Nisa suresi 30. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَمَنْ يَفْعَلْ ذٰلِكَ عُدْوَانًا وَظُلْمًا فَسَوْفَ نُصْل۪يهِ نَارًاۜ وَكَانَ ذٰلِكَ عَلَى اللّٰهِ يَس۪يرًا ﴾ [النساء: 30]
ayet arapça & türkçe okunuşuVemen yef’al żâlike ‘udvânen vezulmen fesevfe nuslîhi nârâ(an)(c) vekâne żâlike ‘ala(A)llâhi yesîrâ(n) [Nisa: 30]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Bunu kim aşırı giderek haksızlıkla yaparsa, onu ateşe sokacağız. Bu, Allah'a kolaydır. [Nisa: 30]
Nisa Suresi 30. ayet tefsiri
“ Meşrû olmayan yollarla yemek ”ten maksat, hukuk ve ahlâk dairesinin doğru kabul etmediği yollardan elde edilen haksız kazançtır. Bu gibi yollar arasında hırsızlık, gasp, kumar, faiz ve tefecilik, rüşvet sayılabilir. Âyet-i kerîmede rızık yollarının en genişi olması bakımından ticaret tavsiye edilmekte, ancak ticaretin de karşılıklı rızâya dayalı olması şart koşulmaktadır. Ticarette satın alınan malın üzerine konulan kârın müşahhas bir karşılığı olmaması sebebiyle, ilk nazarda haksız kazanç türlerini andırıyor gibi gözüktüğü için âyette ticaret bunlardan istisna edilmiştir. Ticaret yapan kişi zahmetlere katlanarak, emek çekerek, vakit ayırarak yürüttüğü bu faaliyetinde kamuya yararlı bir hizmet görmekte, insanların ihtiyacı olan malları temin etmektedir. Ticaretin bilhassa istisna edilerek zikredilmesinde, ticaretin hukuken meşrû olmasından başka, ekonomik mülahazaların da sözkonusu olduğu söylenebilir. Zira ticarette sermayenin nemalandırılması esas olduğu için, hazırdan yeme anlayışının en büyük devası ticaret olduğu gibi, karşılıklı rızâya dayanan bir ticaret anlayışının hem ferdî, hem millî ekonomiye büyük katkılar sağlayacağında şüphe yoktur.
Bu âyetin inişinden sonra sahabîler başkasına ait mallardan yemek hususunda o kadar titiz davranmaya başlamışlardı ki, bir başkasının yemeğini yemeye bile çekinir hâle gelmişlerdi. Ancak Nûr suresindeki: “ Eş ve çocuklarınızın evlerinde yemek yemenizde bir sakınca yoktur… ” ( Nûr 24/61 ) âyeti onları rahatlatmıştı. ( Taberî, Câmi‘u’l-beyân, V, 43-44 )
Şu ibretli kıssa, haram lokmadan sakınma hususunda insana ne güzel bir yol göstermektedir:
Birgün zamanın hükümdarı, Şeyh Rukneddin Alâüddevle’ye bir ceylan getirdi ve “ Ye bundan. Kendi ellerimle yaptığım bir okla babamdan mîras kalan atın sırtında avladım ” deyince Hazret şöyle cevap verdi: “ Aklıma bir komutanın Mevlâna Cemal’e iki kaz getirip: «Bunları ye. Kendi şâhinimle avladım» demesi ve Mevlâna Cemal’in: «Burada, üzerinde durulması gereken kazlar değil, bu şâhinin hangi yaşlı kadının tavukları ile beslenip avlanacak kadar güçlendiğidir» diye cevap vermesi geldi. İşte senin kendi atının üzerinde avladığın bu ceylan her ne kadar bir av ise de bu atın yemi hangi mazlumun arpasından alındı kimbilir? ” dedi ve ceylanı yemedi.
Hâsılı her ne kadar günümüzde nadir ve ulaşılması çok zor bir haslet olsa da helâl rızık talebinde ihtimam göstermek lâzımdır.
“ Kendi nefislerinizi öldürmeyin ” emri, genellikle birbirinizi öldürmeyin şeklinde anlaşılmıştır. Bu emir, malların haksız yoldan yenilmemesi gerektiği buyruğundan hemen sonra gelmesi bakımından dikkat çekicidir. Ekonomik haksızlık, neticede sosyal problemlere, cinâî suçlara, asayişsizliklere sebebiyet verecektir. Bu sebeple âyette “ mallarınızı aranızda haksız yollarla yemeyin, meşrû çizgiler içerisinde ticaret yapın, aksi takdirde çıkacak toplumsal anarşi neticesinde birbirinizi itlaf edersiniz ” denilmiş olmaktadır.
“ Kendi nefislerinizi öldürmeyin ” ibaresi, “ canınıza doğrudan veya dolaylı yollarla kıymayın, kendinizi tehlikeye atmayın ” şeklinde de anlaşılmıştır. Nitekim Resulullah ( s.a.v. ) döneminde Amr b. Âs, başından geçen bir hadisede bunu böyle anladığını göstermiştir. Amr b. Âs anlatıyor: “ Resulullah ( s.a.v. ) beni Zâtü’s-Selâsil gazvesine göndermişti. Çok soğuk bir gecede ihtilam oldum. Kendime acıdım, gusletmek yerine teyemmümle arkadaşlarıma sabah namazını kıldırdım. Medine’ye döndüğümde durumu Resulullah’a anlattım. Bana dedi ki: «Ey Amr! Ashâbına cünüpken namaz mı kıldırdın?» «Evet yâ Resulallah» dedim, «Gusletseydim helak olmaktan korkmuştum» ve Allah Teâlâ’nın «Kendi nefislerinizi de öldürmeyin. Doğrusu Allah size karşı çok merhametlidir» ( Nisâ 4/29 ) buyruğunu okudum. Resulullah güldü, bir şey demedi. ” ( Ebû Dâvûd, Tahâre 124; Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 203 )
Her kim kendi canına veya hukukî sebeplerle idam yahut meşrû müdafaa gibi geçerli bir sebep olmaksızın bir insanın canına haksız bir yolla kıyarsa, onun gidip varacağı yer ateştir. Böylelerini ateşle cezalandırmak Allah için çok kolaydır.
Resûlullah ( s.a.s. ) buyurur:
“ Kim kendini dağdan atıp öldürürse o cehennem ateşinde sürekli olarak yuvarlanır durur. Kim zehir içip kendisini öldürürse cehennem ateşi içinde elindeki zehiri sürekli içer durur. Kim kendisini bir demir parçasıyla öldürürse cehennem ateşi içinde sürekli olarak o demir parçasını karnına sokar. ” ( Buhârî, Cenâiz 83; Müslim, İman 175 )
Resûlullah ( s.a.s. ) geçmişte yaşanmış şöyle ibretli bir hâdise nakleder:
“ Sizden önceki ümmetlerden birinde bir adamın yarası vardı. Bundan dolayı rahatsızlandı ve bir bıçak çıkarıp elini kopardı. Fakat elinden o kadar kan aktı ki sonunda öldü. Allah Teâlâ bunun üzerine şöyle buyurdu: «Kulum nefsine kıymakta benden aceleci davrandı. Ben de ona cenneti haram kıldım.» ” ( Buhârî, Enbiyâ’ 50; Müslim, İman 181 )
Allah Teâlâ’nın kahır ve cezasını anlatan bu bilgilerden sonra mü’minlere bir rahmet esintisi olarak şu müjde geliyor:
Ömer Çelik Tefsiri
Nisa suresi 30 ayeti anlamı - okunuşu
Kim haddi aşarak ve haksızlığa saparak yasaklanan bu fiilleri işlerse, şunu bilsin ki, biz onu pek yakında o müthiş cehennem ateşine sokacağız. Bu ise Allah için çok kolaydır.
Mokhtasar tefsiri
Her kim bilerek ve haddi aşarak, unutkanlık ve bilmemezlik hali dışında başkasının malını yer, onu öldürerek hakkına girer veya buna benzer şekilde yasaklarımızı çiğnerse, Allah onu kıyamet günü sıcaklığının sıkıntısını tadacağı ve azabını çekeceği çok büyük bir ateşe sokacaktır. Ve bu Allah için çok kolaydır. Çünkü O`nun her şeye gücü yeter, hiçbir şey onu aciz bırakamaz.
Ali Fikri Yavuz
Kim, zulüm ve tecavüz yolu ile bu yasakları işlerse, yakında biz onu cehennem ateşine atacağız. Onu ateşe atmak da Allah’a pek kolaydır
İngilizce - Sahih International
And whoever does that in aggression and injustice - then We will drive him into a Fire. And that, for Allah, is [always] easy.
Nisa suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Ve kim haddini aşarak zulmedip bu işi işlerse onu ateşe sokarız ve bu, Allah'a pek kolaydır.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Hər kəs təcavüz və zülm etməklə bu işləri görərsə, Biz onu cəhənnəm oduna atırıq. Şübhəsiz ki, bu da Allah üçün çox asandır!
Kuran Araştırmaları Vakfı
Kim düşmanlık ve haksızlık ile bunu (haram yemeyi veya öldürmeyi) yaparsa (bilsin ki) onu ateşe koyacağız; bu ise Allah'a çok kolaydır.
Nisa suresi (An-Nisa) 30 ayeti arapça okunuşu
﴿وَمَن يَفْعَلْ ذَٰلِكَ عُدْوَانًا وَظُلْمًا فَسَوْفَ نُصْلِيهِ نَارًا ۚ وَكَانَ ذَٰلِكَ عَلَى اللَّهِ يَسِيرًا﴾
[ النساء: 30]
ومن يفعل ذلك عدوانا وظلما فسوف نصليه نارا وكان ذلك على الله يسيرا
سورة: النساء - آية: ( 30 ) - جزء: ( 5 ) - صفحة: ( 83 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Seni onlardan uzaklaştırsak bile doğrusu Biz kendilerinden öç alırız; yahut onlara vadettiğimizi sana gösteririz. Çünkü
- Allah da şöyle buyurdu: "Kullarımı geceleyin yola çıkar; şüphesiz takip olunacaksınız."
- Ardında ve önünde insanoğlunu takip edenler vardır; Allah'ın emriyle onu gözetirler. Bir millet kendini bozmadıkça
- Sura bir üfürüş üfürüldüğü, yer ve dağlar kaldırılıp bir vuruşla birbirine çarpıldığı zaman, işte o
- Yoksa İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve torunlarının Yahudi veya Hıristiyan olduklarını mı söylüyorsunuz? Peki, siz
- Semud milleti, içlerinden en azgını ileri atılınca, azgınlığı yüzünden peygamberleri yalanladı.
- "Göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbi, güçlüdür, çok bağışlayandır."
- Peygamberlerin başlarından geçenlerden, sana anlattığımız her şey, senin gönlünü pekiştirmemizi sağlar; sana bu belgelerle gerçek;
- Dirilerle ölüler de bir değildir. Doğrusu Allah, dilediği kimseye işittirir. Sen, kabirlerde olanlara işittiremezsin.
- Sizden kesin söz almış ve Tur'u tepenize dikmiştik, "Size verdiğimize kuvvetle sarılın ve dinleyin" demiştik
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Nisa indirin:
Nisa Suresi mp3 : Nisa suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler