Neml suresi 7. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Neml suresi 7 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Neml suresi - An-Naml aya 7 (The Ants).
  
   

﴿اِذْ قَالَ مُوسٰى لِاَهْلِه۪ٓ اِنّ۪ٓي اٰنَسْتُ نَارًاۜ سَاٰت۪يكُمْ مِنْهَا بِخَبَرٍ اَوْ اٰت۪يكُمْ بِشِهَابٍ قَبَسٍ لَعَلَّكُمْ تَصْطَلُونَ ﴾ [النمل: 7]

ayet arapça & türkçe okunuşu

İż kâle mûsâ li-ehlihi innî ânestu nâran seâtîkum minhâ biḣaberin ev âtîkum bişihâbin kabesin le’allekum testalûn(e) [Neml: 7]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Musa, ailesine: "Ben bir ateş gördüm; size oradan ya bir haber getireceğim, yahut ısınasınız diye tutuşmuş bir odun getireceğim" demişti. [Neml: 7]


Neml Suresi 7. ayet tefsiri

Hz. Mûsâ’nın burada hülâsa olarak anlatılan kıssası daha tafsilatlı bir şekilde A‘râf  ve Tâhâ sûrelerinde geçmişti. ( bk. A‘râf  7/103-157; Tâhâ 20/9-98 ) Burada dikkat çekilen noktalar şunlardır:

Birincisi; Hz. Mûsâ’nın kendisine vahiy geleceği hususunda hiçbir bilgisi ve beklentisi yoktur. Bu, peygamberliğin vehbî olduğunu gösterir. Nitekim Peygamberimiz ( s.a.s. ) hakkında da: “ Sen, aslında bu kitabın sana vahyedileceğini ummuyordun. Bu sana ancak Rabbinden bir rahmet olarak geldi. O halde sakın kâfirlere arka çıkma! ” ( Kasas 28/86 ) buyrulur. Mûsâ ( a.s. ), karşılaşmayı umduğu kimselere “ yol sormak ” veya “ ısınmak için ateş getirmek ” gibi, tamâmen şartların zorladığı tabii ihtiyaçlar sâikıyla gelmişken, orada birden vahiy gerçeğiyle karşılaşmıştır.

İkincisi; ateşin bulunduğu yerde mübârek kılınan, Mûsâ ( a.s. ); etrafındakiler ise meleklerdir. Bu hususta “ Mûsâ ve ona iman edenler ”, “ Mûsâ ve etrafındaki kutsal topraklar ” şeklinde izahlar da vardır.

Üçüncüsü; Allah Teâlâ’nın kendisini “ Âlemlerin Rabbi ” olarak tanıtması, İsrâiloğulları’nda bulunan, Allah’ın yalnız İsrâil’in rabbi olduğu, öteki milletleri İsrâiloğulları’na köle verdiği şeklindeki yanlış inancı kesinlikle reddeder. Allah tüm âlemlerin ve bütün insanların Rabbidir. Takvâ ve kulluk dışında O’na yakın olmanın hiçbir vasıtası yoktur. Hz. Ebubekir ( r.a. ): “ Allah’ın hiç kimseyle nesep bağı yoktur ” sözüyle bu gerçeği ifade eder.

Dördüncüsü; Peygamberler Allah tarafından güvende kılınmış kişilerdir. Kur’ân-ı Kerîm’de “ onlara hiçbir korku yoktur, onlar asla üzülmeyeceklerdir ” ( bk. Yûnus 10/62 ) buyrulan evliyaullahın başında şüphesiz en seçkin insanlar olan peygamberler gelir. Âniden kıvrak, çevik bir yılana dönüşen asâ karşısında ürperip, ardına bakmaksızın koşan Mûsâ ( a.s. )’a: “ Korkma! Çünkü ben öyle bir Rabbim ki, benim huzurumda peygamberler korkmaz! ” ( Neml 27/10 ) telkiniyle bu gerçeğe işaret edilmiştir. Aslında iman ve sâlih amellerle dâimâ Allah’ın huzurunda bulunduğunun farkında olan ve bunun huzurunu gönlünde hisseden bir mü’minin herhangi bir şeyden korkmasına gerek yoktur. Çünkü o, her şeyin Allah’ın elinde olduğunu, O dilemedikçe hiçbir şeyin olmayacağını, O izin vermedikçe hiçbir varlığın başka bir varlığa zarar vermeyeceğini bilir. O’nun takdir buyurduğu iyiliğin de kötülüğün de geri kalmayacağına, mutlaka vuku bulacağına inanır. Ancak böyle bir inanç, insanın tedbirli yaşamasına kesinlikle engel olmamalıdır. Mûsâ ( a.s. )’a gelince, yanlışlıkla kıptiyi öldürmesi sebebiyle onun içinde bir günah korkusu bulunmaktaydı. Belki korkup kaçmasının altında, işlediği bu suçtan kaynaklanan bir endişe yatmaktaydı. Bu bakımdan, âyetin devamında kötülükten sonra bundan vazgeçip amelini ve hâlini düzeltenlerin bağışlanacağı müjdesi Hz. Mûsâ’yı rahatlatmıştır.

Dördüncüsü; burada Hz. Mûsâ’ya verilen dokuz mûcizeden sadece ikisine yâni “ asâ ve yed-i beyzâ ”ya yer verilmiş ( bk. A‘râf  7/107-108; Tâhâ 20/19-22 ), diğerlerine sadece söz gelimi temas edilmiştir. ( bk. A‘râf  7/130-133 )

Kıssada yeni olan taraf; Firavun ve kavminin, Mûsâ’nın gösterdiği mûcizelerin, Allah tarafından ona verildiğini vicdânen bildikleri halde sırf zulüm ve kibirleri yüzünden bunları inkâr ettiklerini belirtmesidir. Onların bu davranışlarıyla, sırf haksızlık, gurur ve kibirleri yüzünden Hz. Muhammed ( s.a.s. )’in peygamberliğini inkâr eden müşriklerin davranışları arasında benzerlik vardır. Meselâ Peygamberimiz ( s.a.s. )’i “ el-Emîn ” ve “ es-Sâdık ” vasıflarıyla niteleyenler Mekkelilerdi. Hattâ Allah Resûlü’nün amansız bir düşmanı olan Ebû Cehil bile O’na bir gün:

“ −Yâ Muhammed! Ben sana, «Sen yalancısın!» demiyorum. Fakat şu getirdiğin davetini istemiyorum... ” diyerek Efendimiz’in doğruluğunu vicdânen kabul ettiğini, fakat davetine icâbet etmekte nefsine mağlûb olduğunu bir bakıma îtirâf etmişti. Nitekim bu hâl, âyet-i kerîmede şöyle beyân edilmektedir:

“ …Gerçekte onlar seni yalanlamıyorlar, fakat o zalimler bile bile Allah’ın âyetlerini inkâr ediyorlar. ” ( En‘âm 6/33 )

Dolayısıyla Kur’an’ın maksadı, muhataplarına, yaptıklarının, Firavun ve kavminin yaptıklarına benzediğini anlatıp, onları intibâha davettir.

Hz. Mûsâ ve Firavun kıssasıyla, Allah ve peygamber düşmanı zâlimleri bekleyen fecî âkibete dikkat çekildikten sonra, şimdi de Hz. Dâvûd ve Hz. Süleyman kıssalarından aktarılacak kesitlerle Allah’ın ve Peygamber’in yoluna kendilerini adamış mü’minlere müjdelenen nimetler haber verilmektedir:


Ömer Çelik Tefsiri
Neml suresi Diyanet

Neml'den 7 Ayeti'ni dinle


Neml suresi 7 ayeti anlamı - okunuşu

Hani Mûsâ, Medyen’den Mısır’a dönerken geceleyin ailesine: “Ben uzakta bir ateş gördüm. Bekleyin; gidip ya oradan size yol güzergâhı hakkında bir haber getiririm veya tutuşmuş bir kor getiririm de ateş yakar ısınırsınız” demişti.


Mokhtasar tefsiri

-Ey Resul!- Hani Musa ailesine şöyle demişti: "Muhakkak bir ateş gördüm. Onu yakan kimseden haber getiririm, o da bize yolu gösterir veya soğuktan ısınmanız için ondan bir tutam kor ateş getiririm."


Ali Fikri Yavuz

Bir vakit Mûsa, (sefere çıkıp yolunu şaşırdığı zaman beraberinde bulunan) ehline şöyle demişti: “- Ben cidden bir ateş gördüm; size ondan (ateşin yanında bulunanlardan yol hakkında) ya bir haber getireceğim yahut parlak bir ateş koru getireceğim. Olur ki, ateş yakar ısınırsınız.”


İngilizce - Sahih International


[Mention] when Moses said to his family, "Indeed, I have perceived a fire. I will bring you from there information or will bring you a burning torch that you may warm yourselves."

Neml suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


An o zamanı, hani Musa, eşine demişti: Gerçekten de ben bir ateş görüyorum, ya gider, size bir haber getiririm oradan, yahut bir kor getiririm de ısınırsınız.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


Bir zaman Musa (Mədyəndən Misirə gedərkən) ailəsinə demişdi: “Mən bir od gördüm, (siz burada durun) mən də gedib ondan sizə bir xəbər, yaxud bir göz gətirim ki, qızınasınız”.


Kuran Araştırmaları Vakfı


Hani Musa, ailesine şöyle demişti: Gerçekten ben bir ateş gördüm. (Gidip) size oradan bir haber getireceğim, yahut bir ateş parçası getireceğim, umarım ki ısınırsınız!

Neml suresi (An-Naml) 7 ayeti arapça okunuşu

﴿إِذْ قَالَ مُوسَىٰ لِأَهْلِهِ إِنِّي آنَسْتُ نَارًا سَآتِيكُم مِّنْهَا بِخَبَرٍ أَوْ آتِيكُم بِشِهَابٍ قَبَسٍ لَّعَلَّكُمْ تَصْطَلُونَ﴾
[ النمل: 7]

iz kale musa liehlihi inni anestü nara seatiküm minha bihaberin ev atiküm bişihabin kabesil lealleküm tastalun

إذ قال موسى لأهله إني آنست نارا سآتيكم منها بخبر أو آتيكم بشهاب قبس لعلكم تصطلون

سورة: النمل - آية: ( 7 )  - جزء: ( 19 )  -  صفحة: ( 377 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. "Ayetlerim size okunduğunda büyüklük taslayıp, gece ağzınıza geleni söyleyerek ardınıza dönüyordunuz."
  2. Allah: "Defol oradan, sen artık kovulmuş birisin. Din (kıyamet/ceza) gününe kadar lanetim senin üzerinedir" dedi.
  3. Tek olarak yaratıp kendisine bol bol mal, çevresinde bulunan oğullar verdiğim ve nimetleri yaydıkça yaydığım
  4. Mallarını insanlara gösteriş için sarfedip, Allah'a ve ahiret gününe inanmayanları da Allah sevmez. Şeytanın arkadaş
  5. Ey inananlar! Onların yüreklerine korku salan, Allah'tan çok sizlersiniz; çünkü onlar, anlamayan kimselerdir.
  6. "Bize, bizi tanrılarımızdan alıkoymak için mi geldin? Doğru sözlülerden isen, bizi tehdit ettiğin şeyi başımıza
  7. Ama şeytan ona vesvese verip: "Ey Adem! Sana sonsuzluk ağacını ve çökmesi olmayan bir saltanatı
  8. İbrahim onlara şöyle söyledi: "Yonttuğunuz şeylere mi tapıyorsunuz? Oysa sizi de, yonttuklarınızı da Allah yaratmıştır."
  9. Allah'ın kullarından dilediğine, bol ihsanından indirmesini çekemeyerek, Allah'ın indirdiğini inkar etmekle, kendilerini ne kötü bir
  10. Buyruğumuz gelip tandırdan sular kaynamağa başlayınca, "Her cinsten birer çifti ve aleyhine hüküm verilmiş olanın

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Neml indirin:

Neml Suresi mp3 : Neml suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Neml Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Neml Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Neml Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Neml Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Neml Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Neml Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Neml Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Neml Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Neml Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Neml Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Neml Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Neml Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Neml Suresi Al Hosary
Al Hosary
Neml Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Neml Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Tuesday, November 5, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler