Mümin suresi 83. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿فَلَمَّا جَٓاءَتْهُمْ رُسُلُهُمْ بِالْبَيِّنَاتِ فَرِحُوا بِمَا عِنْدَهُمْ مِنَ الْعِلْمِ وَحَاقَ بِهِمْ مَا كَانُوا بِه۪ يَسْتَهْزِؤُ۫نَ ﴾ [غافر: 83]
ayet arapça & türkçe okunuşuFelemmâ câet-hum rusuluhum bilbeyyinâti ferihû bimâ ‘indehum mine-l’ilmi ve hâka bihim mâ kânû bihi yestehzi-ûn(e) [Mümin: 83]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Peygamberleri onlara belgelerle gelince, kendilerinde olan bilgiden gururlandılar da, alaya aldıkları şey kendilerini sarıverdi. [Mümin: 83]
Mümin Suresi 83. ayet tefsiri
Son olarak sayılarının çokluğuna; askeri, siyâsî ve iktisâdî güçlerinin üstünlüğüne; dünyada kültür ve medeniyet adına meydana getirdikleri eserlerin sağlamlığına ve vahiyden bağımsız olarak sahip oldukları bilgi ve bilime güvenip böbürlenerek peygamberlerin getirdiği ilâhî tâlimatlara ihtiyaç duymayan, onları hiçe sayan inkârcı zihniyetlere büyük bir tehdit gelmektedir. İnkârlarının cezası olarak tepelerine ilâhî azap indiğinde kazandıkları bu şeyler kendilerine hiçbir fayda sağlamayacak, azabı onlardan savamayacaktır. Kızıl Deniz’de boğulacağını yakînen anlayan Firavun gibi, Allah’ın şiddetli azabını görünce, şirkten vazgeçip Allah’ın birliğine inandıklarını söyleseler de, artık âhiret perdelerinin açılmaya başladığı böyle bir durumda imanları onlara bir fayda vermeyecektir. Çünkü tevbe ve iman ancak azap ve ölüm gelmeden önce bir fayda sağlar. Azap ve ölüm geldikten sonra imanın bir faydası yoktur. Bu Allah Teâlâ’nın başlangıçtan beri kulları hakkında uyguladığı sosyolojik bir kanundur. Kıyamete kadar da bu kanun böylece devam edecektir. Bu kanuna göre, kâfirler, küfürde kaldıkları sürece kaçınılmaz olarak hüsrâna uğrayacaklardır. O halde tek çıkar yol; küfrü, şirki, Allah ve Peygamber düşmanlığını terk edip nasûh bir tevbe, kuvvetli bir iman, yeni bir aşk ve heyecanla İslâm’a dönmektir!
Mü’min sûresinin sonunda yer alan kâfirlere yönelik tehdîdi, daha ayrıntılı ve örneklerle açıklamak üzere Fussilet sûresi gelmektedir:Ömer Çelik Tefsiri
Mümin suresi 83 ayeti anlamı - okunuşu
Çünkü peygamberleri kendilerine apaçık deliller getirdiği zaman, onlar sahip oldukları bilgi ile şımarıp, yapılan azap tehditlerini alaya aldılar. Ama alaya aldıkları o azap, sonunda onları çepeçevre kuşatıverdi.
Mokhtasar tefsiri
Peygamberleri onlara apaçık deliller ile geldiğinde onları yalanladılar. Peygamberlerinin getirdiğine, muhalefet eden ilimlerine sarılıp ondan razı oldular. Peygamberlerinin kendilerini korkuttuğu ve alay ettikleri o azap onları yakalayıverdi.
Ali Fikri Yavuz
Çünkü onlara, peygamberleri mucizelerle geldikleri vakit, kendilerinde bulunan (batıl) ilme güvendiler de, o peygamberleri alaya aldıkları şeyin cezası kendilerini kuşatıverdi
İngilizce - Sahih International
And when their messengers came to them with clear proofs, they [merely] rejoiced in what they had of knowledge, but they were enveloped by what they used to ridicule.
Mümin suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Peygamberleri, apaçık delillerle onlara gelince kendilerindeki bilgiye güvenip övündüler, kendilerini gördüler de alay ettikleri şey, başlarına geliverdi.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Peyğəmbərləri onlara açıq-aşkar möcüzələr gətirdikdə özlərində olan elmə sevindilər, onlara (kafirlərə) isə məsxərəyə qoyduqları əzab yetişdi. (Və ya: peyğəmbərləri onlara açıq-aşkar mö’cüzələrlə gəldikləri zaman onlar öz biliklərinə - batil əqidə və fəlsəfələrinə, ticarətdən mənfəət əldə edə bilmək bacarıqlarına – qürrələndilər. Kafirləri istehza etdikləri əzab sardı).
Kuran Araştırmaları Vakfı
Peygamberleri onlara apaçık bilgiler getirince, onlar kendilerinde bulunan (beşeri) bilgiye güvendiler (onu alaya aldılar). Alaya aldıkları şey kendilerini boğuverdi.
Mümin suresi (Ghafir) 83 ayeti arapça okunuşu
﴿فَلَمَّا جَاءَتْهُمْ رُسُلُهُم بِالْبَيِّنَاتِ فَرِحُوا بِمَا عِندَهُم مِّنَ الْعِلْمِ وَحَاقَ بِهِم مَّا كَانُوا بِهِ يَسْتَهْزِئُونَ﴾
[ غافر: 83]
فلما جاءتهم رسلهم بالبينات فرحوا بما عندهم من العلم وحاق بهم ما كانوا به يستهزئون
سورة: غافر - آية: ( 83 ) - جزء: ( 24 ) - صفحة: ( 476 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Çünkü onlar, bundan önce, dünyada, nimet içinde bulunurlar iken, büyük günah işlemekte direnir dururlardı.
- Melike geldiğinde "Senin tahtın böyle miydi?" denildi. O da "Sanki odur, daha önce bize bilgi
- Onlara şöyle dedi: "Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan inin. Elbet size Benden bir yol gösteren
- Şüphesiz, inananlar, Yahudi olanlar, Hıristiyanlar ve Sabiilerden Allah'a ve ahiret gününe inanıp yararlı iş yapanların
- Sapıtmak için hürmetli ayların yerlerini değiştirip geciktirmek, küfürde gerçekten ileri gitmekdir. İnkar edenler Allah'ın haram
- Sonra yeryüzünü iyice yarmakta ve orada taneli ekinler, üzümler, sebzeler, zeytin, hurma ağaçları ve bahçelerde
- Onlar, doğruluk yerine sapıklığı aldılar da alışverişleri kar getirmedi; doğru yolu bulamamışlardı.
- Bu cennetlerden akan iki kaynak vardır.
- Göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların hükümranlığı kendisinin olan Allah ne yücedir! Kıyamet saatini bilmek
- İnkar edenler birbirlerinin dostlarıdır. Eğer siz aranızda dost olmazsanız yeryüzünde kargaşalık, fitne ve büyük bozgun
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Mümin indirin:
Mümin Suresi mp3 : Mümin suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Ammar Al-Mulla
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler