Müminun suresi 48. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿فَكَذَّبُوهُمَا فَكَانُوا مِنَ الْمُهْلَك۪ينَ ﴾ [المؤمنون: 48]
ayet arapça & türkçe okunuşuFekeżżebûhumâ fekânû mine-lmuhlekîn(e) [Müminun: 48]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Bu yüzden: "Milletleri bize kul iken, bizim gibi iki insana mı inanacağız?" deyip onları yalancı saydılar. Bu yüzden yok edildiler. [Müminun: 48]
Müminun Suresi 48. ayet tefsiri
Hz. Mûsâ ve Hz. Hârûn’un beraberindeki “ âyetler ”den maksat; asâ, yed-i beyzâ, çekirge, bit, kurbağa, kan, denizin yarılması, kıtlık içinde geçen yıllar ve ürünlerin noksanlaşması gibi mûcizelerdir. “ Apaçık bir delil ”den kasıt ise, onların en büyük mûcizeleri olan “ asâ ” mûcizesidir. Çünkü buna asânın yılana dönüşmesi, sihirbazların büyülerini yutuvermesi, denizin yarılması, taşa vurulmak suretiyle gözelerin fışkırması, onun Hz. Mûsâ’ya bekçi olması, ışık olması, meyveli ağaca dönüşmesi gibi pek çok mûcize de taalluk etmektedir. İşte bu üstünlükleri sebebiyle asâ mûcizesi diğerlerinden ayrı olarak özellikle belirtilmiştir. “ Apaçık delil ”den maksadın, gösterilen mûcizelerin Hz. Mûsâ’nın doğruluğuna delâlet etme keyfiyetleri olabilme ihtimali de vardır.
Firavun ile kavminin ileri gelenleri, Hz. Mûsâ ve Hz. Hârûn’a inanmadılar. Bunun sebebi:
› Oldukça kendini beğenmiş, kibirli ve zâlim bir topluluktular.
› Dünyevî imkânlar bakımından ileri seviyede idiler. Sayı ve kuvvet bakımından güçlü idiler.
› İsrâiloğulları uzun yıllardır onların emrinde köle olarak çalıştıkları için onları hakir görüyorlardı. Köleleri durumunda olan bir toplumun içinden çıkan iki kişinin kendilerine bir şey öğretmeye ve akıl vermeye kalkışmaları onların çok ağırına gitmişti. Bunu gururlarına yedirememişlerdi. Bu sebeple: “ Yani biz şimdi kalkıp, kendimiz gibi sıradan iki insana mı inanacağız; hem de kavimleri başı yerde, elleri göğsünde bize hizmet eden kölelerimizken? ” ( Mü’minûn 23/47 ) demişlerdi. İnkâr ve yalanlama yolunu tutmaları sebebiyle de netice Kızıl Deniz’in azgın dalgaları arasında helak edilmişlerdi. ( bk. A‘râf 7/103-136; Yûnus 10/75-92; Tâhâ 20/9-80 )
Kıssanın bu şekilde arz edilmesindeki gâye, Allah Resûlü ( s.a.s. )’i kabul ve ona itaate tenezzül etmeyen, kendileri gibi bir insana inanmayacaklarını söyleyen kibirli müşrik liderleri tehdit ve ikaz etmektir.
49. âyette ifade edildiği üzere Hz. Mûsâ’ya Tevrat’ın verilmesiyle doğru yolu öğrenip onu izlemeleri umulan kimseler, İsrâiloğulları’dır. Çünkü Tevrat, Kızıl Deniz’i geçtikten sonra verilmiştir.
Hz. İsa ve annesine gelince:
Ömer Çelik Tefsiri
Müminun suresi 48 ayeti anlamı - okunuşu
Bu tavır içinde Mûsâ ve Hârûn’u yalanladılar da, neticede helâk edilenlerden oldular.
Mokhtasar tefsiri
O ikisinin Allah katından getirdiklerini yalanladılar. Yalanlamaları sebebi ile boğularak helak edilenlerden oldular.
Ali Fikri Yavuz
Böylece onları (Musâ ve Harûn’u) yalanladılar da helâk edilenlerden oldular, (denizde boğuldular)
İngilizce - Sahih International
So they denied them and were of those destroyed.
Müminun suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Dediler de ikisini de yalanladılar ve onlar, helak edilenlerdi zaten.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Beləliklə, onları yalançı saydılar və nəticədə məhvə düçar edilənlərdən oldular.
Kuran Araştırmaları Vakfı
Böylece onları yalanladılar ve bu sebeple helak edilenlerden oldular.
Müminun suresi (Al-Muminun) 48 ayeti arapça okunuşu
﴿فَكَذَّبُوهُمَا فَكَانُوا مِنَ الْمُهْلَكِينَ﴾
[ المؤمنون: 48]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- "Hayır ama, babalarımızı da bu şekilde ibadet ederken bulduk" demişlerdi.
- Rahman'dan kendilerine gelen her yeni öğütten mutlaka yüz çevirirler.
- Size verilen herhangi bir şey, sadece dünya hayatının bir geçimliğidir. Allah katında olan; inanıp Rablerine
- Gökte ve yerde olanı Allah'ın bildiğini bilmez misin? Bunlar hiç şüphesiz Kitap'dadır ve şüphesiz bunlar
- Onlar bizim baskınımızı hissettiklerinde, oradan kaçmağa koyuluyorlardı.
- Çıkmazsanız Allah size can yakıcı azabla azabeder ve yerinize başka bir millet getirir. O'na bir
- O gün yalanlamış olanların vay haline!
- Dedim ki: "Rabbinizden bağışlanma dileyin; doğrusu O, çok bağışlayandır. Size gökten bol bol yağmur indirsin."
- Ona, çetin kuvvetlere sahip ve güçlü olan Cebrail öğretmiştir; en yüksek ufukta iken doğruluvermiş.
- Eğer, sana cevap veremezlerse, onların sadece heveslerine uyduklarını bil. Allah'tan bir yol gösterici olmadan hevesine
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Müminun indirin:
Müminun Suresi mp3 : Müminun suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler