Müminun suresi 90. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿بَلْ اَتَيْنَاهُمْ بِالْحَقِّ وَاِنَّهُمْ لَكَاذِبُونَ ﴾ [المؤمنون: 90]
ayet arapça & türkçe okunuşuBel eteynâhum bilhakki ve-innehum lekâżibûn(e) [Müminun: 90]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Hayır; Biz onlara gerçeği getirdik ama, onlar yalancıdırlar. [Müminun: 90]
Müminun Suresi 90. ayet tefsiri
Kâinatın varlığı ve nizamındaki mükemmellik, onu yaratan Allah’ın da varlık, birlik, ilim, hikmet ve kudretinin de en açık delilidir. O’nun bir çocuk edindiği veya yanında başka bir ilâhın varlığı varsayıldığında, bu nizamın bu hâliyle var olması ve devam etmesi mümkün değildir. Çünkü çocuk mülkiyet talep edecek, diğer ilâhlar da, tıpkı dünya hükümdarlarının yaptıkları gibi, hâkimiyet sahalarını genişletmek için yarattıklarını yanlarına alarak diğer ilâhlarla savaşacaklardır. Böylece bir nizamdan söz etmek şöyle dursun, ortalığı kaos ve anarşi dolduracaktır.
O halde:
Ömer Çelik Tefsiri
Müminun suresi 90 ayeti anlamı - okunuşu
Hayır! Biz onlara gerçeğin tâ kendisini getirdik; fakat onlar pervasızca yalan söylüyorlar.
Mokhtasar tefsiri
Durum onların iddia ettiği gibi değildir. Aksine biz onlara, içerisinde şüphe olmayan hakkı getirdik. Onlar ise Allah hakkında O`nun bir çocuğu ve ortağı olduğu iddiasında bulunarak (hakkı) yalanlamaktadırlar. Allah, onların söylediklerinden berîdir, yücedir, büyüktür.
Ali Fikri Yavuz
Doğrusu biz, onlara, hakkı (tevhîdi) getirdik. Şüphesiz onlar, (Allah çocuk edindi, melekler kızlarıdır sözlerinde) yalancıdırlar
İngilizce - Sahih International
Rather, We have brought them the truth, and indeed they are liars.
Müminun suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Hayır, biz onlara gerçeği getirdik ve şüphe yok ki onlar, yalan söylemedeler elbette.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Xeyr, Biz onları haqqı (haqq yol olan islam dinini) gətirdik. Onlar isə, şübhəsiz ki, yalançıdırlar!
Kuran Araştırmaları Vakfı
Doğrusu biz onlara gerçeği getirdik; onlar ise hakikaten yalancılardır.
Müminun suresi (Al-Muminun) 90 ayeti arapça okunuşu
﴿بَلْ أَتَيْنَاهُم بِالْحَقِّ وَإِنَّهُمْ لَكَاذِبُونَ﴾
[ المؤمنون: 90]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Allah, düşmanlarınızı çok iyi bilir. Allah size dost olarak da yeter, yardımcı olarak da yeter.
- Ardında ve önünde insanoğlunu takip edenler vardır; Allah'ın emriyle onu gözetirler. Bir millet kendini bozmadıkça
- Allah size evlerinizi dinlenme yeri kıldı. Hayvanların derilerinden, yolculukta ve ikamet zamanlarınızda kolayca taşıyacağınız evler;
- "Buna inanmayan ve hevesine uyan kimse seni ondan alıkoymasın, yoksa helak olursun."
- Eğer yolculukta olup katip bulamazsanız alınan rehin yeter. Şayet birbirinize güvenirseniz, güvenilen kimse borcunu ödesin.
- Biz onları yeryüzünde iyiler ve aşağılıklar olarak bölük bölük ayırdık; iyiliğe dönerler diye onları güzellikler
- Boyunlarında halkalar ve zincirler olarak kaynar suya sürülür, sonra ateşte yakılırlar.
- Orada Me'va cenneti vardır.
- İbrahim'in, babası için mağfiret dilemesi, sadece ona verdiği bir sözden ötürü idi.
- Doğrusu zengin eden de varlıklı kılan da O'dur.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Müminun indirin:
Müminun Suresi mp3 : Müminun suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Ammar Al-Mulla
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler