Ankebut suresi 3. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَلَقَدْ فَتَنَّا الَّذ۪ينَ مِنْ قَبْلِهِمْ فَلَيَعْلَمَنَّ اللّٰهُ الَّذ۪ينَ صَدَقُوا وَلَيَعْلَمَنَّ الْكَاذِب۪ينَ ﴾ [العنكبوت: 3]
ayet arapça & türkçe okunuşuVelekad fetennâ-lleżîne min kablihim(s) feleya’lemenna(A)llâhu-lleżîne sadekû veleya’lemenne-lkâżibîn(e) [Ankebut: 3]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
And olsun, biz kendilerinden öncekileri de denemişken, insanlar, "İnandık" deyince, denenmeden bırakılacaklarını mı sanırlar? Allah elbette doğruları ortaya koyacak ve elbette yalancıları da ortaya çıkaracaktır. [Ankebut: 3]
Ankebut Suresi 3. ayet tefsiri
Önceki peygamberler ve ümmetler de çeşitli sıkıntı ve zorluklarla karşılaşmışlardır. Kur’ân-ı Kerîm’de anlatılan peygamber kıssalarında bunun pek çok misali vardır. Hz. İbrâhim’in ateşe atılması, Ashâb-ı Uhdûd’un hendeklere atılarak yakılması, Habîb-i Neccâr’ın taşlanarak öldürülmesi, Mûsâ ( a.s. ) karşısında ilâhî hakîkatle buluşan sihirbazların Firavun tarafından kol ve bacaklarının çaprazlama kesilerek hurma dallarına asılması bunun sadece birkaç misalidir. İşte böyle imtihanlarla imanında sadık olanlarla yalancı olanlar birbirinden ayrılmaktadır. Bir grup var ki bunlar belâ ve darlık hâlinde sabreder, nimet ve bolluk hâlinde şükrederler. Bunlar sâdıklardır. Bir grup var ki, belâ hâlinde sabretmez, nimet halinde şükretmezler. Bunlar yalancılardır. Bir grup da var ki nimet ve bolluk hâlinde îsârda bulunur, o nimetlerden kendileri çok az istifade eder, belâdan da çekinmezler. Hatta darlığın ve şiddetin verdiği acıdan ayrı bir haz duyarlar. Bunlar rütbesi en yüksek olanlardır.
Cenâb-ı Hak, bir taraftan mü’minleri musibetlere ve eziyetlere sabra teşvik ederken, diğer taraftan da başta küfür ve isyan olmak üzere kötülük işleyenleri, özellikle mü’minlere eziyet edenleri ikaz buyurur. Çünkü mü’minin imanını denemek, doğrularla yalancıları birbirinden ayırmak maksadıyla yapılan imtihan nasıl bir “ sünnetullâh ”[ 1 ] ise, mü’minleri dinlerinden döndürmek için ellerinden gelen her türlü kötülüğü yapanları suçüstü yakalayıp cezalandırmak da bir “ sünnetullâh ”tır. Bu ilâhî kanun, hiçbir şekilde değiştirilemez, yürürlükten kaldırılamaz ve herhangi bir zaman, zemin veya toplumla sınırlandırılamaz. Buna göre küfür ve dinsizlik yolunu tutanlar; bir dünya menfaati, şehvet ve hırs sebebiyle mü’minlere düşmanlık, zulüm ve eziyet eden kimseler, Allah Teâlâ’nın ilmi ve murakabesi altında olduklarından, O’nun cezalandırmasından kurtulmaları mümkün değildir. Eğer böyle bir hükme varmışlarsa, bu pek kötü ve çok yanlış bir hükümdür. Âyet-i kerîmede buyrulur:
“ Rasûlüm! Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Allah onları cezalandırmayı, dehşetten gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne ertelemektedir. ” ( İbrâhim 14/42 )
Şimdi de Allah’a kavuşmayı umanlara güven aşılamayı ve kalplerini her türlü şüpheden uzak bir şekilde sıkı sıkıya Allah’a bağlamayı hedefleyen şu âyetler gelmektedir:
[ 1 ] Sünetullah: Allah Teâlâ’nın işlerini yaparken takip ettiği yol, uyguladığı kanun, adet.
Ömer Çelik Tefsiri
Ankebut suresi 3 ayeti anlamı - okunuşu
Gerçek şu ki biz, onlardan öncekileri de imtihan ettik. Böylece Allah, doğru söyleyenleri de ortaya çıkaracak, yalancıları da elbette ortaya çıkaracaktır.
Mokhtasar tefsiri
Allah Teâlâ, doğru söyleyenlerin imanlarında doğru söylediğini, yalan söyleyenlerin de imanlarında yalan söylediğini açığa çıkarsın diye elbette onlardan önce olanları da imtihan etmiştir.
Ali Fikri Yavuz
Doğrusu biz, onlardan evvelkileri de (çeşitli musibetlerle) denedik. Allah, (imtihan sûretiyle imanında) sadık olanları da muhakkak bilecek, yalancı onları da elbette bilecek
İngilizce - Sahih International
But We have certainly tried those before them, and Allah will surely make evident those who are truthful, and He will surely make evident the liars.
Ankebut suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Ve andolsun ki biz onlardan öncekileri de sınadık; artık Allah, doğru olanları da mutlaka bilir, yalancıları da mutlaka bilir.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Biz onlardan əvvəlkiləri (keçmiş ümmətləri) də imtahana çəkmişdik. Şübhəsiz ki, Allah düz danışanları da (həqiqi iman sahiblərini də), yalançıları da çox gözəl tanıyar!
Kuran Araştırmaları Vakfı
Andolsun ki, biz onlardan öncekileri de imtihandan geçirmişizdir. Elbette Allah, doğruları ortaya çıkaracak, yalancıları da mutlaka ortaya koyacaktır.
Ankebut suresi (Al-Ankabut) 3 ayeti arapça okunuşu
﴿وَلَقَدْ فَتَنَّا الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ ۖ فَلَيَعْلَمَنَّ اللَّهُ الَّذِينَ صَدَقُوا وَلَيَعْلَمَنَّ الْكَاذِبِينَ﴾
[ العنكبوت: 3]
ولقد فتنا الذين من قبلهم فليعلمن الله الذين صدقوا وليعلمن الكاذبين
سورة: العنكبوت - آية: ( 3 ) - جزء: ( 20 ) - صفحة: ( 396 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Onların zulmedenleri, kendilerine söylenen sözü başkasiyle değiştirdiler. Biz de, o zalimlere, zulümlerinden ötürü gökten azab
- Savaş, hoşunuza gitmediği halde size farz kılındı. İhtimal ki hoşlanmadığınız şey sizin iyiliğinizedir ve ihtimal
- Öyleyse onlardan yüz çevir; çağıran, görülmemiş ve tanınmamış bir şeye çağırdığı gün;
- Sonra gelenler içinde "Musa ve Harun'a selam olsun" diye iyi birer ün bıraktık.
- Tartıları hafif gelenler, ayetlerimize yaptıkları haksızlıklardan ötürü kendilerini mahvetmiş olanlardır.
- Onlara: "Şu şehirde oturun, dilediğiniz gibi yiyip için, "affet!" deyin ve secde ederek kapısından girin;
- Onlar, azgınlar ve İblis'in adamları, hepsi, tepetakla oraya atılırlar.
- Bu onlara düşmez, zaten güçleri de yetmez.
- Her ümmete, yerine getirmeleri gerekli ibadetler koyduk. Öyleyse, bu konuda seninle çekişmelerine fırsat verme; Rabbine
- De ki: "Allah benimle sizin aranızda şahit olarak yeter. O, göklerde ve yerde olanı, batıla
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Ankebut indirin:
Ankebut Suresi mp3 : Ankebut suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler