Muhammed suresi 6. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Muhammed suresi 6 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Muhammed suresi - Muhammad aya 6 (Muhammad).
  
   

﴿وَيُدْخِلُهُمُ الْجَنَّةَ عَرَّفَهَا لَهُمْ ﴾ [محمد: 6]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Ve yudḣiluhumu-lcennete ‘arrafehâ lehum [Muhammed: 6]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Onları, kendilerine anlattığı cennete koyar. [Muhammed: 6]


Muhammed Suresi 6. ayet tefsiri

Bu âyetler, savaşla alakalı temel kaideleri beyân eden ilk ilâhî tâlimatlardır. Kur’ân-ı Kerîm, haksız yere cana kıymaya son verebilmek için nasıl ki kısası emrediyorsa, aynı şekilde yeryüzünde savaşın sona ermesi; fitnenin ortadan kaldırılıp barış, hak ve din hürriyetinin hâkim kılınabilmesi için de zalim düşmanlarla savaşılmasını ve onların güçlerinin kırılmasını emretmektedir. Dolayısıyla İslâm’a göre savaşın hedefi, Allah’ın dininin hâkimiyetini sağlamak, zulüm ve haksızlıkları ortadan kaldırmak, insanla İslâm arasındaki engelleri bertaraf etmek ve insanların kimsenin baskısına maruz kalmadan hür iradeleriyle dinî tercihlerini yapmalarını sağlamaktır. “ Hiçbir fitne kalmayıncaya ve bütün hâkimiyet sadece Allah’ın oluncaya kadar o kâfirlerle savaşın ” ( Enfâl 8/39 ) âyetinde bu tâlimat daha açık bir şekilde verilir.

Savaşla alakalı olarak burada temas edilen kaideleri daha kolay anlaşılabilmesi için şöyle hülasa edebiliriz:

Birincisi; savaşta İslâm ordusunun asıl hedefi, düşmanı yıpratarak savaş gücünü kırmak ve savaşa son vermektir. Bu hedeften saparak düşman askerlerini yakalamaya uğraşmamak gerekir. Esir almaya, düşmanın kökü kazınıp savaş alanında mücadele eden hiçbir asker kalmayınca başlanmalıdır.

İkincisi; düşmanın beli iyice kırılıp, bir daha toparlanamayacak şekilde çökertildikten sonra, geri kalan askerler kuvvetlice bağlanıp esir edileceklerdir. Yalnız şartların gereğini de dikkate alarak müslümanlar, savaş esirlerine iyilik yapıp onları serbest bırakma veya fidye alma hususunda serbest bırakılmışlardır. Bundan, savaş esirlerinin öldürülmeyeceği genel hükmü çıkmaktadır. Resûlullah ( s.a.s. ) ve ashâbının tatbikatından anlaşılmaktadır ki savaş esiri, devletin idaresi ve esareti altında kaldığı müddetçe barınması, beslenmesi, hasta veya yaralı ise tedavi edilmesi devletin sorumluluğundadır. Esirleri aç ve çıplak bırakmak veya onlara işkence yapmak İslâm hukukunun asla müsamaha gösterebileceği bir tutum ve davranış değildir. Aksine, onlara ilgi göstererek iyi muamele yapılmasını teşvik edici emirler vardır. İslâm’da savaş esirlerine iyilik yapmanın bir şekli de esirlerin cizye denilen vergilerle vergilendirilip zimmî vatandaş yapılması ve müslüman vatandaşlar gibi serbestçe, özgürlük içinde yaşamalarının sağlanmasıdır.

Savaş, içtimaî hayatta bir kısım dengelerin yerine oturabilmesi için Allah Teâlâ’nın koyduğu bir kanundur. Eğer isteseydi hiç savaşı emretmez, peygamberinin emrine meleklerden müteşekkil ordular verir veya gökten azap indirerek kâfirlerden intikamını alabilirdi. Fakat sûrenin ilerleyen âyetlerinde de beyân buyurduğu üzere, insanları birbiriyle sınamak istedi. Kendi yolunda cihad edenlerle sabredenleri belirleyip ortaya çıkarmayı murad etti. Böylece mü’minlerin sevaplarını artırmayı ve onları cennetlerde daha yüksek mevkilere yerleştirmeyi takdir buyurdu. Kendi yolunda öldürülenlerin “ ölüler ” olmadığını haber verdi. Zira onlar berzah âleminde diğer insanlardan farklı bir hayat mertebesinde yaşarlar; yerler, içerler, çeşitli nimetlerle rızıklandırılırlar. ( bk. Bakara 2/154; Âl-i İmran 3/169-171 ) Kabirde sualleri ve mahşerde hesapları kolay olur. Allah Teâlâ onları cennete girecek biçimde tertemiz hale getirip, sonra da kendilerine dünyada Kur’an ve Peygamber vasıtasıyla haber verip tanıttığı cennetlere yerleştirir. Nitekim Peygamberimiz ( s.a.s. ) şöyle buyurur:

“ Muhammed’in canını kudret elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, cennetlik mü’minlerden her biri, cennetteki yerini, dünyadaki evinden daha iyi bilir. ” ( Buhârî, Mezâlim 1 )

O halde:
Ömer Çelik Tefsiri
Muhammed suresi Diyanet

Muhammed'den 6 Ayeti'ni dinle


Muhammed suresi 6 ayeti anlamı - okunuşu

Sonunda onları, kendilerine anlatıp tarif ettiği cennete yerleştirecektir.


Mokhtasar tefsiri

Kıyamet günü onları, dünyada iken kendilerine özelliklerini açıklayıp tanıttığı cennete koyacaktır. Aynı şekilde onlara ahiretteki yerlerini de tanıtmıştır.


Ali Fikri Yavuz

Onları, (dünyada) kendilerine tanıtmış olduğu cennete koyar


İngilizce - Sahih International


And admit them to Paradise, which He has made known to them.

Muhammed suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Ve cennete sokar onları ve cenneti, onlara tanıtmaktadır.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


Və onları (dünyada) özlərinə tanıtmış olduğu Cənnətə daxil edəcəkdir.


Kuran Araştırmaları Vakfı


Onları, kendilerine tanıttığı cennete sokacaktır.

Muhammed suresi (Muhammad) 6 ayeti arapça okunuşu

﴿وَيُدْخِلُهُمُ الْجَنَّةَ عَرَّفَهَا لَهُمْ﴾
[ محمد: 6]

veyüdhilühümül cennete arrafeha lehüm

ويدخلهم الجنة عرفها لهم

سورة: محمد - آية: ( 6 )  - جزء: ( 26 )  -  صفحة: ( 507 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. Ey inananlar! İnkarcılar istemese de, dini yalnız Allah'a has kılarak O'na yalvarın.
  2. Milletinin inkarcı ileri gelenleri: "Bu, sizin gibi bir insandan başka birşey değildir. Sizden üstün olmak
  3. Allah insanın içine iki kalp koymamıştır. Allah, zıhar yapmanız suretiyle eşlerinizi, anneleriniz gibi yaratmamıştır; evlatlıklarınızı
  4. Onların hareketlerinin karşılığı Rablerinden bağışlanma ve altlarından ırmaklar akan, içinde temelli kalacakları cennetlerdir. İyi davrananların
  5. And olsun ki, onu gözünüzle kesin olarak göreceksiniz.
  6. Puta tapanlar: "Toprağa karışıp yok olduktan sonra yeniden mi yaratılacağız?" derler. Evet; onlar, Rab'lerine kavuşmayı
  7. And olsun ki, Kuran'ı öğüt olsun diye kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?
  8. "Kitabını oku, bugün, hesap görücü olarak sen kendine yetersin."
  9. Her haberin gerçekleşeceği bir zaman vardır ki siz onu yakında bileceksiniz.
  10. Allah sizi rastgele yeminlerinizden dolayı değil, fakat kalblerinizin kasdettiği yeminlerden dolayı sorumlu tutar. Allah bağışlayandır,

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Muhammed indirin:

Muhammed Suresi mp3 : Muhammed suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Muhammed Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Muhammed Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Muhammed Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Muhammed Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Muhammed Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Muhammed Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Muhammed Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Muhammed Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Muhammed Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Muhammed Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Muhammed Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Muhammed Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Muhammed Suresi Al Hosary
Al Hosary
Muhammed Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Muhammed Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Friday, January 17, 2025

Bizim için dua et, teşekkürler