Şura suresi 36. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿فَمَٓا اُو۫ت۪يتُمْ مِنْ شَيْءٍ فَمَتَاعُ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَاۚ وَمَا عِنْدَ اللّٰهِ خَيْرٌ وَاَبْقٰى لِلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَلٰى رَبِّهِمْ يَتَوَكَّلُونَۚ ﴾ [الشورى: 36]
ayet arapça & türkçe okunuşuFemâ ûtîtum min şey-in femetâ’u-lhayâti-ddunyâ(s) vemâ ‘inda(A)llâhi ḣayrun ve ebkâ lilleżîne âmenû ve ’alâ rabbihim yetevekkelûn(e) [Şura: 36]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Size verilen herhangi bir şey, sadece dünya hayatının bir geçimliğidir. Allah katında olan; inanıp Rablerine güvenen, büyük günahlardan ve hayasızlıklardan çekinen, öfkelendiklerinde bile bağışlayanlar, Rablerinin çağrısına cevap verenler ve namaz kılanlar için daha iyi ve daha süreklidir. Onların işleri aralarında danışma iledir. Kendilerine verdiğimiz rızıktan da sarfederler. [Şura: 36]
Şura Suresi 36. ayet tefsiri
Bu ve devam eden âyetlerde mü’minlerin fert ve toplum olarak kuşanmaları gereken mühim hususiyetleri ve mümtaz vasıfları beyân edilir: Manevî başarı ve kurtuluşun ilk şartı olarak “ iman ”dır. İmanın peşinden “ Allah’a tevekkül ” gelmektedir. Tevekkül, İslâmî mânada Allah’a güvenmek, O’nun hükmünün mutlaka meydana geleceğine kesin olarak inanmak ve alınması gereken tedbirleri almaktır. Dolayısıyla tevekkül; müslümanın, yapacağı işlerde tüm zahiri sebeplere sarılması, alınması gereken tedbirleri alması, çalışıp çabalaması, ama gönlünü bunlara bağlamayıp sadece Allah’a dayanmasıdır. Tevekkül, hiç bir zaman, çalışmayı ve sebebe sarılmayı terk edip, “ Allah’ın dediği olur ”, diyerek kenara çekilmek değildir. Nitekim Nebiyy-i Muhterem ( s.a.s. ), devesini salıvererek Allah’a güvendiğini söyleyen bir bedeviye “ Onu bağla da öyle tevekkül et ” buyurur. ( Tirmizî, Sıfatü’l-Kıyamet 60 ) İşte sözü edilen müslümanların, güçleri nispetinde sorumluluklarını yerine getirerek Rablerine tevekkül halinde oldukları görülür.
Bu âyetle ilgili Şakîk-i Belhî şu tespitini nakleder:
“ Yirmi yıl Kur’ân-ı Kerîm üzerine çalıştım; dünyayı âhiretten ancak öyle ayırd edebildim. Daha ziyade şu iki cümle üzerinde durdum:
- «Size verilen her şey ancak dünya hayatının gelip geçici menfaatidir.» ( Şûrâ 42/36 )
- «Size verilen şeyler, dünya hayatının geçici nimeti ve süsüdür.» ” ( Kasas 28/60 )
İkinci olarak o mü’minler günahlardan uzak dururlar:Ömer Çelik Tefsiri
Şura suresi 36 ayeti anlamı - okunuşu
Size verilen her şey ancak dünya hayatının gelip geçici menfaatidir. Allah katındaki nimetler ise inanıp yalnızca Rablerine güvenip dayananlar için her bakımdan daha hayırlı ve daha devamlıdır.
Mokhtasar tefsiri
-Ey insanlar!- Size mal veya şöhret, mevki veya evlat ne verildiyse hepsi bu dünya hayatının geçimliğidir. O ise çabuk geçer ve kesiktir. Devamlı ve kalıcı olan nimetler ise, Allah`a ve resullerine iman edenler ve bütün işlerinde yalnız Rablerine itimat edenler için Yüce Allah`ın cennette hazırlamış olduğu nimetlerdir.
Ali Fikri Yavuz
Size verilmiş bulunan şeyler hep dünya hayatının geçici malıdır. Allah katında olan (ahiret sevabı) ise, daha hayırlı ve daha devamlıdır. (Fakat ahiret sevabı) o kimseler için hayırlıdır ki, iman etmişlerdir ve Rablerine de tevekkül ederler
İngilizce - Sahih International
So whatever thing you have been given - it is but [for] enjoyment of the worldly life. But what is with Allah is better and more lasting for those who have believed and upon their Lord rely
Şura suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Gerçekten de size verilenler, dünya yaşayışına ait metalardan ibaret ve Allah katındakiyse daha da hayırlıdır ve daha da fazla kalır inananlara ve Rablerine dayananlara.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Sizə verilən hər hansı bir şey fani dünya malıdır. Allah yanında olan (axirət mükafatları) isə daha yaxşı və daha baqidir. O kəslər üçün ki, iman gətirib öz Rəbbinə təvəkkül edərlər;
Kuran Araştırmaları Vakfı
Size verilen şey, yalnızca dünya hayatının geçimliğidir. Allah'ın yanında bulunanlar ise daha iyi ve daha süreklidir. Bu mükafat iman edenler ve Rablerine dayanıp güvenenler içindir.
Şura suresi (Ash_shuraa) 36 ayeti arapça okunuşu
﴿فَمَا أُوتِيتُم مِّن شَيْءٍ فَمَتَاعُ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا ۖ وَمَا عِندَ اللَّهِ خَيْرٌ وَأَبْقَىٰ لِلَّذِينَ آمَنُوا وَعَلَىٰ رَبِّهِمْ يَتَوَكَّلُونَ﴾
[ الشورى: 36]
فما أوتيتم من شيء فمتاع الحياة الدنيا وما عند الله خير وأبقى للذين آمنوا وعلى ربهم يتوكلون
سورة: الشورى - آية: ( 36 ) - جزء: ( 25 ) - صفحة: ( 487 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- "Ey Musa! Onlar orada oldukça biz asla oraya girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin gidin savaşın, doğrusu
- Kendilerine belgeler geldikten sonra ayrılan ve ayrılığa düşenler gibi olmayın. Bir takım yüzlerin ağaracağı ve
- Evinde bulunduğu kadın onu kendine çağırdı, kapıları sıkı sıkı kapadı ve "gelsene" dedi. Yusuf: "Günah
- Yahut hem kız hem erkek çocuk verir, dilediğini de kısır kılar. O, bilendir, her şeye
- Onlar size yukarınızdan ve aşağınızdan gelmişlerdi; gözler de dönmüştü, yürekler ağızlara gelmişti; Allah için çeşitli
- Karşılaştığınızda, olacak işi oldurmak için, onları gözlerinize az gösteriyor ve sizi de onların gözünde azaltıyordu.
- Ey Peygamber'in eşleri! Eğer o sizi boşarsa, Rabbi ona; sizden daha iyi olan, kendini Allah'a
- Yusuf'u oturup bir kuyunun derinliklerine bırakmayı kararlaştırdılar. Biz ona, kardeşlerinin bu işlerini kendileri farkına varmadan
- Doğrusu kesin gerçek budur.
- Doğrusu Kuran, inananlara doğruluk rehberi ve rahmettir.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Şura indirin:
Şura Suresi mp3 : Şura suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler