Araf suresi 8. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَالْوَزْنُ يَوْمَئِذٍۨ الْحَقُّۚ فَمَنْ ثَقُلَتْ مَوَاز۪ينُهُ فَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ ﴾ [الأعراف: 8]
ayet arapça & türkçe okunuşuVelveznu yevme-iżini-lhakk(u)(c) femen śekulet mevâzînuhu feulâ-ike humu-lmuflihûn(e) [Araf: 8]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Gerçek tartı kıyamet günündedir. Tartıları ağır gelenler, işte onlar kurtulanlardır. [Araf: 8]
Araf Suresi 8. ayet tefsiri
Kıyamet günü hassas teraziler konacak ve bütün ameller tartılacaktır. Kimseye zerre kadar haksızlık yapılmayacaktır. Çünkü o gün ölçü/tartı, her şeyin, bütün amellerin hakikatlerinin gerçek belirleyicisi olan “ hak ” kavramıdır. Yani bir amel, o amelle ilgili Allah’ın belirlediği ölçüt ne ise onunla ölçülecek, sonuç bu ölçüte göre belirlenecektir. Âyet-i kerîmede şöyle buyrulur: “ Kıyâmet günü biz adâlet terâzilerini kuracağız da hiç kimseye en küçük bir haksızlık yapılmayacak. Yapılan iş hardal tanesi kadar bile olsa, biz onu getirip mizana koyacağız. Hesap görücü olarak biz yeteriz! ” ( Enbiyâ 21/47 ) Tartma neticesinde sevapları ağır gelenler cennete girecek, ebedi kurtuluşa ereceklerdir. Sevapları hafif gelip günahları ağır basanlar ise cehenneme atılacak, zarara uğrayanlardan olacaklardır. Çünkü onlar, dünya hayatında Allah’ın âyetlerinin kıymetini bilememişler, devamlı olarak yalanlama ve inkârla onun hakkını vermekten geri durmuşlardır. Böylece en büyük sermayeleri olan nefislerini helâke düçar kılmakla zarara uğratmışlardır. Yani bunlar ticaret yapıp da beş yerine on kaybetmiş değil, kendilerini ziyan edip kaybetmişlerdir. Bilinmelidir ki, kişinin kendisini ziyan etmesinin ötesinde bir ziyan yoktur.
Tartılar anlamındaki اَلْمَوَاز۪ينُ ( mevâzîn ) kelimesinden hareketle âyete şöyle bir işârî mâna verilmiştir: “ Mevâzîn ” kelimesi çoğul olarak kullanılmıştır. Çünkü her kul için bütün davranışlarına göre ayrı ayrı adâletli teraziler konulur. Bedeninin vasıflarını ölçmek için bir terazi, ruhunun sıfatlarını ölçmek için bir terazi, sırrının hallerini ölçmek için bir terazi, hafîsinin ahlâkını ölçmek için başka bir terazi vardır. Hafî, rabbânî ahlâkın feyzini kabul etme kâbiliyeti olan ruhanî bir latifedir. Bu yüzdendir ki Resûlullah ( a.s. ): “ Şüphesiz mü’min güzel ahlâkı sayesinde oruç tutan ve namaz kılanların derecesine ulaşır ” ( Ebû Dâvûd, Edep 7; Muvatta, Hüsnü’l-Huluk 6 ) buyurmuştur. Çünkü esas itibariyle güzel ahlâk, yaratılmışların sıfatlarından değildir. Bilakis o, Âlemlerin Rabbinin ahlâkıdır. Kullar ise O’nun ahlâkıyla ahlâklanmakla emrolunmuşlardır. ( Bursevî, Ruhu’l-Beyân, III, 177 )
Allah Teâlâ’yı tanıyıp O’nun ahlâkıyla ahlâklanabilmek ve kullukta kemâle erebilmek için yaratılışımızın başlangıcını, nereden gelip nereye gittiğimizi derinden derine tefekkür etme zarureti vardır:
Ömer Çelik Tefsiri
Araf suresi 8 ayeti anlamı - okunuşu
Gerçek tartı o gün olacaktır. Artık kimin iyilikleri tartıda ağır gelirse, işte onlar nihâî başarı ve kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
Mokhtasar tefsiri
Kıyamet günü amellerin tartılması, zulüm ve haksızlık barındırmayan bir adaletle olacaktır. Her kimin iyilik kefesi, kötülük kefesine ağır basarsa; işte onlar istediklerini kazanmış ve kaçtıklarından kurtulmuşlardır.
Ali Fikri Yavuz
Kıyamet gününde amellerin tartılması haktır. Kimin iyilikleri kötülüklerinden ağır gelirse, işte onlar, kurtulanlardır.”
İngilizce - Sahih International
And the weighing [of deeds] that Day will be the truth. So those whose scales are heavy - it is they who will be the successful.
Araf suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
O gün tartı olacak, gerçektir bu. Kimlerin iyi amelleri, terazide ağır gelirse onlardır kurtulanlar, muratlarına erenler.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
O gün (qiyamət günü) çəki (əməllərin tərəzidə çəkilməsi) haqdır. Tərəziləri ağır gələnlər (yaxşı əməlləri pis əməllərindən çox olanlar) nicat tapanlardır!
Kuran Araştırmaları Vakfı
O gün tartı haktır. Kimin (sevap) tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.
Araf suresi (Al-Araf) 8 ayeti arapça okunuşu
﴿وَالْوَزْنُ يَوْمَئِذٍ الْحَقُّ ۚ فَمَن ثَقُلَتْ مَوَازِينُهُ فَأُولَٰئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ﴾
[ الأعراف: 8]
والوزن يومئذ الحق فمن ثقلت موازينه فأولئك هم المفلحون
سورة: الأعراف - آية: ( 8 ) - جزء: ( 8 ) - صفحة: ( 151 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Biz seni şahit, müjdeci, uyarıcı; Allah'ın izniyle O'na çağıran, nurlandıran bir ışık olarak göndermişizdir.
- Yakup: "Ben üzüntü ve tasamı yalnız Allah'a açarım. Allah katından, sizin bilmediklerinizi bilirim" dedi.
- Böylece onları, iki gün içinde yedi göğe tamamladı ve her göğün işini kendisine bildirdi. Yakın
- Yusuf: "Rabbim! Hapis benim için, bunların istediklerini yapmaktan daha iyidir. Eğer tuzaklarını benden uzaklaştırmazsan onlara
- Dileseydik, onu ayetlerimizle üstün kılardık; fakat o, dünyaya meyletti ve hevesine uydu. Durumu, üstüne varsan
- İşte bunlar kendilerine yazık edenlerdir. Uydurdukları putlar da onlardan uzaklaşıp kaybolmuştur.
- Faydalı olacaksa insanlara öğüt ver.
- Size verdiğimiz rızıkların temizlerinden yiyin, bunda aşırı gitmeyin ki gazabımı haketmeyesiniz. Gazabımı hakeden kimse muhakkak
- Sadakaları açıkça verirseniz o ne güzel! Eğer onları yoksullara gizlice verirseniz sizin için daha iyidir.
- O gölgenin saçtığı her bir kıvılcım sanki birer sarı devedir, konak gibi de büyüktür.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Araf indirin:
Araf Suresi mp3 : Araf suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler