Secde suresi 7. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿اَلَّذ۪ٓي اَحْسَنَ كُلَّ شَيْءٍ خَلَقَهُ وَبَدَاَ خَلْقَ الْاِنْسَانِ مِنْ ط۪ينٍۚ ﴾ [السجدة: 7]
ayet arapça & türkçe okunuşuElleżî ahsene kulle şey-in ḣalekah(u)(s) vebedee ḣalka-l-insâni min tîn(in) [Secde: 7]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Yarattığı her şeyi güzel yaratan, insanı başlangıçta çamurdan yaratan, sonra onun soyunu, bayağı bir suyun özünden yapan, sonra onu şekillendirip ruhundan ona üfleyen Allah'tır. Size kulaklar, gözler, kalbler verilmiştir. Öyleyken, pek az şükrediyorsunuz. [Secde: 7]
Secde Suresi 7. ayet tefsiri
Dolayısıyla önce çamurdan, sonra değersiz bir su olan meniden, ondan süzülerek rahme yerleşen nutfeden başlayıp nice safhalardan geçerek ahsen-i takvîme erişen, Rabbi tarafından kendisine üflenen ruh ile büyük bir şeref kazanan ve kulak, göz ve kalp gibi müstesnâ nimetlerle donatılan insanın, bu nimetlerin gerçek sahibini tanıması; kâliyle, hâliyle ve gönlüyle O’na karşı sonsuz bir şükür hissiyâtı içinde bulunması gerekir.
Mevlânâ Celâleddin Rûmî ( k.s. ), insanın çamur ve ruhtan oluşan bu muazzam ve muamma yapısını şöyle tahlil edip ona yol göstermeye çalışır:
“ Ey Ganî olan Allah! Sen bir küçük yağ parçasına, yani göze aydınlık ihsan edersin. Bir kemik parçasına, yani kulağa işitme hassası verirsin. Görmek ve işitmek gibi mânaların, bedenle eşyayı anlayabilmenin de adları ile ne ilgisi vardır? Zaten söz yuva gibidir; mâna ise kuş gibi. Beden ırmak yatağı; rûh da ondaki akar suya benzer. Rûhun sembolü olan su akıp gitmededir. Sen ise «Duruyor» dersin. O koşup gitmededir; sen ise «Oturmuş kalmış» dersin. Suyun derelerden, arklardan akıp gittiğini görmüyorsan, onun üstündeki yeniden yeniye yığılan şu çerçöp nedir? Hiç değilse onlara bak! Ey insan! Senin çerçöpün de düşüncelerindir! Her an sana dokunulmamış, alınmamış, kızoğlan kız, çeşitli şekillere bürünmüş düşünce gelir gider. Suyun yüzü de, düşünce ırmağı da akıp giderken, sevimli sevimsiz, güzel çirkin, bir çok çerçöpü de sürükler, onlardan bir türlü kurtulamaz. Tertipleyen öyle tertiplemiştir. Aslında hakîkat bahçelerinden akıp gelen bu ırmağın üstüne, gayb âleminin meyvelerinden kabuklar düşer. Sen o kabukların özünü, meyvesini suyun içinde ara! Çünkü o su hakîkat bağından gelmektedir. O meyvelerden bazıları kabz yani acı, bazıları bast yani tatlıdır; bazıları insana yolunu şaşırtır, «dalalet»e sürükler, bazısı doğru yola, «hidâyet»e ulaştırır. Eğer sen hayat suyunun, rûh ırmağının nasıl akıp gittiğini göremiyorsan, hiç olmazsa bir ırmağın kenarına otur da ırmağı seyret ve kendi ömrünün bir su gibi akıp gittiğini ve tükendiğini düşün! Şu bitkilerin, o suda sürüklenen kabukların, çerçöpün geçip gidişine bak; her şey gelip geçicidir. Eğer su fazla gelirse, kuvvetli akacak olursa, üstündeki bizi etkileyen düşünce kabukları da çabucak geçer gider. Bu ırmak pek hızlı akınca, âriflerin gönüllerindeki gam, kasâvet de durmaz, çabucak geçer gider. Orada sudan başka, yani ilâhî feyzden başka bir şey kalmaz. ”[ 1 ] ( Mevlânâ, Mesnevî, 3290-3301. beyitler )
Ancak, ne yazık ki, pek çok insan bu noktada nefsânî girdapların esîri olmakta ve gereği gibi Rabbine şükür vazîfesini yerine getirmemektir. İşte Kur’an âyetleri bu hassas noktada devreye girerek, gaflet içinde bulunan insanlığı ölümle ve âhiretin korkunç ahvâliyle şöyle ikâz etmektedir:
[ 1 ] Bu beyitlerde Hz. Mevlâna bazı benzetmelerle gerçeği; hayatımızda karşılaştığımız acı tatlı her şeyin ilâhî bir tecellî eseri olduğunu anlatmaktadır. Bedenimiz bir ırmak yatağına, rûhumuz da o ırmaktaki suya benzetilmiştir. O su hakîkat padişahının, yani Allah’ın hasbahçesinden, ezel bahçesinden gelmektedir. Fikirler, hatıralar, hayatta başımıza gelen şeyler, meyve kabuklarına; Allah’ın isimleri ve sıfatları da o kabukların özüne, içine teşbih edilmiştir. Ey talip! Ey hakîkat yolcusu! Ey Hakk âşıkı! Sen kendini bu hayat suyunun, bu rûh ırmağının kenarına oturmuş farzet! Önüne gelen kabukları yakala, kır, içine bak; içinden çıkan meyve acı mı, tatlı mıdır; ona bak! O meyve tatlı ise, senin hoşuna gitti ise, onu Hakk’ın “ Bast ” isminin bir tecellîsi bil! Eğer acı ise, sana sıkıntı ve üzüntü verdi ise, o meyve; “ Kabz ” isminin mazharı olmuştur. Eğer hayatta meşgalen ilim ise, bir şeyler öğrenmeye çalışıyor isen, bil ki Hakk’’n “ İlm ” isminin mazharısın. Eğer sakin tabiatlı, kızmaz, affeder bir tabiatın var ise, bil ki Hakk’ın “ Halîm ” ismini yaşıyorsun. Eğer herkese yol göstermek, yararlı olmak için çalışıyorsan; Hakk’ın “ Hâdî ” ismini yaşıyorsun. Aksine nefse uymuş, sapıklığa düşmüş isen; Hakk’ın “ Mudil ” isminin tecellîsini yaşıyorsun demektir. Her şeyi buna kıyas et! Böylece sana gayb âleminden, o görünmez bahçenin meyvelerinden rûh ırmağı senin için neler getiriyor, onların hepsi sana, o padişahlar padişahının ezel bahçesinden gelen ve O’nun güzel isimlerinin ve sıfatlarının birer tecellîsidir. Böylece bil ki; hayatta başına gelen her şey, hep O’nun mübârek isimlerinin birer tecellîsidir. Bu sebeple O’nun gönderdiği her şeye râzı ol da; “ Hoştur bana senden gelen / Ya gonca veyahud diken / Lûtfun da hoş kahrın da hoş ” de! ( Şefik Can, Konularına Göre Açıklamalı Mesnevî Tercümesi, I-II, 505-506 )
Ömer Çelik Tefsiri
Secde suresi 7 ayeti anlamı - okunuşu
O Allah ki, yarattığı her şeyi en güzel bir şekilde yarattı; insanı yaratmaya da çamurdan başladı.
Mokhtasar tefsiri
O (Allah) ki, yarattığı her şeyi mükemmel bir şekilde yaratmış ve Âdem`i geçmiş bir örneği olmadan çamurdan yaratmaya başlamıştır.
Ali Fikri Yavuz
O’dur ki, yarattığı her şeyi güzel yarattı ve insanı yaratmağa bir çamurdan başladı
İngilizce - Sahih International
Who perfected everything which He created and began the creation of man from clay.
Secde suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Öylesine mabut ki her şeyin yaratılışını güzel ve tam yerinde yapmıştır da insanı da balçıktan yaratmaya koyulmuştur.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
O, yaratdığı hər şeyi gözəl yaratdı, insanı (Adəmi) yaratmağa palçıqdan başladı.
Kuran Araştırmaları Vakfı
O (Allah) ki, yarattığı her şeyi güzel yapmış ve ilk başta insanı çamurdan yaratmıştır.
Secde suresi (As-Sajdah) 7 ayeti arapça okunuşu
﴿الَّذِي أَحْسَنَ كُلَّ شَيْءٍ خَلَقَهُ ۖ وَبَدَأَ خَلْقَ الْإِنسَانِ مِن طِينٍ﴾
[ السجدة: 7]
الذي أحسن كل شيء خلقه وبدأ خلق الإنسان من طين
سورة: السجدة - آية: ( 7 ) - جزء: ( 21 ) - صفحة: ( 415 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Yahudiler ve hıristiyanlar, "Biz Allah'ın oğulları ve sevgilileriyiz" dediler. "Öyleyse günahlarınızdan ötürü size niçin azabediyor?
- De ki: "Dininizi Allah'a mı öğretiyorsunuz? Oysa Allah göklerde olanları da yerde olanları da bilir,
- Orada Zekeriya Rabbine dua etti: "Ya Rabbi! Bana kendi katından temiz bir soy bahşet, doğrusu
- "Biz sana sadece şüphe edip durdukları azabı getirdik. Sana gerçekle geldik. Şüphesiz biz doğru söyleyenleriz.
- "Ey milletim! Ölçüyü ve tartıyı tamamı tamamına yapın; insanlara eşyalarını eksik vermeyin; yeryüzünde bozgunculuk yaparak
- Lut da, milletine şöyle demişti: "Doğrusu siz dünyalarda hiç kimsenin sizden önce yapmadığı bir hayasızlığı
- And olsun ki Nuh'u milletine gönderdik. "Ey milletim! Allah'a kulluk edin, O'ndan başka tanrınız yoktur;
- Onlardan ona inananlar ve yüz çevirenler vardı. Çılgın bir alev olarak cehennem yeter. Doğrusu, ayetlerimizi
- Yüce Rabbinin adını tesbih et.
- Kitap'da Musa'ya dair anlattıklarımızı da an. O seçkin kılınmış bir insan, tarafımızdan gönderilmiş bir peygamberdi.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Secde indirin:
Secde Suresi mp3 : Secde suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler