Casiye suresi 32. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَاِذَا ق۪يلَ اِنَّ وَعْدَ اللّٰهِ حَقٌّ وَالسَّاعَةُ لَا رَيْبَ ف۪يهَا قُلْتُمْ مَا نَدْر۪ي مَا السَّاعَةُۙ اِنْ نَظُنُّ اِلَّا ظَنًّا وَمَا نَحْنُ بِمُسْتَيْقِن۪ينَ ﴾ [الجاثية: 32]
ayet arapça & türkçe okunuşuVe-iżâ kîle inne va’da(A)llâhi hakkun ve-ssâ’atu lâ raybe fîhâ kultum mâ nedrî mâ-ssâ’atu in nezunnu illâ zannen vemâ nahnu bimusteykinîn(e) [Casiye: 32]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
"Doğrusu Allah'ın verdiği söz gerçektir, kıyamet saati şüphe götürmez" dendiği zaman: "Kıyametin ne olduğunu bilmiyoruz, yalnız yoktur sanıyoruz, buna dair kesin bir bilgi elde etmiş değiliz" derdiniz. [Casiye: 32]
Casiye Suresi 32. ayet tefsiri
Mahşerde hesap sonrası insanlar iki gruba ayrılır. Birinci grup iman edip güzel ve makbul amel işleyenlerdir. Allah Teâlâ onları rahmetiyle kuşatacak ve cennetine yerleştirecektir. Hadisi-i şerifte, “ Allah cennete: «Sen benim rahmetimsin, seninle dilediğime rahmet ederim» ” buyurduğu haber verilir. ( Buhârî, Tevhid 25; Müslim, Cennet 33-36 ) Bunlar ebedi kurtuluşa eren bahtiyarlardır. Zaten asıl ve parlak başarı da Allah’ın sevdiği bir kul olup O’nun rahmetine layık olabilmektir.
İkinci grup ise inkâr edenlerdir. Bunlar dünyada:
› Kendilerine Allah’ın âyetleri okunduğu halde kibirleri sebebiyle onu kabul etmediler. Onlara tabi olmayı haysiyet meselesi haline getirdiler ve nefislerine yediremediler.
› Âhirete inanmadıkları için her türlü günahı işlediler. İşleri güçleri günah işlemekten ibaret berbat bir toplum kesiliverdiler.
› Allah’ın âhiretle alakalı va’dleri ve kıyamet hakkında hep şüphe duydular; kesin bir bilgiye sahip olmadıklarını ileri sürerek inanmadılar.
Bu inkârcı bedbahtlar, mahşer günü çok ağır ilâhî tehditlere maruz kalacaklar. Dünyada yaptıkları bütün kötülükler ve onların cezaları karşılarına çıkacak. Daha önce tuttukları yolun, yapıp ettiklerinin faydasız olduğunu anlayacaklar. Hesabın ve azabın olmayacağına dair zanları boşa çıkacak. Dünyada alay edip durdukları cehennem onları çepeçevre kuşatacak. Onlar dünyadayken kıyameti, mahşeri ve hesabı unuttukları gibi, unutmaktan çok yüce olan Allah Teâlâ da onlara azap içinde unutulmuş muamelesi yapacak. Allah’ın âyetleriyle alay etmenin ve dünyaya aldanmanın cezası olarak, bir daha çıkmamak üzere cehennemde kalacaklardır. Hiçbir itiraz, mazeret ve talepleri dikkate alınmayacaktır.
Peygamber Efendimiz ( s.a.s. )’in haber verdiğine göre kıyâmet gününde Allah Teâlâ bazı kullarına: “ Benim sana iyiliklerim dokunmadı mı? Seni önemli yerlere getirmedim mi? Seni ev bark sahibi yapmadım mı? Şunları şunları senin emrine vermedim mi? Seni başa geçirmedim mi? ” diye soracak. O da: “ Evet yâ Rabbi bütün bunları bana verdin ” diyecek. Allah Teâlâ: “ Peki, benim bu huzuruma geleceğini hiç düşünmedin mi? ” diye sorunca o kul: “ Hayır, düşünmedim ” diyecek. İşte Cenâb-ı Hak da ona: “ Sen beni nasıl unuttunsa, şimdi de ben seni unutuyorum ” buyuracak. ( Müslim, Zühd 16 )
Netice olarak:Ömer Çelik Tefsiri
Casiye suresi 32 ayeti anlamı - okunuşu
“Allah’ın va‘di gerçektir ve kıyâmetin kopacağında hiçbir şüphe yoktur” dendiği zaman siz: “Kıyâmet bizim için hiçbir mâna ifade etmiyor. Onu ancak bir tahminden ibaret sanıyoruz. Onun hakkında kesin bir inanç ve bilgiye de sahip değiliz” diye karşılık vermiştiniz.
Mokhtasar tefsiri
Sizlere"Allah`ın -kullarını tekrar diriltip hak ettikleri karşılıklarını vereceği sözü- haktır; gerçekten onda bir şüphe yoktur." denildiği zaman siz de şöyle derdiniz: "Biz bu kıyametin ne olduğunu bilmiyoruz. Biz yalnızca onun meydana geleceği hakkında zayıf bir zan içindeyiz. Kıyametin kopacağına dair kesin bir bilgi sahibi değiliz."
Ali Fikri Yavuz
Hem (size ey kâfirler): “- Allah’ın (ölüleri dirilteceğine dair) vaadi hakdır ve kıyametin kopmasında şübhe yoktur.” denildiğinde, demiştiniz ki: Bilmiyoruz, kıyametin kopması nedir? Ancak bir zandan ibaret olduğuna kaniyiz; ve biz yakinen inananlar değiliz
İngilizce - Sahih International
And when it was said, 'Indeed, the promise of Allah is truth and the Hour [is coming] - no doubt about it,' you said, 'We know not what is the Hour. We assume only assumption, and we are not convinced.' "
Casiye suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Ve size, şüphe yok ki Allah'ın vaadi gerçektir ve kıyamette şüphe yoktur dendi mi, kıyamet nedir derdiniz, bilmiyoruz ki, ancak bir zanda bulunmadayız ve biz, iyideniyiye bilmedik, anlamadık ki.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Sizə:) “Allahın (ölüləri dirildəcəyi barədəki) və’di haqdır və o saata (qiyamətin qopacağına) heç bir şəkk-şübhə yoxdur!” – deyildiyi zaman: “O saat nədir, bilmirik! Onun ancaq bir zənn (güman) olduğu qənaətindəyik. Biz (qiyamətin qopacağına) əmin deyilik!” – deyə cavab verdiniz.
Kuran Araştırmaları Vakfı
"Allah'ın vadi gerçektir, kıyamet gününde şüphe yoktur" dendiği zaman: Kıyametin ne olduğunu bilmiyoruz onun bir tahminden ibaret olduğunu sanıyoruz, (onun hakkında) kesin bir bilgi elde etmiş değiliz, demiştiniz.
Casiye suresi (Al-Jaathiyah) 32 ayeti arapça okunuşu
﴿وَإِذَا قِيلَ إِنَّ وَعْدَ اللَّهِ حَقٌّ وَالسَّاعَةُ لَا رَيْبَ فِيهَا قُلْتُم مَّا نَدْرِي مَا السَّاعَةُ إِن نَّظُنُّ إِلَّا ظَنًّا وَمَا نَحْنُ بِمُسْتَيْقِنِينَ﴾
[ الجاثية: 32]
وإذا قيل إن وعد الله حق والساعة لا ريب فيها قلتم ما ندري ما الساعة إن نظن إلا ظنا وما نحن بمستيقنين
سورة: الجاثية - آية: ( 32 ) - جزء: ( 25 ) - صفحة: ( 501 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Doğrusu, Allah'a karşı gelmekten sakınanlara kurtuluş, bahçeler, bağlar, yaşıtlar ve dolu kadehler vardır.
- Nitekim üzerlerine, insanları, sökülmüş hurma kütüğü gibi kopararak yere seren, dondurucu bir rüzgarı uğursuzluğu devam
- Bir ümmetin diğerinden daha çok olmasından ötürü, aranızdaki yeminleri bozarak, ipliğini iyice eğirip katladıktan sonra
- Sen ancak, Kuran'a uyan ve görmediği halde Rahman'dan korkan kimseyi uyarabilirsin. Artık o kimseyi, bağışlanma
- Her sınıf varlığı yaratan O'dur. Gemiler ve hayvanlardan binesiniz diye size binekler var etmiştir. Bütün
- Şüphesiz Allah, gizliliklerin ortaya çıkacağı gün, insanı tekrar yaratmaya Kadir'dir.
- Diliyle iğneleyen, kovuculuk eden, iyiliği daima önleyen, aşırı giden, suç işleyen, çok yemin eden alçak
- Hamd Allah'a mahsustur ki, kendi katından şiddetli bir baskını haber vermek ve yararlı iş yapan
- Sakının; Allah'ın buyruğundan dışarı çıkanlar, muhakkak "Siccin" adlı defterde yazılıdır.
- Şuayb: "Rabbim yaptıklarınızı çok iyi bilir" dedi.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Casiye indirin:
Casiye Suresi mp3 : Casiye suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler