Şuara suresi 202. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿فَيَأْتِيَهُمْ بَغْتَةً وَهُمْ لَا يَشْعُرُونَۙ ﴾ [الشعراء: 202]
ayet arapça & türkçe okunuşuFeye/tiyehum baġteten vehum lâ yeş’urûn(e) [Şuara: 202]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Suçluların kalblerine Kuran'ı böylece sokarız da, can yakıcı azabı görmedikçe ona inanmazlar. Bu azap onlara haberleri olmadan geliverecektir. [Şuara: 202]
Şuara Suresi 202. ayet tefsiri
Güneş gibi parıldayan Kur’an güneşi karşısında yarasalar gibi gözlerini kapatan, kalp kapılarını sonuna kadar sıkıca kilitleyen böyle hidâyet mahrumu bedbahtların, normal şartlar altında dünya hayatlarına devam ederlerken mânevî bir uyanışı gerçekleştirmeleri gerçekten zordur. Bunlar kendilerini ansızın yakalayacak bir azabı görünceye kadar bu inkâr hallerini sürdürürler. Ancak azap geldiğinde akılları başlarına gelir, pişman olurlar ve kendilerine süre tanınmasını isterler. Halbuki daha önce vukuunu mümkün görmedikleri için azabın çabuklaştırılmasını istiyorlardı. O ana kadar yaşayageldikleri rahat ve eğlence hayatını hep sürdürüp gideceklerini düşünüyorlardı. Bu sebeple Peygamber ( s.a.s. )’e meydan okuyarak âdeta: “ Eğer gerçekten peygamber isen, sana inanmadığımız ve düşmanlık ettiğimiz için biz Allah tarafından cezalandırılmayı hak ediyorsak, hiç durma, hemen tehdit ettiğin azabı getir ” diyorlardı. ( bk. Enfâl 8/32 ) Halbuki onlar, içinde bulundukları geçici rahatlık ve güven bakımından haklı bile olsalar, üzerlerine ilâhî azap kamçısı hemen indirilmese ve arzu ettikleri şekilde neşeli bir hayat için kendilerine uzun bir mühlet tanınsa bile, uzun uzun beyân edildiği üzere Nûh, Âd, Semûd, Lût kavimlerini ve Eykelileri yakalayan Allah’ın azabı onları da yakaladığında veya kimsenin kurtulamadığı ölüm başlarına geldiğinde, bu birkaç yıllık dünya rahatı ve zevki kendilerine hiçbir şey kazandırmayacak, ebedî bir pişmanlık ve hüsrana uğrayacaklardır. Şu hadîs-i şerif bu konuda ne kadar dikkat çekicidir:
“ Cehennemliklerden olup, dünyada pek müreffeh hayat yaşayan bir kişi kıyamet gününde getirilip cehenneme bir kere daldırılır. Sonra:
«–Ey âdemoğlu! Sen hayırlı bir gün gördün mü? Herhangi bir nimete nâil oldun mu?» denilir. O kişi:
«–Hayır, vallahi Rabbim! Öyle bir şey görmedim» der. Cennetliklerden olup, dünyada insanların en yoksul olanı getirilir cennete bir kere daldırılır. Ona da:
«–Ey âdemoğlu! Sen herhangi bir yoksulluk ve sıkıntı gördün mü? Hiç zorluk ve darlık çektin mi?» denilir. O kişi de:
«–Hayır, vallahi Rabbim! Hiçbir yoksulluk ve sıkıntı görmedim, zorluk ve darlık çekmedim» der. ” ( Müslim, Münafıkîn, 55 )
Şunu bilmek gerekir ki, kâfirlerin karşılaştıkları fenâ âkıbet açısından suç tamamen kendilerine aittir. Allah Teâlâ’yı en küçük bir haksızlıkla suçlamaya hakları yoktur. Çünkü Allah onlara uyarıcıları göndermiş, ikaz ve irşadını yapmış; fakat onlar uyarıcıların uyarılarına kulak asmayıp helâk olmuşlardır.
Bu âyetler, İslâm’a düşman olan Kureyş liderlerinin, bir süre sonra çetin bir azaba çarpılacaklarına işaret etmektedir. Gerçekten de Allah’ın azabıyla alay edenler, Bedir’de müslümanların kılıçları altında can vermişlerdir. Aynı durum günümüz için de, bundan sonraki zamanlar için de geçerlidir. İslâm düşmanları yeri ve zamanı geldikçe helak edilecekler; zaten nihayetinde Azrail’in öldürücü pençeleri altında ruhları alınıp ebedi azaba mahkûm edileceklerdir. O halde tek çâre, hiç vakit kaybetmeden, Kur’an’ın diriltici ve kurtarıcı davetine koşmaktır. Çünkü o davet, Yüce Allah’ın en küçük bir karışıklığa bile uğramamış gerçek davetidir:
Ömer Çelik Tefsiri
Şuara suresi 202 ayeti anlamı - okunuşu
Bu azap onlara, hiç beklemedikleri bir anda anısızın gelip çatacaktır.
Mokhtasar tefsiri
İşte bu azap ansızın gelir ve onlar kendilerine (azabın) geldiğinin farkında bile olmazlar.
Ali Fikri Yavuz
İşte, bu azab, hiç farkında değillerken, ansızın kendilerine gelecektir
İngilizce - Sahih International
And it will come to them suddenly while they perceive [it] not.
Şuara suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Ansızın gelip çatar onlara ve onlar anlamazlar bile.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Əzab) onlara qəflətən, özləri də hiss etmədən gələr.
Kuran Araştırmaları Vakfı
İşte bu (azap) onlara, kendileri farkında olmadan, ansızın geliverecektir.
Şuara suresi (Ash-Shuara) 202 ayeti arapça okunuşu
﴿فَيَأْتِيَهُم بَغْتَةً وَهُمْ لَا يَشْعُرُونَ﴾
[ الشعراء: 202]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Sonra baktı;
- And olsun ki Musa'ya Kitap verdik; Sakın sen ona kavuşacağından şüphe etme. Musa'ya verdiğimizi İsrailoğullarına
- Kendilerine güven veya korku hususunda bir haber geldiğinde onu yayarlar; halbuki o haberi Peygamber'e veya
- O halde, Allah'ın indirdiği Kitap ile aralarında hükmet, Allah'ın sana indirdiği Kuran'ın bir kısmından seni
- De ki: "Biliyorsanız söyleyin, yer ve onda bulunanlar kimindir?"
- Kuran, ancak aranızda doğru yola girmeyi dileyene ve alemlere bir öğüttür.
- Sakının; Allah'ın buyruğundan dışarı çıkanlar, muhakkak "Siccin" adlı defterde yazılıdır.
- Aksine, inkarcılar yalanlıyorlar.
- Sana başkaldırırlarsa: "Yaptıklarınızdan uzağım" de.
- Her ümmetin bir peygamberi vardır. Onlara peygamberleri geldiğinde aralarında adaletle hüküm verilmiş olur. Onların hakları
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Şuara indirin:
Şuara Suresi mp3 : Şuara suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler