Yunus suresi 63. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَكَانُوا يَتَّقُونَۜ ﴾ [يونس: 63]
ayet arapça & türkçe okunuşuElleżîne âmenû vekânû yettekûn(e) [Yunus: 63]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Onlar Allah'a inanmış ve O'na karşı gelmekten sakınmışlardır. [Yunus: 63]
Yunus Suresi 63. ayet tefsiri
“ Velâyet ”; muhabbet, dostluk, yardım ve vekâleten birinin işine bakmak gibi mânalara gelir. “ Evliyaullah ” ise, Allah’a dost olan, Allah için dost olan, Allah için birbirlerine yardımcı olan kimselerdir. Resûlullah ( s.a.s. )’e evliyaullahın kimler olduğu sorulduğunda: “ Görüldükleri zaman Allah hatıra gelen kimselerdir ” buyurmuştur. ( İbn Mâce, Zühd 4 ) Zira bu seçkin kişilerin yakınında bulunulduğu zaman halleri, sekînetleri, duruş ve davranışları derhal Allah’ı hatırlatır. Bunların fânî dünya menfaatlerine, mal ve servetlerine hırs ve düşkünlükleri yoktur. Ancak Allah için birbirlerine muhabbet ve dostluk gösterirler. ( Ebû Dâvûd, Sünnet 2 )
Bunların “ Allah için birbirini seven kimseler ” ( Müslim, Birr 38 ) oldukları da rivayet olunur. Nitekim Hz. Ömer’den rivayete göre Resûlullah ( s.a.s. ) şöyle buyurmuştur:
“ Allah’ın kullarından bir takım insanlar vardır ki onlar ne peygamber ne de şehîddirler. Fakat kıyâmet günü Allah katındaki makamlarından dolayı onlara nebiler ve şehitler imrenerek bakacaklardır. ”
Bunların kim olduğu sorulunca da Efendimiz ( s.a.s. ):
“ Bunlar öyle kimselerdir ki, aralarında akrabalık, ticaret ve iş ilişkisi olmaksızın, sırf Allah rızâsı için birbirlerini severler. Vallahi yüzleri nurdur ve kendileri de nurdan birer minber üzerindedirler. İnsanlar korktukları zaman bunlar korkmazlar, insanlar üzüldüğü zaman bunlar üzülmezler ” buyurmuş, peşinden de bu âyeti okumuştur. ( Hâkim, el-Müstedrek, IV, 170 )
Bu ve benzeri rivayetlerden hareketle velilerin: “ Allah’ı seven, O’na ibâdet ve taatle yakınlaşmaya gayret gösteren, Allah’ın da kendilerine nimet, şeref ve izzet ihsan ederek dostluğunu gösterdiği ” kimseler olduğu anlaşılmaktadır. Zaten devam eden 63. âyet-i kerîmede bunların tarifleri yapılmakta ve en başta gelen vasıfları sayılmaktadır. Buna göre, evliyâullah kâmil bir imanla ilâhî emirleri ifâya ve yasaklardan kaçınmaya devam ederler. Kendilerinden Allah rızâsına aykırı bir hâl, bir durum sadır olmaması için dikkat ederler, her türlü haramdan ve şüpheli şeylerden sakınırlar. Bu halleriyle onlar daima Allah’ın dininin ve yolunun yardımcılarıdır. Allah’ın insanları her türlü karanlıklardan nura çıkarması için üzerlerine düşen tebliğ, temsil, örnek ve vesile olma gibi tüm vazifelerini en iyi şekilde ve ihlasla yerine getirmeye çalışırlar. Hâsılı Allah’a dostluk, tüm varlığı ve bütün gönlüyle Allah yoluna adanmış olmayı gerektirir. İşte evliyaullahın hakiki tarifi budur.
Hz. Ali şöyle der: “ Allah’ın velileri, uykusuzluktan yüzleri sararmış, ibret almaktan gözleri kamaşmış, açlıktan karınları nerdeyse sırtlarına yapışmış, susuzluktan da dudakları kırışmış kimselerdir. ” ( Kurtubî, el-Câmi‘, VIII, 358 )
Bunlar için hiçbir korku yoktur, onlar üzülmezler de. Güneş doğunca yıldızların kaybolması gibi, Allah korkusu onlardaki diğer bütün korkuları sildiği için başka korku kalmamıştır. Karşılaşacakları nimetler ve mutluluklar daha güzel olduğundan ötürü geçmişle alakalı bir üzüntü de duymayacaklardır. Nitekim bir diğer âyet-i kerîmede şöyle buyrulur:
“ Kendilerine tarafımızdan ebedî mutluluk takdir edilmiş olanlara gelince, onlar cehennemden uzak tutulacaklardır. Onlar cehennemin hışırtısını bile duymayacak; cennette canlarının çektiği nimetler içinde ebedî kalacaklardır. Kıyâmetin yol açtığı en büyük korku dahi onları üzmeyecek ve melekler kendilerini: “Size va’dedilen o mutlu gün işte bu gündür ” diyerek karşılayacak.” ( Enbiyâ 21/101-103 )
Onlar için hem dünya hayatında, hem de âhirette müjdeler vardır. Allah dostlarına dünyadaki müjdeler şunlardır:
› Sâdık ve sâlih rüyâlar. Nitekim Ebu’d-Derdâ şöyle anlatır: Resûlullah ( s.a.s. )’e bu âyet hakkında sordum. Efendimiz ( s.a.s. ): “ İndirildiğinden bu yana buna dair senden başka bana soru soran olmadı. Buradaki «müjde»den kasıt, müslümanın gördüğü, yahut ona gösterilen sâlih rüyadır ” buyurdu. ( Tirmizî, Rüyâ 3 )
› Meleklerin ölüm esnasında dünyadayken mü’mine verdikleri müjdedir. Mü’min kulun canının çıkmasına yakın bir zamanda ölüm meleği gelir ve: “ Ey Allah’ın dostu, sana selâm olsun, Allah sana selam gönderdi ” der. Nitekim: “ Onlar ki, tertemiz bir hayat yaşarlarken melekler gelip incitmeden canlarını alırlar; bir taraftan da kendilerini: «Selam olsun size! Yaptığınız güzel amellere karşılık girin cennete!» diye müjdelerler ” ( Nahl 16/32 ) âyeti bu hakikati haber verir.
› Mü’minin ölmeden önce nereye gideceğini bilmesidir.
Bu, yüce Allah’ın Kur’an’da dostlarına ihsan edeceği cennet ve bol mükâfâtlara dair vermiş olduğu müjdedir. Nitekim âyet-i kerîmelerde şöyle buyrulur: “ Rableri onları kendi katından bir rahmetle, rızâsıyla ve içinde onlar için hazırlanmış çok kıymetli, ebedî nimetler bulunan cennetlerle müjdeler ” ( Tevbe 9/21 ); “ İman edip sâlih ameller işleyenleri şöyle müjdele: Altlarından ırmaklar akan cennetler onlar içindir ” ( Bakara 2/25 ); “ Size va’dolunan cennetle sevinin! ” ( Fussilet 41/30 ) İşte bu sebeple “ Allah’ın verdiği sözlerde ve hükümlerinde asla değişme olmaz ” ( Yûnus 10/64 ) diye buyrulur ki, “ Allah verdiği sözden caymaz ” demektir.
Âhiretteki müjdeye gelince, ruh cesetten çıktığı vakit, Allah’ın rızâ ve hoşnutluğuyla müjdelenirler. Yine kabirlerinden çıktıklarında cennetlik olduklarına dair onlara müjde verilir.
O halde müslümanın basit sebeplere takılarak üzülmesine hiç gerek var mı:
Ömer Çelik Tefsiri
Yunus suresi 63 ayeti anlamı - okunuşu
Onlar hakkiyle iman etmişlerdir ve Allah’a karşı gelmekten sakınıp vazîfelerini tam olarak yerine getirirler.
Mokhtasar tefsiri
İşte Allah’a ve resulüne -sallallahu aleyhi ve sellem-`e iman etmekle vasıflanan bu veli kullar, emirlerini yerine getirip yasaklarından kaçınmak sureti ile Allah’tan sakınırlar.
Ali Fikri Yavuz
Veliler, o kimselerdir ki, Allah’a iman edip emirlerine aykırı hareket etmekten sakınırlar
İngilizce - Sahih International
Those who believed and were fearing Allah
Yunus suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Onlar öyle kişilerdir ki inanmışlardır ve çekinir onlar.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
O kəslər ki, iman gətirmiş və pis əməllərdən çəkinmişlər -
Kuran Araştırmaları Vakfı
Onlar, iman edip de takvaya ermiş olanlardır.
Yunus suresi (Yunus) 63 ayeti arapça okunuşu
﴿الَّذِينَ آمَنُوا وَكَانُوا يَتَّقُونَ﴾
[ يونس: 63]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- "Ey Kitap ehli! Haksız olarak dininizde taşkınlık etmeyin. Daha önce sapıtan, çoğunu saptıran ve doğru
- Fakat, Rablerinden sakınanlara, üst üste bina edilmiş köşkler vardır; altlarından ırmaklar akar. Bu, Allah'ın verdiği
- İblis: "Senin kudretine and olsun ki, onlardan, sana içten bağlı olan kulların bir yana, hepsini
- O muazzam gürültü, kıyamet kopup geldiği zaman;
- Onlar, "Rabbimiz! Bizden cehennem azabını uzaklaştır; doğrusu onun azabı sürekli ve acıdır. Orası şüphesiz kötü
- İşlediklerine karşılık olarak, sedefteki inciler gibi ceylan gözlüler vardır. Orada boş ve günaha sokacak bir
- O zaman, kafadarlarını çağırsın,
- Kadınların iddet süreleri biteceğinde, onları ya uygun bir şekilde alıkoyun, ya da onlardan ayrılın; içinizden
- Ama onlara katımızdan gerçek gelince: "Musa'ya verildiği gibi buna da mucize verilmesi gerekmez mi?" dediler.
- Rumlar en yakın bir yerde yenildiler. Onlar bu yenilgilerinden bir kaç yıl sonra galip geleceklerdir.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Yunus indirin:
Yunus Suresi mp3 : Yunus suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler