Taha suresi 41. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Taha suresi 41 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Taha suresi - Ta-Ha aya 41 (Ta-Ha).
  
   

﴿وَاصْطَنَعْتُكَ لِنَفْس۪يۚ ﴾ [طه: 41]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Vastana’tuke linefsî [Taha: 41]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Seni kendim için ayırdım. [Taha: 41]


Taha Suresi 41. ayet tefsiri

Allah Teâlâ Mûsâ ( a.s. )’ı ilâhî irade ve muhabbete tâbi olarak yüklendiği elçilik vazifesini yerine getirmesi, her türlü tutum ve davranışında Rabbinin rızâsına uygun bir hal üzere bulunması için seçmiştir. Bu mertebeye gelinceye kadar da onu bir kısım sıkıntılara maruz kılarak çile çemberinden geçirmiştir. Zira seçkin kul olmanın bir bedeli vardır. Bu yolda sabrı gerektiren, râzı olmayı gerektiren durumlar olur. Sabır, kişinin, başa gelen musibetlerin acısını yutması; rızâ ise takdirin acılığı karşısında kalbin sevinmesidir. Allah bir kulunu kendine has kılmak isterse onu belâların ortasına atar, sonra da onun cevherini kendine muhabbetten başka her şeyden temizler. Dolayısıyla bu yolun pek çok zorluklarla dolu olduğu anlaşılmaktadır.

Bahsedilen seçme neticesinde Cenâb-ı Hak Mûsâ ( a.s. )’ı risâletle vazifelendirdi. Ona asâ ve yed-i beyzâ gibi mûcizeler verdi. Bunlardan hareketle dinini tebliğ etmesini istedi. Kardeşi Hârûn’u da peygamberlikle şereflendirip ona yardımcı kıldı. Tebliğ yaparken dikkat etmeleri lâzım gelen şu hususları hatırlattı:

    Allah’ı zikirde gevşeklik ve üşengeçlik göstermeyin. Dille, kalple Allah’ı devamlı zikredin. Çünkü Allah’ı zikretmek başarıya ulaşmanın en mühim vasıtasıdır. Bunun hikmeti şudur:

Allah’ı zikreden kişi O’nun celâlini ve cemâlini hatırından çıkarmaz. O’nun celâlini ve büyüklüğünü hatırlayan, başkasını küçük görür ve kimseden korkmaz. Bu hatırlamadan dolayı ruhu kuvvetlenir ve gayesini gerçekleştirmede acziyete düşmez. Allah’ın cemâlini ve lutfunu hatırlayan ise O’nun emirlerini yapma hususunda gevşeklik göstermez. Buna dikkat çekmek üzere âyet-i kerîmede şöyle buyrulur:

“ Ey iman edenler! Düşman ordusuyla karşılaştığınız zaman sebat edin, dayanın ve Allah’ı çok çok zikredin ki başarıya erebilesiniz. ” ( Enfâl 8/45 )

Aziz Mahmud Hüdâyî ( k.s. ) Hazretleri: “ Vaazdan önce kelime-i tevhidi söyletmek cemaatin vaazı iyi dinlemesine ve Allah’ın izniyle irşâdın tesirli olmasına vesile olur ” derken de zikrin bu hususiyetine işarette bulunur.

    Firavun’a gidin. Onu tatlı, yumuşak ve gönül okşayıcı sözlerle hakka davet edin.

Burada tebliğde kullanılacak üslubun, hitap şeklinin ve söylenecek sözlerin nasıl olması gerektiği açıklanır. Hitap, tebliğ yapılan şahsın makam ve şahsiyetine uygun olacak; söz tatlı, yumuşak ve kalpleri tesir altına alacak bir keyfiyet ve güzellikte olacaktır. Zira bir işte yumuşaklık o işi güzelleştirip gerçekleşmesini kolaylaştırır. Sertlik ise o işi çirkinleştirir ve olmasını zorlaştırır.

Tebliğde yumuşak ve tatlı bir üslup kullanmaktan gâye muhatabın aklını başına alıp tefekkür ederek faydalı bir sonuca ulaşmasını sağlamaktır. Bunu tam anlamıyla başarmak mümkün olmasa bile, onu içinde bulunduğu katı kalplilikten uzaklaştırıp kısa bir müddette olsa korkmasına ve ürpermesine vesile olabilmektir. Yine onun bâtılda ısrarı bırakıp hakka doğru meyletmesine yardımcı olmaktır.

Bu ilâhî tâlimat istikâmetinde Hz. Mûsâ Firavun’a gittiği zaman yumuşak bir üslup kullanmış ve:

“ Arınmaya gönlün var mı? İster misin, seni Rabbine giden yola ileteyim de O’nu tanıyıp saygıyla O’na teslim olasın! ” ( Naziât 79/18-19 ) demiştir.

Bu hususla alâkalı olarak Cenâb-ı Hak, Peygamber Efendimiz ( s.a.s. )’in müşfik, yumuşak, merhametli ve müsâmahakâr tebliğ metodunu, âyet-i kerîmede şöyle medh ü senâ buyurmuştur:

“ Allah tarafından lutfedilen bir rahmet sâyesinde sen onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı kalpli olsaydın, insanlar etrafından dağılıp giderlerdi… ” ( Âl-i İmrân 3/159 )

Nitekim şâirin şu beyti mes’elenin pek ince ve hikmetli bir yönüne dikkat çeker:

“ Kalb-i sengîne kelâm-ı nerm eder lâbüd eser

Kıt‘a-yı elmâs dâim hâkkolur kurşun ile. ” ( Belîğ )

“ Tatlı söz en katı yürekleri bile mutlaka yumuşatır. Bilmez misiniz ki, gâyet sert olan elması bile, yumuşak bir maden olan kurşunla kazır ve yontarlar. ”

Firavun gibi bir azılıya yumuşak söylemek emredildiğine göre, azgınlık bakımından ondan daha aşağıda olanlara yumuşak söylemek elbette daha uygundur. Zaten Rabbimiz: İnsanlara güzel söz söyleyin ( Bakara 2/83 ); “ Rasûlüm! Kullarıma söyle, sözün en güzelini söylesinler ” ( İsrâ 17/53 ) buyurarak, iyiliği emredip kötülüğü yasaklarken de bu inceliğe dikkat edilmesini istemektedir.

Hak dostlarından Yezid er-Rakkâşî şöyle der:

“ Ey kendine düşmanlık edene bile merhametle muameleyi emreden Allahım! Kim bilir dost olup insanları sana çağırana nasıl muamele edersin! ”

Târihin meşhur Haccâc-ı Zâlim’i, zulmüyle şöhret yapmış olsa da filozof tabiatli bir insandı. Bir gün, Cuma namazında onu gören hatip, “ Cihadın en faziletlisi, zâlim sultanın karşısında hakkı ve adâleti söylemektir ” ( Ebû Dâvûd, Melâhim 17/4344 ) hadîsini dikkate alarak hutbede açtı ağzını yumdu gözünü ve Haccâc hakkında pek çok ağır sözler söyledi. Haccâc-ı Zâlim, sükûnetle dinledi. Namazdan sonra hatîbi huzûruna çağırtarak ona sordu:

“ –Sen öyle neler söyledin bakalım hutbede?! ”

Hatib, nasıl olsa kellesinin vurulacağı düşüncesiyle geri adım atmadan Haccâc’a hutbedeki sözlerini biraz daha sert bir üslûb ile tekrar etti. Haccâc:

“ Tuhaf şey ” dedi. “ Sen bilgili bir adama benziyorsun. Lâkin İslâmî davetin metotlarından haberin yok. Sen hiç Kur’ân okumuyor musun? Senden daha faziletli olduğu muhakkak olan Mûsâ ( a.s. )’ı, benden daha kusurlu ve üstelik küfür ehlinden olduğu muhakkak olan Firavun’a gönderirken Cenâb-ı Hak, ona «leyyin» yâni suyun akışı gibi yumuşak bir lisan kullanmasını emir buyurmadı mı? ” dedi. Hatib söyleyecek söz bulamadı. İrşâd metodundaki hatâsını anladı ve özür diledi.

Hâsılı, yumuşaklık mü’minlerin vazgeçilmez vasıflarından biridir. Hakk’a davet ve halka hizmette en mühim düsturdur. Nitekim Resûl-i Ekrem ( s.a.s. ): “ Allah rıfk sahibidir, rıfkla, yumuşaklıkla muameleyi sever. Sertliğe ve diğer şeylere vermediği sevabı, rıfkla muameleye verir ” buyurmuştur. ( Müslim, Birr 77 )

Mevlânâ Hazretleri de şöyle buyurur: “ Allah’ın: «Ey Mûsâ! Firavun’a karşı yumuşak söz söyle, ona yumuşaklık göster!» sözünü iyi anla! Zira kaynayan yağa soğuk su dökersen ocağı da harap edersin, tencereyi de... ”

O halde her insanı kaynayan bir yağ gibi görmek lâzımdır. Zîra herkeste izzet-i nefis vardır. Sert sözlerden ve kabalıktan hoşlanmaz. Gönüllere girebilmenin tek yolu yumuşaklık ve tevâzûdur.

Mûsâ ( a.s. ), göğsünü genişletmesini ve işinin kolaylaştırmasını Rabbinden isteyip duası kabul edilmesine rağmen, Allah Teâlâ’nın onu kardeşiyle beraber Firavun’a gönderme emri karşısında tekrar korkusunu dile getirdi:


Ömer Çelik Tefsiri
Taha suresi Diyanet

Taha'den 41 Ayeti'ni dinle


Taha suresi 41 ayeti anlamı - okunuşu

Allah devamla şöyle buyurdu: “Seni kendime peygamber seçip lutuflarımla yetiştirdim.”


Mokhtasar tefsiri

Sana vahyettiğimi insanlara tebliğ etmen için resulüm olarak seni seçtim.


Ali Fikri Yavuz

Ben, seni, kendime Peygamber seçtim


İngilizce - Sahih International


And I produced you for Myself.

Taha suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Kendim için seçtim seni.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


Və Mən səni Özümə (peyğəmbər) seçdim! (Qırx yaşına çatan kimi sənə peyğəmbərlik bəxş edib mö’cüzələrlə Fir’onun yanına göndərdim).


Kuran Araştırmaları Vakfı


Seni, kendim için elçi seçtim.

Taha suresi (Ta-Ha) 41 ayeti arapça okunuşu

﴿وَاصْطَنَعْتُكَ لِنَفْسِي﴾
[ طه: 41]

vastanatüke linefsi

واصطنعتك لنفسي

سورة: طه - آية: ( 41 )  - جزء: ( 16 )  -  صفحة: ( 314 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. "Allah'a yemin ederiz ki, Yusuf'u anıp durman seni bitkin düşürecek veya helak olacaksın" dediler.
  2. İnkar edenler inananlara: "Bizim yolumuza uyun da sizin günahlarınızı biz taşıyalım" derler. Oysa onların günahlarından
  3. And olsun ki, Hicr halkı peygamberi yalanlamışlardı.
  4. Kardeşleri Nuh, onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim.
  5. "Eğer Rabbimin lütfu olmasaydı ben de oraya götürülenlerden olurdum."
  6. Hayır, hayır! Sizler, çabuk elde edeceğiniz dünya nimetlerini seversiniz.
  7. Çünkü onlar, bundan önce, dünyada, nimet içinde bulunurlar iken, büyük günah işlemekte direnir dururlardı.
  8. Alemlerin Rabbi olan Allah dilemedikçe sizler bir şey dileyemezsiniz.
  9. İşte o kentlerin haberlerini sana anlatıyoruz. And olsun ki onlara peygamberler belgeler getirdi; önceleri yalanladıklarından
  10. İnanıp yararlı işler yapan kimseler cennetlik olanlardır, onlar da orada temellidirler.

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Taha indirin:

Taha Suresi mp3 : Taha suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Taha Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Taha Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Taha Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Taha Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Taha Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Taha Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Taha Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Taha Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Taha Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Taha Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Taha Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Taha Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Taha Suresi Al Hosary
Al Hosary
Taha Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Taha Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Tuesday, July 16, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler