Kamer suresi 32. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَلَقَدْ يَسَّرْنَا الْقُرْاٰنَ لِلذِّكْرِ فَهَلْ مِنْ مُدَّكِرٍ ﴾ [القمر: 32]
ayet arapça & türkçe okunuşuVe lekad yessernâ-lkur-âne liżżikri fehel min muddekir(in) [Kamer: 32]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
And olsun ki, Kuran'ı öğüt olsun diye kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur? [Kamer: 32]
Kamer Suresi 32. ayet tefsiri
Semûd, Sâlih ( a.s. )’ın kavmidir. Bu kavmin özellikleri, niçin ve nasıl helak edildikleri önceki sûrelerde anlatılmıştı. ( bk. A‘râf 7/73-79; Hud 11/61-68; Şuarâ 26/141-159 )
Bunlar, peygamberlerini yalanlamışlar, ona iman ve itaati gururlarına yedirememişlerdir. Ona inanmamak için şu sebepleri ileri sürmüşlerdir:
› Hz. Sâlih bir insandır, dolayısıyla diğer insanlardan farklı bir yönü yoktur.
› Kavminin içinden çıkmış bir şahıstır ve kendilerinden üstün değildir.
› O, sıradan bir şahıstır. Ne bir kabilenin reisi, ne bir grubun lideri ne de bir gücün sahibidir. Arkası ve taraftarı olmayan tek başına bir şahıstır.
› Hatta o, peygamberliği bahane edip başlarına geçmek isteyen yalancı şımarık biridir. O halde Hz. Sâlih’in üstünlüğünü kabul etmek için haklı bir gerekçe görülmemektedir.
Nitekim Mekkeli müşrikler de aynı cehalet içindeydiler. Zira onlar da Hz. Muhammed ( s.a.s. )’in peygamberliğini reddedebilmek için aynı gerekçeleri öne sürüyorlardı. Yani “ Hz. Muhammed ( s.a.s. ) de sıradan insanlar gibi alış veriş yaptığı halde ve içimizde doğmuş büyümüşken, şimdi kalkmış Allah’ın kendisine peygamberlik verdiğini iddia etmektedir ” diyorlardı.
Semûd kavmi, Hz. Sâlih’ten mûcize talebinde bulunup, kayadan dişi bir deve çıkarmasını istediler. İstedikleri oldu. Yalnız su sıkıntısı çekilen bir dönemde ilâhî emirle deve onların sularına ortak kılındı. Kuyudan çıkan su, bir gün devenin, bir gün diğer insan ve hayvanların olacaktı. Böyle bir müddet devam edildi. Deve nöbeti olduğu günde kuyunun tüm suyunu içiyor, geriye hiçbir şey kalmıyordu. Buna dayanamayan azgınlar, Hz. Sâlih’in deveye bir kötülük yapmamaları yönünde ısrarlı uyarılarına rağmen, çareyi deveyi öldürmekte buldular. Bu işi yapmak üzere de azgınlığıyla meşhur bir arkadaşlarını çağırdılar. O da bıçağını kapıp deveyi ayaklarından biçerek öldürdü. Allah Teâlâ onların üzerine korkunç bir çığlık gönderdi. Neticede helak edildiler. Ağılcının topladığı çalı çırpı kırıntıları gibi kırılıp dökülüverdiler. Çoban ağılının etrafına hususi bir mekân olmak üzere çekilen çalı çırpının dökülüp çiğnenerek çürümüş olan kırıntıları gibi, yahut çobanın ağılında yaktığı çalı çırpının yanık kırıntıları gibi kırılakaldılar. Onların bu hali de, şüphesiz düşünüp ders ve öğüt alacaklar için büyük bir ibrettir.
Lût kavmine gelince:Ömer Çelik Tefsiri
Kamer suresi 32 ayeti anlamı - okunuşu
And olsun biz bu Kur’an’ı, iyice anlaşılıp öğüt alınabilmesi için kolaylaştırdık. O halde düşünüp öğüt alacak kimse yok mu?
Mokhtasar tefsiri
Muhakkak ki biz, Kur`an`ı hatırlayıp öğüt almak için kolaylaştırdık. Onda bulunan ibret ve öğütten ibret alan var mı?
Ali Fikri Yavuz
And olsun ki, biz Kur’an’ı düşünüb öğüd almak için kolaylaştırdık; fakat düşünen mi var
İngilizce - Sahih International
And We have certainly made the Qur'an easy for remembrance, so is there any who will remember?
Kamer suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Ve andolsun ki öğüt ve ibret için Kur'an'ı kolaylaştırdık, fakat bir ibret alan mı var?
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
And olsun ki, Biz Qur’anı (ondan) ibrət almaq (öyüd-nəsihət qəbul etmək) üçün belə asanlaşdırdıq. Amma heç bir ibrət alan (öyüd-nəsihət qəbul edən) varmı?!
Kuran Araştırmaları Vakfı
Andolsun biz Kur'an'ı, anlaşılıp öğüt alınması için kolaylaştırdık. O halde düşünüp öğüt alan yok mu?
Kamer suresi (Al-Qamar) 32 ayeti arapça okunuşu
﴿وَلَقَدْ يَسَّرْنَا الْقُرْآنَ لِلذِّكْرِ فَهَلْ مِن مُّدَّكِرٍ﴾
[ القمر: 32]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Ancak namaz kılıp namazlarında yoksul ve yoksuna belirli bir hak tanıyanlar, ceza gününü doğrulayanlar, Rablerinin
- Doğrusu suçlular, temelli kalacakları cehennemin azabı içindedirler.
- Tevrat'ın indirilmesinden önce İsrail'in kendisine haram ettiğinden başka bütün yiyecekler İsrailoğullarına helal idi. De ki:
- Onlara bir iyilik geldiği zaman; "Bu bizden ötürüdür" derler, bir fenalığa uğrarlarsa da, Musa ve
- Ama onlar daha uykudayken Rabbinin katından gönderilen bir salgın o bahçeyi sarıvermişti de bahçe kapkara
- İnkar edenlerin malları ve çocukları, Allah'a karşı onlara bir şey sağlamaz. İşte onlar ateşin yakıtlarıdır.
- Ey inananlar! Allah'tan sakının; herkes yarına ne hazırladığına baksın; Allah'tan sakının, çünkü Allah işlediklerinizden haberdardır.
- Karun, Musa'nın milletindendi; ama onlara karşı azdı. Biz ona, anahtarlarını güçlü bir topluluğun zor taşıdığı
- Doğrusu senden önce de kendilerine kitablar ve belgelerle vahyettiğimiz bir takım adamlar gönderdik. Bilmiyorsanız kitablılara
- Önce yaratan, ölümünden sonra tekrar dirilten O'dur. Bu, O'nun için daha kolaydır. Göklerde ve yerde
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Kamer indirin:
Kamer Suresi mp3 : Kamer suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Ammar Al-Mulla
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler