İbrahim suresi 43. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿مُهْطِع۪ينَ مُقْنِع۪ي رُؤُ۫سِهِمْ لَا يَرْتَدُّ اِلَيْهِمْ طَرْفُهُمْۚ وَاَفْـِٔدَتُهُمْ هَوَٓاءٌۜ ﴾ [إبراهيم: 43]
ayet arapça & türkçe okunuşuMuhti’îne mukni’î ruûsihim lâ yerteddu ileyhim tarfuhum(s) veef-idetuhum hevâ/(un) [İbrahim: 43]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
O gün başları kalkmış, gözleri kendilerine dönemeyecek şekilde sabit kalmış, gönülleri bomboş halde koşup duracaklardır. [İbrahim: 43]
İbrahim Suresi 43. ayet tefsiri
Allah Teâlâ her şeyi bilir ve her şeyden hakkiyle haberdardır. Dolayısıyla zâlimlerin yaptıklarından da asla gâfil değildir. Fakat onlara mühlet vermektedir. Ancak onlara mühlet vermesi ve helaklerini ertelemesi, onların yaptıkları zulümlere razı olduğundan veya onları hemen cezalandırmaktan âciz olduğundan dolayı değildir. O’nun hilim üzere cereyân eden ilâhî âdeti, hemen cezalandırmama ve mücrimlere bir süre mühlet verme şeklinde tecelli etmektedir. Böylece onlara tevbe imkânı tanımaktadır. Eğer tevbe etmezlerse zaten âhirette onlara hak ettikleri cezayı vereceğinde şüphe yoktur.
Âhiret, son derece korkulu ve dehşet dolu bir gündür. O gün gözler dehşetten dışarı fırlayacak ve öylece donakalacaktır. Kâfirler, zâlimler ve mücrimler başlarını dikerek münâdinin çağırdığı istikâmette koşacaklardır. Bakışlarını, başka şeyler bir tarafa, kendilerine bile çevirecek halleri olmayacaktır. Göz kapaklarını kapatamaz, hareket ettiremez bir halde, gözleri açık ve donakalmış bir vaziyette, hiçbir şeye dönüp bakmadan öylece koşacaklardır. Kalpleri de bomboş olacaktır. Aşırı korkudan dolayı kalpleri kırık, yıkık, paramparça olacak; orada fayda verecek hiçbir fikir, hiçbir düşünce kalmayacaktır.
Bu âyetler, peygamberimiz ve mü’minlere tesellî, mazlumlara tâziye, zâlimlere ise büyük bir tehdittir.
Gelen âyetler ise âhiretin yakıp kavurucu pişmanlığıyla karşılaşmadan önce kulları şöyle uyarmaktadır:
Ömer Çelik Tefsiri
İbrahim suresi 43 ayeti anlamı - okunuşu
O gün onlar başlarını dikmiş, gözleri sabit bir noktaya çakılıp kaldığından kendilerine bakacak halleri kalmamış, kalpleriyse bomboş bir halde çağrıldıkları yere doğru koşuşturup dururlar.
Mokhtasar tefsiri
İnsanlar kabirlerinden kalktığında (kendilerini) çağırana doğru koşarlar. Başlarını kaldırarak endişeli bir şekilde gökyüzüne bakarlar. Kendilerine bile dönüp bakamazlar. Bilakis gördükleri dehşet verici şeyden dolayı gözleri yerinden fırlamış bir şekilde bakakalırlar. Kalpleri ise idrak etmekten uzak, gördükleri dehşet verici şeyi anlayamayacak durumdadır.
Ali Fikri Yavuz
Öyle ki, başlarını dikerek koşacaklar; gözleri, kendilerine bile dönüp bakamıyacak. Kalblerinin içi ise, hayır namına her şeyden boştur
İngilizce - Sahih International
Racing ahead, their heads raised up, their glance does not come back to them, and their hearts are void.
İbrahim suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
O gün, başları göğe çevrilmiş, koşup dururlar, göz çevirip kendilerine bile bakmazlar ve yürekleri bomboştur.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Belə ki, onlar başlarını yuxarı qaldırıb, durar, gözlərini də qırpa bilməzlər. Onların qəlbləri də bomboşdur. (Ürəkləri duyğusuzdur, orada xeyirdən heç bir əsər-əlamət yoxdur).
Kuran Araştırmaları Vakfı
Zihinleri bomboş olarak kendilerine bile dönüp bakamaz durumda, gözleri göğe dikilmiş bir vaziyette koşarlar.
İbrahim suresi (Ibrahim) 43 ayeti arapça okunuşu
﴿مُهْطِعِينَ مُقْنِعِي رُءُوسِهِمْ لَا يَرْتَدُّ إِلَيْهِمْ طَرْفُهُمْ ۖ وَأَفْئِدَتُهُمْ هَوَاءٌ﴾
[ إبراهيم: 43]
مهطعين مقنعي رءوسهم لا يرتد إليهم طرفهم وأفئدتهم هواء
سورة: إبراهيم - آية: ( 43 ) - جزء: ( 13 ) - صفحة: ( 261 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Size geceyi dinlenesiniz diye karanlık ve gündüzü çalışasınız diye aydınlık olarak yarattığımızı görmediler mi? Doğrusu
- Sihirbazlar, belirli bir günün bildirilen vaktinde toplandılar.
- "Hayır ama, babalarımızı da bu şekilde ibadet ederken bulduk" demişlerdi.
- Kendilerine ilim verilmiş olanlar ise: "Size yazıklar olsun; Allah'ın mükafatı, inanıp yararlı iş işleyenler için
- O, ne geri bırakır ne de azabdan vazgeçer.
- Ama hak kendilerinden tarafa ise, itaatle koşa koşa gelirler.
- Yusuf: "Devamlı yedi sene ekin ekip, biçtiğiniz ekinin yediğinizden artanını başağında bırakın."
- "Ey Nuh! Sana ve seninle beraber olan topluluklara bizden bir selamet ve bereketle gemiden in.
- Allah'ın sizinle, düşmanlık gösterdiğiniz kimseler arasında bir sevgi yaratması umulur; Allah Kadir'dir, Allah bağışlayandır, acıyandır.
- Onlara: "İşte bu cennet, Allah'a yönelen, O'nun buyruklarına riayet eden; görmediği Rahman'dan korkan, Allah'a yönelmiş
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah İbrahim indirin:
İbrahim Suresi mp3 : İbrahim suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler