Zümer suresi 54. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Zümer suresi 54 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Zümer suresi - Az-Zumar aya 54 (The Crowds).
  
   

﴿وَاَن۪يبُٓوا اِلٰى رَبِّكُمْ وَاَسْلِمُوا لَهُ مِنْ قَبْلِ اَنْ يَأْتِيَكُمُ الْعَذَابُ ثُمَّ لَا تُنْصَرُونَ ﴾ [الزمر: 54]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Ve enîbû ilâ rabbikum ve eslimû lehu min kabli en ye/tiyekumu-l’ażâbu śümme lâ tunsarûn(e) [Zümer: 54]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

"Rabbinize yönelin. Azap size gelmeden önce O'na teslim olun; sonra yardım görmezsiniz." [Zümer: 54]


Zümer Suresi 54. ayet tefsiri

Bu âyet-i kerîmeler sadece günahkâr mü’minlere değil, kâfiri, müşriki ve münâfığıyla bütün insanlara hitap eder. Hepsini Allah’ın affına, bağışlamasına ve rahmetine davet eder. Bir insan, yanlış inanç ve günah bakımından hangi derekede, hangi derin çukurda bulunursa bulunsun, buradan kurtulmaya karar verip tevbe ipine sarıldığı takdirde Allah Teâlâ onu kurtaracaktır. Çünkü Allah, dünyada küfür ve şirk dâhil bütün günahları bağışlayacağını, bağışlamayacağı hiçbir günahın bulunmadığını açıkça ilan ediyor. Nisâ sûresi 48. âyette bahsedildiği üzere Allah’ın, “ kendine ortak koşulmasını bağışlamaması ”, dünya ile değil âhiretle alakalı bir durumdur. Böyle olmasaydı bir kez şirke düşmüş hiçbir kimsenin artık ebediyen affedilmemesi gerekirdi ki, bu realiteye aykırıdır.  Nitekim âyetlerin iniş sebebi de bu hususu açıklamaktadır:

Rivayete göre müşriklerden bir topluluk çokça adam öldürmüş, çokça zina etmişlerdi. Fakat bir taraftan da iman ışığı kalplerini yoklamaya başlamıştı. Bunun üzerine Peygamberimiz ( s.a.s. )’e şöyle haber gönderdiler: “ Se­nin kendisine davet ettiğin din, hiç şüphesiz güzel bir şeydir. Tevbe eder­sek, tevbemiz kabul olur mu dersin? ” Bunun üzerine bu âyet-i kerîmeler nâzil oldu. ( Müslim, İman 193 )

Yine rivayete göre Mekkeli müşrikler şöyle demişlerdi: “ Muhammed ( s.a.s. ) putlara tapan ve Allah’ın ha­ram kıldığı cana kıyan kimsenin günahının bağışlanmayacağını söylüyor. Peki nasıl hicret edelim? Nasıl müslüman olalım? Biz hem Allah ile birlikte başka ilâhlara ibâdet ettik, hem Allah’ın haram kıldığı cana kıydık. ” Bunun üze­rine yüce Allah bu âyet-i kerîmeleri indirdi. ( Kurtubî, el-Câmi‘, XV, 268 )

Bu rivayetler, âyetlerin şumulünün ne kadar geniş olduğunu izah eder. Ancak Cenâb-ı Hak, tevbe edilse de edilmese de mutlak olarak herkesi ve her günahı bağışlayacağını söylemiyor; aksine 54. âyette bağışlanmak için tevbe edip kendine yönelmeyi şart koşuyor. Tevbe edip Allah’a yönelmeyen ve O’nun emirlerine teslim olmayan kimselere yardım olunmayacağını bildiriyor. 55. âyette ise yine bağışlanmanın mümkün olabilmesi ve bunun kula fayda verebilmesi için, dünyada helak edici musibet veya ölüm gelmeden yahut ölüp öte dünyada cehennem azabıyla karşılaşmadan, Allah’ın indirdiği en güzel buyrukları içine alan Kur’an-ı Azîmüşân’a en güzel şekilde tâbi olma şartı getiriliyor.

Tevbe edip Allah’a dönmeyi geciktirmeme bakımından şu kıssa pek ibretlidir:

Rivayete göre bir terzi, sâlihlerden bir zâta:

“ –Resûlullah ( s.a.s. )’in: «Allah Teâlâ, kulunun tevbesini, canı boğazına gelmediği müddetçe kabul eder» ( Tirmizî, Deavât 98/3537 ) hadîs-i şerîfi hakkında ne buyurursunuz? ” diye suâl etti. O zât da sordu:

“ –Evet, böyledir. Ama senin mesleğin nedir? ”

“ –Terziyim, elbise dikerîm. ”

“ –Terzilikte en kolay şey nedir? ”

“ –Makası tutup kumaşı kesmektir. ”

“ –Kaç seneden beri bu işi yaparsın? ”

“ –Otuz seneden beri. ”

“ –Canın gırtlağına geldiği zaman, kumaş kesebilir misin? ”

“ –Hayır, kesemem. ”

“ –Ey terzi! Bir müddet zahmet çekip öğrendiğin ve otuz sene kolaylıkla yaptığın bir işi o zaman yapamazsan, ömründe hiç yapmadığın tevbeyi o an nasıl yapabilirsin? Bugün gücün kuvvetin yerinde iken tevbe eyle! Yoksa son nefeste istiğfar ve hüsn-i hâtime nasîb olmayabilir... Sen hiç: «Ölüm gelmeden evvel tevbe etmekte acele ediniz!» ( Münâvî, Feyzu’l-kadîr, V, 65 ) sözünü işitmedin mi? ” Bunun üzerine terzi ihlâsla tevbeye sarıldı ve sâlihlerden oldu.

Âyet-i kerîmeler şuna işaret etmektedir ki, kulun samimi bir tevbesi olmadan ve bundan böyle sergileyeceği hal ve hareketleriyle, ibâdet ve ahlâkıyla yaptığı tevbede gerçekten ciddi olduğunu doğrulamadan ilâhî affa nâil olması zor gözükmektedir. O halde, Allah’ın rahmetinden ümit kesmemenin ve mağfiretine erişmenin ancak belirtilen şartlar yerine getirildiği zaman mümkün olabileceği anlaşılır.

Resûl-i Ekrem ( s.a.s. ), kudsî hadislerde Allah Teâlâ’nın şöyle buyurduğunu haber vermektedir:

“ Kullarım! Siz gece gündüz günah işlemektesiniz. Bütün günahları affeden de yalnızca benim. Benden af dileyin ki sizi bağışlayayım. ” ( Müslim, Birr 55 )

“ Ey Âdemoğlu! Sen bama dıa ettiğin ve benden affını umduğun sürece, işlediğin günah ne kadar çok olursa olsun, onların büyüklüğüne bakmadan seni bağışlarım. Ey Âdemoğlu! Günahların gökleri dolduracak kadar da olsa, sen benden bağışlanma dilersen, günahlarını affederim. Ey Âdemoğlu! Sen yeryüzünü dolduracak kadar günahla huzuruma gelsen, bana hiçbir şeyi ortak koşmamış, şirke bulaşmamış olman kaydıyla, ben de seni yeryüzü dolusu bağışlamayla karşılarım. ” ( Tirmizî, Deavât 98 )

Bu ilâhî müjdeleri işiten imanlı bir gönül şöyle demekten kendini alamaz:

“ Kesemem ümîdimi eltâf-ı Hüdâ’dan zira,

Kerem ü lutfu füzûndur benim ümidimden. ”

“ Yüce Rabbimin bana lütfedeceği af, bağışlama ve türlü türlü nimetlerden aslâ ümidimi kesmem, kesemem. Çünkü O’nun keremi, lutfu, iyilik ve ihsanı benim O’na olan ümidimden çok daha fazladır. ”

Aşağıda gelen âyetler, belli şartlar çerçevesinde aynı gerçeği daha net ve anlaşılır hâle getirmektedir:
Ömer Çelik Tefsiri
Zümer suresi Diyanet

Zümer'den 54 Ayeti'ni dinle


Zümer suresi 54 ayeti anlamı - okunuşu

“Ümidinizi kesmeyin, fakat tepenize o azap inmeden önce de tevbe edip Rabbinize yönelin ve O’na teslim olun. Aksi halde kimseden yardım göremezsiniz.”


