Hümeze suresi 3. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿يَحْسَبُ اَنَّ مَالَهُٓ اَخْلَدَهُۚ ﴾ [الهمزة: 3]
ayet arapça & türkçe okunuşuYahsebu enne mâlehu aḣledeh(u) [Hümeze: 3]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Malının kendisini ölümsüz kılacağını sanır. [Hümeze: 3]
Hümeze Suresi 3. ayet tefsiri
Burada Cenâb-ı Hakk’ın “ veyl olsun, yazıklar olsun ” tehdidine müstahak bir insan tipi dikkatlere sunulur. Onun, Allah’ın kahır, gazap ve azabını celbedici son derece çirkin vasıfları gözler önüne serilir:
O, هُمَزَةٌ ( hümeze ) ve لُمَزَةٌ ( lümeze )dir. Hümeze, “ hemz ” kelimesinden gelir. Hemz; kırmak, dürtmek, yere çalmak demektir. Buna göre “ hümeze ”, insanların namus, nesep ve haysiyetiyle oynamayı, onları incitmeyi, kötüleyip kınamayı, gıybet etmeyi, şeref ve onurlarını yaralamayı âdet edinmiş koğucu kimselerdir. Lümeze ise “ lemz ” kelimesinden gelir. Lemz; mızrak saplar gibi yaralamak, ayıplamak, kaş göz kırparak eğlenmek niyetiyle birini diğerine göstermek gibi mânalara gelir. “ Lümeze ” de herkesi ayıplamayı, şuna buna ayıp ve kusur isnat ederek eğlenmeyi, kaş göz işaretleriyle birini başkalarına göstererek aşağılamayı âdet haline getiren kimselerdir.
Hâsılı “ hümeze ” ve “ lümeze ”, ister arkasından ister yüzüne karşı olsun; gerek bedeni, gerek namusu, gerek nesebi, soyu sopuyla alakalı olsun; gerek sözle gerekse el, kaş, göz işaretleriyle olsun, duyduğunda veya gördüğünde bir insanı üzecek, gönlünü incitecek her türlü çirkin söz, fiil ve davranışları içine almakta ve bunların hepsini yasaklamaktadır. Bu beyân, Cenâb-ı Hakk’ın kullarını ne kadar çok sevdiğini, onlara ne kadar çok değer verdiğini ve onların haklarını, şeref ve haysiyetlerini korumaya ne kadar ehemmiyet verdiğini gösteren apaçık işaretlerdir. Nitekim şu âyet-i kerîmeler, burada “ hemz ve lemz ” olarak hülâsa edilen mezmûm hal ve hareketleri daha açık bir şekilde açıklayıp yasaklamaktadır:
“ Ey iman edenler! Bir topluluk bir başka toplulukla alay etmesin; belki de o alaya aldıkları kendilerinden daha hayırlıdır. Kadınlar da başka kadınlarla alay etmesinler; belki o alaya aldıkları kendilerinden daha hayırlıdır. Birbirinizi ayıplamayın; birbirinizi incitici, aşağılayıcı kötü lakaplarla çağırmayın. Bir insan iman ettikten sonra onu fâsıklığı çağrıştıran bir isimle çağırmak ne kötü bir davranıştır ve böyle yapıp imandan sonra fâsıklık damgası yemek de ne kötüdür. Bu tür davranışların ardından kim tevbe edip Allah’a yönelmezse, işte onlar zâlimlerin tâ kendileridir. Ey iman edenler! Zannın çoğundan sakının; çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin gizli hallerini ve kusurlarını araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah’a gönülden saygı besleyip O’na karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, tevbeleri çokça kabul edendir, engin merhamet sahibidir. ” ( Hucurât 49/11-12 )
İnsanı böyle günahlara sevk eden sebep, mânayı değil maddeyi sevmek, âhireti bırakıp dünyaya sarılmak, malın mülkün çokluğu ile şımarmak, geçerli değer ölçüsü olarak sadece maddeyi kabul edip başkalarını küçük görmektir. Bu yüzdendir ki, o hümeze ve lümeze’nin helâl haram demeden mal biriktirdiği; cimriliğinin ve maddeye tapan bir kişi olduğunun bir işareti olarak da onu tek tek saydığı belirtilir. Malına öyle tapmaktadır ki, Allah’ı ve ölümü unutmakta; malının gerçekte kendinin değil, kendisine imtihan için geçici bir süreliğine emâneten verildiğini, bir süre sonra onları dünyada bırakıp gideceğini aklına getirmemekte; dolayısıyla onda Allah’ın ve muhtaçların hakları olduğunu unutmakta; durmadan “ benim malım, benim mülküm ” diyerek bunun kendini ebedi yaşatacağı gafletine düşmektedir. Halbuki gerçek, onun sandığı gibi değildir. Ölümle bütün dünya malı dünyada bırakılacak ve insan âhirette sadece yaptıklarıyla baş başa kalacaktır:
Ömer Çelik Tefsiri
Hümeze suresi 3 ayeti anlamı - okunuşu
Malının kendisini sonsuza dek yaşatacağını zanneder.
Mokhtasar tefsiri
Topladığı malının, onu ölümden kurtaracağını ve sonsuza kadar dünya hayatında kalacağını zanneder.
Ali Fikri Yavuz
Sanıyor ki, onun malı, kendisini (dünyada) ebedîleştirecektir
İngilizce - Sahih International
He thinks that his wealth will make him immortal.
Hümeze suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Sanır ki gerçekten de malı, onu ebedileştirir.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Və elə zənn edər ki, mal-dövləti onu əbədi yaşadacaqdır.
Kuran Araştırmaları Vakfı
(O), malının kendisini ebedi kılacağını zanneder.
Hümeze suresi (Al-Humazah) 3 ayeti arapça okunuşu
﴿يَحْسَبُ أَنَّ مَالَهُ أَخْلَدَهُ﴾
[ الهمزة: 3]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Ayetlerimizi yalan sayanları, bilmedikleri yönden, ağır ağır sonuçlarına yaklaştıracağız.
- De ki: "Ey Kitap ehli! Siz doğru olduğuna şahidken, niçin inananları Allah'ın yolunu eğri göstermeğe
- Yoksa çoklarının söz dinlediklerini veya aklettiklerini mi sanırsın? Onlar şüphesiz davarlar gibidir, belki daha da
- Onu, inatçı her türlü şeytandan koruduk.
- Rablerinden korkarak titreyenler, Rablerinin ayetlerine inananlar, Rablerine eş koşmayanlar, Rablerine dönecekleri için kalbleri ürpererek vermeleri
- Ama o, zor geçidi aşmaya girişemedi.
- Doğrusu Yunus da peygamberlerdendir.
- Bir kısım tanrılarımız seni çarpmıştır, demekten başka birşey demeyiz" dediler. Hud: "Doğrusu ben Allah'ı şahit
- Şeytana ve putlara kulluk etmekten kaçınıp, Allah'a yönelenlere, onlara, müjde vardır. Dinleyip de, en güzel
- Ey İnananlar! Kendilerine sizden önce kitap verilenlerden, dininizi alaya ve eğlenceye alanları ve inkarcıları dost
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Hümeze indirin:
Hümeze Suresi mp3 : Hümeze suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler