Kaf suresi 34. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿اُدْخُلُوهَا بِسَلَامٍۜ ذٰلِكَ يَوْمُ الْخُلُودِ ﴾ [ق: 34]
ayet arapça & türkçe okunuşuUdḣulûhâ biselâm(in)(s) żâlike yevmu-lḣulûd(i) [Kaf: 34]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Onlara: "İşte bu cennet, Allah'a yönelen, O'nun buyruklarına riayet eden; görmediği Rahman'dan korkan, Allah'a yönelmiş bir kalble gelen sizlere, hepinize söz verilen yerdir. Oraya esenlikle girin; işte sonsuzluk günü budur" denir. [Kaf: 34]
Kaf Suresi 34. ayet tefsiri
Cennete girmeye hak kazananların mümtaz vasıfları da şöyledir:
› Allah’a karşı saygı ve korkuyla dopdolu bir gönle sahip olup, O’na itaatsizlikten sakınarak kalbini Rabbin râzı olmayacağı her türlü kötü düşünce ve niyetlerden koruması.
› Tevbe ve istiğfar ile daima Allah’a yönelmesi; günahlarını hatırlayıp Allah’tan bağışlanma dilemesi. Bollukta, darlıkta, sıkıntıda ve rahatlıkta her daim Allah’a güvenip dayanması. Kalbini Allah’tan başkalarından çevirip, sadece Allah ile meşgul etmesi.
Bu açıdan bakıldığında Abdülkadir Geylânî ( k.s. )’un şu hâli pek ibretlidir:
Biri ona şöyle sordu:
“ - Niçin acaba üzerinize sinek konduğunu hiç görmüyoruz? ”
Şöyle cevap verdi:
“ - Niçin konsun ki… Üzerimde ne dünyanın pekmezi var, ne de âhiretin balı… ” ( Velîler Ansiklopedisi, II, 453 )
› Allah’ın emir ve yasaklarını dikkate alarak yaşaması, Allah’ın koyduğu sınırları muhafaza etmesi.
› Yüce Allah’ı zahiren göremediği halde O’ndan korkması, O’na beslediği derin saygıyla yüreğinin titremesi. Kimsenin kendini görmediği yerlerde bile hep Allah korkusu ile hareket etmesi. Çünkü biz Rabbimizi zahir gözümüzle göremesek bile, Allah’ın bizi hakkiyle gördüğünde hiçbir şüphe yoktur. Peygamber Efendimiz ( s.a.s. ), başka bir gölgenin bulunmadığı kıyâmet gününde Allah Teâlâ’nın, yedi sınıf insanı, arşının gölgesinde gölgelendireceğini bildirmiş, bunların birinin de “ Tenhalarda Allah’ı zikredip göz yaşı döken kişi ” olduğunu haber vermiştir. ( Buhârî, Ezân 36; Müslim, Zekât 91 )
› Daima Allah’a yönelen bir kalbe sahip olması. Allah’a yönelen kalbin alameti; Allah Teâlâ’nın saygı gösterilmesi gereken haklarını bilmek, O’nu dost edinmek, O’nun azamet ve celali karşısında mütevazı olmak, nefsin arzularını terk etmek, başkalarını incitmemek ve bundan daha önemlisi hiç kimseden incinmemesidir. İnsan ancak hususi bir tasavvufî eğitimle, nefis tezkiyesi ve kalp tasfiyesi ile bu mertebeye ulaşabilir.
Nitekim Sâmi Efendi Hazretleri, Dâru’l-Fünûn’un Hukuk Fakültesi’ni yeni bitirmişti. Onun güzel hâlini ve tertemiz sîretini pek beğenen bir Allah dostu:
“ –Evlâdım, bu tahsil de güzeldir ama, sen asıl tahsîli ikmâl etmeye bak! Seni irfan mektebine kaydedelim, orada da gönül ilimlerini ve âhiret sırlarını öğren!.. ” dedi. Ardından da ilâve etti:
“ –Evlâdım, o mektepte nasıl eğitim yaparlar, ne öğretirler bilemem. Ama bildiğim bir şey var ki, bu tahsîlin ilk dersi incitmemek, son dersi de incinmemektir... ”
Sahip oldukları güzel ahlâk ve ulvî hasletlerle diğer insanlardan hemen fark edilen Allah dostları, “ kimseyi incitmemek ” ve “ kimseden incinmemek ” faziletinin de zirvesine çıkmışlardır.
Ebû Abdullah Sâleme’ye:
“ – Gönüllerini devamlı Rablerine yönelten Allah dostlarını diğer insanlardan ayırt eden vasıflar nelerdir? ” diye sordular. O da cevâben, ehlullâhın şu güzel vasıflarını saydı:
“ –Allah dostları diğer insanlardan:
Konuşmalarındaki tatlılıkla,
Ahlâklarındaki güzellikle,
Sîmâlarındaki tebessüm ve müjdeleyicilikle,
Hâl ve edâlarındaki zarâfetle,
Nefislerindeki cömertlikle,
Mâzeretleri kabul edişlerindeki diğergâmlıkla,
İyi ve fenâ herkese karşı şefkatlerindeki genişlikle ayırt edilir. ”
Bu vasıflara sahip olanlar cennete girecek, orada istedikleri her nimete nâil olacaklardır. Allah katında onlar için daha fazla nimetler de vardır. Bu nimetler hakkında Yüce Rabbimiz hadis-i kudsîde şöyle buyurur:
“ Ben sâlih kullarım için cennette öyle nimetler hazırladım ki, onları ne göz görmüş, ne kulak duymuş, ne de onlar herhangi bir insanın aklına gelmiştir. ” ( Buhârî, Tevhid 35; Müslim, Cennet 4-5 )
Bu nimetlerin en büyüğü ise “ Allah Teâlâ’nın cemâlini görme ” nimetidir.
Gerçek böyleyken, hâlâ inkârcılıkta direnen gâfillere ne demeli, onları nasıl ikaz etmeli? Onlar, şu gerçekler üzerinde akıl yorsalar belki uyanır, kendilerine gelirler:Ömer Çelik Tefsiri
Kaf suresi 34 ayeti anlamı - okunuşu
“Şimdi girin oraya selâmetle ve her türlü kötülükten emniyet içinde. Artık bu gün, sonsuz hayatın başladığı gündür!”
Mokhtasar tefsiri
Onlara şöyle denir: "Hoşlanmadığınız şeylerden selamette (güvende) olduğunuz bir halde cennete girin. İşte bugün, kendisinden sonra yokluğun olmadığı ebedî kalış günüdür."
Ali Fikri Yavuz
Selâmetle girin oraya (cennete); bu sonsuzluk günüdür
İngilizce - Sahih International
Enter it in peace. This is the Day of Eternity."
Kaf suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Esenlikle girin oraya; bugün, ebedilik günü.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Ora sağlıqla (əmin-amanlıqla) daxil olun. Bu, əbədiyyət günüdür!”
Kuran Araştırmaları Vakfı
Oraya selametle girin. İşte bu, ebedi yaşamanın başladığı gündür
Kaf suresi (Qaf) 34 ayeti arapça okunuşu
﴿ادْخُلُوهَا بِسَلَامٍ ۖ ذَٰلِكَ يَوْمُ الْخُلُودِ﴾
[ ق: 34]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Allah önce yaratır, ölümünden sonra tekrar diriltir. Sonunda O'na döneceksiniz.
- Sana indirdiğimizden şüphede isen, senden önce indirdiğimiz Kitap'ları okuyanlara sor. And olsun ki, sana Rabbinden
- Bazıları: "İbrahim denen bir gencin onları diline doladığını duymuştuk" deyince, "O halde bunların şahidlik edebilmeleri
- Bu arada ikisi katımızdan kendisine bir rahmet verdiğimiz ve kendisine ilim öğrettiğimiz kullarımızdan birini buldular.
- Peygamber ve inananlar, ona Rabb'inden indirilene inandı. Hepsi Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine inandı. "Peygamberleri arasından
- Nuh'un milleti peygamberlerini yalanladı.
- Faiz yiyenler mahşerde ancak şeytanın çarptığı kimsenin kalktığı gibi kalkarlar. Bu, onların, "Zaten alışveriş de
- De ki: "İster taş veya demir ya da kalbinizde büyüttüğünüz başka bir yaratık olun, yine
- Şüphesiz, inkar edenler, Allah yolundan alıkoyanlar ve kendilerine doğru yol belli olduktan sonra Peygambere karşı
- Diliyle iğneleyen, kovuculuk eden, iyiliği daima önleyen, aşırı giden, suç işleyen, çok yemin eden alçak
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Kaf indirin:
Kaf Suresi mp3 : Kaf suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler