Meryem suresi 75. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Meryem suresi 75 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Meryem suresi - Maryam aya 75 (Mary).
  
   

﴿قُلْ مَنْ كَانَ فِي الضَّلَالَةِ فَلْيَمْدُدْ لَهُ الرَّحْمٰنُ مَدًّاۚ حَتّٰٓى اِذَا رَاَوْا مَا يُوعَدُونَ اِمَّا الْعَذَابَ وَاِمَّا السَّاعَةَۜ فَسَيَعْلَمُونَ مَنْ هُوَ شَرٌّ مَكَانًا وَاَضْعَفُ جُنْدًا ﴾ [مريم: 75]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Kul men kâne fî-ddalâleti felyemdud lehu-rrahmânu meddâ(en)(c) hattâ iżâ raev mâ yû’adûne immâ-l’ażâbe ve-immâ-ssâ’ate feseya’lemûne men huve şerrun mekânen veed’afu cundâ(n) [Meryem: 75]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

De ki: "Sapıklıkta olanı Rahman ne kadar ertelese bile, sonunda tehdit edildikleri azabı ya da kıyamet gününü gördükleri zaman onlar kimin yerinin daha kötü ve taraftarlarının daha güçsüz olduğunu bilecektir." [Meryem: 75]


Meryem Suresi 75. ayet tefsiri

Resûlullah ( s.a.s. )’e ilk olarak iman edenler, umûmiyetle fakir ve garibân kimselerdi. Bu sebeple kâfirler, Allah’ın âyetleri kendilerine açık açık okunduğu ve bunların ne demek istediğini de çok iyi anladıkları halde, müslümanların maddeten zayıf hallerine bakarak kendilerini üstün görüyor, onlara şöyle diyorlardı: “ Şayet siz hak, biz bâtıl üzere bulunsaydık, o zaman sizin dünyadaki haliniz, bizimkinden daha iyi ve daha güzel olurdu. Çünkü, kendisinin samimi dostlarını zillet ve sıkıntılara düşürmesi, kendisine kulluktan yüz çevirmiş düşmanlarına ise nimet bolluğu, refah ve rahatlık vermesi, Hakîm olan zâta yakışmaz. Şimdi söyleyin bakalım:

    Kimin daha güzel ve büyük evleri var?

    Kimin hayat standartları daha yüksek?

    Kimin daha muhteşem ve şaşaalı meclisleri var?

    Kimin meclisine daha zengin ve daha çok sayıda insan geliyor?

Şüphesiz ki bizim. Biz kâfirler her türlü nimet, rahatlık ve şa’şaa içindeyiz. Siz müminler ise fakirlik, korku ve zillet içindesiniz. İşte bu durum, sizin değil, aksine bizim doğru yol üzere olduğumuzu gösterir. ”

 Başka bir âyet-i kerîmede onların bu şüpheleri şöyle haber verilir:

“ Küfre saplananlar, bir de mü’minler hakkında şöyle diyorlar: «Eğer Kur’an iyi ve faydalı bir şey olsaydı, şu ayak takımı kimseler ona inanmakta bizi geçemezlerdi»… ” ( Ahkâf 46/11 )

Rivayet olunduğuna göre kâfirler, saçlarını tarıyor, yağlanıyor güzel koku sürünüyor ve övünebilecekleri zînetlerle süsleniyor; sonra da müslümanlann fakirlerine karşı böbürlenerek kendilerinin Allah katında, müminlerden daha değerli olduklarını iddia ediyorlardı. ( Zemahşerî, el-Keşşâf, IV, 18 )

Halbuki Allah Teâlâ, onlardan önce Âd ve Semûd kavimleri, Firavun ve Karun gibi, mal ve mülkleri bunlardan daha çok; zâhirî ihtişam, şa’şaa ve gösterişleri bunlardan daha üstün nice nesilleri helak etmiştir. Dünyevi imkânları onları helak olmaktan kurtaramamıştır. Dolayısıyla bu kâfirler de sahip oldukları fâni nimetlerle boşuna böbürlenmesinler, vakti gelince yok olup gideceklerdir. Aslında derin bir sapıklık içinde bulunan o kâfirlere, Allah Teâlâ’nın dünyada biraz mühlet vermesinin fazla bir önemi yoktur. Bu mühlet kısa bir sürede bitecektir. Onlar, ya Bedir savaşı gibi dünyada başlarına inecek helak edici musibeti veya her şeyin sonu demek olan kıyâmeti gördükleri zaman gerçeği tam olarak anlayacaklar: Kimin varacağı mekan itibariyle daha kötü, daha berbat olacağını; kimin orduca, askerce ve taraftarca daha güçsüz ve zayıf olduğunu çok net bir şekilde göreceklerdir. Dünyadaki ordu ve cemaatlerinin kendilerine fayda sağlayacağını sanan o bedbahtlar, âhirette hiçbir yardımcılarının olmadığını görünce, dünyada büyük bir yanılgı ve gafletin içinde olduklarını fark edeceklerdir.

Tüm varlığı ve içtenliğiyle Allah’ın yoluna bağlanan ve bütün gayreti bu yolda ilerlemek olan mü’minlere gelince:


Ömer Çelik Tefsiri
Meryem suresi Diyanet

Meryem'den 75 Ayeti'ni dinle


Meryem suresi 75 ayeti anlamı - okunuşu

Rasûlüm! De ki: “Kim sapıklık içinde boğulup gitmişse, Rahmân öylelerinin dünyalığını artırıp kendilerine ömür de verse ne değişir! Nasıl olsa sonunda tehdit edildikleri dünyevî azabı veya kıyâmeti gördükleri zaman, kimin mevkice daha berbat ve taraftarca daha zayıf olduğunu bileceklerdir.”


Mokhtasar tefsiri

-Ey Resul!- De ki: "Kim sapıklık içinde debeleniyorsa, Rahman onun sapıklığı artana kadar mühlet verir. Dünyada kendilerine vadedilen azabı ya da kıyamete ertelenen azabı bizzat gördüklerinde kimin yerinin daha kötü olduğunu ve yardımcısının az olacağını anlayacaklar. Onların grubu mu yoksa Müminlerin grubu mu?"


Ali Fikri Yavuz

(Ey Rasûlüm), onlara de ki: “Kim dalâlette (küfürde) ise, Rahman ona mal ve evlâdca ziyadelik ve azgınlığında mühlet verir. Nihayet vaad olundukları azabı gördükleri vakit - Ya dünyada müslümanlar tarafından öldürülmeyi, yahut kıyamet günü Cehennem’i - artık bilecekler ki, kimin mevkii daha fena ve yardımcıları daha zayıfmış


İngilizce - Sahih International


Say, "Whoever is in error - let the Most Merciful extend for him an extension [in wealth and time] until, when they see that which they were promised - either punishment [in this world] or the Hour [of resurrection] - they will come to know who is worst in position and weaker in soldiers."

Meryem suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


De ki: Kim sapıklıktaysa rahman, onun sapıklığını uzattıkça uzatır da sonunda azap olsun, kıyamet olsun, kendilerine vaat olunan şeyi görür bu çeşit adamlar ve görünce de bilirler kimin yurdu daha hayırlıymış ve kimin kuvveti daha zayıf.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


(Ya Rəsulum!) De: “(Bizdən və sizdən) kim zəlalət içindədirsə, qoy Rəhman ona (öz zəlalətində qalmaq üçün) uzun müddət möhlət versin”. Nəhayət, və’d olunduqları ya əzabı, ya da qiyamət gününü gördükdə onlar kimin məqamının daha pis, kimin tərəfdarlarının daha zəif olduğunu biləcəklər.


Kuran Araştırmaları Vakfı


De ki: Kim sapıklıkta ise, çok merhametli olan Allah ona mühlet versin! Nihayet kendilerine vadolunan şeyi -ya azabı (müminler karşısında yenilgiyi), veya kıyameti- gördükleri zaman, mevki ve makamı daha kötü ve askeri daha zayıf olanın kim olduğunu öğreneceklerdir.

Meryem suresi (Maryam) 75 ayeti arapça okunuşu

﴿قُلْ مَن كَانَ فِي الضَّلَالَةِ فَلْيَمْدُدْ لَهُ الرَّحْمَٰنُ مَدًّا ۚ حَتَّىٰ إِذَا رَأَوْا مَا يُوعَدُونَ إِمَّا الْعَذَابَ وَإِمَّا السَّاعَةَ فَسَيَعْلَمُونَ مَنْ هُوَ شَرٌّ مَّكَانًا وَأَضْعَفُ جُندًا
[ مريم: 75]

kul men kane fid dalaleti felyemdüd lehür rahmanü medda hatta iza raev ma yuadune immel azabe veimmes saah feseyalemune men hüve şerrum mekanev veadafü cünda

قل من كان في الضلالة فليمدد له الرحمن مدا حتى إذا رأوا ما يوعدون إما العذاب وإما الساعة فسيعلمون من هو شر مكانا وأضعف جندا

سورة: مريم - آية: ( 75 )  - جزء: ( 16 )  -  صفحة: ( 310 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. Gök yerinden oynatıldığı zaman;
  2. De ki: "Yaratıkların şerrinden, bastırdığı zaman karanlığın şerrinden, düğümlere nefes eden büyücülerin şerrinden, hased ettiği
  3. Orada putlarıyla çekişerek: "Vallahi biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi Alemlerin Rabbine eşit
  4. Onu, tahtadan yapılmış, mıhla çakılmış bir gemiye bindirdik; inkar edilmiş olan Nuh'a mükafat olarak verdiğimiz
  5. Allah'ı bırakıp yalvardıkları şeyler, şefaat edemezler. Ancak hakkı bilip ona şahidlik edenler bunun dışındadır.
  6. Doğrusu sana kesintisiz bir ecir vardır.
  7. Şöyle demişti: "Rabbim! Gerçekten kemiklerim zayıfladı, saçlarım ağardı. Rabbim! Sana yalvarmakla şimdiye kadar bedbaht olup
  8. Ey İnananlar! Birbirinize belirli bir süre için borçlandığınız zaman onu yazınız. İçinizden bir katip doğru
  9. "Sizi Allah'tan başka taptıklarınızla bırakıp çekilir, Rabbime yalvarırım. Rabbime yalvarışımda mahrum kalmayacağımı umarım."
  10. Lut milletinin kasabalarını yere batıran, onları gömdükçe gömen O'dur.

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Meryem indirin:

Meryem Suresi mp3 : Meryem suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Meryem Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Meryem Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Meryem Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Meryem Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Meryem Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Meryem Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Meryem Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Meryem Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Meryem Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Meryem Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Meryem Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Meryem Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Meryem Suresi Al Hosary
Al Hosary
Meryem Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Meryem Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Tuesday, July 16, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler