Kur'an'ın 229. cüzü

Hud suresi 229. sayfa okunuşu ve Meali

  1. 229. sayfa mp3
  2. 229. sayfa png
  3. Okuma sayfa

Kur'an-ı Kerim | Kuran Kerim sayfaları | 229. sayfa türkçe okunuşu ve Meali, ( ) (tamami) arapça Oku ve Diyanet, Dinle ve İndir: Kutsal Kur'an'a dal. Kur'an'ın 229. Sayfa Sayfa Kurani Kerimi Okumak için hazırlanmış bu sayfada.

229. sayfa türkçe okunuşu - arapça oku


Hud Suresi

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ

قَالَتْ يَا وَيْلَتٰٓى ءَاَلِدُ وَاَنَا۬ عَجُوزٌ وَهٰذَا بَعْل۪ي شَيْخًاۜ اِنَّ هٰذَا لَشَيْءٌ عَج۪يبٌ (72)
Kâlet yâ veyletâ eelidu veenâ ‘acûzun vehâżâ ba’lî şeyḣâ(an)(s) inne hâżâ leşey-un ‘acîb(un)
قَالُٓوا اَتَعْجَب۪ينَ مِنْ اَمْرِ اللّٰهِ رَحْمَتُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ عَلَيْكُمْ اَهْلَ الْبَيْتِۜ اِنَّهُ حَم۪يدٌ مَج۪يدٌ (73)
Kâlû eta’cebîne min emri(A)llâh(i)(c) rahmetu(A)llâhi veberakâtuhu ‘aleykum ehle-lbeyt(i)(c) innehu hamîdun mecîd(un)
فَلَمَّا ذَهَبَ عَنْ اِبْرٰه۪يمَ الرَّوْعُ وَجَٓاءَتْهُ الْبُشْرٰى يُجَادِلُنَا ف۪ي قَوْمِ لُوطٍۜ (74)
Felemmâ żehebe ‘an ibrâhîme-rrav’u vecâet-hu-lbuşrâ yucâdilunâ fî kavmi lût(in)
إِنَّ إِبْرَاهِيمَ لَحَلِيمٌ أَوَّاهٌ مُّنِيبٌ (75)
İnne ibrâhîme lehalîmun evvâhun munîb(un)
يَٓا اِبْرٰه۪يمُ اَعْرِضْ عَنْ هٰذَاۚ اِنَّهُ قَدْ جَٓاءَ اَمْرُ رَبِّكَۚ وَاِنَّهُمْ اٰت۪يهِمْ عَذَابٌ غَيْرُ مَرْدُودٍ (76)
Yâ ibrâhîmu a’rid ‘an hâżâ(s) innehu kad câe emru rabbik(e)(s) ve-innehum âtîhim ‘ażâbun ġayru merdûd(in)
وَلَمَّا جَٓاءَتْ رُسُلُنَا لُوطًا س۪ٓيءَ بِهِمْ وَضَاقَ بِهِمْ ذَرْعًا وَقَالَ هٰذَا يَوْمٌ عَص۪يبٌ (77)
Velemmâ câet rusulunâ lûtan sî-e bihim vedâka bihim żer’an vekâle hâżâ yevmun ‘asîb(un)
وَجَٓاءَهُ قَوْمُهُ يُهْرَعُونَ اِلَيْهِ وَمِنْ قَبْلُ كَانُوا يَعْمَلُونَ السَّيِّـَٔاتِۜ قَالَ يَا قَوْمِ هٰٓؤُ۬لَٓاءِ بَنَات۪ي هُنَّ اَطْهَرُ لَكُمْ فَاتَّقُوا اللّٰهَ وَلَا تُخْزُونِ ف۪ي ضَيْف۪يۜ اَلَيْسَ مِنْكُمْ رَجُلٌ رَش۪يدٌ (78)
Vecâehu kavmuhu yuhra’ûne ileyhi vemin kablu kânû ya’melûne-sseyyi-ât(i)(c) kâle yâ kavmi hâulâ-i benâtî hunne atheru lekum(s) fettekû(A)llâhe velâ tuḣzûni fî dayfî(s) eleyse minkum raculun raşîd(un)
قَالُوا لَقَدْ عَلِمْتَ مَا لَنَا ف۪ي بَنَاتِكَ مِنْ حَقٍّۚ وَاِنَّكَ لَتَعْلَمُ مَا نُر۪يدُ (79)
Kâlû lekad ‘alimte mâ lenâ fî benâtike min hakkin ve-inneke leta’lemu mâ nurîd(u)
قَالَ لَوْ اَنَّ ل۪ي بِكُمْ قُوَّةً اَوْ اٰو۪ٓي اِلٰى رُكْنٍ شَد۪يدٍ (80)
Kâle lev enne lî bikum kuvveten ev âvî ilâ ruknin şedîd(in)
قَالُوا يَا لُوطُ اِنَّا رُسُلُ رَبِّكَ لَنْ يَصِلُٓوا اِلَيْكَ فَاَسْرِ بِاَهْلِكَ بِقِطْعٍ مِنَ الَّيْلِ وَلَا يَلْتَفِتْ مِنْكُمْ اَحَدٌ اِلَّا امْرَاَتَكَۜ اِنَّهُ مُص۪يبُهَا مَٓا اَصَابَهُمْۜ اِنَّ مَوْعِدَهُمُ الصُّبْحُۜ اَلَيْسَ الصُّبْحُ بِقَر۪يبٍ (81)
Kâlû yâ lûtu innâ rusulu rabbike len yasilû ileyk(e)(s) feesri bi-ehlike bikit’in mine-lleyli velâ yeltefit minkum ehadun illâ imraetek(e)(s) innehu musîbuhâ mâ esâbehum(c) inne mev’idehumu-ssubh(u)(c) eleyse-ssubhu bikarîb(in)

sayfa 230 arapça Kuran Kerim sayfaları

Sayfa 229 MP3 İndir



Hud suresi 229. sayfa Meali - Diyanet


Hud Suresi

Bismillahir rahmanir rahim

(72)- "Vay başıma gelenler! Ben bir kocakarı, kocam da ihtiyar olmuşken nasıl doğurabilirim? Doğrusu bu şaşılacak bir şey" dedi.
(73)- "Ey evin hanımı! Allah'ın rahmeti ve bereketleri üzerinize olmuşken, nasıl Allah'ın işine şaşarsın? O, övülmeye layıktır, yücelerin yücesidir" dediler.
(74)- İbrahim'in korkusu gidip de müjde kendisine ulaşınca, Lut milleti hakkında elçilerimizle tartışmaya girişti.
(75)- Doğrusu İbrahim çok içli, yumuşak huylu ve kendini Allah'a vermiş bir kimse idi.
(76)- Elçilerimiz, "Ey İbrahim! Bundan vazgeç, doğrusu Rabbinin emri gelmiştir. Onlara, şüphesiz, geri çevrilemeyecek bir azab gelmektedir" dediler.
(77)- Elçilerimiz Lut'a gelince, onun fenasına gitti; çok sıkıldı, "Bu çetin bir gündür" dedi.
(78)- Milleti ona koşarak geldiler. Daha önce kötü işler işliyorlardı. "Ey milletim! İşte bunlar benim kızlarım, onlar sizin için daha temizdir. (size nikahlıyabilirim!) Allah'tan sakının, konuklarımın önünde beni rezil etmeyin. İçinizde aklı başında kimse yok mudur?" dedi.
(79)- "And olsun ki, senin kızlarınla bir işimiz olmadığını biliyorsun; doğrusu, ne istediğimizin farkındasın" dediler.
(80)- "Keşke size yetecek bir kuvvetim olsa veya sağlam bir yere sığınsam" dedi.
(81)- "Ey Lut! Biz Rabbinin elçileriyiz, onlar sana ilişemiyecekler; geceleyin bir ara, ailenle beraber yola çık; karının dışında kimse geri kalmasın. Doğrusu onların başına gelen onun başına da gelecektir. Vadeleri gün doğana kadardır. Gün doğması yakın değil mi?" dediler.

Kur'an 229. sayfa türkçe Tefsiri:

Es-Sa'di İbn Kesir El-Kurtubi
İngilizce Endonezce Fransızca
Almanca Hausa İspanyolca

Kur'an Surelerini İndirin ve Dinleyin:

Al-Bakara Aal-i İmran An-Nisa
Al-Ma'ida Yusuf İbrahim
Al-Hicr Al-Kehf Meryem
Al-Hac Al-Kasas Al-Ankabut
As-Secde Ya-Sin Ad-Duhan
Al-Fetih Al-Hucurat Kaf
An-Necm Ar-Rahman Al-Vakıa
Al-Haşr Al-Mülk Al-Hakka
Al-İnşikak Al-A'la Al-Gaşiye

Saturday, November 23, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler