Taha suresi 114. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Taha suresi 114 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Taha suresi - Ta-Ha aya 114 (Ta-Ha).
  
   

﴿فَتَعَالَى اللّٰهُ الْمَلِكُ الْحَقُّۚ وَلَا تَعْجَلْ بِالْقُرْاٰنِ مِنْ قَبْلِ اَنْ يُقْضٰٓى اِلَيْكَ وَحْيُهُۘ وَقُلْ رَبِّ زِدْن۪ي عِلْمًا ﴾ [طه: 114]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Fete’âla(A)llâhu-lmeliku-lhakk(u)(k) velâ ta’cel bilkur-âni min kabli en yukdâ ileyke vahyuh(u)(s) vekul rabbi zidnî ‘ilmâ(n) [Taha: 114]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Gerçek hükümdar olan Allah Yüce'dir. Kuran sana vahyedilirken, vahy bitmezden önce, unutmamak için, tekrarda acele edip durma, "Rabbim! ilmimi artır" de. [Taha: 114]


Taha Suresi 114. ayet tefsiri

Kur’ân-ı Kerîm’de ikâz ve tehdit ihtivâ eden âyetlerin tekrar tekrar zikredilmesinin, bunların çeşitli yönlerden ve farklı üsluplarla açıklanmasının iki mühim hedefi vardır:

  İnsanların dinin yasakladığı her türlü haram ve kötülüklerden sakınmalarını sağlamak, böylece onlara takvâ sahibi güzel bir kul olmanın yollarını açmak.

  Anlattığı ibretli hâdiseler ve verdiği öğütlerle her defasında insanların gönüllerinde yepyeni bir şuur ve idrak uyanıklığı meydana getirmek.

Bunun için de öncelikle yapılması gereken en mühim iş, varlığı tartışılmaz bir şekilde gerçek olan, bütün kâinatın yegâne padişâhı olan yüce Allah’a inanmak ve O’nu tanımaktır. Onu tanımak için de Habîb-i Ekrem’ine indirmiş olduğu Kur’an’ı acele etmeden iman gözüyle ağır ağır okumak, âyetleri üzerinde tefekkür etmek ve mânalarını anlamaya çalışmak zaruridir. İşin temeli faydalı ilimdir. Bu sebeple Yüce Rabbimiz, Peygamber Efendimiz’e vahiy alırken, henüz vahiy tamamlanmadan, unutma endişesiyle inen Kur’an âyetlerinin alelacele okumamasını, vahyin tam olarak gönlüne inmesini beklemesini emretmiş ve “ Rabbim! Benim ilmimi artır! ” diye dua etmesini istemiştir. Buradan Rabbimizin istediği en faydalı ilmin vahiyle gelen Kur’an ilmi olduğu anlaşılmaktadır. Ancak Kur’an’ın nûruyla nurlanmak ve hakîkatlerini keşfetmek için Kur’an okunurken susmak, onu dinlemek, mânalarını ve sırlarını düşünmek gerektiğine işaret edilmektedir. Âyet-i kerîmede şöyle buyrulur: “ Kur’an okunduğu zaman hemen dikkat kesilerek ona kulak verin, susup dinleyin ki rahmete eresiniz. ” ( A‘râf  7/204 ) Burada ayrıca mü’minlere, Kur’an’ı bir bütün hâlinde dikkate almaları ve onu iyice kavramaları hususunda bir yönlendirme vardır. Çünkü Kur’an’ın âyetleri birbirini tamamlar ve açıklar. Bu âyetlerden bir veya ikisini alıp, Kur’an’ın geri kalan kısmından soyutlayarak onlardan anlamlar çıkarmak, insanı ciddî yanlışlara sürükleyebilir. Nitekim âyetin sonunda yer alan “ ilmimi artır ” ifadesinin, “ Kur’an’ın hakîkatlerini idrâk etmek, nûruyla nurlanmak ve ahlâkıyla ahlâklanmak için anlayışımı artır ” mânası da vardır. Çünkü Kur’an’ın hakîkatleri nihâyetsizdir. Nitekim Abdullah b. Mesud ( r.a. ) bu âyeti okuduğu zaman: “ Allahım! Sana olan imanımı ve yakînimi artır! ” diye dua ederdi. Bu mühim bir duadır. Çünkü o böylece Rabbinden, ilimden hâsıl olacak en güzel neticeyi talep etmiştir.

İlim, Allah’ın nurlarından bir nurdur. Onu kullarından dilediğinin kalbine bırakır. İlim, kulun varlığında yer tutan ve onu eşyanın hakîkatlerine muttali kılan bir mânadır. Eşyayı görmek üzere göz için güneş ışığı ne ise, eşyanın hakîkatini idrak etmek için de ilim o mevkidedir. Hatta ondan daha önemlidir. Bu bakımdan şu hadîs-i şerif ne kadar mânidardır:

Ashâb-ı kirâm Resûlullah ( s.a.s. )’e:

“ −Yâ Rasûlallah! Amellerin hangisi daha faziletlidir? ” diye sordular. O da:

“ −Allah’ı bilmektir! ” buyurdu.

“ −Hangi amel mertebeyi artırır? ” diye sordular. Yine:

“ −Allah’ı bilmek! ” buyurdu. Bunun üzerine:

“ −Yâ Rasûlallah! Biz amelden soruyoruz, siz ilimden cevap veriyorsunuz! ” dediklerinde Resûlullah ( s.a.s. ):

“ −Allah’ı bilerek yapılan az amel fayda verir. Fakat cehâletle yapılan çok amel fayda sağlamaz! ” buyurdular. ( Münâvî, Feyzü’l-Kadîr, IV, 688 )

Allah dostlarından Zünnûn-ı Mısrî ( k.s. ), ilimle birlikte kişide zühd ve takvâ duygularının da artması gerektiğini şöyle dile getirir:

“ Biz öyle insanlara kavuştuk ki, onların her birinin ilmi arttıkça zühdü de artıyordu. Dünyaya karşı gani gönüllü oluyor ve onu sevmiyorlardı. Ama bugün sizin ilminiz arttıkça dünyaya karşı sevginiz artıyor. Ona kavuşmak için birbirinizi iterek geçiyorsunuz. Onlr bir başkaydı. Dünyalık malı ilim elde etmke için harcıyorlardı. Onları böyle gördük. Ama şimdi siz tam tersine, bir bilginiz varsa, dünyalık sahibi olmak için ortalığa saçıyorsunuz. ” ( Velîler Ansiklopedisi, I, 229 )

Fıtraten çok zâlim ve çok câhil olan insan, zulmünü adâlete, cehlini ise ilme çevirebilme istidadına sahiptir. Bu istidatla o, aynı zamanda Rabbini tanıma imkânı elde eder. Bunun ismi “ mârifetullah ”tır. Fakat insanın bu yolda mesafe alabilmesi için, Rabbiyle yaptığı kulluk sözleşmesine bağlı kalması ve bu hususta son derece azimli olması şart koşulmuştur. Ancak insanlığın atası Âdem ve Havva ile ilgili olarak anlatılan şu kıssa, insanın özellikle azim ve kararlılık imtihanında başarısız olduğunu belgelemekte, bizim bu yöndeki zafiyetimiz üzerine parmak basılarak hatalarımızı düzeltip eksiğimizi tamamlama yolu gösterilmektedir:  


Ömer Çelik Tefsiri
Taha suresi Diyanet

Taha'den 114 Ayeti'ni dinle


Taha suresi 114 ayeti anlamı - okunuşu

Hak olan, hâkimiyetin gerçek sahibi olan Allah yüceler yücesidir. Rasûlüm! Sana vahyedilmesi henüz tamamlanmadan önce unutma endişesiyle Kur’an’ı okumakta acele etme! “Rabbim! Benim ilmimi artır!” diye dua et.


Mokhtasar tefsiri

Allah; ulu, yüce ve mukaddes olandır. Her şeyin mülkünün sahibi olan meliktir. O kendisi hak ve sözü hak olandır. Müşriklerin O`nu vasfettiği şeyden yücedir. -Ey Resul!- Cebrail sana ulaştırmasını tamamlamadan önce Kur`an`ı okumada acele etme! ve: "Rabbim! Bana öğrettiklerinde ilmimi arttır." de.


Ali Fikri Yavuz

Hükmünü (emir ve yasaklarını) yerine getiren, Hak olan Allah (bütün noksanlıklardan beri ve) yücedir. (Ey Rasûlüm, Cebraîl tarafından) sana vahy tamamlanmazdan evvel, (unutma korkusu ile) KUR’AN’ı okumada acele etme: “- Rabbim! Benim ilmimi artır.” de


İngilizce - Sahih International


So high [above all] is Allah, the Sovereign, the Truth. And, [O Muhammad], do not hasten with [recitation of] the Qur'an before its revelation is completed to you, and say, "My Lord, increase me in knowledge."

Taha suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Çok yücedir her şeye sahip ve mutasarrıf olan gerçek Allah ve acele etme Kur'an'ı okumak için sana vahiy tamamlanmadan ve de ki: Rabbim, bilgimi çoğalt.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


Həqiqi hökmdar olan Allah (hər şeydən) ucadır! (Müşriklərin Ona aid etdikləri sifətlərdən uzaqdır!) Həm də (ey Peyğəmbərim! Cəbrail tərəfindən) sənə tamam-kamal vəhy olunmadan əvvəl Qur’anı oxumağa tələsmə və: “Ey Rəbbim! Mənim elmimi artır!” – de.


Kuran Araştırmaları Vakfı


Gerçek hükümdar olan Allah, yücedir. Sana O'nun vahyi tamamlanmazdan önce Kur'an'ı (okumakta) acele etme ve "Rabbim, benim ilmimi artır" de.

Taha suresi (Ta-Ha) 114 ayeti arapça okunuşu

﴿فَتَعَالَى اللَّهُ الْمَلِكُ الْحَقُّ ۗ وَلَا تَعْجَلْ بِالْقُرْآنِ مِن قَبْلِ أَن يُقْضَىٰ إِلَيْكَ وَحْيُهُ ۖ وَقُل رَّبِّ زِدْنِي عِلْمًا
[ طه: 114]

fetealel lahül melikül hakk vela tacel bilkur'ani min kabli ey yukda ileyke vahyüh vekur rabbi zidni ilma

فتعالى الله الملك الحق ولا تعجل بالقرآن من قبل أن يقضى إليك وحيه وقل رب زدني علما

سورة: طه - آية: ( 114 )  - جزء: ( 16 )  -  صفحة: ( 320 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. Ey inananlar! Ellerinizin altında olan köle ve cariyeler ve sizden henüz erginliğe ermemiş olanlar, sabah
  2. Lut'u da gönderdik, milletine "Dünyalarda hiç kimsenin sizden önce yapmadığı bir hayasızlığı mı yapıyorsunuz? Siz
  3. Kullarının tevbesini kabul eden, kötülükleri affeden, yaptıklarınızı bilen, inanıp yararlı işler işleyenlerin duasını kabul eden,
  4. De ki: "Allah doğru söyledi, doğruya meyleden İbrahim'in dinine uyun; O, puta tapanlardan değildi".
  5. Musa'ya otuz gece vade verip sonra buna on gece daha kattık; böylece Rabbinin tayin ettiği
  6. İnkar edenlerin işleri engin çöllerdeki serap gibidir. Susayan kimse onu su zanneder, fakat oraya geldiğinde
  7. Bu, sizin kuruntularınıza ve Kitap ehlinin kuruntularına göre değildir. Kim fenalık yaparsa cezasını görür, kendisine
  8. Bu, Allah'ın vaadidir; Allah verdiği sözden caymaz, fakat insanların çoğu bilmezler.
  9. Kudretimizle kendileri için hayvanlar yarattığımızı görmezler mi? Onlara sahip olmaktadırlar.
  10. Yeryüzünde O'nu aciz bırakamazsınız. Allah'tan başka bir dostunuz da yardımcınız da yoktur.

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Taha indirin:

Taha Suresi mp3 : Taha suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Taha Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Taha Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Taha Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Taha Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Taha Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Taha Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Taha Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Taha Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Taha Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Taha Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Taha Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Taha Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Taha Suresi Al Hosary
Al Hosary
Taha Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Taha Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Wednesday, December 18, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler