Hicr suresi 48. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿لَا يَمَسُّهُمْ ف۪يهَا نَصَبٌ وَمَا هُمْ مِنْهَا بِمُخْرَج۪ينَ ﴾ [الحجر: 48]
ayet arapça & türkçe okunuşuLâ yemessuhum fîhâ nasabun vemâ hum minhâ bimuḣracîn(e) [Hicr: 48]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Onlar orada bir yorgunluk hissetmezler. Oradan çıkarılacak da değillerdir. [Hicr: 48]
Hicr Suresi 48. ayet tefsiri
Müttakîler, Allah’tan korkan, günahlardan sakınan; şeytanı bırakıp Peygamber’e tabi olan; azalarını günahlardan ve kalbini her türlü kötü sıfattan temizleyen; Allah’ın emir ve yasakları çerçevesinde yaşayan kimselerdir. Bu bahtiyar kişiler cennetlere girecek, pınar başlarında oturacak, her türlü hâricî ve dâhilî tehlikelerden emniyet içinde olacaklardır. Bütün hastalık, ihtiyarlık, fanilik ve kötülüklerden selâmette olacaklardır. Cenâb-ı Hak, onların göğüslerinde bulunan her türlü kini, kıskançlığı, nefreti söküp atacak; cennetlikler birbirlerine gerçekten dost olacaklar, koltuklar üzerinde karşılıklı oturup muhabbet edeceklerdir. Demek ki, dostluk ve kardeşliğe mâni olan en mühim şey gönüllerdeki kin, kıskançlık ve haset duygularıdır. Mü’min, bu kötü duygulardan kurtulduğu nispette ferahlayacak, dostları artacak ve dünyada bile cennet huzuru yaşamaya başlayacaktır. Fakat nefse iyice yerleşmiş bulunan bu zararları duyguları temizlemek o kadar kolay değildir. Şu nükteli izah bu gerçeği daha iyi anlamamıza yardımcı olacaktır:
Allah Teâlâ Hz. İbrâhim’e Kâbe’yi yapmasını emretmiş ve orasını temiz tutması için de “ …Evimi her türlü kirden temiz tut ” ( Hac 23/26 ) buyurmuştur. Resûlullah ( s.a.s. )’e elbisesini temizlemesini emrederek: “ Elbiseni tertemiz tut ” ( Müddessir 74/4 ) buyurmuştur. Yine Cibrîl ( a.s. )’a Peygamberimiz ( s.a.s. )’in kalbini yıkamasını emretmiş, o da onu yıkayıp temizlemiştir. Fakat asilerin kalplerini temizlemeyi kendi üzerine alarak: “ Biz onların kalplerinde kin ve nefret adına ne varsa hepsini söküp atarız ” ( Hicr 15/47 ) buyurmuştur. Bunda hem Cenâb-ı Hakk’ın kullarına olan merhametine, hem de işin zorluğuna bir işaret vardır. Üstelik Rabbimizin bunu cennette yapacağını düşündüğümüzde, gerçekten iç âlemi bu tür menfî his ve temâyüllerden tamâmen temizlemenin ne kadar zor bir mücâdeleyi gerektirdiği anlaşılmaktadır. Bu sebepledir ki, tasavvuf erbabı nefis tezkiyesi ve kalp tasfiyesi üzerinde ehemmiyetle durmakta ve bütün terbiye faaliyetlerini bu nokta üzerinde yürütmektedirler. İşin zorluğunu ifade bakımından sûfiler şöyle demişlerdir:
“ Nefsin en küçük bir hastalığını tedavi edebilmek, iğneyle kuyu kazmaktan, dağlarda tünel kazmaktan daha zordur. ”
Yine cennetliklere orada hiçbir yorgunluk dokunmayacak; ne isterlerse zahmetsiz ve sıkıntısız kendilerine ikram edilecektir. Orada sonsuza kadar kalacaklar, oradan asla çıkarılmayacaklardır. Allah Resûlü ( s.a.s. ) cennetliklerin bir kısım hallerini şöyle haber verir:
“ Cennete girecek ilk zümrenin yüzleri, geceleyin parıldayan ayın on dördü gibi parlak olacaktır. Onlar orada tükürmez, sümkürmez, küçük ve büyük abdest bozmazlar. Orada kapları altın, tarakları altın ve gümüş, buhurdanlıkları güzel tütsü, terleri ise misk olur. Her birinin ikişer eşi olur. Güzelliklerinden ötürü onların etlerinin ötesinden baldırlarının içi gözükür. Aralarında ne bir anlaşmazlık, ne de gönüllerinde birisine öfke bulunur. Gönüllü ve tabiî olarak sabah-akşam Allah’ı tesbih ederler. ” ( Buhârî, Enbiyâ’ 1; Müslim, Cennet 14, 16 )
Bunun için Yüce Rabbimiz buyuruyor ki:
Ömer Çelik Tefsiri
Hicr suresi 48 ayeti anlamı - okunuşu
Orada hiçbir yorgunluk ve zahmete maruz kalmazlar ve oradan artık bir daha çıkarılmazlar.
Mokhtasar tefsiri
Orada onlara bir yorgunluk isabet etmeyeceği gibi, oradan çıkartılacak da değildirler. Tam aksine orada sonsuza kadar kalıcıdırlar.
Ali Fikri Yavuz
Orada kendilerine hiç bir zahmet dokunmaz ve oradan çıkarılacak da değillerdir
İngilizce - Sahih International
No fatigue will touch them therein, nor from it will they [ever] be removed.
Hicr suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Orada ne bir yorgunluk duyarlar, ne de oradan çıkarılırlar.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Onlara orada (Cənnətdə) heç bir yorğunluq (zəhmət) üz verməz. Onlar oradan çıxan da deyillər. (Cənnətdə əbədi qalacaqlar).
Kuran Araştırmaları Vakfı
Onlara orada hiçbir yorgunluk gelmeyecek ve onlar, oradan çıkarılmayacaklardır.
Hicr suresi (Al-Hijr) 48 ayeti arapça okunuşu
﴿لَا يَمَسُّهُمْ فِيهَا نَصَبٌ وَمَا هُم مِّنْهَا بِمُخْرَجِينَ﴾
[ الحجر: 48]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Fakat kitabı kendisine solundan verilen kimse: "Kitabım keşke bana verilmeseydi; keşke hesabımın ne olduğunu bilmeseydim;
- Mesud olanlar ise cennettedirler. Rabbinin dilemesi bir yana, sonsuz bir lütuf olarak, gökler ve yer
- Hak tahakkuk etti, onların yaptıkları boşa gitti.
- And olsun ki, "Allah üçten biridir" diyenler kafir olmuştur; oysa tanrı ancak bir tek Tanrı'dır.
- Baskınımıza uğradıklarında, sözleri, "Gerçekten biz haksızdık" demekten ibaret kalmıştır.
- "Sizden bir ücret istemeyenlere uyun, onlar doğru yoldadırlar."
- Biz, memlekette güçsüz sayılanlara iyilikte bulunmak, onları önderler kılmak, onları varis yapmak, memlekete yerleştirmek; Firavun,
- Şüphesiz Lut da peygamberlerdendir.
- İnanıp yararlı iş işleyenlerin ecirleri ise tastamam verilecektir. Allah zalimleri sevmez.
- İbrahim: "Rabbim! Burasını emin bir şehir kıl, halkından, Allah'a ve ahiret gününe inananları ürünlerle rızıklandır"
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Hicr indirin:
Hicr Suresi mp3 : Hicr suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler