Sad suresi 26. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Sad suresi 26 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Sad suresi - Saad aya 26 (Sad).
  
   

﴿يَا دَاوُ۫دُ اِنَّا جَعَلْنَاكَ خَل۪يفَةً فِي الْاَرْضِ فَاحْكُمْ بَيْنَ النَّاسِ بِالْحَقِّ وَلَا تَتَّبِعِ الْهَوٰى فَيُضِلَّكَ عَنْ سَب۪يلِ اللّٰهِۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ يَضِلُّونَ عَنْ سَب۪يلِ اللّٰهِ لَهُمْ عَذَابٌ شَد۪يدٌ بِمَا نَسُوا يَوْمَ الْحِسَابِ۟ ﴾ [ص: 26]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Yâ dâvûdu innâ ce’alnâke ḣalîfeten fî-l-ardi fahkum beyne-nnâsi bilhakki velâ tettebi’i-lhevâ feyudilleke ‘an sebîli(A)llâh(i)(c) inne-lleżîne yadillûne ‘an sebîli(A)llâhi lehum ‘ażâbun şedîdun bimâ nesû yevme-lhisâb(i) [Sad: 26]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Ey Davud! Seni şüphesiz yeryüzünde hükümran kıldık, o halde insanlar arasında adaletle hükmet, hevese uyma yoksa seni Allah'ın yolundan saptırır. Doğrusu, Allah'ın yolundan sapanlara, onlara, hesap gününü unutmalarına karşılık çetin azap vardır. [Sad: 26]


Sad Suresi 26. ayet tefsiri

Peygamberler de neticede birer insan olmaları hasebiyle zaman zaman zelle dediğimiz küçük hatalar işlemişler, bu vesileyle Cenâb-ı Hak onları imtihanlara tabi tutmuş, onlar da büyük bir kalp kırıklığı içinde Allah’a yalvarmışlar, tarifsiz bir pişmanlık hissiyâtı içinde hatalarının bağışlanmasını istemişlerdir. Kur’ân-ı Kerîm’de kıssaları anlatılan pek çok peygamberde, hatta bizzat Seyyidü’l-Mürselîn ( s.a.s. )’de bunu müşâhede etmemiz mümkündür. İşte Dâvûd ( a.s. ) da bazı imtihanlara mâruz kalmış, netîcede kendisine beşerî zaafları ve muhtemel hatâları bildirilmiştir. O da hemen tevbeye yönelmiş ve böylece Cenâb-ı Hak, O’nu bağışlayarak, ebediyete uzanan yoldaki tehlikeleri O’na öğretmiştir.

Bu âyetlerde anlatılan olaya ve Hz. Dâvûd’un mes’eleye yaklaşım tarzına baktığımız zaman, akabinde Dâvûd ( a.s. )’ın istiğfar etmesini gerektirecek şu husus dikkatimizi çeker:

Hz. Dâvûd, hüküm vermede aceleci davranmış ve karşı tarafı hiç dinlemeden kararını vermişti. Halbuki meselenin bütün vechesi veya bir kısmı, karşı taraf dinlenildiği takdirde değişebilir; haklı zannedilen haksız, haksız görülen de haklı çıkabilirdi. Bunun için Dâvûd ( a.s. ), dâvâcıların ayrılmasının hemen ardından hatâ yaptığını anladı ve bunun ilâhî bir imtihan olduğunu fark ederek derhal secdeye kapandı; tevbe ve istiğfarda bulundu. Allah Teâlâ da kendisini affetti. Bu gibi durumlar, peygamberlere bile Allah Teâlâ karşısındaki acziyetlerini idrâk ettirmek ve onlara tâbî olanların tâkip edeceği usûl ve hikmetlerin teşekkülünü sağlamak hikmetine binâen vuku bulan hâdiselerdir. Bu durum, onların peygamberliğine ve ismet sıfatlarına aslâ halel getirmez. Aslında, dikkatli bir nazarla baktığımızda, peygamberlerin yaptıkları hatâ şeklinde görünen hâdiselerin, bizler de aynı hatâya düştüğümüzde nasıl hareket etmemiz gerektiğini göstermek için vuku bulduğunu anlayabiliriz.

Gelen dâvacıların imtihan maksadıyla ve insan sûretinde gelen iki melek olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü bunlar izinsiz ve normal olmayan yollarla içeri giriyorlar, hem Hz. Dâvûd’a hüküm soruyorlar, hem de onu “ Doğruluktan sapma! ” diyerek uyarıyorlar. Bu uyarı, muhâkemeden asıl beklenenin tarafsızlık olduğuna ve bu keyfiyeti kaybettiğinde yargının da mânasını yitirmiş olacağına dikkat çekmektedir. Gelenler melek oldukları için söz konusu ikaz, aynı zamanda bir terbiye maksadı taşımaktadır. “ Bize de doğru yolu göster ” ifadesi ise mahkeme sırasında hâkimin tarafları, ifadelerinde dürüst davranmaları, bile bile haksız iddialar ileri sürmekten, gerçeği saklamaktan kaçınmaları yönünde uyarılar yapmasının uygun olacağına işaret eder. Böylece Kur’ân-ı Kerîm’in, geçmişteki bir hâdiseyi naklederken kendi muhataplarını terbiyeyi hedefleyen noktaları öne çıkarmaya hususi bir itinâ gösterdiği dikkat çekmektedir. Dikkat çekilen bu noktaları hülâsa etmek istersek:

  Yapılacak işlerimizde ve verilecek hükümlerimizde adâletten ayrılmamak,

  Yanlışlarımızın ve hatalarımızın farkında olmak,

  Farkında olduğumuz hataları hemen düzeltip Allah’a yönelmek, O’nun huzurunda ibâdet etmek, engin mağfiretine sığınmak, böylece ruhumuzu kötülüklerden temizlemek.

Böyle yaptığımız takdirde, Allah katında değerimiz yükseleceği gibi düşmanlarımıza karşı güçlü olmak ve nihâyet başarıya ulaşmak mukadder olacaktır.

Evet, insan hayatını düzenlerken ve insanlar arasındaki meseleleri karara bağlarken ilâhî buyruklara harfiyen uyup hak, hukuk ve adâletten ayrılmamak gerekir. Çünkü:
Ömer Çelik Tefsiri
Sad suresi Diyanet

Sad'den 26 Ayeti'ni dinle


Sad suresi 26 ayeti anlamı - okunuşu

Ey Dâvûd! Biz seni yeryüzünde halîfe yaptık. Öyleyse sen de insanlar arasında hak ve adâletle hükmet. Nefsinin arzu ve tamayüllerine uyma ki, bunlar seni Allah’ın yolundan saptırmasın. Allah yolundan sapanlara gelince, hesap gününü unutmaları sebebiyle, onlara pek şiddetli bir azap vardır.


Mokhtasar tefsiri

Ey Dâvûd! Biz, seni yeryüzünde dini ve dünyevi hükümleri adaletle uygulaman için bir halife kıldık. İnsanlar arasında adaletle hüküm ver. İnsanlar arasında hüküm verdiğin zaman hevâ ve hevese de uyma. Yoksa hasımlardan biri akraban, arkadaşın ya da düşmanın diye ona meyledersin. Aksi halde hevâ ve heves seni Allah`ın doğru yolundan saptırır. Şüphesiz Allah`ın doğru yolundan sapanlar için hesap gününü unutmalarına karşılık şiddetli bir azap vardır. Şayet Allah`ı hatırlayıp O`ndan korksalardı hevâ ve heveslerine meyletmezlerdi.


Ali Fikri Yavuz

Ey Davûd! Biz seni yer yüzünde halife kıldık. O halde insanlar arasında adaletle hüküm ver ve keyfe tâbi olma ki, bu seni Allah’ın yolundan saptırır. Muhakkak ki Allah yolundan sapanlar, hesab gününü unuttuklarından, kendilerine çok şiddetli bir azab vardır


İngilizce - Sahih International


[We said], "O David, indeed We have made you a successor upon the earth, so judge between the people in truth and do not follow [your own] desire, as it will lead you astray from the way of Allah." Indeed, those who go astray from the way of Allah will have a severe punishment for having forgotten the Day of Account.

Sad suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Ey Davud, biz seni yeryüzüne hakim ettik, artık insanlar arasında, adaletle hükmet ve dileğine uyma ki seni Allah yolundan saptırır; Allah yolundan sapanlaraysa şiddetli bir azap var soru gününü unuttuklarından.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


Ya Davud! Biz səni yer üzündə xəlifə (və ya əvvəlki peyğəmbərlərə xələf) etdik. Buna görə də insanlar arasında ədalətlə hökm et, nəfsdən gələn istəklərə uyma, yoxsa onlar səni Allah yolundan sapdırar. Şübhəsiz ki, Allah yolundan sapanları haqq-hesab gününü unutduqları üçün şiddətli bir əzab gözləyir!


Kuran Araştırmaları Vakfı


Ey Davud! Biz seni yeryüzünde halife yaptık. O halde insanlar arasında adaletle hükmet. Heva ve hevese uyma, sonra bu seni Allah'ın yolundan saptırır. Doğrusu Allah'ın yolundan sapanlara, hesap gününü unutmalarına karşılık çetin bir azap vardır.

Sad suresi (Saad) 26 ayeti arapça okunuşu

﴿يَا دَاوُودُ إِنَّا جَعَلْنَاكَ خَلِيفَةً فِي الْأَرْضِ فَاحْكُم بَيْنَ النَّاسِ بِالْحَقِّ وَلَا تَتَّبِعِ الْهَوَىٰ فَيُضِلَّكَ عَن سَبِيلِ اللَّهِ ۚ إِنَّ الَّذِينَ يَضِلُّونَ عَن سَبِيلِ اللَّهِ لَهُمْ عَذَابٌ شَدِيدٌ بِمَا نَسُوا يَوْمَ الْحِسَابِ
[ ص: 26]

ya davudü inna cealnake halifeten fil 'ardi fahküm beynen nasi bilhakki vela tettebiil heva feyüdilleke an sebilil lah innellezine yedillune an sebilil lahi lehüm azabün şedidüm bima nesu yevmel hisab

ياداود إنا جعلناك خليفة في الأرض فاحكم بين الناس بالحق ولا تتبع الهوى فيضلك عن سبيل الله إن الذين يضلون عن سبيل الله لهم عذاب شديد بما نسوا يوم الحساب

سورة: ص - آية: ( 26 )  - جزء: ( 23 )  -  صفحة: ( 454 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler


    türkçe Kuran sureleri :

    Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
    Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
    Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
    Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
    As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
    fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
    Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
    Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
    İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

    En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Sad indirin:

    Sad Suresi mp3 : Sad suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
    Sad Suresi Ahmed El Agamy
    Ahmed Al Ajmy
    Sad Suresi Bandar Balila
    Bandar Balila
    Sad Suresi Khalid Al Jalil
    Khalid Al Jalil
    Sad Suresi Saad Al Ghamdi
    Saad Al Ghamdi
    Sad Suresi Saud Al Shuraim
    Saud Al Shuraim
    Sad Suresi Abdul Basit Abdul Samad
    Abdul Basit
    Sad Suresi Ammar Al-Mulla
    Ammar Al-Mulla
    Sad Suresi Abdullah Basfar
    Abdullah Basfar
    Sad Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
    Abdullah Al Juhani
    Sad Suresi Fares Abbad
    Fares Abbad
    Sad Suresi Maher Al Muaiqly
    Maher Al Muaiqly
    Sad Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
    Al Minshawi
    Sad Suresi Al Hosary
    Al Hosary
    Sad Suresi Al-afasi
    Mishari Al-afasi
    Sad Suresi Yasser Al Dosari
    Yasser Al Dosari


    Tuesday, June 24, 2025

    Bizim için dua et, teşekkürler