Mokhtasar tefsiri

Size kıyamet gününün azabı gelmeden önce tövbe ederek ve salih ameller işleyerek Rabbinize dönün ve O`na itaat edin. Sonra da sizi azaptan kurtarmak için, putlarınızdan ya da ailenizden yardımcı olmaya çalışan birilerini bulamazsınız.


Ali Fikri Yavuz

Onun için başınıza azab gelib çatmadan (tevbe edib) Rabbinize dönün, O’na hâlis ibadet edin; sonra kurtulamazsınız


İngilizce - Sahih International


And return [in repentance] to your Lord and submit to Him before the punishment comes upon you; then you will not be helped.

Zümer suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Ve dönün Rabbinize ve teslim olun ona, size azap gelip çatmadan, sonra yardım edilmez size.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


(Tövbə edib) Rəbbinizə dönün. Əzab sizə gəlməmişdən əvvəl Ona təslim olun. Sonra sizə heç bir kömək olunmaz!


Kuran Araştırmaları Vakfı


Size azap gelip çatmadan önce Rabbinize dönün, O'na teslim olun, sonra size yardım edilmez.

Zümer suresi (Az-Zumar) 54 ayeti arapça okunuşu

﴿وَأَنِيبُوا إِلَىٰ رَبِّكُمْ وَأَسْلِمُوا لَهُ مِن قَبْلِ أَن يَأْتِيَكُمُ الْعَذَابُ ثُمَّ لَا تُنصَرُونَ﴾
[ الزمر: 54]

ve enibu ila rabbiküm ve eslimu lehu min kabli ey ye'tiyekümül azabü sümme la tünsarun

وأنيبوا إلى ربكم وأسلموا له من قبل أن يأتيكم العذاب ثم لا تنصرون

سورة: الزمر - آية: ( 54 )  - جزء: ( 24 )  -  صفحة: ( 464 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. "Peki" derler, fakat senin yanından çıktıklarında, içlerinden bir takımı, geceleyin senin dediklerinden başka bir şey
  2. Sabır ve namazla Allah'a sığınıp yardım isteyin; Rablerine kavuşacaklarını ve Ona döneceklerini umanlar ve huşu
  3. Ancak, defteri sağdan verilenler böyle değildir; onlar cennettedirler. Suçlulara: "Sizi bu yakıcı ateşe sürükleyen nedir?"
  4. Allah sivrisineği ve onun üstününü misal olarak vermekten çekinmez. İnananlar bunun Rablerinden bir gerçek olduğunu
  5. Orada putlarıyla çekişerek: "Vallahi biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi Alemlerin Rabbine eşit
  6. Doğrusu yaratan ve bilen ancak Rabbindir.
  7. İşte bu, Rablerinin ayetlerini bile bile inkar eden, peygamberlerine kafa tutan ve her inatçı zorbanın
  8. Gerçekten, senin milletin Kuran'ı yalanladı. "Cezanızı ben verecek değilim" de.
  9. Lut, and olsun ki, onları Bizim yakalamamızla uyarmıştı, ama onlar uyarmaları şüphe ile karşılayarak dinlemediler.
  10. Sizi yerde yaratıp yayan O'dur ve O'nun huzurunda toplanacaksınız.

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Zümer indirin:

Zümer Suresi mp3 : Zümer suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Zümer Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Zümer Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Zümer Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Zümer Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Zümer Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Zümer Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Zümer Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Zümer Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Zümer Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Zümer Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Zümer Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Zümer Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Zümer Suresi Al Hosary
Al Hosary
Zümer Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Zümer Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Saturday, December 21, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler