hemen olur.
- "Oraya güven içinde, esenlikle girin" denilir.
- Her insan ölümü tadacaktır. Kıyamet günü, ecirleriniz size mutlaka ödenecektir. Ateşten uzaklaştırılıp cennete sokulan kimse
- Kuran'ı işlerine geldiği gibi bölenlere de, kendi Kitablarının bir kısmına inanıp bir kısmını kabul etmeyen
- De ki: "Kuran'a ister inanın, isten inanmayın, O'ndan önceki bilginlere o okunduğu zaman, yüzleri üzerine
- Bu putperestler and olsun ki, bela yağmuruna tutulmuş olan kasabaya uğramışlardı. Onu görmediler mi? Hayır;
- Kuşluk vaktine and olsun;
- Tahtlar üzerinde, inkarcıların yaptıkları şeylerin karşılığının nasıl verildiğini seyrederler.
- Doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki, onların yerine daha iyilerini getirmeğe Bizim gücümüz yeter
- Kullarının tevbesini kabul eden, kötülükleri affeden, yaptıklarınızı bilen, inanıp yararlı işler işleyenlerin duasını kabul eden,
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Kasas indirin:
Kasas Suresi mp3 : Kasas suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler