Taha suresi 7. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَاِنْ تَجْهَرْ بِالْقَوْلِ فَاِنَّهُ يَعْلَمُ السِّرَّ وَاَخْفٰى ﴾ [طه: 7]
ayet arapça & türkçe okunuşuVe-in techer bilkavli fe-innehu ya’lemu-ssirra veaḣfâ [Taha: 7]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Sen sözü istersen açığa vur, şüphesiz O gizliyi de, gizlinin gizlisini de bilir. [Taha: 7]
Taha Suresi 7. ayet tefsiri
Gökleri, yeri ve bunlarda bulunan her şeyle birlikte bütün kâinatı yaratan, tanzîm eden ve onu idâre eden Allah Teâlâ’dır. Kâinat insanın hizmetine âmâde kılınmış olup, bu, yaratanın kullarına en büyük rahmet tecellisidir. Bu sebeple “ Rahmân ” ismini kullanmayı tercih etmiştir. Allah Teâlâ, her türlü benzetmeden temiz ve uzak olmakla birlikte, bir padişahın tahta çıkıp ülkesini idâre etmesi gibi, arşa istivâ buyurup kâinatı her an idâre ve kontrol etmektedir. Bu ona asla güç gelmemekte, herhangi bir yorgunlukta vermemektedir. Bu sebeple, Tevrat’ta ifade edildiği üzere Allah’ın kâinatı altı günde yaratıp yedinci günde istirahat ettiği düşüncesi İslâm’a göre tamâmen yanlıştır. Allah Teâlâ, yorgunluk ve yorulmak gibi noksan sıfatlardan çok yücedir.
6. âyette özellikle “ nemli toprağın altında ” bulunanlara dikkat çekilir. Toprağın altı, özellikle nemli toprağın altı, yerin üstünden geri kalmayacak bir zenginlikle hayatın kaynağı olan mükemmel bir ortamdır. Bebekler için anne rahmi ne ise, bitkiler ve çeşitli canlılar için toprak altı da odur. Hatta kışın çetin şartları altında, yer üzerinde herhangi bir hayat belirtisi görülmezken, kar tabakası altında donmaktan korunmuş ve nemli kalması temin edilmiş olan toprakta, gözle görünen ve görülmeyen çeşitli canlı türleri ile hayat yine devam eder. Bu hummalı faaliyetler sayesindedir ki, bahar geldiğinde yeryüzü dirilir ve tekrar eski canlılığına kavuşur. ( bk. Kandemir ve diğerleri, s. 1091 )
Böyle bir kâinatı yoktan var eden Allah Teâlâ’nın nihâyetsiz bir kudreti ve sınırsız bir ilmi olması gerekir. Bu sebeple burada O’nun ilmine dikkat çekilir. Allah, gizli ve açık, yüksek ve alçak, görülen ve görülmeyen her şeyi aynı seviyede bildiği gibi, “ gizlinin daha gizlisini ” de bilir. Bu bakımdan din yolunda düşmanlarınızdan çektiğiniz sıkıntılar karşısında sızlanıp Allah’a sesli olarak şikayette bulunmanıza gerek yoktur. Çünkü O, kalplerinizden geçenler dâhil bütün halinizden haberdardır.
7. âyette yer alan “ gizlinin daha gizlisi ”nden maksat şunlar olabilir:
“ Gizli olan ”, insanın kimsenin görmediği bir yerde gizlice başkasına söylediği sözlerdir. “ Daha gizli olan ” ise insanın kendisinden başka hiç kimseye sözünü etmediği, içinde sakladığı şeylerdir.
“ Gizli olan ” kişinin içinden geçirdikleridir. “ Ondan da gizli olan ” ise, henüz olmamış fakat ileride olacak ve hatırından geçecek olan şeylerdir. İnsan bugün içinden ne geçirdiğini belki bilebilir ancak yarın içinden ne geçireceğini bilemez. Yüce Allah ise hem bugün içimizden geçirip sakladığımızı, hem de yarın içimizden geçirip saklayacağımızı bilir. Yine O bizim –tasavvufî bakış açısıyla- kalbimizde, rûhumuzda, sırrımızda, hafîmizde ve ahfâmızda olup biten her türlü hissiyât ve düşünceleri de bilir. “ Allah sînelerde saklanan en gizli duyguları dahi bilir ” ( Âl-i İmran 3/154 ) âyeti de buna delâlet eder. ( Taberî, Câmi‘u’l-beyân, XVI, 174-176 )
Nefis, kalpte olup biteni bilemez. Kalp, rûhun esrârına vâkıf olamaz. Rûh da sırrın hakikatlerini bilmek için bir yol bulamaz. Sırdan daha gizli olan ahfâya gelince ona sadece Hak Teâlâ muttali olur. Sırdan daha gizli olanı şeytan ifsat edemez, onu hafaza melekleri de yazamaz. Onu bilmek sadece Cebbâr olan Allah’a aittir. Allah’ın dışındakilerin ondan haberi yoktur. ( Kuşeyrî, Letâifü’l-işârât, II, 254 )
En güzel isimler yalnız O’na aittir. Yani O, en mükemmel isim, sıfat ve hususiyetlere sahiptir, hiçbir noksanı yoktur.[ 1 ]
İşte bütün peygamberler, kendilerine vahyedilen ilâhî mesajlar ışığında bu gerçekleri dile getirmiş, bu temel prensiplere dayalı bir inanç sistemi ortaya koymaya çalışmış ve bunu yaparken de işin tabiatı gereği bir takım zorluklara katlanmışlardır. Bunlar içinde dikkat çekici örneklerden biri şüphesiz Hz. Mûsâ’nın ibret, hikmet ve öğütlerle dolu kıssasıdır:
[ 1 ] En güzel isimlerin Allah’a ait olmasıyla ilgili yeterli miktarda izah için A‘râf 7/180. âyetin tefsirine bakılabilir. Burada, sâlih bir zâtın hüsn-i hâtimesiyle alakalı bir Hocaefendi’den işittiğim ibretli bir hâdiseyi hatırlatmakta fayda var: Aynı zamanda Kur’an hafızı olan o zat, ihlasla Rabbinin kulluğuna devam ediyor, fırsat buldukça gece gündüz Allah Kelâmı’nı okuyor. En son Tâhâ sûresinin 8. âyeti olan اَللّٰهُ لَاۤ اِلٰهَ اِلَّا هُوَ لَهُ الْاَسْمَاۤءُ الْحُسْنٰى “ Allah ki, kendisinden başka hiçbir ilâh yoktur. En güzel isimler O’na aittir ” sözleri dilinden dökülerek rûhunu Rabbine teslim ediyor.
Ömer Çelik Tefsiri
Taha suresi 7 ayeti anlamı - okunuşu
Sen sözü açıktan söylemiş olsan da gizli söylemiş olsan da Allah için birdir; çünkü O gizliyi de, gizlinin gizlisini de bilir.
Mokhtasar tefsiri
-Ey Resul!- Sen sözünü açıktan söylesen de gizlesen de Allah -Subhanehu ve Teâlâ- hepsini bilmektedir. O, gizli olanı ve gizliden de daha gizli olan düşünceleri dahi bilir. Bundan hiçbir şey O`na gizli kalmaz.
Ali Fikri Yavuz
Sen (Allah’a ettiğin dua ve zikirle) sesini yükseltsen, bil ki, Allah bundan müstağnidir. Çünkü Allah gizliyi de bilir, kalbdekini de. (Bunun için bağırarak dua etmeye lüzum yok, huzur ve ihlâs lâzımdır)
İngilizce - Sahih International
And if you speak aloud - then indeed, He knows the secret and what is [even] more hidden.
Taha suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Sesini yükseltsen de, yükseltmesen de hiç şüphe yok ki o, gizliyi de bilir, açığa vurulanı da.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Ey insan!) Sən (dua edərkən) səsini ucaltsanda (ucaltmasan da, heç bir fərqi yoxdur). Çünki Allah sirri də, sirdən daha gizli olanı da (məxfini də) bilir. (Allah nəinki qəlblərin sirlərindən, hətta ani olaraq ürəklərdən keçən gizli niyyətlərdən də xəbərdardır. Buna görə də özünü yorub uca səslə dua, yaxud zikr etmə. Əsas məsələ Allaha edilən ibadətin səmimiyyətidir).
Kuran Araştırmaları Vakfı
Eğer sen, sözü açıktan söylersen, bilesin ki O, gizliyi de, gizlinin gizlisini de bilir.
Taha suresi (Ta-Ha) 7 ayeti arapça okunuşu
﴿وَإِن تَجْهَرْ بِالْقَوْلِ فَإِنَّهُ يَعْلَمُ السِّرَّ وَأَخْفَى﴾
[ طه: 7]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Kendi kendilerine: "Doğrusu siz haksızsınız", sonra kafalarında olan eski inançlarına dönerek: "Ey İbrahim! bunların konuşmayacağını,
- Biz, o günü, ancak belli bir süreye kadar geciktiririz.
- "Ben kocamışken bana müjde mi veriyorsunuz? Neye dayanarak müjdeliyorsunuz?" deyince:
- Allah: "Sen bilinen güne kadar erteye bırakılanlardansın" dedi.
- Suçlular, şüphesiz, inanmış olanlara gülerlerdi.
- Senin için, "Onu uydurdu mu?" diyorlar. De ki: "Onun surelerine benzer bir sure meydana getirin,
- Göğü, yeri ve ikisinin arasında bulunanları boşuna yaratmadık. Bunun boşuna olduğu, inkar edenlerin sanısıdır. Vay
- And olsun ki, Allah, size verdiği sözde durdu. Onun izniyle kafirleri kırıp biçiyordunuz, ama Allah
- Allah' "Pek az kaldınız, keşke bilseydiniz! Sizi boşuna yarattığımızı ve Bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?" der.
- "Şüphesiz ben Rabbinize inandım, beni dinleyin."
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Taha indirin:
Taha Suresi mp3 : Taha suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler