Ali İmran suresi 94. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿فَمَنِ افْتَرٰى عَلَى اللّٰهِ الْكَذِبَ مِنْ بَعْدِ ذٰلِكَ فَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ ﴾ [آل عمران: 94]
ayet arapça & türkçe okunuşuFemeni-fterâ ‘ala(A)llâhi-lkeżibe min ba’di żâlike feulâ-ike humu-zzâlimûn(e) [Ali İmran: 94]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Bundan sonra Allah'a karşı kim yalan isnad ederse, işte onlar zalimlerdir. [Ali İmran: 94]
Ali İmran Suresi 94. ayet tefsiri
“ Yakub ( a.s. ) çok şiddetli bir hastalığa tutuldu. Bu sebeple Allah’ın kendisine afiyet vermesi halinde, en sevdiği yiyecek ve içecekleri nefsine yasaklamayı adadı. Onun en sevdiği yiyecek deve eti, en sevdiği içecek de deve sütüydü. ” ( Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 273 )
Bu yiyeceklerin “ etin damarları ”, “ hayvanın sırtındaki yağlar hariç iç yağı ve böbrek yağı ” olduğu da rivayet edilir. ( bk. Fahreddin er-Râzî, Mefâtîhu’l-gayb, VIII, 121 )
Resûlullah ( s.a.s. ) zamanında yahudiler: “ Biz kendimize deve etini haram kılıyoruz, çünkü onu Yakub haram kılmış, Allah da onun haramlığını Tevrat’ta bildirmiştir ” dediler de bunun üzerine: “ Eğer iddianızda doğruysanız, o zaman Tevrat’ı getirip okuyun ” ( Âl-i İmrân 3/93 ) âyeti indi. ( Kurtubî, el-Câmi‘, IV, 135 )
Diğer bir rivayete göre Peygamberimiz ( s.a.s. ) bir gün: “ Ben, İbrâhim’in dini üzereyim ” demişti. Yahudiler: “ Sen nasıl İbrâhim’in dini üzere olabilirsin ki, deve eti yiyor, sütünü içiyorsun? ” dediler. Efendimiz: “ Bunlar İbrâhim’e helâldi ” buyurdu. Onlar: “ Bizim haram kıldığımız her şey bize ulaşıncaya kadar Nûh’a, İbrâhim’e... haramdı ” dediler de onları yalanlamak üzere bu âyet-i kerîme nâzil oldu. ( Vâhidî, Esbâbu’n-nüzûl, s. 118 )
Netice itibariyle bunlar, Hz. Yakub’un sadece kendisine yasak kıldığı yiyecek ve içeceklerdi; İsrâiloğulları’nın tümüne haram kılınmamıştı. Tevrat’ta da bunların önceki toplumlara haram kılındığına dair bir kayıt bulunmamaktadır. Dolayısıyla yahudilerin Peygamberimiz’i yalancılıkla suçlamak için ileri sürdükleri bu iddianın asılsız ve bizzat kendilerinin yalancı olduğu ortaya çıktı. Diğer taraftan Tevrat’ta yahudilere haram kılınan bir takım temiz yiyeceklerin, önceki toplumlara haram kılınmadığı, bilakis bunların, zulüm ve haksızlıkları sebebiyle sadece yahudilerin kendilerine haram kılındığı beyân edilmiştir. Nitekim Nisâ sûresi 160 ve En‘âm sûresi 146. âyetlerde yahudilere haram kılınan bu yiyeceklerin neler olduğu haber verilmektedir. Buna göre:
Ömer Çelik Tefsiri
Ali İmran suresi 94 ayeti anlamı - okunuşu
Artık bundan sonra kim Allah adına yalan uydurursa, işte onlar zâlimlerin ta kendileridir.
Mokhtasar tefsiri
Bunlar yüce Allah`ın haram kılması ile değil, Yakup -aleyhisselam-`ın kendi nefsine haram kılmasıyla haram olan şeylerdir. Bu hususta deliller apaçık ortaya konulduktan sonra Allah adına yalan uyduranlar, bütün bu apaçık delillerden sonra hakkı terk edip, kendi nefislerine zulmeden kimseler olmuşlardır.
Ali Fikri Yavuz
Artık bu delilden sonra helâl ve haram hakkında kim Allah’a karşı yalan söyleyip iftira ederse, işte onlar zâlimlerdir
İngilizce - Sahih International
And whoever invents about Allah untruth after that - then those are [truly] the wrongdoers.
Ali İmran suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Bundan sonra da kim Allah'a yalan isnat ederse artık o çeşit adamlardır zalimler.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Bundan sonra Allaha qarşı yalan uyduran şəxslər (yalnız özlərinə) zülm edənlərdir!
Kuran Araştırmaları Vakfı
Artık bundan sonra her kim Allah'a karşı yalan uydurursa, işte bunlar, zalimlerin ta kendisidirler.
Ali İmran suresi (Al Imran) 94 ayeti arapça okunuşu
﴿فَمَنِ افْتَرَىٰ عَلَى اللَّهِ الْكَذِبَ مِن بَعْدِ ذَٰلِكَ فَأُولَٰئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ﴾
[ آل عمران: 94]
فمن افترى على الله الكذب من بعد ذلك فأولئك هم الظالمون
سورة: آل عمران - آية: ( 94 ) - جزء: ( 4 ) - صفحة: ( 62 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Onlar Allah'ı gereği gibi değerlendiremediler. Bütün yeryüzü, kıyamet günü O'nun avucundadır; gökler O'nun kudretiyle dürülmüş
- Tura, yayılmış ince deri üzerine satır satır dizilmiş Kitap'a, mamur bir ev olan Kabe'ye, yükseltilmiş
- Onları, yüreklerin ağıza geleceği, tasadan yutkunacakları, yaklaşan kıyamet günü ile uyar. Zalimlerin ne dostu ne
- Güneş dürülüp ışığı kalmadığı zaman;
- Şöyle sorulur: "Size ne oldu ki birbirinizle yardımlaşmıyorsunuz?"
- Bunlar, büyük bir günde tekrar dirileceklerini sanmıyorlar mı?
- Cinlerden bir ifrit: "Sen yerinden kalkmadan önce sana onu getiririm, buna karşı güvenilir bir güce
- Peygamber sizi, Rabbinize inanmaya çağırdığı halde, Allah'a niçin inanmazsınız? Hem O, sizden söz almıştı, inanmışlar
- Rabbinin gölgeyi nasıl uzattığını görmez misin? İsteseydi onu durdururdu. Sonra Biz güneşi, ona delil kılıp
- Firavun'a gidin, doğrusu o azmıştır.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Ali İmran indirin:
Ali İmran Suresi mp3 : Ali İmran suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Ammar Al-Mulla
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler