Vakıa suresi 95. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿اِنَّ هٰذَا لَهُوَ حَقُّ الْيَق۪ينِۚ ﴾ [الواقعة: 95]
ayet arapça & türkçe okunuşuİnne hâżâ lehuve hakku-lyakîn(i) [Vakıa: 95]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Doğrusu kesin gerçek budur. [Vakıa: 95]
Vakıa Suresi 95. ayet tefsiri
Bunlardan:
❂ “ Mukarrebûn ” zümresi en üstün ve en önde olanlardır. Bunlara verilecek nimetler özetle şunlardır:
Ravh: Ebedi bir rahat, rahmet, ferahlık, daimî bir hayat.
Reyhân: Hoş kokulu güzel rızıklar.
Naîm cenneti: Hiç kederi olmayan nimet, saadet ve mutlulukla dolu cennet.
Peygamberimiz şöyle buyurur:
“ Mü’minin ruhu bir kuş olur, öldükten sonra tekrar cesedine iade edilinceye kadar cennetteki ağaçlarda dilediği gibi uçarak yer, içer. ” ( Nesâî, Cenâiz 117; İbn Mace, Zühd 32 )
❂ “ Ashâb-ı yemîn ”, ikinci sırada gelmektedir ve bunlar da cennetliktir. Bunlar cennette her türlü afet, bela ve kederlerden selâmette olacak, birbirlerine selam vereceklerdir. Melekler de onlara selâm verecektir.
❂ Daha önce “ ashâb-ı şimâl ” olarak bildirilen “ gerçekleri yalanlayanlar, sapıklar ” ise cehenneme girecek, son derece yakıcı ateşine yaslandırılacak ve onun kaynar suyundan içecektir.
Bütün bunlar, hiç şakası olmayan, gerçekten ve kesinlikle vuku bulacak olan hâdiselerdir.
Kâfirler inanmasalar da gerçek budur. O halde onların inanıp inanmamalarına kulak asmadan Ulu Rabbin yüce ismini tesbihe devam etmek gerekir:Ömer Çelik Tefsiri
Vakıa suresi 95 ayeti anlamı - okunuşu
İşte bu, hakkında en küçük şüphe bulunmayan en kesin gerçeğin tâ kendisidir.
Mokhtasar tefsiri
-Ey Resul!- Şüphesiz ki sana bu anlattıklarımız, üzerinde şüphe olmayan hakikatlerdir.
Ali Fikri Yavuz
İşte budur şübhe götürmiyen gerçek
İngilizce - Sahih International
Indeed, this is the true certainty,
Vakıa suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Şüphe yok ki bu, haktır, gerçeğin ta kendisidir.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Şübhəsiz ki, bu, təkzibolunmaz həqiqətdir!
Kuran Araştırmaları Vakfı
Şüphesiz ki bu, kesin gerçektir.
Vakıa suresi (Al-Waqiah) 95 ayeti arapça okunuşu
﴿إِنَّ هَٰذَا لَهُوَ حَقُّ الْيَقِينِ﴾
[ الواقعة: 95]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Sen, onlara zor kullanacak değilsin.
- "Onu ve kardeşini eğle; şehirlere toplayıcılar gönder, bütün bilgin sihirbazları sana getirsinler" dediler.
- İnsanlardan, kendileri bir şeyi ölçerek aldıkları zaman tam alan; ama onlara bir şeyi ölçüp tartarak
- Kendi kendilerine: "Doğrusu siz haksızsınız", sonra kafalarında olan eski inançlarına dönerek: "Ey İbrahim! bunların konuşmayacağını,
- Yusuf onların yüklerini yükletirken, bir su kabını kardeşinin yüküne koydurdu. Sonra bir münadi şöyle bağırdı:
- Şükreder ve inanırsanız, Allah size niçin azabetsin? Allah şükrün karşılığını verir ve bilir.
- Çünkü onlar, bundan önce, dünyada, nimet içinde bulunurlar iken, büyük günah işlemekte direnir dururlardı.
- Nuh: "Onların yaptıkları hakkında bir bilgim yoktur; hesabları Rabbime aittir, düşünsenize! Ben inananları kovacak değilim.
- O, yıldızları kara ve denizin karanlıklarında yol bulasınız diye sizin için var edendir. Bilen millet
- Allah'ın düşmanları o gün cehenneme sürülürler. Hepsi bir aradadırlar.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Vakıa indirin:
Vakıa Suresi mp3 : Vakıa suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler