Vakıa suresi 30. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَظِلٍّ مَمْدُودٍۙ ﴾ [الواقعة: 30]
ayet arapça & türkçe okunuşuVe zillin memdûd(in) [Vakıa: 30]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Onlar dikensiz sedir ağaçları, salkımları sarkmış muz ağaçları, uzamış gölge altında, çağlayarak akan sular kenarlarında; bitip tükenmeyen ve yasak da edilmeyen bol meyveler arasında; yüksek döşekler üzerindedirler. [Vakıa: 30]
Vakıa Suresi 30. ayet tefsiri
Ashâb-ı yemîn denilen uğurlu, bahtlı mü’minlere verilecek nimetler de şöyle sıralanır:
❂ اَلسِّدْرُ ( sidr ), Arabistan kirazı, مَخْضُودٌ ( mahdûd ), dikenleri silinmiş, düzeltilmiş veya meyvesinin çokluğundan dolayı dalları basıp eğilmiş demektir. Buna göre cennetliklere hem dikenleri silinmiş, hem de dalları kirazlarla aşağıya eğilmiş Arabistan kirazı ikram edilecektir. Bunun yanında baştan aşağı meyve istifli muzlar vardır.
❂ Uzanmış, yayılmış, güneşin ortadan kaldıramadığı gölgeler; yüksekten durmadan dökülen akarsular, çağlayanlar; hiçbir zaman kesilmeyen, tükenmeyen, almak isteyenlere engel olunmayan, hiçbir şekilde yenmesi yasaklanmayan her türlüsünden bol bol meyveler.
❂ Eşlerine çok düşkün, aşk ve muhabbetle bağlı, hoşgörülü, iyi huylu, hep bir yaşta bâkire cennet hanımları. Burada bahsedilen hanımlar, iman ve sâlih amelleri dolayısıyla cenneti hak etmiş kadınlardır. Bu kadınlar, dünyada ne kadar yaşlanmış olursa olsunlar Allah onları gençleştirecek; cennete genç, güzel ve bâkire olarak gireceklerdir. Eğer kocaları cenneti hak etmiş mü’minler ise cennette onlarla birlikte olacaklardır. Şayet mü’min değillerse, bu mü’mine kadınları cenneti hak etmiş başka mü’min erkeklerle evlendirecektir.
Nitekim Ümmü Seleme ( r.a. ) bu kadınların kim olduğunu sorunca Resûlullah ( s.a.s. ):
“ Bunlar dünya hayatında oldukça yaşlı, saçları ağarmış, gözleri aydınlıkta bile iyi seçemeyen, gözleri çapaklı kadınlardır. Allah Teâlâ yaşlı hallerinden sonra onları olgunlukları itibariyle aynı zamanda doğmuş ve birbirlerine yaşıt kadınlar olarak yaratacaktır ” buyurmuştur. ( Heysemî, Mecma‘u’z-zevâid, VI, 119 )
Ashâb-ı şimâle gelince:Ömer Çelik Tefsiri
Vakıa suresi 30 ayeti anlamı - okunuşu
Uzayıp yayılmış gölgeler,
Mokhtasar tefsiri
Yok olmayacak devamlı uzun gölgeler vardır.
Ali Fikri Yavuz
Ve yaygın bir gölgede
İngilizce - Sahih International
And shade extended
Vakıa suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Ve uzayıp giden bir gölgelik.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Çəkilməyən (daimi) kölgəliklərdə;
Kuran Araştırmaları Vakfı
Uzamış gölgeler,
Vakıa suresi (Al-Waqiah) 30 ayeti arapça okunuşu
﴿وَظِلٍّ مَّمْدُودٍ﴾
[ الواقعة: 30]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- "Rabbine bizim adımıza yalvar da ne renk olduğunu bize bildirsin" dediler. "O, onun, bakanların içini
- Onları az bir süre geçindiririz, sonra da ağır bir azaba sürükleriz.
- Biz de ona yumuşak huylu bir oğlan müjdeledik.
- Nerde onlarda öğüt almak? Kendilerine gerçeği açıklayan bir peygamber gelmişti ve ondan yüz çevirmişler, "Belletilmiş
- Kitabı sağından verilen; "Alın, kitabımı okuyun, doğrusu bir hesaplaşma ile karşılaşacağımı umuyordum" der.
- Kendi kendinize zor varacağınız memleketlere, yüklerinizi taşırlar. Doğrusu Rabbiniz şefkatlidir, merhametlidir.
- İbrahim şöyle cevap verdi: "Sana selam olsun. Senin için Rabbim'den mağfiret dileyeceğim, çünkü O, bana
- İbrahim gelince, ona: "Ey İbrahim, bunu tanrılarımıza sen mi yaptın?" dediler.
- Biz onlara acısak ve başlarındaki sıkıntıyı gidersek bile, azgınlıkları içinde bocalayıp kalırlar.
- Allah: "Ey Musa! Bırak onu" dedi.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Vakıa indirin:
Vakıa Suresi mp3 : Vakıa suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Ammar Al-Mulla
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler