Tevbe suresi 52. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿قُلْ هَلْ تَرَبَّصُونَ بِنَٓا اِلَّٓا اِحْدَى الْحُسْنَيَيْنِۜ وَنَحْنُ نَتَرَبَّصُ بِكُمْ اَنْ يُص۪يبَكُمُ اللّٰهُ بِعَذَابٍ مِنْ عِنْدِه۪ٓ اَوْ بِاَيْد۪ينَاۘ فَتَرَبَّصُٓوا اِنَّا مَعَكُمْ مُتَرَبِّصُونَ ﴾ [التوبة: 52]
ayet arapça & türkçe okunuşuKul hel terabbesûne binâ illâ ihdâ-lhusneyeyn(i)(s) venahnu neterabbesu bikum en yusîbekumu(A)llâhu bi’ażâbin min ‘indihi ev bi-eydînâ(s) feterabbesû innâ me’akum muterabbisûn(e) [Tevbe: 52]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
De ki: "Bize iki iyiden, gazilik ve şehidlikten başka bir şeyin gelmesini mi bekliyorsunuz? Oysa biz Allah'ın kendi katından veya elimizle, sizi bir azaba uğratmasını bekliyoruz. Bekleyiniz, doğrusu biz de sizinle birlikte beklemekteyiz." [Tevbe: 52]
Tevbe Suresi 52. ayet tefsiri
Allah yolunda cihat edip malla ve canla savaşırken müslümanları bekleyen iki güzel neticeden biridir: Ya zafer ve ganimet veya şehâdet. Üçüncü bir ihtimal yoktur. Dolayısıyla müslümanlar sonuçta ya kesin bir zafer kazanacak, gazi olacaklar, ya da şehit düşeceklerdir. Bunların ikisi de güzeldir. Hatta âhiret yönünden bakıldığında, münafıkların uykularını kaçıran ölüm, müslümanlar için sevgiliye kavuşturan bir şeb-i arûs keyfiyeti taşımakta ve ebedî mutluluğa kapı aralamaktadır.
Hadis-i şerifte şöyle buyrulur:
“ Allah, kendi yolunda cihad için çıkan ve bunu da yalnızca Allah’a olan imanı ve Resûlü’nü tasdikden dolayı yapan kimseye cennete girmeyi veya çıkmış olduğu evine ecir ya da ganimete nâil olmuş olarak geri dönmeyi garanti eder. ” ( Müslim, İmâret 103 )
Münafıkların başına gelecek kaçınılmaz son ise, Allah’ın onları, ya doğrudan doğruya kendi katından gelecek bir azapla ya da müslümanların elleriyle vuku bulacak bir azapla cezalandırmasıdır. Onlara layık olan akibet de ancak budur.
Münafıkların yaptıkları harcamalara ve kıldıkları namazlara gelince:
Ömer Çelik Tefsiri
Tevbe suresi 52 ayeti anlamı - okunuşu
Münafıklara şunu söyle: “Siz bizim hakkımızda ancak şu iki güzellikten; zafer veya şehâdetten birinin gelmesini gözetip duruyorsunuz. Biz ise sizin hakkınızda, ya Allah’ın kendi tarafından veya bizim elimizle sizi cezalandırmasını bekliyoruz. Öyleyse bekleyin, biz de sizinle beraber beklemekteyiz.”
Mokhtasar tefsiri
-Ey Peygamber!- onlara de ki: "Bize iki şeyden; şehadet yahut zaferden başka bir şeyin gelmesini mi bekliyorsunuz? Biz de Allah`ın, katından indireceği bir azap ile sizi helak etmesini yahut sizinle savaşmamıza izin vererek bizim elimizle sizleri öldürmek ve esir etmek yolu ile size azap etmesini bekliyoruz. Siz, bizim akıbetimizi bekleyin; biz de sizin akıbetinizi bekliyoruz."
Ali Fikri Yavuz
Münafıklara şöyle de: “- Siz bize, ancak iki güzelliğin (zafer ile şehitliğin) birini gözetleyip bekliyorsunuz. Biz ise, Allah’ın kendi tarafından veya bizim elimizle size bir azab indirmesini gözetliyoruz. Haydi bekleyin durun, biz de sizinle beraber gözetleyeciyiz. “
İngilizce - Sahih International
Say, "Do you await for us except one of the two best things while we await for you that Allah will afflict you with punishment from Himself or at our hands? So wait; indeed we, along with you, are waiting."
Tevbe suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
De ki: Bizim ya gazi yahut şehit olmamızdan, o iki güzel akibetten birine uğramamızdan başka bir şey mi gözetmedesiniz? Ve biz de sizin ya Allah katından, yahut da bizim elimizle, bizim tarafımızdan bir azaba uğramanızı gözleyip beklemedeyiz. Haydi siz gözetleyedurun, biz de sizinle beraber gözetlemekteyiz.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
De: “Biz Allahın Özü tərəfindən və ya bizim əlimizlə sizi əzaba düçar etməsini gözlədiyimiz halda, siz bizlərə ancaq iki yaxşı işdən (zəfər çalmaqdan və şəhid olmaqdan) birinin gəlməsinimi gözləyirsiniz? Doğrusu, biz də sizinlə birlikdə gözləməkdəyik”!
Kuran Araştırmaları Vakfı
De ki: Siz bizim için ancak iki iyilikten birini beklemektesiniz. Biz de, Allah'ın, ya kendi katından veya bizim elimizle size bir azap vermesini bekliyoruz. Haydi bekleyin; şüphesiz biz de sizinle beraber beklemekteyiz.
Tevbe suresi (At-Tawbah) 52 ayeti arapça okunuşu
﴿قُلْ هَلْ تَرَبَّصُونَ بِنَا إِلَّا إِحْدَى الْحُسْنَيَيْنِ ۖ وَنَحْنُ نَتَرَبَّصُ بِكُمْ أَن يُصِيبَكُمُ اللَّهُ بِعَذَابٍ مِّنْ عِندِهِ أَوْ بِأَيْدِينَا ۖ فَتَرَبَّصُوا إِنَّا مَعَكُم مُّتَرَبِّصُونَ﴾
[ التوبة: 52]
قل هل تربصون بنا إلا إحدى الحسنيين ونحن نتربص بكم أن يصيبكم الله بعذاب من عنده أو بأيدينا فتربصوا إنا معكم متربصون
سورة: التوبة - آية: ( 52 ) - جزء: ( 10 ) - صفحة: ( 195 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- "Rabbinizden mağfiret dileyin; O'na tevbe edin; doğrusu Rabbim merhamet eder ve çok sever."
- Siz, hadi bilginiz olan şey üzerinde tartışanlarsınız. Ama bilginiz olmayan şey hakkında niçin tartışırsınız? Oysa
- Şüphesiz o, Bizim katımızda Ana Kitap'ta mevcut, yüce ve hikmet dolu bir Kitap'dır.
- Onlara, deniz kıyısındaki kasabanın durumunu sor. Cumartesi yasaklarına tecavüz ediyorlardı. Cumartesileri balıklar sürüyle geliyor, başka
- Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin velileridir; iyiyi emreder kötülükten alıkorlar; namaz kılarlar, zekat verirler,
- İnkar edenlere, eğer savaştan vazgeçerlerse, geçmişlerinin bağışlanacağını ve tekrar başlarlarsa evvelkilerin hükmünün uygulanacağını söyle.
- Rabbinin katından bir belgesi olan kimse, kötü işi kendisine güzel gösterilen kimseye benzer mi? Bunlar
- O kimseler namazı kılarlar, zekatı verirler; ahirete de yakinen inanırlar.
- Ayrılığa düştüğünüz herhangi bir şeyde hüküm vermek, Allah'a aittir; "İşte bu Allah, benim Rabbimdir. O'na
- Çünkü Allah bu kimselerin ecirlerini tam verir ve lütfu ile arttırır. Doğrusu O, bağışlayandır, şükrün
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Tevbe indirin:
Tevbe Suresi mp3 : Tevbe suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler