Münafikun suresi 4. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Münafikun suresi 4 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Münafikun suresi - Al-Munafiqun aya 4 (The Hypocrites).
  
   

﴿وَاِذَا رَاَيْتَهُمْ تُعْجِبُكَ اَجْسَامُهُمْۜ وَاِنْ يَقُولُوا تَسْمَعْ لِقَوْلِهِمْۜ كَاَنَّهُمْ خُشُبٌ مُسَنَّدَةٌۜ يَحْسَبُونَ كُلَّ صَيْحَةٍ عَلَيْهِمْۜ هُمُ الْعَدُوُّ فَاحْذَرْهُمْۜ قَاتَلَهُمُ اللّٰهُۘ اَنّٰى يُؤْفَكُونَ ﴾ [المنافقون: 4]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Ve-iżâ raeytehum tu’cibuke ecsâmuhum(s) ve-in yekûlû tesma’ likavlihim(s) ke-ennehum ḣuşubun musennede(tun)(s) yahsebûne kulle sayhatin ‘aleyhim(c) humu-l’aduvvu fahżerhum(c) kâtelehumu(A)llâh(u)(s) ennâ yu/fekûn(e) [Münafikun: 4]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Onlara baktığın zaman cüsseleri hoşuna gider; konuşurlarsa sözlerini dinlersin; tıpkı, sıralanmış kof kütük gibidirler; her çığlığı kendi aleyhlerine sayarlar; onlar düşmandır, onlardan çekin; Allah canlarını alsın, nasıl da aldatılıp döndürülüyorlar. [Münafikun: 4]


Münafikun Suresi 4. ayet tefsiri

Medine münafıklarının önderleri olan Abdullah b. Übeyy, Mugis b. Kays, Ced b. Kays ve arkadaşları iri yapılı, yakışıklı, giyim ve kuşamlarına itina gösteren, düzgün konuşan, dilleri ve dış görünüşleri alımlı kimseler idiler. “ Ya Rasûlallah ” diye söze başladıkça Peygamberimiz ( s.a.s. ) de sözlerini dinlerdi. ( Fahreddin er-Râzî, Mefâtîhu’l-gayb, XXX, 14 ) Bu sebeple ayette şöyle buyrulur: “ Onları gördüğünde cisimleri hoşuna gider. Dıştan bakınca giyimleri kuşamları, şıklıkları, irilikleri, güzellikleri, bedenlerinin süsü ve manzarası sana hoş gelir. İmreneceğin tutar. Konuştuklarında ise konuşmalarını dinlersin. Dillerinin fesahati, sözlerinin akıcılığı, tatlılığı, konuşmaya olan merak ve yatkınlıkları sebebiyle güzel laf ederler. Sözlerini dinletirler. Fakat onlar, kendilerine söz söylendiği zaman resmî bir tavırla ve dıştan ağır başlı bir vaziyette dinler gibi sessizce dururlar, ancak kulaklarına söz girmez. Zira onlar elbise giydirilip duvara dayandırılmış keresteler, tahtalar, direkler gibidirler. ”

Şâir, onların bu hâlini şöyle dillendirir:

“ Benzer erbâb-ı riyânın hâli ol kâşâneye

İç yüzü vîrân, dışı mâmûr şeklin gösterir. ” ( Es’ad Muhlis Paşa )

“ Riyakâr insanların hâli süslü bir konağa benzer. Öyle bir konak ki, dışından baktığın zaman göz kamaştıracak kadar güzel ve çekici, fakat içi harap ve virandır. ”

Bir başka şâir de şöyle der:

“ Güzel oldur kim anın hüsnü bigî hulku da ola

Yoksa çok suret yazarlar kilisâ dîvârına. ” ( Şeyhoğlu Mustafa )

“ Hakiki güzelin yalnız çehresi değil, huyu ve ahlâkı da güzel olmalı ki, kusursuz ve makbul addedilsin. Yoksa yalnız yüz güzelliği olduktan sonra, kilise duvarlarında da bir çok güzel insan resimleri var; fakat bunlar neye yarar ki? ”

Âyette münafıklar iman, hayır ve güzellik namına ne varsa hepsinden uzak birer kalıp oldukları için duvara dayandırılmış kerestelere benzetilir. Ayrıca kendisinden faydalanılan kereste ya tavanda ya duvarın içinde veya fayda mülahaza olunan bir başka yerde bulunur. Kendisinden faydalanılmayan kereste ise duvara dayandırılır ve öyle bekler. Münafıkların da faydasız kimseler olduğunu bildirmek üzere onları, duvara dayandırılmış, boş bekleyen, ne kendine ne de kimseye faydası olmayan kerestelere benzetmiştir.

Bu teşbihle ilgili bir başka izah da şöyledir: Duvara yaslandırılmış kerestenin iki ucu vardır; birisi bir tarafa, diğeri diğer tarafa doğrudur. Münafıklar da böyledir. Onun da iki ucu vardır. İç ucu kâfirlere doğru, dış ucu ise müslümanlara doğrudur. ( Fahreddin er-Râzî, Mefâtîhu’l-gayb, XXX, 16 ) Dolayısıyla münafıkların “ duvara dayandırılmış keresteler ”e benzetilmeleri, onların İslâm’a ve Peygamberimize karşı ruhsuzluklarını, donukluklarını, duygusuzluklarını, şuursuzluklarını ve iki yüzlülüklerini net bir tablo halinde sunmaktadır.

Diğer taraftan onların sürekli dinleme, endişeli ve sarsıntılı bir bekleyiş halleri tasvir edilir: “ Onlar, her gürültüyü aleyhlerinde sanırlar. ” ( Münafıkûn 63/4 ) Üzerinde titredikleri mevzu, Allah’ın ve Rasûlü’nün emrini dinlemek değil, mallarının ve canlarının emniyetidir. Bu bakımdan oldukça hassas, hareketli ve duygulu, aynı zamanda da oldukça korkulu bir manzara arz etmektedirler. Çünkü münafık olduklarını, ince bir perdeyle yüzlerini kapadıklarını, bir yemin ve döneklikle iç yüzlerini gizlediklerini bizzat kendileri bilmektedir. Bu durumlarının ifşa olunup müslümanlar tarafından bilinmesinden, böylece can ve mal emniyetlerini kaybedip insanların yanında rezil olmaktan korkmaktadırlar. O bakımdan duydukları her sözü, her tıkırtıyı aleyhlerinde sanıyorlar. Yalan söylemeye de alışık olduklarından lehlerinde söyleneni bile yalan kabul ederek hep aleyhlerinde mâna çıkarıyorlar. İşte bu tip kimseler, Allah’ın kahrına layık düşmanlardır; onlardan sakınmak gerekir. Çünkü onların tevbe edip yakalandıkları bu hastalıktan kurtulmaya niyetleri bile yoktur:
Ömer Çelik Tefsiri
Münafikun suresi Diyanet

Münafikun'den 4 Ayeti'ni dinle


Münafikun suresi 4 ayeti anlamı - okunuşu

Onlara şöyle bir baktığın zaman kalıpları ve kıyâfetleri hoşuna gider. Öyle bir ton ve üslupla konuşurlar ki, konuştuklarında sözlerine kulak verirsin. Onlar elbise giydirilip duvara dayanmış kereste gibidir. Her gürültüyü aleyhlerinde sanırlar. Asıl düşman onlardır; onlardan sakın. Allah kahretsin onları! Nasıl da doğru yolu bırakıp bâtıl dâvalar peşinde koşturuluyorlar?


Mokhtasar tefsiri

-Ey münafıklara bakan kimse!- Onları gördüğün zaman şekillerinin güzelliğinden ve üzerinde bulundukları nimetlerden dolayı cüsseleri hoşuna gider. Eğer konuşurlarsa, sözlerinin içerdiği belagatten dolayı onları dinlersin. -Ey Resul!- Onlar senin meclisinde sanki duvara dayanmış kütükler gibidir. Korkaklıklarından dolayı her sesin kendilerini hedef aldığını sanırlar. Onlar, gerçekten düşmandırlar. -Ey Peygamber!- Onların sana tuzak kurmalarından sakın. Allah onlara lanet etsin. Delillerin açık ve anlaşılırlığına rağmen nasıl da imandan uzaklaşıyorlar!


Ali Fikri Yavuz

Sen o münâfıkları gördüğün zaman, kalıpları hoşuna gider ve söylerlerse, dediklerine kulak verirsin. Sanki onlar, direk olmuş keresteler gibidirler. (Asker arasında çıkan) her gürültüyü, (korkularından) kendi aleyhlerinde sanırlar. Onlar düşmandırlar; onun için (kendilerine emniyet etme), onlardan sakın. Allah kahretsin onları!... Hakdan nasıl çevriliyorlar


İngilizce - Sahih International


And when you see them, their forms please you, and if they speak, you listen to their speech. [They are] as if they were pieces of wood propped up - they think that every shout is against them. They are the enemy, so beware of them. May Allah destroy them; how are they deluded?

Münafikun suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Ve onları gördün mü, bedenleri hoşuna gider; ve konuşurlarsa sözlerini dinlersin; sanki onlar, dayanmış kerestelerdir; her bağrışı, kendi aleyhlerine sanırlar; onlar düşmandır, artık sakın onlardan, Allah gebertsin onları, nelere de kapılıyorlar.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


(Ya Peyğəmbər!) Sən onları gördükdə cüssələri (boy-buxunları, gözəllikləri) xoşuna gəlir, danışanda sözlərinə qulaq asırsan. Onlar, sanki (divara) söykədilmiş dirəklərdir (ruhsuz bədən, müqəvva kimidirlər). Onlar (ikiüzlülüklərinin Peyğəmbərə və mö’minlərə əyan olacağından qorxub) hər bir qışqırığın (səs-küyün) öz əleyhlərinə olduğunu zənn edirlər. Onlar düşməndirlər, sən onlardan həzər et! Allah onları öldürsün, necə də haqdan döndərilirlər!


Kuran Araştırmaları Vakfı


Onları gördüğün zaman kalıpları hoşuna gider, konuşurlarsa sözlerini dinlersin. Onlar sanki duvara dayanmış kütükler gibidir. Her gürültüyü kendi aleyhlerine sanırlar. Düşman onlardır. Onlardan sakın. Allah onların canlarını alsın. Nasıl bu hale geliyorlar?

Münafikun suresi (Al-Munafiqun) 4 ayeti arapça okunuşu

﴿۞ وَإِذَا رَأَيْتَهُمْ تُعْجِبُكَ أَجْسَامُهُمْ ۖ وَإِن يَقُولُوا تَسْمَعْ لِقَوْلِهِمْ ۖ كَأَنَّهُمْ خُشُبٌ مُّسَنَّدَةٌ ۖ يَحْسَبُونَ كُلَّ صَيْحَةٍ عَلَيْهِمْ ۚ هُمُ الْعَدُوُّ فَاحْذَرْهُمْ ۚ قَاتَلَهُمُ اللَّهُ ۖ أَنَّىٰ يُؤْفَكُونَ
[ المنافقون: 4]

ve iza raeytehüm tücibüke ecsamühüm veiy yekulu tesma likavlihim keennehüm huşübüm müsennedeh yahsebune külle sayhatin aleyhim hümül adüvvu fahzerhüm katelehümül lah enna yü'fekun

وإذا رأيتهم تعجبك أجسامهم وإن يقولوا تسمع لقولهم كأنهم خشب مسندة يحسبون كل صيحة عليهم هم العدو فاحذرهم قاتلهم الله أنى يؤفكون

سورة: المنافقون - آية: ( 4 )  - جزء: ( 28 )  -  صفحة: ( 554 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. And olsun ki Kuran'ı, öğüt olsun diye kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?
  2. Sonra kıyamet günü onları rezil eder ve: "Haklarında tartıştığınız Benim ortaklarım nerede?" der. İlim sahibleri
  3. Şuayb onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. Artık
  4. Allah onlara yine: "Yeryüzünde kaç yıl kaldınız" der.
  5. De ki: "Rabbim! Bağışla, merhamet et, Sen merhamet edenlerin en hayırlısısın."
  6. Onun, inkarcı ve ahirete kavuşmayı yalanlayan milletinin ileri gelenleri ki Biz onlara bu dünya hayatında
  7. Allah'a ve ahiret gününe inanan bir milletin, babaları veya oğulları veya kardeşleri ya da akrabaları
  8. İlk Ad milletini, Semud milletini yok edip geri bırakmayan O'dur.
  9. Geri dönüp yürüdü.
  10. İşte bildirilen rızık ve meyveler onlaradır. Nimet cennetlerinde, karşılıklı tahtlar üzerinde kendilerine ikram olunur.

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Münafikun indirin:

Münafikun Suresi mp3 : Münafikun suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Münafikun Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Münafikun Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Münafikun Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Münafikun Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Münafikun Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Münafikun Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Münafikun Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Münafikun Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Münafikun Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Münafikun Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Münafikun Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Münafikun Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Münafikun Suresi Al Hosary
Al Hosary
Münafikun Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Münafikun Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Thursday, November 21, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler