Kehf suresi 42. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَاُح۪يطَ بِثَمَرِه۪ فَاَصْبَحَ يُقَلِّبُ كَفَّيْهِ عَلٰى مَٓا اَنْفَقَ ف۪يهَا وَهِيَ خَاوِيَةٌ عَلٰى عُرُوشِهَا وَيَقُولُ يَا لَيْتَن۪ي لَمْ اُشْرِكْ بِرَبّ۪ٓي اَحَدًا ﴾ [الكهف: 42]
ayet arapça & türkçe okunuşuVeuhîta biśemerihi feasbeha yukallibu keffeyhi ‘alâ mâ enfeka fîhâ vehiye ḣâviyetun ‘alâ ‘urûşihâ veyekûlu yâ leytenî lem uşrik birabbî ehadâ(n) [Kehf: 42]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Nitekim, ürünleri yok edildi; bağın altüst olmuş çardakları karşısında, sarfettiği emeğe içi yanarak ellerini oğuşturup "Keşke Rabbime kimseyi ortak koşmasaydım" diyordu. [Kehf: 42]
Kehf Suresi 42. ayet tefsiri
Beşinci ve son safhada, yok yere kendisine meydan okunan mü’minin duasının Allah Teâlâ tarafından kabul edildiği; birinci safhada özellikleri ve güzellikleri anlatılan iki bahçenin ve bunların gururlu sahibinin pek hazin bir akibete uğradığı görülür:
O inkarcı nankör adamın bütün serveti istilaya uğruyor. Bahçeleri; içlerindeki üzüm bağları, hurmalıklar, meyveler, sebzeler ve bütün ürünleri tamamen yok oluyor. Sağlam ve işe yarayacak bir şey kalmıyor. Çardakları hep yere düşüyor, yıkılıp parçalanıyor. Şimdi bu hazîn manzaranın yanı başında perişan bir halde inleyen bahçe sahibi dikkatleri çekmektedir: Kaybolan malına ve yok olan emeğine üzülüyor, yanıyor, hayıflanıyor, ellerini ovuşturuyor. Allah’a şirk koştuğundan ötürü: “ N’olaydı, Rabbime hiçbir şeyi ortak kılmayaydım ” diyerek pişmanlığını dile getiriyor. Şu anda O’nun birliğini, tek rab ve tek ilah olduğunu kabul ediyor. Allah’a inanıp O’na güvenmenin dışında bir güç aradığı ve onunla izzet bulmağa çalıştığı için pişman oluyor ve iş işten geçtikten sonra Allah’a sığınıyor.
Şâir ne güzel söyler:
“ Mâl ü mülke olma mağrûr, deme var mı ben gibi!
Bir muhâlif yel eser, savurur harman gibi… ”
Mühim olan böyle bir kötü âkıbete uğramadan uyanabilmektir. İş olup bittikten sonra pişmanlığın faydası yoktur. Dolayısıyla artık bu noktada o bahçe sahibine Allah’tan başka yardım edecek kimse bulunamamış; kendi kendini de Allah’ın azabından kurtaramamıştır.
Bu örnekle, iman edenle etmeyen kimsenin rûhî durumları ortaya konulur. Allah’a imanın insan rûhuna verdiği huzur ve emniyet; imansızlığın da ruhta meydana getirdiği huzursuzluk ve güvensizlik anlatılır. Bir bakıma Mekke’li zengin müşriklerle fakir müslümanların ruh halleri tasvir edilir. Fakir insanlarla beraber oturmaya tenezzül etmeyen o bedbahtların tavırlarını kınayan ve Peygamberimiz ( s.a.s. )’e onların isteklerine uymamasını emreden âyetlerden sonra bu zengin, mal sahibi müşrik ile fakir, aile efradı az olan müslümanın misalinin anlatılması çok mânidar olup, müşriklere, âkıbetlerinin, o bahçe sahibi zenginin feci âkıbetine benzeyeceği ikazında bulunmaktadır.
Kâfirlerin taparcasına sevdikleri ve hiç yok olmayacağını sandıkları dünya hayatının misali şöyledir:
Ömer Çelik Tefsiri
Kehf suresi 42 ayeti anlamı - okunuşu
Çok geçmeden o inkârcı kişinin bağı, bahçesi, bütün ürünleri korkunç bir âfetle kuşatılıp yok ediliverdi. Adam, çökmüş asma çardaklarının başında, yaptığı onca masrafa, verdiği emeklere yanıp ellerini ovuşturuyor ve: “Âh! Keşke ben Rabbime hiç kimseyi ortak koşmasaydım!” diyordu.
Mokhtasar tefsiri
İşin sonunda Mümin kimsenin gelmesini tahmin ettiği ceza gerçekleşti ve kâfir kişinin bahçesindeki bütün mahsul yerle bir oldu. Kâfir olan kişi bahçenin verimli ve düzgün olması için yaptığı tüm harcama ve masrafların yok olmasından dolayı son derece pişmanlık ve üzüntü içine düşerek, ellerini ovuşturup oracıkta kaldı. Bağın çardaklarını çökmüş, üzüm bağlarının dallarını yere serilmiş vaziyette görünce şöyle dedi: "Ah keşke yalnız Rabbime iman edip hiçbir kimseyi ibadette O`na ortak koşmasaydım.``
Ali Fikri Yavuz
Nihayet o kâfirin bütün serveti helâk edildi. Bunun üzerine bağına yaptığı masrafa karşı, avuçlarını oğuşturmaya durdu. Bağ, çardakları üzerine yıkılmış kalmıştı. “Ah ne olaydım! Rabbime hiç bir ortak koşmamış olaydım.” diyordu
İngilizce - Sahih International
And his fruits were encompassed [by ruin], so he began to turn his hands about [in dismay] over what he had spent on it, while it had collapsed upon its trellises, and said, "Oh, I wish I had not associated with my Lord anyone."
Kehf suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Derken serveti mahvoldu da çardakları çökmüş, yerle bir olmuş bağında ellerini uğuşturarak keşke Rabbime hiçbir varlığı eş, ortak olarak tanımasaydım demeye başladı.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Beləliklə, (gecə göydən gələn bir ildırım vasitəsilə) onun (bağının) meyvəsi (bütün var-dövləti) tələf edildi. (Səhər o kafir bağa gəldiyi zaman onu bu vəziyyətdə görüb bağa) qoyduğu xərcə görə (peşmançılıqdan) əllərini ovuşdurmağa başladı. Bağın talvarları yerə çöküb viran qalmışdı. O (qarşısındakı mənzərəyə baxaraq): “Kaş Rəbbimə heç kəsi şərik qoşmayaydım!” – deyirdi.
Kuran Araştırmaları Vakfı
Derken onun serveti kuşatılıp yok edildi. Böylece, bağı uğruna yaptığı masraflardan ötürü ellerini oğuşturup kaldı. Bağın çardakları yere çökmüştü. "Ah, diyordu, keşke ben Rabbimehiçbir ortak koşmamış olsaydım!
Kehf suresi (Al-Kahf) 42 ayeti arapça okunuşu
﴿وَأُحِيطَ بِثَمَرِهِ فَأَصْبَحَ يُقَلِّبُ كَفَّيْهِ عَلَىٰ مَا أَنفَقَ فِيهَا وَهِيَ خَاوِيَةٌ عَلَىٰ عُرُوشِهَا وَيَقُولُ يَا لَيْتَنِي لَمْ أُشْرِكْ بِرَبِّي أَحَدًا﴾
[ الكهف: 42]
وأحيط بثمره فأصبح يقلب كفيه على ما أنفق فيها وهي خاوية على عروشها ويقول ياليتني لم أشرك بربي أحدا
سورة: الكهف - آية: ( 42 ) - جزء: ( 15 ) - صفحة: ( 298 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Yalancılığı itiyat edinenlerin, bilgisizliğe saplanıp kalanların canları çıksın!
- Bunun sonucu olarak, Allah, ikiyüzlü erkek ve kadınlara, Allah'a ortak koşan erkek ve kadınlara azap
- Onun hak olduğu meydana çıkıncaya kadar varlığımızın belgelerini onlara hem dış dünyada ve hem de
- Bunu onlara akılları mı buyuruyor? Yoksa onlar azgın bir millet midirler?
- Kıyamet koptuğunda kimini alçaltacak ve kimini yükseltecek olan o hadisenin yalan olmadığı ortaya çıkacaktır.
- Ey inananlar! Allah'tan ve Peygamberinden öne geçmeyin; Allah'tan sakının, doğrusu Allah işitir ve bilir.
- Sonunda onlara şiddetli bir azap kapısı açtığımız zaman ümitsiz kalıverdiler.
- Göklerde ve yerde olanlar Allah'ındır. İçinizdekini açıklasanız da gizleseniz de Allah sizi onunla hesaba çeker
- İki topluluğun karşılaştığı gün, içinizden yüz çevirenlerin, yaptıklarının bir kısmından ötürü şeytan ayaklarını kaydırıp yoldan
- Fakat, tevbe eden, inanıp yararlı iş işleyen kimsenin, kurtuluşa erenler arasında bulunması umulur.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Kehf indirin:
Kehf Suresi mp3 : Kehf suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler